28 Ocak, Miladi takvime göre yılın 28. günüdür.
Aralık – Ocak – Şubat | ||||||
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 |
8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 |
15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 |
22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 |
29 | 30 | 31 |
Olaylar
- 1517 – Yavuz Sultan Selim komutasındaki Osmanlı Ordusu, Kahire’ye girdi.
I. Selim Yavuz Sultan Selim ياوز سلطان سليم |
|||||
---|---|---|---|---|---|
İslam Hâlifesi Kayser-i Rûm Emîrü’l-mü’minîn İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Han Şah |
|||||
9. Osmanlı Padişahı | |||||
Hüküm süresi | 24 Nisan 1512 – 22 Eylül 1520 (8 yıl, 4 ay ve 29 gün) |
||||
Önce gelen | II. Bayezid | ||||
Sonra gelen | I. Süleyman | ||||
88. İslam Hâlifesi | |||||
Hüküm süresi | 1517 – 22 Eylül 1520 | ||||
Önce gelen | III. Mütevekkil | ||||
Sonra gelen | I. Süleyman | ||||
11. Trabzon Sancakbeyi | |||||
Hüküm süresi | 1487 – 1510 | ||||
Önce gelen | İlyas Bey | ||||
Sonra gelen | Sinan Bey | ||||
Doğum | 10 Ekim 1470 Amasya, Osmanlı İmparatorluğu |
||||
Ölüm | 22 Eylül 1520 (49 yaşında) Çorlu, Osmanlı İmparatorluğu |
||||
Defin | Yavuz Selim Camii, Fatih, İstanbul, Türkiye | ||||
Eş(ler)i | Ayşe Hafsa Sultan II. Ayşe Hatun |
||||
Çocuk(lar)ı | I. Süleyman Üveys Paşa Hatice Sultan Beyhan Sultan Fatma Sultan Hafize Sultan Şah Sultan |
||||
|
|||||
Hanedan | Osmanlı Hanedanı | ||||
Babası | II. Bayezid | ||||
Annesi | II. Gülbahar Hatun | ||||
Dini | Sünni İslam | ||||
İmza |
I. Selim (Osmanlıca: سلطان سليم اول) veya bilinen adıyla Yavuz Sultan Selim (d. 10 Ekim 1470 – ö. 22 Eylül 1520), Osmanlı İmparatorluğu’nun 9. padişahı ve 88. İslam hâlifesidir. “Hâdimü’l-Haremeyni’ş-Şerîfeyn” (iki kutsal caminin hizmetkârı) unvanına ve divan edebiyatındaki “Selîmî” mahlasına sahiptir. Babası sekizinci Osmanlı padişahı II. Bayezid, annesi II. Gülbahar Sultan’dır. 1512-1520 yılları arasında süren yalnızca 8 yıllık saltanatında imparatorluğu muazzam bir hızla genişletti ve özellikle 1516 ile 1517 yılları arasında düzenlediği sefer ile tüm Doğu Akdeniz ile Mısır dahil önemli Orta Doğu bölgelerini ele geçirdi. Padişahlığı döneminde Anadolu’da birlik sağlandı ve Mısır’da hüküm süren Memlûk Devleti’ne son verildi. Devrin en önemli iki ticaret yolu olan İpek ve Baharat Yolu’nu da ele geçiren Osmanlılar, bu sayede doğu ticaret yollarını da tamamen kontrolleri altına aldılar.
10 Ekim 1470 tarihinde Amasya’da doğan ve şehzadeliğini Trabzon’da geçiren I. Selim, Osmanlı tahtına babası Sultan II. Bayezid’e karşı darbe yaparak çıktı. Şehzade Selim’e kızı Ayşe Hatun’u vermiş olan Kırım Hanı Mengli Giray, ona askeri destek sağlayarak tahta geçmesine yardım etti. 1512’de tahta çıkan Sultan Selim, babasının son dönemlerinde doğuda ortaya çıkan Şii Safevî tehlikesine karşı mücadeleye girişti. İki sene sonra İran’a yaptığı seferde Safevî hükümdarı Şah İsmail’i Çaldıran Muharebesi ile mağlup etti, ülkenin başkenti Tebriz’e kadar ilerledi ve bundan sonra “Yavuz” lakabıyla anılmaya başladı. 1515’te, Sadrazam Hadım Sinan Paşa öncülüğünde gerçekleşen Turnadağ Muharebesi ile Dulkadiroğulları Beyliği’ni ortadan kaldırdı ve Anadolu’daki Türk siyasi birliğini tam anlamıyla sağladı.
İran seferinden sonra Memlûk Devleti’ne karşı harekete geçen I. Selim, ”Büyük Mısır Seferi” olarak bilinen seferde yapılan Mercidâbık, Gazze, Ridâniye ve Kahire muharebeleri ile Memlûkleri yıkarak Suriye, Filistin, Levant, Mısır ve Hicaz gibi stratejik bölgeleri devletin topraklarına kattı. Seferden sonra İslam peygamberi Muhammed’in Kutsal Emanetler olarak kabul edilen eşyalarını İstanbul’a getirtti. 1520’de Batı’ya doğru yola çıkan Sultan Selim, 22 Eylül 1520 tarihinde Çorlu’da bulunan ordugâhında, sırtında çıkmış olan büyük bir çıban yüzünden 49 yaşındayken öldü ve yerine oğlu Süleyman geçti. Türbesi İstanbul’un Fatih ilçesindeki Yavuz Selim Camii’nde yer almaktadır.
1520’deki ölümü sırasında Osmanlı İmparatorluğu, Selim’in 8 yıllık hükümdarlığı sırasında yüzde yetmiş kadar büyüyerek yaklaşık 3,4 milyon kilometrekareye yayıldı. Selim’in Orta Doğu’yu ve özellikle İslam dünyasının kalbi olan bölgeleri fethetmesi ve Mekke ve Medine şehirlerine giden hac yollarının kontrolünü üstlenmesi, Osmanlı İmparatorluğu’nu önde gelen Müslüman devletlerden biri yaptı. I. Selim’in fetihleri, imparatorluğun coğrafi ve kültürel ağırlık merkezini önemli ölçüde Balkanlar’dan Orta Doğu’ya kaydırdı.
Büyük Mısır Seferi
Büyük Mısır Seferi, Osmanlı İmparatorluğu ile Memlûk Devleti arasında Ağustos 1516 ile 22 Ocak 1517 tarihleri arasında Orta Doğu’da gerçekleşmiş olan bir dizi savaştır. Safevîler için Doğu Cephesi’ndeki Bıyıklı Mehmed Paşa’ya yardım için yola çıkan Osmanlı padişahı I. Selim, henüz yoldayken Koçhisar Muharebesi’nde Safevî ordusunun bozulması ve Memlûklerin Kuzey Suriye’de yığınak yapmaya başlaması üzerine güneye yönelerek, yaklaşık beş ay kadar süren bu savaşı başlatan taraf olmuştur. Bu sefer sırasında meydana gelen Mercidâbık, Gazze, Ridâniye ve son olarak Kahire muharebelerinde bozguna uğrayan Memlûk Devleti, ardından tamamen Osmanlılar tarafından ilhak edilmiş; Suriye, Filistin, Hicaz ve Mısır toprakları ele geçirilmiştir.
- 1547 – VI. Edward, İngiltere Kralı oldu.
VI. Edward | |
---|---|
İngiltere ve İrlanda kralı | |
Hüküm süresi | 28 Ocak 1547 – 6 Temmuz 1553 |
Önce gelen | VIII. Henry |
Sonra gelen | I. Mary |
Doğum | 12 Ekim 1537 Hampton Court Sarayı |
Ölüm | 6 Temmuz 1553 (15 yaşında) Placentia Sarayı, Greenwich |
Defin | 9 Ağustos 1553 Henry VII Lady Chapel, Westminster Abbey |
Hanedan | Tudor Hanedanı |
Babası | VIII. Henry |
Annesi | Jane Seymour |
VI. Edward (12 Ekim 1537, 6 Temmuz 1553), İngiltere ve İrlanda Kralı. VIII. Henry ve Jane Seymour’un oğludur. Ayrıca Küçük Edward da denirdi. Tudor Hanedanı’ndan ülkeyi yöneten 3. kişidir ve ülkenin Protestan kurallara göre doğan ilk hükümdarıdır. 28 Ocak 1547’de 9 yaşındayken ülkenin başına geçmiştir. Edward küçük yaşta ülkenin başına geçtiğinden bir konsey ile birlikte ülkeyi yönetmekteydi. Bu konseye ilk önce dayısı Edward Seymour (1547–1549), daha sonra Thomas Seymour’un tüm çabalarına rağmen John Dudley (Northumberland Dükü (1549–1553)) başkanlık yaptı.
İlk yılları
Prens Edward 12 Ekim 1537 tarihinde Hampton Sarayında doğdu. VIII. Henry ve üçüncü karısı Jane Seymour’un tek oğullarıydı. Doğumunun ardından kiliselerde şükran ilahileri söylendi. Edward 15 Ekim tarihinde vaftiz edildi. Kral onu Cornwall Dükü ve Chester Kontu ilan etti. Edward’ın annesi Kraliçe Jane, 23 Ekim’de hastalandı ve onu takip eden gecede öldü. VIII. Henry karısının ölümünün ardından “İlahi takdir… Bana bu mutluluğu getiren onun ölümünün acılığıyla benim sevincimi karıştırdı” dedi. Babası VIII. Henry 27 Ocak 1547 tarihinde öldüğünde Edward 9 yaşındaydı.
Ölümü
Edward tahta çıkmasından kısa süre sonra sık sık hastalanmaya başladı, zamanının çoğunu yatağında dinlenerek geçirdi ve çok geçmeden hastalığının verem olduğu ortaya çıktı. Jane Grey ile evliliği gündeme gelen Edward bu evliliği tamamlamaya fırsatı olmadı. Hükümdarlığının son günlerini ağır hasta şekilde geçirdi. Ölümü beklenen tarihlerde gerçekleşmedi ve bu da John Dudley’e VIII. Henry’nin vasiyetini değiştirip Prenses Mary yerine tahta Edward gibi protestan Jane Grey’i geçirme fırsatını verdi. Edward ölmeden önce kendi vasiyetini imzaladı ve Prenses Mary ile Elizabeth’i gayrimeşru ilan etti. Böylece ikisinin de tahtta hakkı kalmadı. John Dudley Edward’ın ölümünü halkın tepkisinden korktuğu için 4 gün gizledi.
- 1807 – Pall Mall Sokağı, tarihte ışıklandırılan ilk sokak oldu.
- 1820 – Fabian Gottlieb von Bellingshausen ve Mikhail Petrovich Lazarev öncülüğündeki Rus ekip, Antarktika kıtasını keşfetti.
- 1871 – Fransa-Prusya Savaşı: Fransa teslim oldu ve savaş sona erdi.
- 1887 – Eyfel Kulesi’nin yapımına başlandı.
- 1909 – İspanya-Amerika Savaşı’ndan beri orada olan Amerikan birlikleri, Küba’dan ayrıldı.
- 1915 – I. Dünya Savaşı: Osmanlı İmparatorluğu ile Britanya İmparatorluğu arasında Suriye-Filistin Cephesi başladı.
- 1918 – Lev Troçki, Sovyetler Birliği’nde Kızıl Ordu’yu kurmaya başladı.
- 1920 – Osmanlı Mebusan Meclisi’nin gizli oturumunda, Misak-ı Milli kabul edildi.
Meclis-i Mebûsan | |
---|---|
Tür | |
Tür |
Çift meclisli
|
Tarih | |
Kuruluş | 23 Aralık 1876 23 Temmuz 1908 |
Dağılış | 14 Şubat 1878 11 Nisan 1920 |
Önceki | Dîvân-ı Hümâyun |
Sonraki | Türkiye Büyük Millet Meclisi |
Yapı | |
Siyasi gruplar
|
İttihat ve Terakki Fırkası Osmanlı Ahrar Fırkası Taşnak Felâh-ı Vatan Grubu |
Seçimler | |
Son seçim
|
18 Aralık 1919 |
Toplantı yeri | |
Çifte Saraylar İstanbul |
|
Anayasa | |
Kânûn-ı Esâsî |
Meclis-i Mebûsan (Osmanlıca: مجلس مبعوثان) (Çağdaş Türkçe: Temsili Meclis), Osmanlı İmparatorluğu’nda, 23 Aralık 1876 tarihli anayasaya (Kânûn-ı Esâsî) göre kurulmuş ve Birinci Meşrutiyet ve İkinci Meşrutiyet dönemlerinde görev yapmış çift meclisli yasama organının alt organıdır. Seçilmiş parlamenterlerden oluşmakta ve padişah tarafından atanan (daha az sayıdaki) üst kamara üyelerinin oluşturduğu Seçkinler Meclisi (Meclis-i Âyan) ile birlikte, genel parlamentoyu (Meclis-i Umûmî) oluşturmaktaydı.
Hakkında
Parlamenterler Meclisi (Meclis-i Mebûsan), 7 dönemde faaliyet göstermiştir:
- 31 Mart 1877’de çalışmalarına başlayan 1. Meclis-i Mebûsan üyeleri, geçici bir talimatla il, liva ve kazaların yönetim meclisi üyeleri arasından seçilmiş, İstanbul için ayrı bir seçim yapılmıştı. Bu parlamentoda 115 parlamenter vardı. 28 Haziran 1877’de çalışmalarını tamamlayarak dağıldı.
- Aynı seçim yöntemiyle oluşturulan 2. Meclis-i Mebûsan ilk kez 13 Aralık 1877’de toplandı. 93 Harbi’nin getirdiği sorunlar nedeniyle 14 Şubat 1878’de kapatıldı.
- II. Abdülhamid döneminin sonunda, 23 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanıyla aynı yılın Kasım ve Aralık aylarında parlamenter seçimi yapıldı. Ahrar Fırkası (Özgürlükçüler Partisi) ve İttihat ve Terakki Cemiyeti (Birlik ve İlerleme Partisi)’nin katıldığı seçimlerde, İttihat ve Terakki Cemiyeti çoğunluğu sağladı ve 4 Aralık 1908’de 3. Meclis-i Mebûsan açıldı. Bu parlamento, 31 Mart Vakası ve II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi sonrasında Mayıs 1909’da Anayasa üzerinde değişiklikler yaparak padişahın ve Seçkinler Meclisi’nin yetkilerini daralttı, kendi yetkilerini artırdı. 1911’de tek bir parlamenteri ilgilendiren, ancak politik yankıları yüksek olan bir ara seçim gerçekleştirildi.
- 18 Ocak 1912’de padişah parlamentoyu dağıttı ve yapılan seçimlerden sonra, 18 Nisan 1912’de 4. Meclis-i Mebûsan toplandı. Bu parlamento, 5 Ağustos 1912’de Ahmed Muhtar Paşa’nın önerisi ile feshedildi. Birinci Balkan Savaşı nedeniyle seçime gidilemedi ve sıkıyönetim ilan edildi. İttihat ve Terakki, 23 Ocak 1913’teki Bâb-ı Âli Baskını ile iktidarı ele geçirdi.
- Bu şartlarda tek parti düzeninde 1914’te seçime gidildi ve 5. Meclis-i Mebûsan üyeliklerinin tamamını İttihat ve Terakki elde etti. Bu parlamento I. Dünya Savaşı boyunca bu haliyle faaliyetlerde bulundu.
- Mondros Mütarekesi sonrasında 21 Aralık 1918’de Padişah Vahdettin tarafından, yeni seçimler yapılmak üzere parlamento feshedildi. Yapılan seçimler sonunda Son Meclis-i Mebûsan ilk toplantısını 12 Ocak 1920’de yaptı. 16 Mart 1920’de İstanbul’un İşgali üzerine, parlamento, işgal güçlerinin baskısıyla anayasaya aykırı olarak 11 Nisan 1920’de resmen kapatıldı.
- Meclis-i Mebûsan’ın kapatılması üzerine 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi faaliyetlerine başladı ve fiilen ülkeyi yönetti.
Meclis-i Mebûsan başkanları listesi
№ | Fotoğraf | Reis | Göreve Başlama | Görevden Ayrılma | Not |
---|---|---|---|---|---|
I. Meşrutiyet | |||||
1 | Ahmed Vefik Paşa (1823–1891) |
18 Mart 1877 | 30 Ekim 1877 | Meclis-i Âyan üyeliğine atandı. | |
2 | Hasan Fehmi Paşa (1836-1910) |
1 Kasım 1877 | 14 Şubat 1878 | II. Abdülhamid, 14 Şubat 1878 tarihinde Meclis-i Mebusan’ı süresiz tatil etmiştir. | |
II. Meşrutiyet | |||||
3 | Ahmed Rıza Bey (1858-1930) |
17 Aralık 1908 | 14 Mayıs 1912 | Meclis-i Âyan üyeliğine atandı. | |
4 | Halil Bey (1874-1948) |
15 Mayıs 1912 | 24 Ekim 1915 | Hariciye Nazırlığı’na atandı. | |
5 | Adil Bey (1869-1935) |
25 Ekim 1915 | 15 Eylül 1919 | Malta adasına sürüldü. | |
6 | Reşat Hikmet Bey (1876-1920) |
31 Ocak 1920 | 28 Şubat 1920 | Dönem içinde hayatını kaybetti. | |
7 | Celalettin Arif Bey (1875-1928) |
4 Mart 1920 | 18 Mart 1920 | İtilaf Devletleri 16 Mart 1920’de İstanbul’u resmen işgal ettiler. Meclis 18 Mart’ta son kez toplandı. |
Meclis-i Mebûsan dönemleri
18 Mart 1877’de yeni kurulan Meclis-i Mebûsan için mebus seçimleri yapıldı. Seçimlerin yapıldığı sırada siyasi bir fırka faaliyeti mevcut olmadığından mebuslar meclise bireysel temsil usulüyle girdi. İlk parlamento 69 üyesi Müslüman, 46 üyesi gayrimüslim olmak üzere toplam 115 mebustan oluşmaktaydı. Bu arada seçilen mebus sayısı seçilmesi istenene oranla daha azdı. Zira iç işlerinde bağımsız durumda olan Tunus, Mısır, Romanya, Sırbistan, Karadağ, Sisam, Umman ve Necid bölgelerinden Meclis‟e hiç mebus gönderilmedi. Padişahın özel olarak önem verdiği Mısır dahi Meclis-i Mebûsan‟ın açılışına sadece tebrik telgrafı göndermekle yetindi.
Bu meclis, Türk tarihinde halk oylarıyla seçilen ilk meclis olma niteliği taşımaktadır. Toplanan bu meclis “Milel-i Müttehide-i Osmaniye” (birleşik Osmanlı milletleri) olarak tanımlandı. Meclisteki mebuslar, 19 Mart – 28 Haziran 1877 tarihleri arasında görev yaptı.
Dönem | Tarih | Üye sayısı |
---|---|---|
Meclis-i Mebûsan 1. Dönem | 19 Mart 1877 – 28 Haziran 1877 | 115 |
Meclis-i Mebûsan 2. Dönem | 13 Aralık 1877 – 14 Şubat 1878 | 96 |
Kapalı (14 Şubat 1878 – 17 Aralık 1908) | ||
Meclis-i Mebûsan 3. Dönem | 17 Aralık 1908 – 18 Ocak 1912 | 288 |
Meclis-i Mebûsan 4. Dönem | 18 Nisan 1912 – 5 Ağustos 1912 | 276 |
Meclis-i Mebûsan 5. Dönem | 14 Mayıs 1914 – 21 Aralık 1918 | 281 |
Meclis-i Mebûsan 6. Dönem | 12 Ocak 1920 – 18 Mart 1920 | 160 |
Kanuni Esasi’deki Meclis-i Mebûsan ile ilgili kararlar
Madde 65.- Heyeti Mebusanın mıktarı âzası tebaai Osmaniyeden her ellibin nüfus zükûrda bir nefer olmak itibarıyla tertip olunur.
Madde 66.- Emri intihap reyi hafi kaidesi üzerine müessestir. Sureti icrası kanunu mahsus ile tâyin olunacaktır.
Madde 67.- Heyeti Mebusan âzalıgıle ile hükûmet memuriyeti bir zat uhdesinde içtima edemez. Fakat vükelâdan intihap olunanların âzalığı mücazdırvesair memurinden biri mebusluğa intihap olunur ise kabul edip etmemek yedi ihtiyarındadır. Fakat kabul ettiği halde memuriyetinden infisal eder.
Madde 68.- Heyeti Mebusan için azalığa intihabı caiz olmıyanlar şunlardır: Evvelâ tebai devleti aliyeden olmıyan saniyen nizamı mahsusu mucibince muvakkaten hizmeti ecnebiye imtiyazını haiz olan salisen Türkçe bilmiyen rabian otuz yaşını ikmal etmiyen hamisen hini intihabta bir kimsenin hizmetkârlığında bulunan sadisen iflâs ile mahkûm olup da iadei itibar etmemiş olan sabian sui ahval ile müştehir olan saminen mahcuriyetine hüküm lâhik olup da fekki hacir edilmeyen tasian hukuku medeniyeden sakıt olmuş olan aşiren tabiiyeti ecnebiye iddiasında bulunan kimselerdir. Bunlar mebus olamaz. Dört seneden sonra icra olunacak intihaplarda mebus olmak için Türkçe okumak ve mümkün mertebe yazmak dahi şart olacaktır.
Madde 69.- Mebusan intihabı umumisi dört senede bir kerre icra olunur ve her mebusun müddeti memuriyeti dört seneden ibaret olup fakat tekrar intihap olunmak caizdir.
Madde 70.- Mebusların intihabı umumisine heyetin mebdei içtimaı olan teşrini saniden lâakal dört mah mukaddem başlanılır.
Madde 71.- Heyeti Mebusan âzasının her biri kendini intihap eden dairenin ayrıca vekili olmayup umum osmanlıların vekili hükmündedir.
Madde 72.- Müntehipler intihap edecekleri mebusları mensup oldukları dairei vilâyet ahalisinden intihap etmeğe mecburdur.
Madde 73.- Ba iradei seniye Heyeti Mebusan feshile dağıtıldığı halde nihayet altı ayda müçtemi olmak üzere umum mebusanın müceddeden intihabına başlanılacaktır.
Madde 74.- Heyeti Mebusan âzasından biri vefat eder veya esbabı hacriyei meşruadan birine duçar olur veya bir uzun müddette meclise devam etmez veyahut istifa eder veya mahkûmiyet veya kabulü memuriyet cihetile âzalıktan sakıt olursa yerine nihayet gelecek içtimaa yetişmek üzere usulü veçhile diğeri tâyin olunur.
Madde 75.- Münhal olan mebusluk makamlarına intihap olunacak âzanın memuriyeti gelecek intihabı umumî zamanına kadardır.
Madde 76.- Mebuslardan her birine beher sene içtimaı içün hazineden yirmibin kuruş verilecek ve şehriye beşbin kuruş maaş itibarile memurinî mülkiye nizamına tevfikan azimet ve avdet harcırahı ita kılınacaktır.
Madde 77.- Heyeti Mebusan riyasetine heyet tarafından ekseriyetle üç ve ikinci ve üçüncü riyasetlere üçer neferki ceman dokuz zat intihap olunarak huzuru şahaneye arzile bunlardan birisi riyasete ve ikisi reis vekâletlerine ba iradei seniye tercih ve memuriyetleri icra kılınır.
Madde 78.- Heyeti Mebusanın müzakeratı alenidir. Fakat bir maddei mühimmeden dolayı müzakeratı hafi tutulmak vükelâ canibinden veyahut Heyeti Mebusanın âzasından onbeş zat tarafından teklif olundukta heyetin içtima ettiği mahal âzanın maadasından tahliye edilerek teklifin red veya kabulü için ekseriyeti arâya müracaat edilir.
Madde 79.- Heyeti Mebusanın müddeti içtimaiyesinde âzadan hiç biri heyet tarafından ithama sebebi kâfi bulunduğuna ekseriyetle karar verilmedikçe veyahut bir cünha veya cinayet icra eder iken veya icrayı müteakip tutulmadıkça tevkif ve muhakeme olunamaz.
Madde 80.- Heyeti Mebusan kendüye havale olunacak kavanin lâyihalarını müzakere ile bunlardan umuru maliyeye ve Kanunu Esasiye taalûk eder maddeleri red veya kabul veyahut tâdil eder ve mesarifi umumiye muvazene kanununda gösterildiği veçhile heyeti mebusanda tafsilâtile tetkik olunduktan sonra mıktarına vükelâ ile birlikte karar verilür ve buna karşılık olacak varidatın keyfiyet ve kemmiyeti ve sureti tevzi ve tedariki kezalik vükelâ ile birlikte tâyin edilir.
Mebusan Marşı
Mehmet Zati Bey (Arca) tarafından bestelenmiş olan marş, Meclis-i Mebûsan’ın 1909’da tekrar açılışında çalınarak kaydedilmiştir. Marşın sözleri hem 1908’de gerçekleşen Jön Türk Devrimi liderleri Resneli Niyazi Bey ve Enver Paşa ile Birinci Meşrutiyet’in ilân edilmesinde önemli rol oynayan Midhat Paşa’yı över.
Söz
- Osmanlı Türkçesi
- Osmanlılar bu gün oldu muzaffer,
- Fethetti yeniden vatanı asker,
- Açtı mebûslara yolu süngüler,
- Yaşasın Niyâzi, yaşasın Enver!
- Gökyüzünde şühedânın hayâli,
- Alkışlıyor sanki ruhi Kemali
- Ah, ölmeden görmeliydi bu hali,
- Kıymetli, muhterem vatanperver
- Al bayraklar bulutları sarıyor,
- Şenliğimiz asumana varıyor,
- Mazlumlara, zalimler yalvarıyor,
- Hey Allah’ım bu nasıl ruzi mahşer?
- Uyan Midhat, uyan geldi zamanın,
- Tutsun dünyâları şöhret ve şânın,
- Sen bulun önünde şu Mebusân’ın,
- Artık yaşa evlâdınla beraber.
- Günümüz Türkçesi
- Osmanlılar bu gün kazandı,
- Yurdu yeniden ele geçirdi er,
- Milletvekillerine yolu açtı süngüler,
- Yaşasın Niyâzi, yaşasın Enver!
- Gökyüzünde şehitlerin düşü,
- Alkışlıyor sanki ruhi Kemal’i,
- Ah, ölmeden görmeliydi bu durumu,
- Değerli, saygıdeğer yurtsever
- Al bayraklar bulutları sarıyor,
- Şenliğimiz gökyüzüne varıyor
- Ezilenlere, Acımasızlar yalvarıyor,
- Hey Tanrı’m bu nasıl azık kıyamet?
- Uyan Midhat, uyan geldi vaktin,
- Tutsun elleri ün ile gösterişin,
- Sen bulun önünde şu Mebusân’ın,
- Artık yaşa çocuğunla beraber.
Müzik
Galeri
-
Meclisin açılış töreni, Dolmabahçe Sarayı, 1876
-
Meclisin Çırağan Sarayındaki toplantı salonu, 1877
-
Meclisin açılışı, 1876
Mîsâk-ı Millî | |
---|---|
Millî Yemin | |
Savunan |
|
Konum | Anadolu, Trakya, Irak, Suriye, Kafkasya, Kıbrıs |
Tür | Bildiri |
Etkin yıllar | 1920-1923/1939/1974 |
Ahd-i Millî Beyânnâmesi (Osmanlıca: عهد ملى بیاننامهسی, romanize: ʿAhd-i Millî Beyân-nâmesi), aynı zamanda en meşhur ismiyle Mîsâk-ı Millî (Osmanlıca: ميثاق ملى, romanize: Mîs̱âḳ-i Millî) veya daha nadir olarak Peymân-i Millî (Osmanlıca: پیمان ملى, romanize: Peymân-i Millî) olarak da bilinir, Türk Kurtuluş Savaşı’nın siyasi manifestosu olan altı maddelik bildiri. İstanbul’da toplanan son Meclis-i Mebûsan tarafından 28 Ocak 1920’de oy birliği ile kabul edilmiş ve 17 Şubat’ta kamuoyuna açıklanmıştır. Bildiri, I. Dünya Savaşı’nı sona erdirecek olan barış antlaşmasında Türkiye’nin kabul ettiği asgari barış şartlarını içerir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları, büyük ölçüde, Mîsâk-ı Millî ilkeleri doğrultusunda oluşmuştur.
İsim
Son Osmanlı Meclis-i Meb’ûsân’ında kabul edilen dokümanın orijinal ve resmi ismi Ahd-i Millî Beyânnâmesi (Osmanlıca: عهد ملى بیاننامهسی, romanize: ʿAhd-i Millî Beyân-nâmesi)’dir. Oylamak için okunmaya sunulurken Peymân-i Millî (Osmanlıca: پیمان ملى, romanize: Peymân-i Millî) olarak da nitelendirilmiştir. Mîsâk-i Millî (Osmanlıca: ميثاق ملى, romanize: Mîs̱âḳ-i Millî) ismi, mecliste kabul görüp bir mîsâk olarak onaylanmış olmasından gelir. Hukukî konumu dolayısıyla zamanla Mîsâk-i Millî ismi yaygınlık kazanmıştır.
Ahd-i Millî, Peymân-i Millî ve Mîsâk-i Millî hep aynı anlama, “Millî Yemin” anlamına gelir. Kaynaklarda bazen Farsça terkîbsiz “Millî Ahd“, “Millî Peymân“, “Millî Mîsâk” şeklinde de yazıldığı gibi, günümüz Türkçesindeki anlamlarıyla Millî Ant, Millî Yemin, Ulusal Ant, Ulusal Yemin olarak da geçer.
Genelgeler için yapılan görüşmeler
Misak-ı Millî’nin ana hatları Erzurum Kongresi (22 Temmuz – 7 Ağustos 1919) ve Sivas Kongresi’nde (4-11 Eylül 1919) biçimlendi.
Sivas Kongresi’nin talepleri doğrultusunda Osmanlı Hükûmeti 11 Eylül’de genel seçim kararı aldı. Kasım ayında yapılan seçimlerde, Anadolu’nun her ilinde Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin gösterdiği adaylar kazandı. Seçilen adaylar Aralık ayı ve 1920 Ocak ayının ilk günleri boyunca ikişer üçer kişilik gruplar halinde Ankara’ya gelerek Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye (Temsil Heyeti) üyeleriyle görüştüler. Bildiri metni bu görüşmelerde son halini aldı. Heyet-i Temsiliye üyelerince imzalanan metin, Trabzon mebusu Hüsrev Sami Bey (Gerede) aracılığıyla İstanbul’a gönderildi.
12 Ocak 1920’de İstanbul’da çalışmalarına başlayan Meclis, yönetim organlarını seçtikten hemen sonra bildiri konusunu ele aldı. 28 Ocak’ta yapılan bir kapalı oturumda “Ahd-ı Millî Beyannamesi” kabul edildi. 12 Şubat’ta Edirne mebusu Şeref Bey’in önerisi üzerine, beyannamenin bütün dünya parlamentolarına ve basına açıklanması kararlaştırıldı.
Beyannamenin kabulü ve yayımlanma biçimiyle ilgili henüz açıklığa kavuşturulmamış bazı noktalar mevcuttur. Her şeyden önce beyannameye ilişkin görüşmeler ve özgün metin Meclis-i Mebusan zabıtlarında yoktur. Bu durumda beyannamenin resmi bir oturumda değil, (Meclis üyelerinin tümüne yakınını kapsayan) Felah-ı Vatan grubunda kabul edilmiş olduğu ihtimali dile getirilmiştir. Birleşik Krallık Büyükelçisi Sir Horace Rumbold, “yayınlanmış hiçbir imza listesi yoktur” diyerek, izlenen prosedürün “misakın geçerliliğini kuşkulu kıldığını” iddia eder.
Bunun yanı sıra Ankara’da hazırlanan 8 maddelik metinle İstanbul’da kabul edilen 6 maddelik metin arasında da farklar vardır. Ankara metninde bulunan, savaş suçlularının cezalandırılmasına ilişkin madde son metinden çıkarılmıştır. Ankara metninde iki ayrı maddede yazılan “mütareke sınırı” ve “Müslüman halkın bölünmezliği” konuları İstanbul’da birleştirilmiştir. Son maddede Milletler Cemiyeti’ni savunan bir ibare İstanbul’da ilan edilen metinden çıkarılmıştır.
En önemli belirsizlik, birinci maddededir. Ankara’da düzenlenen metinde, Mondros Mütarekesi’yle belirlenen sınırların “içinde” yaşayan Osmanlı İslam çoğunluğunun “bölünmez bir bütün” olduğu vurgulanırken, İstanbul’da bu ifade –bazı kaynaklara göre– “mütareke çizgisinin içinde ve dışında” yaşayan Osmanlı İslam çoğunluğu olarak değiştirilmiştir. Yayımlanmış olan Misak-ı Millî metinlerinin bir bölümünde “ve dışında” deyimi vardır, bir kısmında ise yoktur. Misak-ı Millî’nin can damarını oluşturan sınırlar meselesindeki bu belirsizlik dikkat çekicidir.
- 1921 – Mustafa Suphi ve arkadaşları, Trabzon’a geldikten sonra İskele Kahyası İttihatçı Yahya tarafından bir motora bindirildiler ve gece denizde öldürüldüler.
- 1921 – Albert Einstein, evrenin ölçülebileceğini öne sürdü. Bilim dünyasında bir tartışma başlattı.
- 1923 – İçişleri Bakanlığı, İzmit ilinin adını Kocaeli olarak değiştirdi.
- 1925 – Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası İstanbul Şubesi açıldı.
- 1929 – İstanbul’da bir otomobil montaj fabrikası kurmak için Ford şirketi ile Maliye Vekaleti arasında imzalanan anlaşma Mecliste kabul edildi.
- 1932 – Japonya, Şanghay’ı işgal etti.
- 1935 – İzlanda, kürtajı yasallaştıran ilk ülke oldu.
- 1958 – Kıbrıs’ta Türklerin düzenlediği miting sırasında İngiliz askerlerinin ateş açması ve bir kamyonun kasten halkın üzerine sürülmesi sonucu 8 kişi öldü. TBMM, 31 Ocak’ta Birleşik Krallık’ı kınama kararı aldı.
- 1959 – Çukurova’da sel oldu. 200 bin portakal ağacı sel altında kaldı, bir mensucat fabrikasını sel bastı. Zararın 5 milyon TL olduğu tahmin ediliyor. Bölgede yiyecek sıkıntısı başladı.
- 1963 – İstanbul’da İstinye’deki Kavel Kablo Fabrikası’nda çalışan 170 işçi oturma grevi yaptı. İşçiler sendikalaşma nedeniyle işten çıkarılan dört arkadaşlarının işe geri alınmasını istiyorlardı.
- 1971 – İzmir’de gençler, Amerikan 6. Filosunu protesto ettiler; 20 genç gözaltına alındı.
- 1975 – Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Bülent Ecevit, “Olayların baş sorumlusu Milliyetçi Cephe’dir” dedi.
- 1982 – İdam hükümlü firari sağ eylemci İsa Armağan, İran’da tutuklandı.
- 1982 – Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan öldürüldü; saldırıyı, “Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları” üstlendi.
- 1983 – Cumhurbaşkanı Kenan Evren başkanlığındaki Millî Güvenlik Konseyi, ASALA militanı Levon Ekmekçiyan’a verilen ölüm cezasını onayladı.
- 1986 – Sakıp Sabancı, Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanlığına seçildi.
- 1986 – Uzay mekiği Challenger, fırlatılışından 73 saniye sonra parçalandı: yedi astronot öldü. Hatanın katı yakıt motorlarındaki sızıntıdan kaynaklandığı öne sürüldü.
Challenger Uzay Mekiği. NASA’nın Columbia Uzay Mekiği’nin ardından kullanmaya başladığı ikinci uzay mekiğidir. İlk uçuşunu 4 Nisan 1983’te yapmış, ardından Dünya yörüngesine dokuz uçuş daha yapmıştır. 28 Ocak 1986’da (10. ve son uçuşu) mekik kalkıştan 73 saniye sonra infilak etmiş, altı astronot ve bir öğretmenden oluşan yedi kişilik mürettebat ölmüştür.
Challenger faciasından altı yıl sonra NASA, Endeavour adlı yeni uzay mekiğini kullanmaya başlamıştır.
Hayatını kaybedenler
- Francis R. Scobee
- Michael J. Smith
- Ellison S. Onizuka
- Judith A. Resnik
- Ronald E. McNair
- Christa McAuliffe
- Gregory B. Jarvis
- 1987 – Türkiye, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu’na kişisel başvuru hakkını çekince koyarak kabul ettiğini açıkladı.
- 1988 – THY, iç hat seferlerinde sigara içilmesini yasakladı.
- 1992 – Anayasa Mahkemesi, Türkiye Birleşik Komünist Partisi’ni kapattı.
- 1993 – Genelkurmay Başkanlığı, “darbe devrinin” kapandığını açıkladı.
- 1994 – Türk savaş uçakları, PKK’nın (Kürdistan İşçi Partisi) Kuzey Irak’taki Zeli kampını bombaladı.
- 1997 – Güney Afrika’da ırkçı yönetim döneminde görevli dört polis, devrimci öğrenci lideri Steve Biko’yu 1977’de öldürdüklerini resmen itiraf etti.
- 2002 – Ekvador Havayollarına ait Boeing 727-100 tipi bir yolcu uçağı güney Kolombiya’da And dağlarına çarparak düştü: 92 kişi öldü.
- 2004 – Türk lirası’ndan altı sıfır atılmasını ve para biriminin Yeni Türk Lirası olmasını öngören yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
- 2006 – Polonya’nın Katowice şehrinde bir sergi sarayının çatısı, biriken karın ağırlığıyla çöktü: 62 kişi öldü, 140 kişi yaralandı.
- 2008 – Haydarpaşa-Denizli seferi yapan trenin saat 02:00 civarlarında Kütahya’nın Çöğürler kasabasında raydan çıkmasıyla oluşan kazada, 436 yolcudan 9 kişi öldü. Yaklaşık 300 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı.
wikipedia