Tarihte 4 Nisan olayları

4 Nisan, Tarihte Bugün Miladi takvime göre yılın 94. günü.
Mart – Nisan – Mayıs
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30

Olaylar

  • 1581 – Francis Drake, dünya turunu tamamladı ve I. Elizabeth tarafından şövalyelikle ödüllendirildi.
Francis Drake

Francis Drake (1540 – 27 Ocak 1596), Elizabeth devrinde yaşamış olan, önemli bir İngiliz korsan, denizci, kâşif, köle taciri, mühendis ve politikacıdır. Dünyanın çevresini dolaşan ilk İngiliz kaptandır. (Macellan yolculuğunu bitiremeden ölmüş, yerine Juan Sebastian Elcano geçmişti.) Dünyayı dolaştıktan sonra, 1581’de I. Elizabeth tarafından şövalye unvanıyla ödüllendirildi.

Drake ayrıca İngiliz Donanması’nın, 1588’de İspanyol Armada ile yaptığı savaşta ikinci başkomutanıdır.

İngiltere’de aynı zamanda politikacı olarak da tanınan Drake, Pasifik Okyanusu’nda 27 Ocak 1596’da dizanteri nedeniyle öldü.

Onu ünlü yapan kahramanlıkları efsaneviydi. Kral II. Philip, ona ödül olarak 20.000 düka altını teklif etti.

Ayrıca Naughty Dog tarafından geliştirilen Uncharted video oyunu serisinde de efsaneleri anlatılmaktadır.

Doğumu ve ilk yılları

Francis Drake, İngiltere’nin Devon bölgesindeki Tavistock’ta, Crowndale Çiftliği’nde doğdu. Doğum tarihi resmi olarak kaydedilmemiştir. E.F. Benson (1867–1940) gibi bazı yazarlar, Drake’in 1539’da yürürlüğe giren Altı Madde Yasası sırasında doğduğunu öne sürmüştür. Ancak, bu bilginin dayandığı William Camden’in anlatısını inceleyen İngiliz deniz tarihçisi Julian Corbett, “1539 tarihli Altı Madde Yasası altında Edmund Drake’in Devonshire’dan sürüldüğüne dair hatalı iddiasını hafıza kaybı olarak değerlendirmeliyiz” diye yazmaktadır. Doğum tarihi, çağdaş kaynaklardaki metinlerin ifadelerine dayanarak tahmin edilmektedir. Sözgelimi, “Drake, Judith’in komutasını aldığında yirmi iki yaşındaydı” (1566) ifadesi, onun doğum tarihini 1544 yılına tarihlemektedir. Doğum tarihinin y. 1540’a atıfta bulunabilmesi, iki tasvir aracılığıyla mümkündür: biri 1581’de Nicholas Hilliard tarafından minyatür olarak yapılan, Drake’in 42 yaşında olduğu iddia edilen portre, diğeri ise 1594’te iken 52 yaşında olduğu söylenen başka bir portreden önerilmektedir. Bu da onun doğum yılını yaklaşık 1541 yılına tarihlemektedir.

Francis Drake, Edmund Drake (1518–1585) adında bir Protestan çiftçi ile eşi Mary Mylwaye’nin on iki oğlunun en büyüğüydü. İlk oğlun, vaftiz babası olan Bedford’un 2. Kontu Francis Russell’ın adını aldığı söylenir.

Evliliği ve ailesi

[

Francis Drake, 1569’da Mary Newman ile evlendi. Mary Newman, 12 yıl sonra, 1581’de öldü. Ardından Francis Drake, 1582 yılında Somerset Yüksek Şerifi olan George Sydenham’ın tek çocuğu, Elizabeth Sydenham ile evlendi. Drake öldükten sonra Elizabeth Sydenham, William Courtena ile evlendi. Drake’in hiç çocuğu olmadı ve o öldükten sonra mirası yeğenine kaldı.

  • 1814 – Napolyon, tahtından ilk defa çekildi.
  • 1905 – Hindistan’daki depremde, yaklaşık 20.000 kişi öldü.
  • 1913 – Osmanlı İmparatorluğu’nda Kadınlar Dünyası adlı dergi kuruldu.
Kadınlar Dünyası

Kadınlar Dünyası’nın 124. sayısının kapağında Yaşar Nezihe, 28 Kanun-i Evvel 1329
Kategoriler Kadın · aile · düşünce
Sıklık Aylık
İlk sayı 4 Nisan 1913
Son sayı 1921
Ülke Osmanlı İmparatorluğu

Kadınlar Dünyası, Balkan Savaşları sonrasında 4 Nisan 1913 tarihinde yayın hayatına başlayan ve 1921’e kadar yayında kalan kadın dergisi.

Derginin imtiyaz sahibi kişisi Nuriye Ulviye Mevlan Civelek’ti. Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti’nin yayın organıydı ve kadın yazarlar tarafından çıkartılıyordu. Kuruluş amacı ise genel olarak kadın haklarını ve özgürlüklerini artırmak, kadınların bilinçlenmesini sağlamak ve onların çalışma ve sosyal yaşamda etkin olmasını sağlamak idi. Osmanlı’nın ilk feminist dergisidir.

Bugün tüm kopyaları Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı arşivinde bulunan Kadınlar Dünyası’nın ilk 100 sayısı, 2009 yılında Latin harflerine çevrilerek vakıf tarafından yayımlanmıştır.

Hakkında

Osmanlı’da Tanzimat ile başlayan yenileşme ilerleyen süreçte dünyadaki gelişmelerin de yadsınamayacak etkisi ile her alana sıçradı. On dokuzuncu yüzyıldan itibaren hızla yaygınlaşan, modernleşmenin getirdiği yeni kent ve toplum yapısı, batılı yaşam biçiminin benimsenmesi, sanayileşmenin getirdiği yeni maddi kültür ve tüketim örüntüleri gibi olgular, Osmanlı’da ailenin ve toplumsal hayatın geleneksel anlayıştan uzaklaşarak yenilenmesi ihtiyacını doğurmuştu. Süreç içerisinde kız çocukları sıbyan mekteplerinin de üzerinde eğitim almaya başladı ve bu, kadınların sosyal yaşamda daha fazla yer edinmesi ile sonuçlandı. II. Meşrutiyet ile beraber de kadınlar basın-yayın hayatında daha fazla görev almaya başladı. Kadınlar Dünyası da bu değişimin sonucunda ortaya çıkmış bir dergiydi. Yine de, II. Meşrutiyet sonrasındaki özgürlükler kadınlara yansımamıştır; Kadınlar Dünyası tüm kadınları hakları için mücadele etmeye çağırır.

Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti kadınlara yeni haklar verilmesi ve sosyal yaşamda daha özgür bir yaşam için kurulmuştu. Derneğin kurucu başkanı ise Nuriye Ulviye Mevlan Civelek idi. Ulviye Mevlan 20 yaşındayken eşi Hulusi Bey’den kalan miras ile Kadınlar Dünyası dergisini kurdu, bütün malvarlığını ve hayatını dergiyle cemiyete adadı.

İlerlemek ve yükselmek için hem pratik cesaretin hem de ruhsal cesaretin, başka bir deyişle çağdaş kişiliğin önemi konusundaki düşüncelerim artık iyice olgunlaşmıştı. İçinde yaşadığımız uyanış devrinin ve kurulan toplumun temelini oluşturan sosyal bilimlerin ışığında, (kadınların ilerlemesi için) gerekli olan (adımları) cesaretle gerçekleştirecek bir gazete çıkarmaya giriştim.

Kadınlar Dünyası’nda kadınlar, yaşadıkları toplumu ve bu toplumdaki konumlarını sorgulamış, kendilerini kısıtlayan eşitsizliklere ve geleneklere karşı mücadele etmiş, II. Meşrutiyet döneminin özgürlüklerinden faydalanmayı talep etmişlerdir. Modernleşmenin getirdiği yeni kent yaşamında hayatlarını “yeni”leştirmek için çalışmış, bu çabayı örgütlü bir kadın hareketine dönüştürmüşlerdir. Aileye, çalışma hayatına, hukuka, eğitime, toplumsal hayatın her alanına sirayet edecek bir “kadın inkılabı”nı savunmuştur.

Bağımsız ve dayanışmacı kadın mücadelesinin Osmanlı’daki öncü örneği olan dergi, yalnız kadın yazarlara açık olması ve okurlarından gelen mektuplara geniş yer ayırması ile dikkat çekicidir. Derginin yazı işleri müdürü 108. sayıya kadar Emine Seher Hanım idi. Dergiye düzenli katkı veren yazarlardan bazıları Mükerrrrem Belkıs, Atiye Şükran, Aliye Cevat, Safiye Büran, Aziz Haydar, Nimet Cemil, Meliha Cenan, Belkıs Şevket, Fatma Zerrin, Seniye Ata, Sacide ve Mes’adet Bedirhan’dı. Yayımlanan yazıların birbirinden oldukça farklı üsluplarda oluşu, derginin çeşitli toplumsal kesimlerden kadınlarca takip edildiğine işaret eder.

Kadınlar Dünyası, millet, din, toplumsal statü ayrımı yapmaksızın her kadının hakkını gözeten bir “kadın inkılabı”nı savunur; döneminin, özellikle Balkan Savaşları’nın tetiklediği milliyetçi ortamı göz önüne alındığında bu ilkenin önemi anlaşılabilir. Bu yönüyle Kadınlar Dünyası, Hanımlara Mahsus Gazete gibi, milliyetçi söylemlerin egemen olduğu ve yalnız entelektüel kadınların katkısını kabul eden döneminin diğer kadın yayınlarından ayrılır. Bu nedenle, Kadınlar Dünyası Osmanlı’daki ilk feminist yayın olarak kabul edilir. Kadınlar Dünyası, “hukuk-i nisvan”ın (kadın hakları) yanı sıra, “Feminizm” kelimesini de kullanır ve feminizme dair tartışmalara geniş yer verir. Dergiye erkekler tarafından yöneltilen, feminizmin yabancı kökenli bir kelime olduğu, dolayısıyla “bu kültüre ait bir kavram olmadığına” dair eleştirilere karşılık ise, “telgraf”, “tramvay” gibi kelimelerin de Türkçe olmadığı, fakat herkes tarafından benimsenip kullanıldığı yanıtını yayımlar.

Derginin günlük yayımlandığı sırada resimsiz ve 4 sayfa olan nüshaları, haftalık yayına geçilen 100. sayıdan itibaren resimli ve 16 sayfa olmuştur. Dergi kapaklarında çalışan kadınların, sokakta kadınların, “modern” aileleri ve “modern” giyimleri ile kadınların, hatta yazarları olan kadınların fotoğraflarına yer verilir; Müslüman Osmanlı kadınlarının fotoğraflarını ilk kez yayımlayan dergi, bu konuda çığır açmıştır.

İçerik ve özellikleri

İlk sayısı 4 Nisan 1913 tarihinde çıkan dergi kâğıt sıkıntısı ve I. Dünya Savaşı’nın yarattığı etki gibi nedenlerden dolayı 3 kez yayınına ara vermek zorunda kaldı. Son sayısı 1921 yılında çıktı. Binbirdirek’te bulunan Serbesti Matbaası’nda basıldıktan sonra Beşiktaş’taki Marifet Kütüphanesi’nde merkezi dağıtımı yapılır ardından da benzer kütüphanelerde yerel dağıtımı ve satışı yapılırdı. 113. sayı sonrasında Arap ve Latin harfleriyle de basımı yapıldı. III. Selim ile ivme kazanan Osmanlı’daki Fransızca etkisi dergiye de yansıdı ve kapağın alt köşesine derginin Fransızca adı “Monde Feminin” ibaresine yer verildi. 121 ile 128. sayılar arasında kısa süreli olarak Fransızca ek verildi. Dergide bu ekin gerekçesi “Avrupa’daki kardeşlerimizin ve Müslüman kardeşlerimizin karşılıklı diyaloglarını sağlayabilmek” olarak açıklanmıştır. Kadınlar Dünyası’nın tirajına dair kesin bilgi olmamakla birlikte, 165. sayıda dergide yayımlanan bir ilan ipucu vermektedir; ilan, kâğıt sıkıntısı sebebiyle derginin 3000 adet basılacağını, okurların dergiyi bulma sıkıntısı yaşamamaları için abone olmalarını duyurmaktadır. Dönemin savaş şartları göz önüne alındığında bu sayı dikkat çekicidir.

Dergide ağırlık verilen konular kadınların toplumsal hayatta görünürlüğü, çalışma hayatına katılma, ev dışında giyime dair kuralların yeniden düzenlenmesi, kız çocuklarının eğitiminin iyileştirilmesi, kadınlara yükseköğrenim sağlanması, görücü usulü ile evliliklerin engellenmesi, ailenin iyileştirilmesidir. Hukuk-ı Nisvan adlı yazı dizisinde kadın haklarına dair talepler dile getirilmiştir. Bu yaygın konuların yanı sıra, Kadınlar Dünyası’nda çocuk yetiştirme ve bakımı üzerine bilimsel bilgiler Terbiye-i Etfal köşesinde okurlarla paylaşılır. Fransızcadan çevirilerle çocukların hangi gıdalarla beslenmesi gerektiği, bebeklere günlük verilmesi gereken süt miktarı, bakımlarının ve temizliklerinin nasıl olması gerektiği aktarılır, dayağa karşı yazılar yayımlanır. Kızlarımızın Çeyizi Ne Olmalıdır? ve Terbiye-i Ahlâkiye bölümlerinde “modern” kadınların yaşamına ve genç kadınlarda olması gereken erdemlere dair görüşler, başka ülkelerden örnekler paylaşılır. Anatomi bilgileri verilir, taş çağı, cilalı taş çağı, Roma, Kartaca uygarlıkları gibi tarihsel bilgiler paylaşılır. Mısır, Hindistan, Yunanistan, Arabistan gibi farklı ülkelerdeki kadınların yaşamları ve hakları ayrıntılı olarak aktarılır. Marie Curie gibi, başarıları ile tanınan kadınların hayat hikâyeleri aktarılır. Kadın konulu eser çevirileri ve şiirler paylaşılır.

Kadınlar Dünyası erkeklerin dahil olmadığı, kadınların birlikte gerçekleştireceği bir kadın devrimini savunmuş, bunun bir parçası olarak da sayfalarını yalnız kadın yazarlara açma ilkesini benimsemiştir. Kuvvetlerimizi Birleştirelim başlıklı yazıda, “birleşelim, elele verelim. Kuvvetlerimizi tevhit edelim. İctima eden kuvvetlerin tesiratı pek büyüktür,” der. Elele Verelim başlıklı bir başka yazıda, okuyucularına şöyle seslenir:

Biz Osmanlı kadınları bugüne kadar atalet içinde yaşıyor, daima erkeklerimizin mesaisi ile geçiniyor, erkeksiz kaldığımız anda da sefalet ve zarurete kurban oluyor idik. Çünkü cahil idik, çünkü atıl idik, çünkü iş bilmiyor, kendimizi kendi mesaimizle yaşatamıyor idik. Artık aklımızı başımıza alalım, birbirimize el vererek bir teavün-i umumi [genel yardımlaşma] ile işçilik hayatını ihya ederek, maarif hayatını ihya ederek hem tenevvür [aydınlanma] hem de bizi daima tehdit etmekte olan sefalet ve zaruretten kurtulalım.

Derginin yazarları arasında İstanbul’dan kadınların yanı sıra, Konya, Ceyhan, Adana gibi farklı bölgelerden kadınlar, Rum kadınlar da bulunur. Türkçe bilmeyen kadınların pazartesi ve perşembe günleri saat 16.00’da derginin yazıhanesine gelebileceklerine dair farklı dilde ilanlar yayımlaması, Kadınlar Dünyası’nın her milletten kadına ulaşma çabasının göstergesidir. Dergi, dış basından da ilgi, tebrik ve teşvik görmüş, Almanya ve Fransa’dan gelen muhabirler dergiyi ziyaret etmiştir. 

Kadınlar Dünyası’nda kadınlar, ülkenin savaşlar yüzünden geldiği kötü durumdan kurtulmanın tek yolunun, kadın-erkek herkesin çalışması olduğunu savunmuştur. Geçerli ahlâk kurallarının ve görücü usulü evliliklerin yaygınlığının, ülkenin düşkün durumunda önemli pay sahibi olduğunu belirterek, yeniliğe önce aileden başlamak gerektiğini savunur. Böylece, yeni neslin haklarının bilincinde bir nesil olarak yetişeceğini öne sürerler. Kadınların eğitimsizliğinin ve ülkede yaygın cehaletin gelişmenin önündeki en önemli engel olduğunu savunurlar, bu konuda Avrupa’yı örnek gösterirler. Balkan Savaşları döneminde okulların hastaneye çevrildiğini, erkek okulları yeniden açıldığı halde kız okullarının yeniden açılmamış oluşunu ve okul binalarının bakımsızlığını eleştirirler. Ekonomi kötü durumda olduğu için moda uğruna savurganlık yapmaya karşı çıkarlar, sık sık yazılarında yerli malı kullanımını teşvik ederler.

Derginin kurucusu Ulviye Mevlan’ın eşi gazeteci Mevlanzade Rıfat da kadınların hak mücadelesine destek vermek için Erkekler Dünyası dergisini çıkarmıştır, dergi bir sayı yayımlanabilmiştir.

  • 1929 – İstanbul’da düzenlenen Yerli Malı Kullanma ve Koruma Toplantısı’nda gençlik, yerli malı kullanmaya yemin etti.
  • 1941 – Irak’ta eski Başbakan Reşid Ali Geylani, bir darbeyle iktidarı ele geçirdi.
  • 1949 – NATO kuruldu. Washington’da ABD, Belçika, Danimarka, Fransa, Lüksemburg, Norveç ve Portekiz, Kuzey Atlantik Paktı Örgütünün (NATO) kuruluşunu onaylayan antlaşmayı imzaladı.
  • 1951 – Necip Fazıl Kısakürek, kumar oynadığı gerekçesiyle 30 lira para cezasına çarptırıldı.
  • 1953 – Deniz Kuvvetleri’ne bağlı Dumlupınar denizaltısı, NATO tatbikatından dönerken Çanakkale Boğazı’nda İsveç gemisi Naboland’la çarpışarak battı; 81 Türk denizcisinin öldüğü bugün, “Deniz Şehitlerini Anma Günü” ilan edildi.
  • 1960 – Senegal, Fransa’dan bağımsızlığını kazandı.
  • 1966 – Fransa’da NATO üslerine karşı çıkılınca, Türkiye’deki üslerin durumu gündeme getirildi. Başbakan Süleyman Demirel, “Türkiye’de ABD üssü yoktur, tesisi vardır” dedi.
  • 1968 – NASA, Apollo Projesi kapsamında Apollo 6’yı uzaya fırlattı.
  • 1968 – Martin Luther King Jr., Memphis’te öldürüldü.
  • 1973 – 11 Eylül 2001’deki saldırılar sonucu yıkılan Dünya Ticaret Merkezi açıldı. Temelleri 1966’da atılan, inşaatına 1968’de başlanılan ve 37 milyon dolara mal olan binanın mimarı, Minuori Yamasaki idi.
  • 1974 – Türk Hükûmeti, Yunan karasularının 12 mile çıkarılmasını kabul etmeyeceğini, Ege’nin bir Yunan gölü haline getirilmesinin söz konusu olamayacağını, diplomatik kanallarla Yunanistan’a bildirdi.
  • 1975 – Microsoft şirketi, Bill Gates ve Paul Gardner Allen ortaklığında kuruldu.
  • 1979 – Pakistan Başbakanı Zülfikar Ali Butto, asılarak idam edildi.
  • 1983 – Challenger Uzay Mekiği ilk uçuşunu gerçekleştirdi.
  • 1985 – Balıkesir’de eğitim uçuşu yapan bir uçak, Marangozlar Sitesi’ne düştü. Uçağın iki pilotu ile 14 kişi öldü, 21 kişi de yaralandı.
  • 2002 – PKK, birçok Avrupa ülkesinde yasaklanmasının ardından, adını KADEK (Kürdistan Demokrasi ve Özgürlük Kongresi) olarak değiştirdi.
  • 2002 – Dicle Haber Ajansı kuruldu.
  • 2010 – TRT’nin Arapça kanalı TRT El Arabia yayına başladı.
  • 2017 – Suriye İç Savaşı sırasında İdlib kimyasal saldırısı gerçekleşti.
  • 2023 – Finlandiya, NATO üyesi oldu.

wikipedia.org

Ayrıca Kontrol Edin

5 Nisanda ölenler

Ölümler 828 – I. Nikeforos, 806 ile 815 yılları arasında Rum Ortodoks Patrikhanesi, 268. patriği olarak görev …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir