Ocak – Şubat – Mart | ||||||
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 |
8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 |
15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 |
22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 |
29 |
Olaylar
- 1587 – İskoçya Kraliçesi Mary Stuart, kafası kesilerek idam edildi. 19 yıl hapiste kaldıktan sonra idam edilen Kraliçe Mary, Kraliçe I. Elizabeth’e suikast planlamakla suçlanıyordu.
Mary | |
---|---|
![]() |
|
İskoçya kraliçesi | |
Hüküm süresi | 14 Aralık 1542 – 24 Temmuz 1567 |
Taç giymesi | 9 Ekim 1543 |
Önce gelen | V. James |
Sonra gelen | VI. James |
Fransa konsort kraliçesi | |
Hüküm süresi | 10 Temmuz 1559 – 5 Aralık 1560 |
Doğum | 8 Aralık 1542 Linlithgow Sarayı, Linlithgow, İskoçya |
Ölüm | 8 Şubat 1587 (44 yaşında) Fotheringhay Şatosu, Northamptonshire, İngiltere |
Defin | 30 Temmuz 1587 Peterborough Katedrali 28 Ekim 1612 Westminster Manastırı |
Eş(ler)i |
|
Çocuk(lar)ı | I. James |
Hanedan | Stuart Hanedanı |
Babası | V. James |
Annesi | Guise’li Mary |
Dini | Roma Katolik |
İmza | ![]() |
I. Mary (8 Aralık 1542 – 8 Şubat 1587), Mary Stuart veya İskoç kraliçesi Mary olarak da bilinir, 14 Aralık 1542’den 1567’de zorla tahttan indirilene kadar İskoçya kraliçesi idi.
İskoçya Kralı V. James’in hayatta kalan tek meşru çocuğu olan Mary, babası öldüğünde ve tahta geçtiğinde yalnızca altı günlüktü. Çocukluğu boyunca İskoçya, önce tahtın varisi Arran Kontu James Hamilton ve ardından annesi Guise’li Mary tarafından vekiller aracılığıyla yönetildi. 1548’de, Fransa’nın Dofen’i François ile nişanlandı ve Fransa’da büyütülmek üzere gönderildi; Kaba Kurma Savaşı sırasında işgalci İngiliz kuvvetlerine karşı Fransa’da güvende olacaktı. Mary, 1558’de François ile evlendi ve kocasının 1559’daki tahta geçişinden Aralık 1560’taki ölümüne kadar Fransa’nın kraliçesi oldu. Dul kalan Mary, Ağustos 1561’de İskoçya’ya döndü. İskoç Aydınlanması’nın ardından, Mary’nin İskoçya’ya dönüşünde karşılaştığı gergin dini ve politik iklim, tebaalarının ona itaat etmekle yükümlü olup olmadığını açıkça sorgulayan John Knox gibi önde gelen İskoçlar tarafından daha da çalkalandı. Yönetimi eline aldığı ilk yıllarında pragmatizm, hoşgörü ve ılımlılık ile damgasını vurdu. Yokluğunda İskoçya’da gerçekleşen yeni dini yapılanmayı kabul eden bir bildiri yayınladı; Moray Kontu James Stewart ve Lethington’dan William Maitland gibi danışmanlar tutarak ve Protestan bir krallığın Katolik bir hükümdarı olarak yönetti.
Mary, 1565’te üvey kuzeni Henry Stuart, Lord Darnley ile evlendi ve Haziran 1566’da oğulları James dünyaya geldi. Şubat 1567’de Darnley’nin konutu bir patlamayla yıkıldı ve ardından Darnley bahçede öldürülmüş olarak bulundu. Darnley’nin ölümü planlayanın 4. Bothwell Kontu James Hepburn olduğu düşünülse de, Nisan 1567’de şahsına yapılan suçlamalar düşürüldü ve ertesi ay Mary ile evlendi. Çifte karşı çıkan bir ayaklanmanın ardından Mary, Loch Leven Kalesi’ne hapsedildi. 24 Temmuz 1567’de bir yaşındaki oğlu lehine tahttan çekilmeye zorlandı. Tahtı geri almak için başarısız bir girişimden sonra, kuzeni İngiltere kraliçesi I. Elizabeth’e sığınmak için güneye kaçtı. (Elizabeth İngiltere Kralı VII. Henry’nin torunu, Mary ise büyük büyük torunu idi.)
Mary bir zamanlar Elizabeth’in tahtını kendisininmiş gibi talep etmişti ve Kuzey Ayaklanması olarak bilinen bir isyana katılanlar da dahil olmak üzere birçok İngiliz Katolik tarafından İngiltere’nin meşru hükümdarı olarak kabul edildi. Mary’yi bir tehdit olarak algılayan Elizabeth, onu İngiltere’nin iç kısımlarındaki çeşitli kalelere hapsetti. On sekiz buçuk yıl esaret altında kaldıktan sonra Mary, 1586’da Elizabeth’e suikast düzenlemeyi planlamaktan suçlu bulundu ve ertesi yıl Fotheringhay Şatosu’nda kafası kesilerek idam edildi. Mary’nin hayatı, evlilikleri, soyu, Elizabeth’e karşı komplolara karıştığı iddiası ve bunları müteakip infazı, onu yüzyıllarca süregelen popüler kültürün önemli bir figürü olarak öne çıkarttı.
İlk yılları ve kraliçeliği
Mary, 8 Aralık 1542’de İskoçya’daki Linlithgow Sarayı’nda Kral V. James ve bir Fransız olan ikinci karısı Guise’li Mary’nin kızı olarak doğdu. Erken doğduğu ve Kral James’in ölümünden sonra hayatta kalan tek meşru çocuğu olduğu bilinir. Babasının büyükannesi Margaret Tudor, İngiltere Kralı VIII. Henry’nin ablası olduğu için İngiltere Kralı VIII. Henry’nin büyük yeğeniydi. 14 Aralık’ta, doğumundan altı gün sonra, belki de Solway Moss Savaşı’ndan sonra bir sinir krizinin etkilerinden veya sefer sırasında kirli su içmekten dolayı babası öldüğünde İskoçya kraliçesi oldu. İlk kez John Knox tarafından kaydedilen bir hikâyede, James’in ölüm döşeğinde karısının bir kız çocuğu doğurduğunu duyduğunda, üzüntüyle, ‘It cam’ wi’ a lass, and it will gang wi’ a lass,’ dediği aktarılır. Bu sözle Stuart Hanedanı’nın bir kadınla sona ereceğini vurgulamak istemiştir. Stuart Hanedanı, 14. yüzyılda İskoçya Kralı I. Robert’in kızı Marjorie Bruce’un İskoçya’nın 6. Yüksek Vekilharcı Walter Stewart ile evlenmesiyle İskoçya tahtını kazanmıştı. Taç, bir kadın aracılığıyla ailesine geçmişti ve yine bir kadın aracılığıyla, kendi kızı aracılığıyla ailesinden gidecekti. Ancak bu efsanevi ifade Mary aracılığıyla değil, çok daha sonra, büyük torunu Anne aracılığıyla gerçekleşti.

Mary, doğduktan kısa bir süre sonra yakındaki St Michael Kilisesi’nde vaftiz edildi. Mary’nın zayıf ve kırılgan bir bebek olduğuna dair haber yayılmış olsa da, bir İngiliz diplomat Ralph Sadler, bebeği 1543 Mart’ında Linlithgow Sarayı’nda görmüş ve şöyle yazmıştır: “Yaşında gördüğüm diğer tüm bebeklerden iyi ve yaşam dolu.”
Mary tahtı devraldığında altı günlük bir bebek olduğundan, İskoçya o yetişkin olana kadar vekiller tarafından yönetildi. En başından beri, vekilliğe karşı iki iddia vardı: biri bir Katolik olan Kardinal Beaton’dan, diğeri ise tahtın varisi ve bir Protestan olan Arran Kontu’ndan geliyordu. Beaton’ın iddiası, merhum kralın vasiyetinin rakiplerinin sahtekarlık olarak reddettiği bir versiyonuna dayanıyordu. Arran, arkadaşlarının ve akrabalarının desteğiyle, Mary’nin annesinin onu görevden alıp yerine geçmeyi başardığı 1554 yılına kadar vekil oldu.
Greenwich Antlaşması

Kral VIII. Henry, vekillik döneminden faydalanarak, İskoçya ve İngiltere’nin birliğini umarak Mary ve kendi oğlu ve vârisi Edward arasında bir evlilik teklif etme fırsatını yakaladı. 1 Temmuz 1543’te, Mary altı aylıkken, on yaşına bastığında Edward ile evleneceğine ve Henry’nin Mary’nin yetiştirilmesini denetleyebilmesi adına İngiltere’ye taşınacağına söz veren Greenwich Antlaşması imzalandı. Anlaşma aynı zamanda, iki ülkenin yasal olarak ayrı kalmasını ve çiftin çocuk sahibi olmaması durumunda bu geçici birlikteliğin dağılmasını şart koşuyordu. Kardinal Beaton tekrar iktidara geldiğinde Katolik ve Fransız yanlısı gündemi zorlamaya başladı ve Fransa ile İskoç ittifakını kırmak isteyen Henry’yi kızdırdı.
Beaton, Mary’yi kıyıdan, daha güvende olacağını düşündüğü Stirling Kalesi’ne taşımak istedi. Vekil Arran Beaton’un bu hareketine dirense de, Beaton’ın silahlı destekçileri Linlithgow’da toplandığında geri adım atmak zorunda kaldı. Lennox Kontu, Mary ve annesine 27 Temmuz 1543’te neredeyse 3.500 silahlı adamla Stirling Kalesi’ne kadar eşlik etti. Ralph Sadler ve Henry Ray’in raporuna göre Mary, 9 Eylül 1543’te Stirling Kalesi’nin şapelinde “bu ülkeye yakışır şekilde bir ağırbaşlılıkla ve çok pahalı olmayan” bir tören ile taçlandırıldı.
Mary’nin taç giyme töreninden kısa bir süre önce Henry, Fransa’ya giden İskoç tüccarları tutuklayarak ve mallarına el koydu. Bu tutuklamalar İskoçya’da öfkeye neden oldu ve Arran Beaton’a katılarak Katolik oldu. Greenwich Antlaşması, Aralık ayında İskoçya Parlamentosu tarafından reddedildi. Evlilik anlaşmasının reddedilmesi ve Fransa ile İskoçya arasındaki ittifakın yenilenmesi, Henry’nin Mary’nin oğlu ile evliliğini dayatabilmek için tasarlanmış bir askerî eylem olan “Rough Wooing”e yol açtı. İngiliz kuvvetleri, İskoç ve Fransız topraklarına bir dizi baskın düzenledi. Mayıs 1544’te bir İngiliz olan Hertford Kontu (daha sonra Somerset Dükü) Edinburgh’a baskın düzenledi ve İskoçlar Mary’yi güvenliği için İskoçya’nın bir kasabası olan Dunkeld’e götürdü.
Mayıs 1546’da Kardinal Beaton, Protestan lordlar tarafından öldürüldü ve 10 Eylül 1547’de, Kral VIII. Henry’nin ölümünden dokuz ay sonra, İskoçlar Pinkie Savaşı’nda ağır bir yenilgiye uğradılar. Mary’nin güvenliğinden endişe duyan vasileri, onu üç haftadan fazla olmamak üzere Inchmahome Manastırı’na gönderdi ve Fransızlardan yardım istedi.
Fransa Kralı II. Henry, genç kraliçeyi üç yaşındaki oğlu Dofen François ile evlendirerek Fransa ve İskoçya’yı birleştirmeyi önerdi. Fransa’dan gelecek askeri yardım ve kendisi için bir Fransız düklüğü sözü üzerine, Arran bu evliliği kabul etti. Şubat 1548’de Mary, yine güvenliği için Dumbarton Kalesi’ne taşındı. İngilizler bir kez daha arkalarında bir yıkım izi bırakarak, stratejik bir nokta olan İskoçya’daki Haddington kasabasını ele geçirdiler. Haziran ayında, uzun süredir beklenen Fransız yardımı Leith’i kuşatmak ve nihayetinde Haddington’u geri almak için İskoç kıyılarına ulaştı. 7 Temmuz 1548’de, kasaba yakınlarındaki bir manastırda toplanan İskoçya Parlamentosu, Fransa’nın evlilik anlaşmasını kabul etti.
Fransa’daki yaşamı
Evlilik anlaşması ile birlikte beş yaşındaki Mary, önündeki on üç yılını Fransız sarayında geçirmek üzere Fransa’ya gönderildi. Nicolas de Villegagnon komutasındaki II. Henry tarafından gönderilen Fransız filosu, Mary ile birlikte 7 Ağustos 1548’de Dumbarton’dan yola çıktı ve bir hafta veya daha uzun bir süre sonra Bretonya’daki Roscoff veya Saint-Pol-de-Léon’a ulaştı.
Mary’ye iki gayri meşru üvey erkek kardeşi ve İskoçya’nın en soylu ailelerinden bazılarının kızları olan “dört Mary” (hepsinin adı Mary olan, yaşıtı dört kız): Beaton, Seton, Fleming ve Livingston dahil olmak üzere kendi maiyeti eşlik etti. Mary Fleming’in annesi ve V. James’in üvey kız kardeşi olan, Leydi Janet Fleming, Mary’nin mürebbiyesi olarak atandı. Leydi Fleming 1551’de Fransa’dan ayrıldığında, yerine bir Fransız mürebbiye olan Françoise de Paroy geçti.

Hayat dolu, güzel ve zeki (çağdaş hesaplara göre), Mary umut vadeden bir çocukluk geçirdi. Fransız sarayında, II. Henry’nin karısı Catherine de’ Medici dışında herkesin gözdesiydi. Mary, ut ve virginal çalmayı; nesir, şiir, binicilik, şahincilik, iğne işi ve İskoççasına ek olarak Fransızca, İtalyanca, Latince, İspanyolca ve Yunanca öğrendi. Gelecekteki görümcesi Valois’li Elisabeth, Mary’nin “gelecekte eski anıları koruduğu” yakın bir arkadaş oldu. Mary’nin anneannesi Antoinette de Bourbon, onun çocukluk döneminde üzerinde güçlü etki olmuş ve onun başlıca danışmanlarından biri olarak hareket etmişti.
Mary’nin bilinen portrelerinde, onun küçük, oval şekilli bir kafası, uzun, zarif bir boynu, parlak kumral saçları, ela-kahverengi gözleri, ağır ve alçak göz kapakları ve ince kavisli kaşları, pürüzsüz soluk teni, yüksek alnı ve düzenli, firma özelliklerini ön plana çıkartmıştır. Güzel ve alımlı bir çocuk olarak kabul edilen Mary, daha sonraları yetişkin bir kadın olduğunda, çarpıcı derecede çekici olmuştur. Bebekliğinin veya çocukluğunun bir noktasında çiçek hastalığına yakalanmış olsa da bu hastalık onun fiziksel olarak hiçbir özelliğini değiştirmemiştir.
Mary belagatli biriydi ve özellikle 16. yüzyıl standartlarına göre uzundu (yetişkinken boyu 1.80 m’ye ulaştı); II. Henry’nin oğlu ve vârisi François kekemeydi ve alışılmadık derecede kısaydı. Kral Henry, “Tanıştıkları ilk günden itibaren oğlum ve o, sanki birbirlerini uzun zamandır tanıyorlarmış gibi iyi geçindiler” yorumunu yapmıştı. 4 Nisan 1558’de Mary, eğer arkasında bir varis bırakmadan ölürse, İskoçya’yı ve onun İngiltere tahtı üzerindeki hak iddiasını Fransız tacına miras bırakan gizli bir antlaşma imzalar. Yirmi gün sonra Mary, Dofen ile Notre Dame Katedrali’nde evlenir ve François, İskoçya konsort kralı olur.
İngiliz tahtına hak iddiası

Kasım 1558’de, VIII. Henry’nin büyük kızı I. Mary’nin ölümü ardından yerine hayatta kalan tek kardeşi Elizabeth, kraliçe olarak tahta geçer. 1543’te İngiltere Parlamentosu tarafından kabul edilen Üçüncü Veraset Yasası uyarınca Elizabeth, kız kardeşinin vârisi olarak kabul edilmiş ve VIII. Henry’nin son vasiyeti uyarınca, Stuart’ların İngiliz tahtına geçmelerini engellemişti. Yine de, birçok Katolik’in gözünde Elizabeth gayri meşruydu ve Mary Stuart, büyükannesi Margaret Tudor aracılığıyla VII. Henry’nin hayatta kalan meşru soyundan gelen kıdemli İngiltere kraliçesiydi. Fransa Kralı II. Henry, en büyük oğlu ve gelinini İngiltere kralı ve kraliçesi ilan etti. Fransa’da İngiltere’nin kraliyet arması, François ve Mary’ninkilerle birlikte dörde bölünmüştü. Mary’nin İngiliz tahtı üzerindeki iddiası, kendisi ve Elizabeth arasında uzun yıllar sürecek bir çekişmenin temelini oluşturuyordu.
II. Henry, 10 Temmuz 1559’da bir mızrak dövüşü sırasında aldığı yaralardan öldüğünde, on beş yaşındaki François ve on altı yaşındaki Mary, Fransa’nın kral ve kraliçesi oldular. Yeni Kraliçe’nin iki amcası, Guise Dükü ve Lorraine Kardinali, bazı tarihçiler tarafından la tyrannie Guisienne olarak isimlendirilen bir üstünlük devrinin tadını çıkararak, şimdi Fransız siyasetinde baskındılar.
İskoçya’da, Protestan Lordların gücü, yalnızca Fransız askerî birliklerinin kullanımı yoluyla ülke içinde etkili kontrolü sürdürebilen Mary’nin annesi, kraliçe vekili Guise’li Mary aleyhinde yükseliyordu. 1560’ın başlarında, Protestan Lordlar, Protestanlığı güvence altına almak amacıyla İngiliz birliklerini İskoçya’ya davet etti. Fransa’da bir Huguenot (Fransız Protestan) ayaklanması, Amboise Komplosu, Fransızların İskoçya’ya daha fazla destek göndermesini imkansız hale getirdi. Bunun yerine, Guise kardeşler bir anlaşmayı müzakere etmek için İskoçya’ya büyükelçiler gönderdi. 11 Haziran 1560’ta kız kardeşleri, Mary’nin annesi, öldü ve bu nedenle Fransız-İskoç ilişkilerinin belirsiz geleceği devlet içerisinde bir sorun oluşturdu. Mary’nin temsilcileri tarafından 6 Temmuz 1560’ta imzalanan Edinburgh Antlaşması’nın şartlarına göre, Fransa ve İngiltere, birliklerini İskoçya’dan çekmeyi taahhüt etti. Fransa, Elizabeth’in İngiltere’yi yönetme hakkını tanıdı, ancak hâlâ Fransa’da olan ve annesi için yas tutan on yedi yaşındaki Mary, anlaşmayı onaylamayı reddetti.
İskoçya’ya dönüşü

Kral II. François, 5 Aralık 1560’ta beyninde apseye yol açan bir orta kulak enfeksiyonundan öldü. Mary keder içinde ve yastaydı. Kayınvalidesi Catherine de’ Medici, merhum kralın tahtını miras alan on yaşındaki kardeşi IX. Charles’in vekili oldu. Mary dokuz ay sonra İskoçya’ya döndü ve 19 Ağustos 1561’de Leith’e vardı. Beş yaşından beri Fransa’da yaşayan Mary, İskoçya’daki tehlikeli ve karmaşık siyasi durum hakkında çok az deneyime sahipti. Dindar bir Katolik olarak, halkı ve hatta İngiltere kraliçesi tarafından şüpheyle karşılandı. İskoçya, Katolik ve Protestan gruplar arasında parçalanmıştı. Mary’nin gayri meşru üvey kardeşi Moray Kontu, Protestanların lideriydi. Protestan reformcu John Knox, Mary’ye karşı vaaz verdi ve onu Aşai Rabbani Ayini‘ni dinlediği, dans ettiği ve çok özenli giyindiği için kınadı. Mary, John Knox’u kınamak ve uyarmak için huzuruna çağırdı ancak başarısız oldu. Daha sonra onu ihanetle suçladı, ancak Knox beraat etti ve serbest bırakıldı. Mary’nin İngiliz tahtı üzerindeki iddiası, kendisi ve Elizabeth arasında uzun yıllar sürecek bir çekişmenin temelini oluşturuyordu.
Katolik kesimi şaşırtan ve dehşete düşürerek Mary, ülkedeki bu yeni kurulan Protestan egemenliğine göz yumdu ve üvey kardeşi Moray’i başdanışmanı olarak görevlendirdi. 6 Eylül 1561’de atanan 16 kişilik danışma meclisi, halihazırda devlet görevlerinde bulunanları elinde tuttu. Konsey, 1559-1560 reform krizinden Protestan liderler tarafından yönetildi: Argyll Kontları, Glencairn ve Moray. Konsey üyelerinden sadece dördü Katolikti: Atholl Kontları, Erroll, Montrose ve Lord Şansölye olan Huntly. Modern tarihçi Jenny Wormald bu atamaları dikkate değer bularak ve Mary’nin Katolik ve Fransız çıkarlarına sempati duyan bir konsey atamamasının, İskoçya’nın iç sorunları üzerinde İngiliz tahtına odaklandığının bir göstergesi olduğunu öne sürdü. Konseye sonradan, Aralık 1563’te eklenen önemli bir kişi olan Lord Ruthven bile, Mary’nin kişisel olarak sevmediği bir başka Protestandı. Mary bununla, Protestan lordlar karşısında etkili bir askerî güçten yoksun olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İngiltere ile bağlarını güçlendiren bir politika izliyordu. Mary, İskoçya’nın önde gelen Katolik kodamanı Lord Huntly’nin, Kuzey İskoçya’da kendisine karşı bir isyana önderlik etmesinin ardından, 1562’de Moray’e katıldı.
Mary, Lethington’dan William Maitland’ı İngiliz tahtının vârisi olarak Mary’nin ilan edilmesi için İngiliz sarayına büyükelçi olarak gönderdi. Elizabeth potansiyel bir varisi belirlemeyi reddetti, bunun ilan edeceği varis tarafından tahttan indirileceği bir komploya davetiye çıkarmasından korkuyordu. Ancak, Maitland’a Mary’den daha haklı bir iddiaya sahip kimseyi tanımadığına dair güvence verdi. 1561’in sonlarında ve 1562’nin başlarında, iki kraliçenin İngiltere’de Ağustos veya Eylül 1562’de York veya Nottingham’da buluşması için planlar yapıldı. Temmuz ayında Elizabeth, Fransa’daki iç savaş nedeniyle buluşmanın iptal edilmesi için Sir Henry Sidney’i İskoçya’ya gönderdi.
Mary daha sonra dikkatini Avrupa kraliyet ailelerinden kendisine yeni bir koca bulmaya çevirdi. Amcası Lorraine Kardinali, Avusturya Arşidükü Charles ile rızası olmadan evlilik görüşmelerine başladığında, Mary öfkeyle itiraz etti ve planlar suya düştü. İspanya Kralı II. Philip’in akli dengesi yerinde olmayan varisi Don Carlos’la evlilik görüşmesi yapma girişimi, Philip tarafından reddedildi. Elizabeth, İngiliz bir Protestan olan 1. Leicester Kontu Robert Dudley ile evlenmesini önererek Mary’yi etkisiz hale getirmeye çalıştı. Dudley, Sir Henry Sidney’nin kayınbiraderi ve Elizabeth’in güvendiği ve kontrol edebileceğini düşündüğü, İngiliz kraliçesi’nin bir gözdesiydi. Elizabeth, Thomas Randolph’u Mary’ye, bir İngiliz asilzadesiyle evlenirse Elizabeth’in “mirasçımız olma hakkının ve unvanının engizisyonuna devam edeceğini” söylemesi için gönderdi. Teklif reddedilse de, en azından müstakbel damat isteksiz olduğu için boşa gitmemişti.
Buna karşılık, Mary’nin sarayındaki bir Fransız şair, Pierre de Boscosel de Chastelard, görünüşe göre Mary’ye aşık olmuştu. 1563’ün başlarında, bir güvenlik araması sırasında Kraliçe’nin yatağının altına gizlenmiş şekilde bulundu, görünüşe göre Mary ile yalnız kalarak ona sürpriz yapmayı ve ona olan aşkını ilan etmeyi planlıyordu. Mary dehşete kapılarak ve onu İskoçya’dan kovar. Fakat Chastelard kararnameyi görmezden gelir. İki gün sonra, Mary soyunmak üzereyken odasına zorla girer. Kraliçe onu korku ve öfkeyle karşıladı. Moray kız kardeşinin yardım çığlıklarını duyduktan sonra odaya geldiğinde Mary, “Hançerini kötü adama sapla!” diye bağırdı. Moray, Chastelard zaten kısıtlama altında olduğu için bunu reddetti. Chastelard yargılandı ve vatana ihanetten idam edildi. Maitland, Chastelard’ın tutkusunun sahte olduğunu Mary’nin itibarını zedelemek için çevrilen bir Huguenot komplosunun parçası olduğunu iddia etti.
Lord Darnley ile evliliği
Lord Darnley’in ölümünden üç ay sonra Mary Bothwell Dükü ile evlendi ve bu sefer İskoç soyluları bu evliliğe karşı çıktı. Dük James isyan karşısında ülkeyi terk etti ve İskoç soyluları Mary’i tahttan indirdi.Tahta Mary’nin Lord Darnley’den olan oğlu VI. James geçti.
Hapis yılları ve İsyanı
Mary yaklaşık bir yıl bir adada tutsak kaldı ve altı bin adam toplayıp tahtı ele geçirmek için harekete geçti ama isyan bastırıldı ve Mary bu başarısız isyanın ardından kuzeni I. Elizabeth’den yardım istedi.
İngiltere yılları ve idamı

Kuzeni Kraliçe I. Elizabeth Mary’i bir kuleye hapsetti ve Mary içeriden İngiltere tahtını ele geçirmek için harekete başladı. En sonunda I. Elizabeth’e yapılan başarısız suikast girişiminden sonra Mary 25 Ekim 1586 tarihinde idama mahkûm oldu ve 8 Şubat 1587 tarihinde idam edildi.
İskoçya
Alba
|
|||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
![]() Bayrak
![]() Arma
|
|||||||||||
Slogan
In My Defens God Me Defend (İskoçça) (sık kullanılan kısaltması ile In Defens) |
|||||||||||
Millî marş
Flower of Scotland |
|||||||||||
![]() |
|||||||||||
Başkent | Edinburgh | ||||||||||
En büyük | Glasgow | ||||||||||
Resmî dil(ler) | İskoçça, Scots, İngilizce | ||||||||||
Etnik gruplar | %89 İskoç %7 İngiliz, İrlandalı, Galli %4 diğerleri |
||||||||||
Demonim | İskoç | ||||||||||
Hükûmet | Parlamenter Monarşi | ||||||||||
|
|||||||||||
Tarihçe | |||||||||||
|
|||||||||||
Yüzölçümü | |||||||||||
• Toplam
|
77.933 km2 | ||||||||||
• Su (%)
|
3,0 | ||||||||||
Nüfus | |||||||||||
• 2019 tahminî
|
5.463.300 | ||||||||||
• 2011 sayımı
|
5.313.600 | ||||||||||
• Yoğunluk
|
67,5/km2 | ||||||||||
GSYİH (nominal) | 2020 tahminî | ||||||||||
• Toplam
|
167 milyar £ (213 milyar $) |
||||||||||
• Kişi başına
|
30.500 £ (38.931 $) |
||||||||||
İGE (2019) | 0.913 çok yüksek · 4. |
||||||||||
Para birimi | Sterlin (GBP) | ||||||||||
Zaman dilimi | UTC±00.00 (GOZ) | ||||||||||
• Yaz (YSU)
|
UTC+01.00 (BAYS) | ||||||||||
Telefon kodu | +44 | ||||||||||
ISO 3166 kodu | GB-SCT | ||||||||||
İnternet alan adı | .scot |
İskoçya (İngilizce ve Scots: Scotland, İskoçça: Alba [ˈal̪ˠapə] (dinle)), Birleşik Krallık’a bağlı dört ülkeden biri. İskoçya anakarası, Büyük Britanya adasının kuzeydeki üçte birlik kısmını kaplar. Güneydoğusunda İngiltere ile 154 km uzunluğunda bir sınırı vardır. Kuzeyi ve batısı Atlas Okyanusu ile, kuzeydoğusu Kuzey Denizi ile ve güneyi İrlanda Denizi ile çevrilidir.
İskoçya Krallığı, Erken Orta Çağ’da bağımsız, egemen bir devlet olarak ortaya çıkmış ve 1707 yılına kadar varlığını sürdürmüştür.
1603 yılında VI. James İngiltere ve İrlanda tahtına çıkarak üç krallığın kişisel birliğini oluşturdu.
1 Mayıs 1707’de İskoçya ve İngiltere birleşerek Büyük Britanya Krallığı’nı kurdular ve İskoçya Parlamentosu Büyük Britanya Parlamentosu’na dahil edildi. Birlik, aynı zamanda hem İskoçya Parlamentosu hem de İngiltere Parlamentosu’nu birleştiren yeni bir Büyük Britanya Parlamentosunu oluşturdu.
1801 yılında Büyük Britanya; Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı’nı oluşturmak için İrlanda Krallığı ile siyasi bir birliğe girdi.[9]
İskoçya’da, Birleşik Krallık Monarşisi dönemine geçilmesiyle, birlik öncesi İskoçya Krallığı’na özgü çeşitli stiller, başlıklar ve devletin diğer kraliyet sembolleri kullanılmaya devam edildi. İskoçya içindeki hukuk sistemi de İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda’dan ayrı kalmıştır; İskoçya hem kamu hem de özel hukukta ayrı bir yargı yetkisi oluşturmaktadır. İngiltere’nin geri kalanından farklı hukukî, eğitimsel, dinî ve diğer kurumların varlığının devam etmesi, İngiltere ile 1707 birliğinden bu yana İskoç kültürünün ve ulusal kimliğinin devamına katkıda bulunmuştur.
I. Elizabeth | |
---|---|
![]() I. Elizabeth (y. 1575)
|
|
İngiltere ve İrlanda kraliçesi | |
Hüküm süresi | 17 Kasım 1558 – 24 Mart 1603 (44 yıl, 4 ay ve 7 gün) |
Taç giymesi | 15 Ocak 1559 |
Önce gelen | I. Mary ve Philip |
Sonra gelen | I. James |
Doğum | 7 Eylül 1533 Greenwich, İngiltere |
Ölüm | 24 Mart 1603 (69 yaşında) Surrey, İngiltere |
Defin | 28 Nisan 1603 Westminster Abbey |
Hanedan | Tudor |
Babası | İngiltere Kralı VIII. Henry |
Annesi | Anne Boleyn |
Dini | İngiltere Kilisesi |
İmza | ![]() |
I. Elizabeth (7 Eylül 1533 – 24 Mart 1603), 17 Kasım 1558’den 1603’teki ölümüne kadar İngiltere ve İrlanda kraliçesi idi. Bakire Kraliçe olarak da bilinen Elizabeth, Tudor Hanedanı’nın beş hükümdarının sonuncusudur.
Elizabeth, Kral VIII. Henry ve idam edilen ikinci eşi Anne Boleyn’in kızıdır. Anne’in Henry ile olan evliliği feshedilmiş, Elizabeth ise gayrimeşru ilan edilmiştir. Üvey kardeşi VI. Edward, 1553’teki ölümüne kadar hüküm sürmüş, tahtı Leydi Jane Gray’e bırakarak iki üvey kız kardeşin, Katolik Mary ve genç Elizabeth’in taht üzerindeki iddialarını, kanunlara rağmen görmezden gelmiştir. Edward’ın vasiyeti görmezden gelinmiş ve yalnızca 9 gün sonra tahttan indirilen Leydi Jane Grey yerine Mary kraliçe ilan edilmiştir. Mary’nin saltanatı sırasında Elizabeth, Protestan isyancıları desteklediği şüphesiyle yaklaşık bir yıl hapsedilmiştir.
Üvey kız kardeşi Mary’nin 1558’deki ölümünün ardından Elizabeth tahta geçmiştir. Elizabeth, sonraları 1. Baron Burghley ilan ettiği William Cecil liderliğindeki bir grup kraliyet danışmanına büyük ölçüde güveniyordur. Elizabeth’in kraliçe olarak yaptığı ilk işlerinden biri, yöneticisi olduğu bir İngiliz Protestan Kilisesi kurmak olmuştur. Bu kilise zaman içinde günümüzdeki İngiltere Kilisesi’ne evrilmiştir. Elizabeth’in evlenip bir varis doğurması beklense de, çok sayıda taliplisi bulunmasına rağmen hiç evlenmemiştir. Ölümünün ardından tahtını uzaktan akrabası İskoçya Kralı VI. James devralarak Birleşik Krallık’ın temellerini atmıştır.
Elizabeth devlet işlerinde babasından ve üvey kardeşlerinden daha ölçülü ve ılımlıdır. Sloganlarından biri “video et taceo” idir (“Görüyorum ve sessiz kalıyorum”). Dini konularda nispeten hoşgörülü davranmış ve sistematik zulümden kaçınmıştır. Papa 1570’de onu gayrimeşru ilan ettikten ve Katolik halkının ona itaatten serbest bıraktıktan sonra, çeşitli komplolar ile canına kast edilmeye çalışılmışsa da, tüm bu planlar Francis Walsingham tarafından yönetilen, bakanlarının oluşturduğu gizli servisinin yardımıyla suya düşürülmüştür. Elizabeth her zaman dış ilişkilerde ihtiyatlı davranmıştır, Fransa ve İspanya gibi büyük güçlerle ittifaklar kurmuştur. Hollanda, Fransa ve İrlanda’daki bir dizi etkisiz, yetersiz kaynaklara sahip askerî harekâtı gönülsüzce desteklemiştir. 1580’lerin ortalarına gelindiğinde, İngiltere artık İspanya ile savaştan kaçınamamıştır.
Yaşlandıkça bekaretiyle ünlenmiştir. Etrafında günün portrelerinde, törenlerinde ve edebiyatında kutlanan bir kişilik kültü oluşmuştur. Elizabeth’in saltanatı Elizabeth devri olarak tanınmıştır. Bu dönem İngiliz tiyatrosu, William Shakespeare ve Christopher Marlowe başta olmak üzere birçok oyun yazarının, tiyatroyu geliştirmesiyle bilinir. Ayrıca bu dönem etkili olan Francis Drake ve Walter Raleigh gibi kaşiflerin kahramanlıkları efsaneleşmiştir. Saltanatının sonlarına doğru, bir dizi ekonomik ve askeri sorun popülerliğini zayıflatmıştır. Elizabeth, hükûmetin harap ve sınırlı olduğu ve komşu ülkelerdeki hükümdarların tahtlarını tehlikeye atan iç sorunlarla karşı karşıya kaldığı bir çağda etkileyici bir artist (“Gloriana”) ve inatla ayaklarının üzerinde duran (“İyi Kraliçe Bess”) biri olarak kabul edilmiştir. Üvey kardeşlerinin kısa saltanatlarından sonra, tahttaki 44 yılı krallık için istikrar sağlamış ve bir ulusal kimlik duygusunun oluşmasına yardımcı olmuştur.
- 1904 – Japonların, Çin’in Port Arthur limanına sürpriz bir atak yapıp Rus filosunu tahrip etmesi ve geçişine engel olması üzerine Rus-Japon Savaşı başladı.
Rus-Japon Savaşı | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
![]() Üst: Bir savaş gemisi: Saat yönü soldan: Japon piyadesi, Japon süvarisi, İki Rus gemisi, Port Arthur kuşatmasında Rus askerleri çukurda yatan ölü Japon askerleri üzerinde ayakta duruyor. |
|||||||
|
|||||||
Taraflar | |||||||
![]() |
![]() |
||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() |
||||||
Güçler | |||||||
1,365,000 [1]
|
1,200,000 (toplam)
|
||||||
Kayıplar | |||||||
Toplam: 43,300–120,000 |
Toplam: 58,000–86,100 |
||||||
20,000 Çinli ölü |
Rus-Japon Savaşı (Japonca: 日露戦争; Niçi-Ro Sensō: Japon-Rus Savaşı, Rusça: Русско-японская война / Russko-yaponskaya voyna), Japonya’nın Rusya’yı Uzak Doğu’daki yayılmacı politikadan vazgeçmek zorunda bıraktığı askeri çatışma (1904-1905). Kore ve Mançurya üzerindeki nüfuz çekişmesinden kaynaklanan savaşın önemli sonuçlarından biri de bir Asya devletinin modern çağda ilk kez bir Avrupa devletini yenilgiye uğratmasıydı.
Savaş, Rusya’nın birliklerini Mançurya’dan geri çekmesine ilişkin anlaşmaya uymaması üzerine, Japonların Lüshunkou’daki (Port Arthur) Rus kuvvetlerine sürpriz bir saldırı düzenlemesiyle başladı (8 Şubat 1904). Yeni inşa edilmiş olan (1891-1903) Trans-Sibirya Demiryolu’na karşın Rusya’nın Mançurya’daki sınırlı kuvvetlerine takviye asker ve donanım gönderebilmesi için gerekli ulaşım olanakları hâlâ yetersizdi. Öte yandan komutanlık düzeyindeki başarısızlıkların da etkisiyle Ruslar Lüshunkou’un düşüşü (Ocak 1905) ve Mukden Muharebesi’yle (Şubat-Mart 1905) noktalanan bir dizi yenilgi aldılar.
Mayıs 1905’te Tsuşima Boğazlarındaki bir çarpışmada, Japon amirali Togo Heihaçiro Rus kuvvetlerine yardım etmek üzere Ekim 1904’te Baltık kıyısındaki Liepaja (Libau) limanından yola çıkmış olan ve Vladivostok’a ulaşmaya çalışan Amiral Zinovy Rozhestvensky komutasındaki Rus Baltık Filosunu yok etti. Bu ağır yenilgiyle birlikte Rus Çarlığı’nda gelişen devrimci hareket, Çar II. Nikolay’ı barış görüşmelerine oturmaya zorladı.
ABD başkanı Theodore Roosevelt 9 Ağustos – 5 Eylül 1905 arasında New Hampshire’daki Portsmouth’da toplanan barış konferansında arabuluculuk görevini üstlendi. Kabul edilen Portsmouth Antlaşması’yla Japonya Liaodong Yarımadası’nın, Lüshun’a giden Güney Mançurya demiryolunun ve Sahalin Adası’nın yarısının denetimini eline geçirdi. Buna karşılık Rusya, Mançurya’nın kuzeyini nüfuzu altında tutmaya devam etti.
- 1915 – D.W. Griffith’in Bir Ulusun Doğuşu (The Birth of a Nation) adlı tartışmalı başyapıtı Los Angeles’ta ilk kez gösterildi.
- 1919 – İşgal Kuvvetleri Kumandanı olarak İstanbul’a tayin olan Fransız General Louis Franchet d’Espèrey, atıyla Türk Bayrağı’nın üzerinden geçerek yapmış olduğu sözde gövde gösterisi ile İstanbul’a girdi.
- 1922 – ABD Başkanı Warren G. Harding, ilk radyoyu Beyaz Saray’da tanıttı.
- 1924 – İdam cezası: ABD’de idam cezasını gaz kullanmak suretiyle gerçekleştiren ilk eyalet Nevada oldu.
- 1935 – Türkiye Büyük Millet Meclisi 5. dönem seçimleri yapıldı.
- 1958 – Bobby Fischer henüz 15 yaşında ve Dünya satranç şampiyonu oldu.
- 1962 – Fransa’da Gizli Ordu’nun bombalama eylemlerini protesto edenlere polis müdahale etti; 8 kişi öldü.
- 1962 – Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bankası çalışmalarına başladı.
Kuruluş | 1962 |
---|---|
Feshedilme | 20 Ocak 1989 |
Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bankası, Türkiye’de 1962 yılında kamusal sermaye ile kurulmuş banka. 7470 sayılı yasa ile Türkiye Turizm Bankası, bankaya devredilmiştir. 1986’da statüsü değişerek kamusal sermayeli kalkınma ve yatırım bankaları grubuna geçmiştir. Yüksek Planlama Kurulunun 20 Ocak 1989 tarihli kararı ile Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bankası, tüm aktif ve pasifleriyle Türkiye Kalkınma Bankası’na devredilmiştir.
- 1963 – ABD vatandaşlarının Küba ile seyahat, finansal ve ticari amaçlı her türlü ilişkisi John F. Kennedy yönetimince yasaklandı.
- 1963 – Irak’ta, Abdüsselam Arif’in önderliğindeki “Baas”çı subaylar yönetimi ele geçirdi, Başbakan Abdülkerim Kasım öldürüldü.
- 1974 – Amerikan uzay istasyonu Skylab, uzayda 84 gün geçirdikten sonra dünyaya döndü.
- 1974 – Yukarı Volta’da askeri darbe.
Yukarı Volta Cumhuriyeti
République de Haute-Volta (Fransızca)
|
|||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1960-1984 | |||||||||
![]() Bayrak
![]() Arma
|
|||||||||
Slogan
“Unité – Travail – Justice” (Fransızca) “Birlik – İş – Adalet“ |
|||||||||
Millî marş
Hymne Nationale Voltaïque |
|||||||||
![]() Günümüzde Burkina Faso devleti olan Yukarı Volta’nın konumu
|
|||||||||
Başkent | Ouagadougou | ||||||||
Yaygın dil(ler) | Fransızca | ||||||||
Hükûmet | Cumhuriyet | ||||||||
Tarihçe | |||||||||
|
|||||||||
Para birimi | CFA Frankı | ||||||||
|
Yukarı Volta ya da resmi adıyla Yukarı Volta Cumhuriyeti, Afrika kıtasının batısında bulunan, Fransa sömürgesinden 1958 yılında özerkliğini, 5 Ağustos 1960 tarihinde de bağımsızlığını kazanan devlet.
1960 yılında bu isim ile bağımsızlığını kazanan ülke, o dönem ismini Volta Nehri’nden almıştır. Volta nehrinin üç fark kolu olan Siyah Volta, Beyaz Volta ve Kırmızı Volta’dan da esinlenerek bayrağını oluşturmuştur. 4 Ağustos 1984 tarihinde Thomas Sankara başkanlığı döneminde ülke ismini Onurlu insanların ülkesi anlamına gelen Burkina Faso olarak değiştirmiş, aynı zamanda bayrağın yerini de günümüzde de kullanılan Burkina Faso bayrağı almıştır. Ülke varlığına günümüzde de Burkina Faso isim ile devam etmektedir.
Yukarı Volta devlet başkanları
- Maurice Yaméogo (5 Ağustos 1960 – 3 Ocak 1966)
- Sangoulé Lamizana (3 Ocak 1966 – 25 Ekim 1980)
- Saye Zerbo (25 Ekim 1980 – 7 Kasım 1982)
- Jean-Baptiste Ouédraogo (8 Kasım 1982 – 4 Ağustos 1983)
- Thomas Sankara (4 Ağustos 1983 – 4 Ağustos 1984, devamında 15 Ekim 1987 tarihine kadar Burkina Faso devlet başkanı)
- 1976 – Innsbruck’ta yapılan Kış Olimpiyatları, TRT televizyonundan naklen verildi.
- 1976 – İngiltere, Strazburg’da kendini savunmak durumunda kaldı. İngiltere hakkında, IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) sanıklarına işkence ettiği iddiaları vardı.
- 1980: Türkiye’de 12 Eylül 1980 Darbesi’ne Giden Süreç (1979- 12 Eylül 1980): İstanbul’da Migros’a ait yiyecek maddeleri satan 6 kamyon kaçırıldı, yiyecekler yağma edildi, kamyonlar tahrip edildi. Ankara’da 4 mağaza yağma edildi.
- 1980 – Tariş olayları: Tariş işçileri işletmenin bazı bölümlerini işgal etti, Çiğli İplik Fabrikası’nda işçiler, fabrika kapılarını kapatarak barikat kurdu.
- 1984 – Kış Olimpiyat Oyunları Sarayova’da başladı.
- 1989 – Boeing 707 tipi bir yolcu uçağı, Portekiz açıklarındaki Azor Adaları’na düştü: 144 kişi öldü.
- 1990 – Amasya Yeniçeltek’te toprak altında kalan 63 işçiden umut kesildi. Madenin hava bacaları betonlandı. Bir gün önce meydana gelen grizu patlamasında ölenlerin sayısı 66’ya ulaştı.
- 1992 – Olağanüstü Hâl Bölge Valiliği’ne Ünal Erkan atandı.
- 1999 – Ürdün Kralı Hüseyin, Amman’da düzenlenen bir törenle toprağa verildi.
- 2000 – Danıştay 10. Dairesi, FP’den İstanbul Milletvekili seçilen Merve Kavakçı’nın, ‘Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine’ ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın iptali istemini oy birliğiyle reddetti.
- 2001 – Bonn Başsavcılığı’nın, Hristiyan-Demokrat Parti’ye (CDU) yapılan karanlık bağışlarla ilgili dava çerçevesinde eski Başbakan Helmut Kohl hakkında açtığı dava, 150 bin Euro tutarında cezanın ödenmesiyle kapandı.
- 2001 – Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Esad Coşan ile damadı Ali Yücel Uyarel’in Süleymaniye Camii haziresine definlerine imkân tanıyan kararname taslağını imzalamayarak Başbakanlığa geri gönderdi.
- 2002 – Yargıtay 6. Ceza Dairesi, “Yüksekova Çetesi” davasında 5 sanık hakkında verilen çeşitli hapis cezalarına ilişkin mahkûmiyet kararlarını bozdu.
- 2002 – Kış Olimpiyatları Salt Lake City’de başladı.
- 2004 – Amerikalı şarkıcı Beyoncé, beş Grammy Ödülü kazandı.
- 2005 – İsrail Başbakanı Ariel Şaron ve Filistin lideri Mahmud Abbas arasında, Mısır’da imzalanan bir antlaşma ile ateşkes sağlandı.
- 2023 – Türkiye’de deprem yüzünden 3 aylık OHAL ilan edildi.
wikipedia.org