Herhangi bir metni seçin ve dinlemek için simgeye tıklayın!

Tarihte 13 martta yaşanmış olaylar

13 Mart, Tarihte Bugün Miladi takvime göre yılın 72.günü.
Şubat – Mart – Nisan
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31

Olaylar

Moskova Antlaşması (Önde Molotov, arkada soldan sağa; Jdanov, Voroşilov, Stalin ve Otto Kuusinen)
  • 624 – Bedir Muharebesi gerçekleştirildi.
Bedir Muharebesi
İslamiyet’in İlk Savaşları

Bedir Muharebesi’ni gösteren bir harita
Tarih 13 Mart 624 (Hicri: 17 Ramazan 2)
Bölge
Bedir, Medine’nin 130 km güneybatısı, Hicaz, Arabistan
Sonuç Müslümanların kesin zaferi
Taraflar
Müslümanlar (Medine) Kureyşliler (Mekke)
Komutanlar ve liderler
Muhammed
Hamza bin Abdülmuttalib
Ali bin Ebu Talib
Ebû Bekir
Ömer bin Hattab
Amr bin Hişam (ölü)
Utbe bin Rebîa (ölü)
Ümeyye bin Halef (ölü)
Güçler
313 piyade / süvari: 2 at ve 70 deve 900 piyade / süvari: 100 at ve 170 deve
Kayıplar
14 ölü 43-70 esir, 70 ölü

Bedir Muharebesi, 13 Mart 624 (Hicri: 17 Ramazan 2) tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslümanların, Mekke’nin Kureyşli paganlarla yaptığı ilk savaştır. Müslüman ordusu, Ebu Cehil’in önderlik ettiği Kureyş ordusunu savaş meydanında mağlup etmiş, Ebu Cehil de dahil olmak üzere toplam 70 Kureyşli ölmüştür. Bu muharebe, Müslümanların yaptığı ve kazandığı ilk savaştır. Savaş sonrası Kureyşlilerin başına geçen Muhammed’in kayınbabası Ebu Süfyan, Müslümanlardan intikam almak için yemin etmiş ve Kureyşli paganlar ile Müslümanlar arasındaki çatışmalar hız kazanmıştır.

Muharebenin arka planı

Müslümanlar Medine’ye hicret ettikten sonra sürekli olarak birçok kervan yağmalayarak Mekkelileri kışkırtmışlardır. Onların bu davranışta bulunma nedeni Müslümanların Mekke’de malına el konulmasıdır bu da bir nevi onun tazminatı olarak gerçekleştirilmiştir Bu yağmaların ilk senesi neredeyse tamamen başarısızdır. İlk başarılı soygun ise haram olarak kabul edilen aylarda, yani saldırının tüm çeşitlerinin yasak olduğu aylarda gerçekleştirilmiştir. Peygamber Muhammed muhtemelen şiddet kullanılmasını emretmemiştir. Yağma sırasında bir kişi kaçmış, iki kişi köle edilmiş ve bir kişi öldürülmüştür. Bedir Savaşı da yine bir kervan soygunu sırasında çıkmıştır. Bu kervan, savaşa sebep olacak kadar önemlidir çünkü neredeyse tüm Mekke halkının malları orada bulunmaktadır.

Muharebe

Hicret’ten sonra Müslümanlar Kureyş kervanlarına saldırılar düzenlediler. Bu saldırıların birinde Müslümanlar, içinde bin deve ve yarım milyon dirhem değerinde ticari mal bulunan bir kervanı dönüş yolunda hedef almak istediler. İslam peygamberi Muhammed, bu sefer için orduyu topladı. Bedir’e giderken, Ravhâ kasabasında bir kuyunun yanında namaz kıldı; bu mekânda Mescid-i B’iri Ravhâ inşa edilmiştir. Toplanan 305 kişi, Muhammed komutasında Bedir yakınlarına gelerek kervanı beklemeye başladı. Ancak kervanın lideri Ebu Süfyan, Müslümanların kervanı beklediğini öğrendi ve Mekke’ye haber yolladı. Ayrıca kervanın yolunu da değiştirdi. Müslümanların kervana saldırmaya hazırlandığı haberini duyan Mekkeliler, Ebu Süfyan’ın tehlikenin atlatıldığını haber veren ikinci mesajına rağmen Müslümanların üzerine yürümeye karar verdiler. Mekkeliler, oluşturdukları 950 kişilik kuvvetle Bedir’e doğru yola çıktılar.

İki ordu karşı karşıya gelince, Arap savaşlarında bir gelenek haline gelen “er dileme” (mübareze) hadisesi için taraflar içlerinden üçer kişi seçtiler. Buna göre, İslam ordusundan Hamza, Ubeyde bin Haris ve Ali ile; Mekkelilerden Utbe, kardeşi Şeybe ve oğlu Velid karşı karşıya geldi. Her üç çarpışmayı da Müslüman savaşçılar kazandı.

Er dileme hadisesinden sonra savaş başladı. Muhammed’in savaşı idare etmesi için Bedir’e hâkim bir tepede gölgelik kuruldu, burada Mescid-i Arîş inşa edilmiştir. Çarpışmaların ilerleyen aşamalarında Mekkeli Kureyşliler dağılma belirtileri gösterdi; komutanları Amr bin Hişam öldürülünce de iyice dağıldılar.

Kayıplar

Savaş, Müslümanların zaferiyle sonuçlandı. Mekke paganları, Amr bin Hişam da dahil 70 ölü ve 70 esir bırakıp kaçtılar. Müslümanlar 14 kayıp (Muhacilerden 6 ve Ensar’dan 8) verdiler.

Kur’an’da Bedir Savaşı

Bedir Savaşı (13 Mart 624, Cuma günü), Siyer-i Nebi
Melekler Müslümanlara yardıma gönderiliyor, Balami’nin Tarihnamesi

Kur’an’da Bedir Savaşı’yla ilgili ayetler şöyledir:

“Kendilerine savaş açılan Müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi. Şüphe yok ki Allah’ın onlara yardım etmeye gücü yeter.”(Hacc 39)

“And olsun, siz son derece güçsüz iken Allah size Bedir’de yardım etmişti. O halde Allah’a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız.”(Al-i İmran 123)

“Ey iman edenler! (Düşmana karşı) tedbirinizi alıp, küçük birlikler halinde, yahut topluca savaşa gidin.”(Nisa 71)

“Eğer siz (Uhud’da) bir yara aldıysanız, şüphesiz o topluluk da (Karşıtlar da Bedir’de) benzeri bir yara almıştı. İşte (iyi veya kötü) günleri insanlar arasında (böyle) döndürür dururuz. (Bazen bir topluma iyi ya da kötü günler gösteririz, bazen öbürüne.) Allah, sizden iman edenleri ayırt etmek, sizden şahitler edinmek için böyle yapar. Allah, zalimleri sevmez.”(Al-i İmran 140)

“Bildiğin gibi, Rabbin seni hak uğruna, öz yurdundan çıkarmıştı. Ve müminlerden bir grup tamamen isteksizdi. Gerçek ortaya çıkmasına rağmen, göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle onu tartışıyorlardı. O sırada Allah, iki gruptan birinin kesinlikle sizin olacağını vadediyordu. Ve siz, güçsüz ve silahsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah ise hakkı kendi kelimeleriyle tam bir biçimde ortaya koymayı ve küfre batmışların ardını-arkasını kesmeyi istiyordu. Diliyordu ki, kötülüğü temsil edenler istemese de hakkı ayan-beyan gözler önüne koysun, saçma ve tutarsız olanı hükümsüz kılsın. Hani siz, Rabbinizden yardım ve destek diliyordunuz; O, sizin dileğinize şöyle cevap vermişti: ‘Hiç kuşkunuz olmasın, Ben size, meleklerden birbiri ardınca bin tanesiyle yardım ulaştıracağım. Allah bunu, sadece bir müjde olsun ve o sayede kalpleriniz huzur ve rahatlık bulsun diye yaptı. Yardım yalnız ve yalnız Allah katındandır. Hiç şüphesiz Allah Azîz’dir, Hakîm’dir” (Enfâl 5-10)

“Rabbin meleklere vahyetmişti ki: “Şüphesiz Ben sizinleyim, iman edenlere sağlamlık katın, inkar edenlerin kalplerine amansız bir korku salacağım. Öyleyse (ey Müslümanlar,) vurun boyunlarının üstüne, vurun onların bütün parmaklarına.” (Enfal 12)

“Baskı ve şiddet kalmayıncaya ve din tamamen Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer (küfürden) vazgeçerlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir.”(Enfâl 39)

Savaş Sonrası

Savaş sırasında başta Ebû Cehil olmak üzere yetmiş tane Mekkeli pagan öldürüldü, yetmiş kişi de esir alındı. Buna karşılık Müslümanlar sadece on dört kayıp verdiler. Muhammed, Müslümanlar’ın ölülerinin namazını kılarak onları defnettirdi; Mekkeli paganların ölülerini de gömdürdü. Esirlere karşı iyi davranılmasını emreden Muhammed, esirler içinden sadece Ukbe b. Ebû Muayt ile Nadr b. Hâris’i vaktiyle Müslümanlar’a yaptıkları işkenceye karşılık ölüme mahkûm etti. Diğer esirlere ne olacağını sahabeleri ile birlikte konuşan İslam Peygamberi, Ebû Bekir’in fidye karşılığında serbest bırakılmaları teklifini kabul etti ve esirlerin malî durumlarına göre para ödemelerini şart koştu. Ayrıca bazı esirlerin fidyesiz olarak, okuma yazma bilenlerin ise on Müslüman’a okuma yazma öğretmeleri şartıyla serbest bırakılmaları kararlaştırıldı. Savaş sonu elde edilen ganimetler, savaşa katılanlar arasında eşit şekilde bölüştürüldü. Kazanan taraf, Zeyd b. Hârise ile Abdullah b. Revâha’yı zaferi haber vermek üzere Medine’ye gönderdi, savaşı kaybeden Mekkeli paganlar isen Ebû Cehil’in yerine başkanlığa Ebû Süfyân’ı getirdiler.

  • 1781 – Güneş sisteminin yedinci gezegeni olan Uranüs, Alman kökenli İngiliz gök bilimci, William Herschel tarafından keşfedildi.
Uranüs

Voyager 2, 24 Ocak 1986’da Uranüs’ü görüntüledi
Keşif
Keşfeden William Herschel
Keşif tarihi 13 Mart 1781
Adlandırmalar
Adın kaynağı
Latince Ūranus Yunan tanrısından Οὐρανός Ouranos
Sıfatlar Uranian
Sembol ⛢
Yörünge özellikleri[1]
Dönem J2000
Günöte 20,11 AU
Günberi 18,33 AU
Yarı büyük eksen
19,2184 AU
Dış merkezlik 0,046381
Yörünge periyodu
  • 84,0205 y
  • 30.688,5 g
  • 42.718 Uranüs güneş günü
Kavuşum dönemi
369,66 gün
Ortalama yörünge hızı
6,80 km/sn
Ortalama ayrıklık
142,238600°
Eğiklik Tutuluma 0,773°
Güneş ekvatoruna 6,48°
Değişmeyen düzleme 0,99°
Çıkış düğümü boylamı
74,006°
Günberi zamanı
19 Ağu 2050
Perihelyon açısı
96,998857°
Bilinen doğal uydusu 28
Fiziksel özellikler
Görünür büyüklük
5,38 ile 6,03
Açısal çap
3,3″ ile 4,1″
Ortalama yarıçap
25.362 ± 7 km
Ekvatoral yarıçap
25.559 ± 4 km
4,007 Dünya
Kutupsal yarıçap
24.973 ± 20
3,929 Dünya
Basıklık 0,0229 ± 0,0008
Çevresi 159.354,1 km
Yüzey alanı
8,1156 × 109 km2
15,91 Dünya
Hacim 6,833 × 1013 km3
63,086 Dünya
Kütle (8,6810 ± 0,0013) × 1025 kg
14,536 Dünya
GM=5.793.939 ± 13 km3/sn2
Ortalama yoğunluk
1,27 g/cm3
Yüzey kütle çekimi
8,69 m/sn2
0,886 g
Atalet momenti faktörü
0,23 (tahmini)
Kurtulma hızı
21,3 km/sn
Yıldız dönme süresi
-0,71833 g (ters yön)
17 sa 14 dak 24 sn
Ekvatoral dönme hızı
2,59 km/sn
9.320 km/sa
Eksen eğikliği
97,77° (yörüngeye)
Kuzey kutbu sağ açıklık
17sa 9d 15s
257,311
Kuzey kutbu dik açıklık
−15,175°
Albedo 0,300 (Bond)
0,488 (geom.)
Yüzey sıcaklığı min. ort. maks.
1 bar seviyesi[13] 76 K (−197,2 °C)
0,1 bar
(tropopoz)[14]
47 K 53 K 57 K
Atmosfer[14][15][16]
Ölçek yüksekliği
27,7 km
Bileşimleri (1,3 bar’ın altında)
Gazlar:

  • %83 ± %3 hidrojen (H
    2
    )
  • %15 ± %3 helyum (He)
  • %2,3 metan (CH
    4
    )
  • %0,009 (%0,007–0,015) hidrojen döterid (HD)
  • hidrojen sülfür (H
    2S
    )[17]

Buzlar:

  • amonyak (NH
    3
    )
  • su (H
    2O
    )
  • amonyum hidrosülfür (NH
    4SH
    )
  • metan buzu
  Wikimedia Commons’ta ilgili ortam

Uranüs, Güneş’e yakınlık bakımından yedinci gezegendir. Gazlı, camgöbeği renginde bir buz devidir. Gezegenin büyük bir kısmı, astronominin “buz” ya da uçucu maddeler olarak adlandırdığı maddenin süperkritik fazındaki su, amonyak ve metandan oluşur. Gezegenin atmosferi karmaşık katmanlı bir bulut yapısına sahiptir ve tüm Güneş Sistemi gezegenleri arasında 49 K (-224 °C; -371,2 °F) ile en düşük minimum sıcaklığa sahiptir. Gezegenin 82,23°’lik belirgin bir eksenel eğimi ve 17 saat 14 dakikalık bir geriye dönüş periyodu vardır. Bu, Güneş etrafındaki 84 Dünya yıllık bir yörünge döneminde kutuplarının yaklaşık 42 yıl sürekli güneş ışığı aldığı ve ardından 42 yıl sürekli karanlık olduğu anlamına gelir.

Tarihi

Keşfedildiği tarih olan 13 Mart 1781’de Uranüs’ün konumu (haçla işaretlenmiştir)

Klasik gezegenler gibi Uranüs de çıplak gözle görülebilir, ancak sönüklüğü ve yavaş yörüngesi nedeniyle eski gözlemciler tarafından hiçbir zaman bir gezegen olarak kabul edilmedi. Sir William Herschel, Uranüs’ü ilk kez 13 Mart 1781’de gözlemledi ve Uranüs’ün bir gezegen olarak keşfedilmesine yol açarak tarihte ilk kez Güneş Sistemi’nin bilinen sınırlarını genişletti ve Uranüs’ü bir teleskop yardımıyla bu şekilde sınıflandırılan ilk gezegen haline getirdi. Uranüs’ün keşfi aynı zamanda bilinen Güneş Sistemi’nin boyutunu da iki katına çıkardı çünkü Uranüs, Satürn gezegeninin Güneş’e olan uzaklığının yaklaşık iki katıdır.

Keşif

William Herschel, Uranüs’ün kaşifi

Bir gezegen olarak tanınmasından önce Uranüs, genellikle bir yıldız olarak yanlış tanımlansa da, birçok kez gözlemlendi. Bilinen en eski gözlem Hipparkos tarafından yapıldı; Hipparkos, MÖ 128 yılında, daha sonra Batlamyus’un Almagest‘ine dahil edilecek olan yıldız kataloğu için onu bir yıldız olarak kaydetti. En erken kesin gözlem, 1690 yılında John Flamsteed tarafından yapıldı ve Flamsteed en az altı kez gözlemleyerek, 34 Tauri olarak katalogladı. Fransız gökbilimci Pierre Charles Le Monnier, Uranüs’ü 1750 ile 1769 yılları arasında dört gece üst üste olmak üzere en az on iki kez gözlemledi.

Sir William Herschel, 13 Mart 1781’de Bath, Somerset, İngiltere’deki New King Street 19 numaradaki evinin bahçesinden (şimdi Herschel Astronomi Müzesi) Uranüs’ü gözlemledi ve 26 Nisan 1781’de kuyruklu yıldız olarak rapor etti. Herschel, ev yapımı 6,2 inçlik yansıtıcı bir teleskopla “sabit yıldızların paralaksı üzerine bir dizi gözlem yaptı.”

William Herschel, Uranüs’ü günlüğüne kuyruklu yıldız olarak kaydetti ve keşfini Kraliyet Cemiyeti’ne sunduğunda da bu iddiasında diretti ancak yine de üstü kapalı olarak onu bir gezegenle karşılaştırdı. Keşfini Kraliyet Astronomu Nevil Maskelyne’ye bildirdi ve ondan 23 Nisan 1781’de şu şaşkın cevabı aldı: “Buna ne ad vereceğimi bilemiyorum. Güneş’e neredeyse dairesel bir yörüngede hareket eden düzenli bir gezegen olması kadar, çok eksantrik bir elips içinde hareket eden bir Kuyruklu Yıldız olması da muhtemel. Henüz herhangi bir koma ya da kuyruk görmedim.”

Herschel yeni cismi bir kuyruklu yıldız olarak tanımlamaya devam etse de, diğer gökbilimciler aksinden şüphelenmeye başladılar. Rusya’da çalışan Fin-İsveçli astronom Anders Johan Lexell, yeni cismin yörüngesini hesaplayan ilk kişi oldu. Neredeyse dairesel olan yörüngesi onu bu cismin bir kuyruklu yıldızdan ziyade bir gezegen olduğu sonucuna götürdü. Berlinli astronom Johann Elert Bode, Herschel’in keşfini “Satürn’ün yörüngesinin ötesinde dolaşan, şimdiye kadar bilinmeyen gezegen benzeri bir nesne olarak kabul edilebilecek hareketli bir yıldız” olarak tanımladı. Bode, yıldızın neredeyse dairesel olan yörüngesinin bir kuyruklu yıldızdan çok bir gezegene benzediği sonucuna vardı.

Cisim kısa sürede evrensel olarak yeni bir gezegen olarak kabul edildi. Herschel, 1783’te bunu Kraliyet Cemiyeti başkanı Joseph Banks’e bildirdi: “Avrupa’nın en seçkin Astronomlarının gözlemlerine göre, Mart 1781’de onlara gösterme onuruna eriştiğim yeni yıldızın Güneş Sistemimizin Birincil Gezegeni olduğu anlaşılıyor.” Bu başarısından dolayı Kral III. George, Herschel’e, Kraliyet Ailesi’nin teleskoplarına bakabilmesi için Windsor’a taşınması şartıyla yıllık 200 sterlin (2023’te 30.000 sterline eşdeğer) maaş bağladı.

İsim

Uranüs adı, Roma mitolojisinde Caelus olarak bilinen, Kronos’un (Satürn) babası, Zeus’un (Jüpiter) büyükbabası ve Ares’in (Mars) büyük büyükbabası olan ve Latince’de Uranüs olarak çevrilen antik Yunan gökyüzü tanrısı Uranüs’e (Eski Yunanca: Οὐρανός) atıfta bulunmaktadır. Sekiz gezegen arasında İngilizce adı Yunan mitolojisindeki bir figürden türeyen tek gezegendir. Astronomlar arasında tercih edilen Uranüs isminin telaffuzu /ˈjʊərənəs/ YOOR-ə-nəs şeklindedir, İngilizcedeki uzun “u” ve Latince Uranüs’te olduğu gibi ilk hecedeki vurgu ile, /jʊˈrnəs/ yoo-RAY-nəs‘in aksine, ikinci hecede vurgu ve uzun bir a ile, ancak her ikisi de kabul edilebilir olarak kabul edilir.

  • 1840 – Osmanlı İmparatorluğu’nun resmî takvimi olarak Rumi Takvim, kullanılmaya başlandı.

Rumi takvim

1911 yılına ait çok dilli Osmanlı takvim sahifesi

Rûmî takvim, Hicret’i (Gregoryen takvimi 622) başlangıç kabul eden güneş yılı esasına dayalı bir takvim. Dünya’nın Güneş etrafında dolanımını esas alan şemsî takvim düzeninde, 13 Mart 1840’ta uygulanmaya başladı. Kamerî takvim sisteminde bir yıl, 354 gün; şemsî takvim sisteminde ise Dünya’nın Güneş etrafında dolanımı esas alındığından bir yıl, 365 gün olarak hesaplanır.

Rûmî takvime geçiş

Tanzimat Dönemi’ne kadar Osmanlı Devleti’nde hicri takvim her sahada resmî takvim olarak kullanılıyordu. Yılbaşı 1 muharremdi. Tanzimat Dönemi’nde miladi 13 Mart 1840 tarihi, 1 Mart 1256 Cuma günü olarak Rumi takvimin yılbaşısı kabul edildi. Bu tarihten sonra çift takvim uygulaması başladı. Aynı anda hem hicri takvim hem de Rûmî takvim, miladi 1870 yılına kadar birlikte uygulandı. Hicri takvim, ay yılına; Rumi takvim ise güneş yılı esaslı hesaplandığı için hicri takvimde senenin son günü, Rumi takvimin çakışan senesinden her yıl on bir gün daha geriye düşüyordu. İkiliğin önlenmesi için o tarihten sonra artık sadece Rumi takvim kullanılmaya başlandı. Rumi takvim, Batı’nın kullandığı Gregoryen miladi takvimden on üç gün gerideydi. Rumi ile miladi arasında -her iki takvim de güneş yılı esasına göre düzenlendiği için- aradaki 13 günlük fark sabitti. Böylece Hicrî takvimin aksine mevsimlerin hep aynı aylara denk gelmesi temin edilmiş, yıl farkı da takvimin başladığı zamanki fark olan 584 yıla sabitlenmiş oldu. Bu fark, Rumi takvimin Jülyen takvimini, miladi takvimin ise Gregoryen takvimini esas almasından ileri gelir. 8 Şubat 1332 tarih ve 125 sayılı Kanun’la Jülyen esaslı Rumi takvim yürürlükten kaldırılarak Gregoryen esaslı Rumi takvime geçildi. Bu değişiklik, miladi takvimde 1917 senesine denk gelir.

125 sayılı Kanun’un getirdiği yenilikler

  • 15 Şubat 1332 tarihini, 1 Mart 1333 (M 1917) günü takip etti. böylece tarihten 13 gün silinerek gün sayısındaki hata düzeltildi.
  • Rumi 1333 yılı, teknik sebeple 1 Mart’tan başlamakla beraber on ay devam ederek 31 Kânunievvel (Aralık) 1333 (1917) günü sona erdi.
  • Rumi 1334 yılının ilk günü ise miladi 1918 yılının ilk günüyle aynı anda Gregoryen takvimi esasına uygun olarak 1 Kânunisani (Ocak) olarak on üç günlük fark giderilmiş oldu. Rumi 1334 yılından (M 1918) itibaren Rumi ve miladi takvimlerdeki ay ve gün farkı ortadan kalktı. Denkleştirmenin başlangıcı 1 Kânunisani 1334 = 1 Kânunisani (Ocak) 1918 şeklinde gerçekleşti.

698 sayılı Kanun’un getirdiği yenilikler

26 Kânunievvel (Aralık) 1341 (M 1925) tarih ve 698 sayılı Kanun’la Rumi takvim başlangıcı olan 1300’lü seneler terk edilip Batılı ülkelerin kullandığı 1900’lü seneler resmen uygulamaya konuldu. Böylece Türkiye Cumhuriyeti’nde Rumi 1341 senesinden itibaren seneler 1925 ve devamı şeklinde adlandırılmaya başlandı. Bu son olay, Türkiye’de Takvim İnkılabı olarak ya da saat ve ölçü birimlerinde yapılan değişiklikle birlikte takvim, saat ve ölçülerde değişiklik olarak da bilinir.

Türkiye Cumhuriyeti’nde mali yılbaşı uygulaması 1983’e kadar 1 Mart kabul edilerek uygulanmaya devam etti.

Rûmî takvimde aylar

Ay Malî Osmanlıca Gün Sayısı Güncel Karşılığı
Birinci Ay Mart مارت 31 Mart
İkinci Ay Nîsan نيسان 30 Nisan
Üçüncü Ay Mayıs مايس 31 Mayıs
Dördüncü Ay Hazîran حزيران 30 Haziran
Beşinci Ay Temmuz تموز 31 Temmuz
Altıncı Ay Ağustos اغستوس 31 Ağustos
Yedinci Ay Eylül ایلول 30 Eylül
Sekizinci Ay Teşrin-i Evvel تشرین اول 31 Ekim
Dokuzuncu Ay Teşrin-i Sânî تشرین ثانی 30 Kasım
Onuncu Ay Kânûn-ı Evvel كانون اول 31 Aralık
On Birinci Ay Kânûn-ı Sânî كانون ثانی 31 Ocak
On İkinci Ay Şubat شباط 28 Şubat
  • 1881 – Rus Çarı II. Aleksandr, Narodnaya Volya adlı örgütün gerçekleştirdiği bombalı bir suikast sonucunda öldü.
  • 1899 – Mustafa Kemal, ‘1283’ yaka numarasıyla Kara Harp Okulu’nun piyade sınıfına yazıldı.
  • 1900 – Fransa’da çocuk ve kadınların çalışma saatleri, günde 11 saat ile sınırlandırıldı.
  • 1919 – Kâzım Karabekir, Erzurum’da 15’inci Kolordu Komutanlığına atandı.
  • 1926 – Mustafa Kemal Paşa’nın Falih Rıfkı Atay ve Mahmut (Soydan) beylere anlattığı hayat hikâyesi ve hatıralarının kısaltılmış şekli, Milliyet gazetesinde (Bugünkü Milliyet’le aynı değildir. 1935’ten itibaren Tan adıyla yayınlanan gazete) yayımlandı.
  • 1933 – Almanya’da Joseph Goebbels, Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı oldu.
  • 1940 – Finlandiya’nın teslim olması ile Kış Savaşı bitti.
  • 1954 – Dien Bien Phu Muharebesi başladı.
  • 1955 – Fenerbahçe-Galatasaray futbol maçında taraftarlar tribünde çatıştı, bir kişi öldü.
  • 1982 – 12 Eylül Darbesi’nin 11, 12 ve 13. idamları: Yasa dışı TKEP’i (Türkiye Komünist Emek Partisi) kurup örgütün adını duyurmak için 1980 yılında müteahhit Nuri Yapıcı’yı ve MHP İzmir il sekreteri eczacı Turan İbrahim’i öldüren sol görüşlü militanlar Seyit Konuk, İbrahim Ethem Coşkun ve Necati Vardar, idam edildiler.
  • 1983 – Beylerbeyi’nde restorasyonu süren tarihi İsmail Hakkı Efendi Yalısı, gece çıkan yangında kül oldu. Yalının yanındaki 205 yıllık Beylerbeyi Camii’nin kubbesi de tamamen hasar gördü.
  • 1992 – Erzincan’da Richter ölçeğine göre 6.8 şiddetindeki depremde 653 kişi öldü.
  • 1994 – İstanbul Boğazı’nda iki Rum gemisinin çarpışması sonucunda yangın çıktı. 15 denizcinin öldüğü, 17 denizcinin de kaybolduğu kaza sonucu denize yayılan petrol çevre kirliliğine yol açtı.
  • 1996 – Efes Pilsen basketbol takımı Koraç Kupası’nı aldı.
  • 1996 – İskoçya’nın Dunblane kasabasındaki Dunblane İlkokulunda okulu basan silahlı bir kişi, 3 dakika içinde sınıf öğretmeni ve 5-6 yaşlarındaki 16 çocuğu öldürdü. Saldırıdan sonra saldırgan, kendi kafasına kurşun sıkarak yaşamına son verdi.
  • 2006 – ABD’de 11 Eylül saldırılarının tek sanığı olan Fas asıllı Fransız Zekeriya Musavi davasında tanıkların yalan söylemeye yönlendirildiği ortaya çıktı. Yargıç, tanıklıkları iptal etti ve duruşmayı askıya aldı.
  • 2013 – Vatikan’da yeni Papa belli oldu. Katolik dünyasının 266. Papası, Arjantinli Kardinal Jorge Mario Bergoglio oldu. I. Francis ismini seçen Kardinal, 1000 yıldır Avrupa dışından seçilen ve Latin Amerikalı olan ilk Papa’dır.
  • 2014 – Birleşik Krallık’a bağlı İngiltere ve Galler’de eşcinsel evlilik yasası yürürlüğe girdi.
  • 2016 – Ankara Güvenpark’ta bomba yüklü araçla intihar saldırısı düzenlendi. Patlamada ölen kişi sayısı 37 olarak açıklandı. Saldırıdan önce sabah saatlerinde ülke genelinde Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) yapıldı.
  • 2020 – COVID-19 pandemisi nedeniyle Türkiye’de yüz yüze eğitime ara verildi, uzaktan eğitime geçildi.

 

wikipedio.org

Ayrıca Kontrol Edin

13 martta ölenler

Ölümler 1352 – Ashikaga Tadayoshi, Japon yönetici ve asker (d. 1306) 1447 – Şahruh, Timur İmparatorluğu üçüncü hükümdarı (d. 1377) Şahruh Mirza شاهرخ …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Seç ve dinle