Tarihte 11 Mart olayları

11 Mart, Tarihte Bugün Miladi takvime göre yılın 70. günü.
Şubat – Mart – Nisan
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31

Olaylar

ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt Lend-Lease Yasasını imzalarken.
  • 1702 – İngiltere’nin günlük olarak yayımlanan ilk ulusal gazetesi, Daily Courant çıkmaya başladı.
  • 1851 – Giuseppe Verdi’nin Rigoletto operası, ilk kez Venedik’te sahnelendi.
  • 1867 – Giuseppe Verdi’nin Don Carlos operası, ilk kez Paris’te Théâtre Impérial de l’Opéra’da sahnelendi.
  • 1902 – İspanya Kral Kupası (Copa del Rey) futbol turnuvası oynanmaya başladı.
  • 1914 – Cemal Paşa, Bahriye Nazırlığına getirildi.
Ahmed Cemâl Paşa
1309 (1893) P.-2[1]
Lakabı Kasap Cemâl, El Cezzar, Seffah Cemâl[2][3][4]
Doğum 6 Mayıs 1872
Midilli, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 21 Temmuz 1922 (50 yaşında)
Tiflis, Transkafkasya SFSC
Ölüm sebebi Suikast
Defin yeri Karskapı Şehitliği, Erzurum
Bağlılığı Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu
Afganistan Emirliği Afganistan Emirliği (1920-1922)
Branşı Osmanlı Kara Ordusu
Hizmet yılları 1893-1918
Rütbesi  Birinci Ferik
Birimi Bahriye Nazırlığı
Komutası 2. Ordu
3. Ordu
4. Ordu
Çatışma/savaşları
  • Makedonya Mücadelesi
  • 31 Mart Olayları
  • Balkan Savaşları
  • Bâb-ı Âli Baskını
  • I. Dünya Savaşı
    • Suriye-Filistin Cephesi
      • Birinci Kanal Harekâtı
      • İkinci Kanal Harekâtı
      • Eriha’nın İşgali
Ödülleri Mecidiye Nişanı Osmaniye Nişanı Liyakat Madalyası İmtiyaz Madalyası Harp Madalyası  Demir Haç (2. Sınıf) Demir Haç (1. Sınıf)
Ailesi
Babası Mehmed Nesib Efendi
Annesi Binnaz Hanım
Eşi Seniha Hanım
Çocukları 5

Ahmed Cemâl Paşa (6 Mayıs 1872, Midilli – 21 Temmuz 1922, Tiflis), Türk siyasetçi ve asker, İkinci Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin üç liderinden biridir. Özellikle Üç Paşalar İktidarı olarak da bilinen, 1913-1918 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun iç ve dış siyasetinin belirlenmesinde etkin rol oynamıştır. 11 Mart 1914 ve 14 Ekim 1918 tarihleri arasında bahriye nâzırlığı, 7 Aralık 1913 ve 21 Mart 1914 tarihleri arasında ise nâfia nazırlığı görevini üstlenmiştir. I. Dünya Savaşı’nda Suriye-Filistin Cephesi’nin komutanı olarak görev yaptı. 1915 Ermeni Kırımı’nı planlayanlardan[5] ve Ermenileri çoğunlukla Suriye’ye göç ettirten Tehcir Kanunu’nun mimarlarından biridir.[6]

3. Ordu komutanlığı döneminde Cemal Paşa, Werner von Frankenberg und Proschlitz adlı Alman generali ile birlikte

Gençliği ve eğitimi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Askerî eczacı Mehmed Nesib Efendi’nin ve Binnaz Hanım’ın oğludur.[7] 1890’da Kuleli Askeri İdadisi’nden, 1893’te Harbiye Mektebi’nden mezun oldu. 28 Ocak 1895’te kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı.

Cemal Paşa ve eşi Seniha Hanım.

Önce genelkurmay 1. şubesinde görev aldı. 1896’da 2. Ordu’ya bağlı Kırklareli istihkâm inşaat şubesine atandı. Ertesi yıl kolağası (önyüzbaşı) oldu.

1898’de Selanik’teki 3. Ordu’ya redif fırkası (tümeni) kurmay başkanı olarak atandı. Selanik’te iken o sırada gizli bir örgüt durumundaki İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne girerek cemiyetin askeri kanadının örgütlenmesiyle görevlendirildi. 1899’da Selanik’te Seniha Hanım’la evlendi.

1905’te binbaşı oldu. Ertesi yıl Rumeli Demiryolları müfettişliğine getirildi. Bu görevi sırasında İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin Rumeli’de örgütlenmesinde etkin rol oynadı; cemiyetin bölük adı verilen yerel birimlerini oluşturdu. 1907’de 3. Ordu kurmay heyetine atandı. Burada Binbaşı Ali Fethi Bey ve Kolağası Mustafa Kemal ile birlikte çalıştı.

İkinci Meşrutiyet

[değiştir | kaynağı değiştir]

İkinci Meşrutiyet’in ilanının (1908) ardından Selanik’teki İttihat ve Terakkî Cemiyeti genel merkezi tarafından İstanbul’a gönderilen on kişilik temsil heyetinde yer aldı. Ardından cemiyetin genel merkez üyeliğine seçildi. Aynı yıl kaymakamlığa (yarbay) yükseltilerek Anadolu’ya gönderilen Heyet-i İslâhiye üyeliğine getirildi.

31 Mart Olayı’nın (13 Nisan 1909) çıkması üzerine İstanbul’a dönerek Yeşilköy’de ayaklanmayı bastırmakla görevlendirilen Hareket Ordusu’na katıldı. Ayaklanmanın bastırılmasının ardından Üsküdar muhafızlığına atandı (Mayıs 1909).

31 Mart Olayından kısa bir süre sonra Çukurova’da patlak veren Ermeni ayaklanmasını denetim altına almak üzere Adana valiliğine getirildi (8 Ağustos 1909). 1910 sonlarında hastalandığı için İstanbul’a döndü.

Ağustos 1911’de Arap aşiretlerinin çıkardığı ayaklanmaları bastırmak üzere Bağdat valiliğine atandı. İttihatçıların desteğindeki Mehmed Said Paşa hükûmetinin istifa etmesi üzerine, Temmuz 1912’de bu görevinden ayrılarak İstanbul’a döndü.

Bir süre sonra Konya Redif Fırkası komutanı oldu. Ekim 1912’de miralaylığa (albay) yükseldi. Kasım 1912’de tümeniyle Balkan Savaşı’na katıldı. Pınarhisar-Vize’de Bulgarlar’a karşı ağır bir yenilgiye uğrayınca fırkası ile birlikte Çatalca’ya çekildi. Aralık 1912’de İstanbul menzil müfettişi ve ordu idare reisi oldu.

Bâb-ı Âli Baskını

[değiştir | kaynağı değiştir]

İkdam’ın Talat, Enver ve Cemâl Paşaların yurtdışına kaçışını duyuran ilk sayfası, 4 Kasım 1918.
6 Ağustos 1909 tarihli Servet-i Fünun dergisinde Üsküdar Mutasarrıfı Cemal Bey.

Bâb-ı Âli Baskını (23 Ocak 1913) olarak bilinen hükûmet darbesinin ardından İttihatçılar başa geçince İstanbul muhafızlığına getirildi. Bu görevi sırasında İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne karşı gelişen muhalefeti bastırarak partinin yönetimine destek sağlamaya çalıştı. Aynı yıl Bulgarlarla yapılan barış görüşmelerine askeri üye olarak katıldı.

İstanbul muhafızlığının kaldırılması üzerine 1. Kolordu komutan vekili oldu. Aralık 1913’te mirlivalığa (tuğgeneral) yükseldi.

26 Şubat 1914’te nafia (bayındırlık), 11 Mart 1914’te Bahriye Nazırlığına atandı. Bahriye Nezareti’nde ve donanmada yeni düzenlemeler yaptı.

Öteden beri Fransız yanlısı olarak bilinen Cemâl Paşa, I. Dünya Savaşı öncesinde Fransa’nın desteğini kazanmak amacıyla Fransa’ya gitti. Ama siyasal ittifak sağlayamadı ve bunun üzerine Alman yanlısı Enver Paşa ve Talat Paşa ile birlikte 2 Ağustos 1914’te yapılan Osmanlı-Alman İttifakı’nı isteksizce destekledi.

I. Dünya Savaşı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Lut Gölü sahilinde (3 Mayıs 1915).
SMS Goeben’de, 1914.
Kudüs’e giren Avusturya askerlerini teftiş eden Cemâl Paşa (1916).
El-Hindiye Barajı, Hilla.

Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesi üzerine bahriye nazırlığının yanı sıra 2. Ordu komutanı olarak görevlendirildi. Kısa bir süre sonra, Kanal Seferi için görevlendirilen 4. Ordu Kumandanı Halepli Zeki Paşa’nın, bu seferden başarı elde edilemeyeceğini iddia ederek görevden affını istemesi üzerine görev, Enver Paşa tarafından Cemal Paşa’ya teklif edildi ve böylece Filistin’deki 4. Ordu komutanlığına atandı (Kasım 1914).[8] 1915’te Ferikliğe (Korgeneral) yükseldi. Mısır’ı İngilizlerden alarak Süveyş Kanalı’nı kontrol altına alma ve İngilizleri bölgeden uzaklaştırmayı amaçlayan Kanal Seferi’ni komuta etti. Enver Paşa, bu harekâtın aynı zamanda İngilizlerin Hint ordusunu Mısır’da meşgul ederek Çanakkale Boğazı’na yapabilecekleri bir çıkarma harekâtını engellemeyi amaçladığını ifade etmişti.[9] Ancak, Osmanlı kuvvetleri lojistik zorluklar, çöl koşulları ve İngiliz savunması nedeniyle ağır kayıplar verdi ve geri çekilmek zorunda kaldı.

1916’da Enver Paşa’yı devirmek için darbe planladığı ama sonra korkarak bundan vazgeçtiği söylenir (Falih Rıfkı Atay’ın anılarında geçer).

Bunu Filistin Cephesi’ndeki başka yenilgiler izledi. Gittikçe kötüleşen durumu düzeltmek amacıyla Temmuz 1917’de Yıldırım Ordular Grubu kurularak 4. Ordu kaldırıldı. Cemâl Paşa da göstermelik bir görev olan Suriye ve Batı Arabistan orduları genel komutanlığına (Suriye, Filistin, Hicaz, Yemen ve Asir bölgesi komutanlığı) atandı ve ferik-î evvel (Orgeneral) rütbesine yükseltildi. 1918’de bölgenin denetimi Yıldırım Orduları Grubu’na verilince bu görevden de alındı. Cemâl Paşa Suriye’de bulunduğu sırada Halide Edib Adıvar’la birlikte çeşitli toplumsal hizmetlerin ve bayındırlık etkinliklerinin yaygınlaştırılması için çalıştı; yörenin arkeolojik özellikleriyle yakından ilgilendi. Suriye’deki Alman arkeologlara (Theodor Wiegand), Suriye ve Filistin ve Garbi Arabistan Âbidât-ı Atikası (Suriye, Filistin ve Batı Arabistan’daki Eski Anıtlar) adlı bir eser hazırlattı.

Arap isyancılarına olan tavrı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Paşa, Arap ileri gelenleri arasında ortaya çıkan siyasi hoşnutsuzluğa ve düşmanca yönelimlere karşı başta uzlaşmacı bir yol izledi. Bu bağlamda bölgedeki Mısır kaynaklı olan Arap milliyetçiliği yanlısı yayınlar yapan gazete ve dergilerin bölgeye sokulmasını yasakladı. Dostluk mesajı vermek amacıyla Bağdat, Kerbela, Necef ileri gelenleriyle bölgedeki Arap şeyhlerine, Hicaz’daki İbnür Reşid ve İbni Suud’a, Yemen’deki İmam Yahya’ya mektuplar gönderdi ve Şam ulemasında bazı kişilerle yakın dostluklar kurdu. Paşa, otoriter yönetim şekli, Halife’ye bağlılığı, Cihat’ı ve vatanseverliği ön plana çıkararak Arapları kazanmaya çalıştı.[10] Bazı Arap milliyetçisi aracılığıyla edebiyat etkinlikleri düzenleyerek Arapların desteğini kazanmaya çalışmış, bu etkinliklerde Arap tarihi

üzerine yapılan konuşmaları ve Arapları öven şiirleri dinlemiştir.[11] Arap azınlığı memnun etmek için savaş yükümlülüklerinden muaf tuttu ve kendilerinden satın alınacak her ürünün ücretinin peşin ödeneceği güvencesi verdi. Bu faaliyetlerle bölge halkının sempatisini kazanmış, bölge halkı devleti destekleyen gösteriler bile yapmıştı.[12] Daha sonra Cemal Paşa tavrını değiştirecek ve sert önlemler almasına sebep olacak olaylar yaşadı. Mayıs 1915’te, bazı Mısır gazetelerini ele geçirdiğinde, Arap ihtilalcileri amaçlarından vazgeçmemiş olduklarını anladı. En önemli gelişmeler Haziran sonunda yaşandı. İlk olarak, IV. Ordu Müftüsü Şeyh Esad Şukayr’ın bazı ihtilalcilerin devlete karşı durmaları hakkında kesin konuşması, daha sonra IV. Ordu İstihbarat Şubesinin Mısır’dan Said Şükrü’ye yönelik yazılan 20 Ağustos 1914 tarihli mektubu ele geçirmesi, Cemal Paşa’nın uzlaşmacı siyasetten uzaklaşmasına neden oldu. Mektupta, Osmanlı’nın savaşa girmesi durumunda çöküşe gideceği, tüm Arapların aynı tehlike ile karşı karşıya kalacağı ve bu nedenle hazırlıklı olunması gerektiği tavsiye ediliyordu. Bu sırada, IV. Ordu’nun önemli bir kısmının Çanakkale Savaşları nedeniyle başka cephede bulunması, olası bir isyan durumunda zor durumda kalınacağını gösteriyordu. Cemal Paşa, Lübnan’da Fransız yanlılarının çoğunlukta olduğunu, Şerif Hüseyin’in Hicaz’da önemli bir tehdit oluşturduğunu ve Mısır’daki bağımsızlık yanlısı Arap cemiyetlerinin her an komploya başvurabileceklerini biliyordu. Şerif Hüseyin’in oğlu Emir Faysal’ın Suriye ve İstanbul’a gerçekleştirdiği ziyaretler ile Suriye’de isyana teşvik faaliyetlerinde bulunan kişilerin tespit edilmesi, Cemal Paşa’nın bu duruma karşı önlem almasına sebep oldu. Şam ve Beyrut Fransız Konsoloslukları’ndan ele geçirilen belgeler, bu kuşkuları haklı çıkaracak nitelikteydi.[13] Bu süreçte, Arapların isyan çıkaracağına dair haberler ve istihbarat bilgileri de IV. Ordu Komutanı’na iletilmekteydi. Belgelerde, Cezayir Emiri Abdülkadir’in oğulları Ali Paşa ile Emir Ömer Bey, Meclis-i Mebusan üyelerinden Rüşdü Bey eş-Şem’a, eski milletvekili Şefik el-Müeyyed, Meclis-i Ayan üyesi Abdülhamid ez-Zöhravî, Dürzi Şeyhü’l-Meşayihi Yahya el-Atraş, Mülkiye müfettişlerinden Abdülvahhab el-İngilizî ve Şükri el-Aseli gibi siyasetçi ve liderlerin adları yer alıyordu. Cemal Paşa, belgelerde ismi geçen kişileri yargılanmak üzere, 1915 yılı başlarından itibaren mahkemeye sevk etmiştir.[14] Teşkilat-ı Mahsusa, konsolosluk belgelerinde adı geçenlerin yanı sıra diğer Arap ileri gelenleri ve milliyetçi liderlerle ilgili dosyalar da hazırlamıştı.

1916 yılı başlarında, Mekke’ye gitmek bahanesiyle Suriye’ye gelen ve halkı kışkırtmaya çalışan Mısırlı birkaç kişinin varlığının haber alınması, Cemal Paşa’nın şüphelerini daha da artırdı.

İsyancıların ve isyana teşvik edenlerin akıbeti

[değiştir | kaynağı değiştir]

Cemal Paşa, daha sert önlemlerin alınması gerektiğine karar vererek Harbiye Nezâreti ile görüştü. Cemal Paşa’nın emriyle İskenderun, Humus, Halilü’r Rahman, Baalbek, Birrüsseba, Gazze, Kudüs, Şam, Tellüşeria, Nasıra, Akka ve Aliye’de Divan-ı Harb-i Örfî mahkemeleri kuruldu.[15] İlgili kişileri yakalatıp milliyetçilere gözdağı vermek için Beyrut Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılamaların başlatılmasını emretti. Beyrut’ta, 21 Ağustos 1915’te gerçekleştirilen ilk yargılamalar sonucunda, bağımsızlık isteyen 11 milliyetçi, halka açık şekilde idam edildi.[7][13][16] Bölgede Paşa’ya Kasap Cemâl, El Cezzar ve Seffah Cemâl lakabı takılmıştı.[2][3][4][17][18]

Beyrut ve Şam’da idam ettirdiği milliyetçilerin adlarının verildiği iki ana meydan bulunmaktadır.

Savaş sonrası

[değiştir | kaynağı değiştir]

Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması üzerine 1-2 Kasım 1918 gecesi Enver Paşa ve Talat Paşa ile birlikte bir Alman denizaltısıyla Odessa’ya, oradan da Berlin’e gitti. Tam bu sırada İstanbul’daki sıkıyönetim mahkemesince (Âliye Divan-ı Harb-i Örfi), Osmanlı’da yaşayan Arap unsurlarının isyanına sebep olmak suçundan 13 Ocak 1919 tarihinde gıyabında verilen kararla ordudan atılmasına, 5 Temmuz 1919’daki hükümle idamına karar verildi.[19]

Ardından İngilizlere karşı mücadele eden Afgan ordusunun modernleştirilmesi için Afganistan’a gitti. Bolşevikler’in siyaset değişikliği sonucu Tiflis’e geçti. Burada bir süre Enver Paşa ile bir grup ittihatçının Rusya ve tüm Asya’daki Türkleri antiemperyalist ve turancı amaçlar etrafında birleştirmeye yönelik etkinliklerine katıldı. Anadolu’daki Türk Kurtuluş Savaşı’nın önderleriyle ilişki kurdu.

Ölümü

[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye’ye dönme hazırlıkları içindeyken, Ankara Hükûmeti’nin Tiflis Mümessili (Büyükelçisi) Ahmet Muhtar Bey’le mümessillikte akşam yemeği yediği[20] 21 Temmuz 1922 tarihinde Tiflis’te bulunduğu sırada Ermeni asıllı Stepan Dzağigyan tarafından yaverleri ile beraber öldürüldü. Cenazesi Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir tarafından Erzurum’a getirilerek Karskapı Şehitliği’ne defnedildi. Sonraları Atatürk Üniversitesi öğretim üyeleri, mezarı başında yapılan anmada Cemâl Paşa’nın mezarındaki yazıtın Fosfor Mustafa Paşa’ya ait olduğunu ve bu yanlışlığın giderilmesi adına çalışma yapılacağını belirtti.[21]

Bu suikastın, Stalin’in emriyle, o sırada Gürcistan Çeka’sının başında olan Lavrenti Beriya tarafından tertiplendiğine dair iddialar vardır.[22] Cemâl Paşa’yı Ermenilerin mi, yoksa Rus Gizli Servisi’nin mi öldürdüğü meselesi bugün hâlâ tartışılmaktadır.[23]

Rıza Nur, Cemal Paşa’nin ölümünü anlatıyor:

“Ermeniler meramlarını söktüremeyince terör yaparlar. Evvelce Ruslardan kaçan Millî Azeri Cumhuriyetinin başvekili Nasib’i Aras ırmağı üzerinde öldürdüler. Yanında paraları vardı, aldılar. Derminasyan Paris’te bana : «Paralan alamadık, Ruslar yetişti. Onlara kaldı», dedi. Amma bilmem öyle midir?.. Bu, herhalde Nasib’i Ermenilerin öldürdüğünü gösterir. Halbuki biz Bakü’de iken bu katlin üstünde karanlık bir örtü vardı. Kimse vazıh bir şey göremiyordu. İşte dirayetli Azerî recüllerini Ermeniler birer birer öldürüyorlardı. Bu öldürülenler Civanşir ile altı kadar olmuştur. Sonra Tal’ât ile Türkiye recüllerinden de bir o kadar öldürdüler ki, sonuncusu Cemâl Paşa’dır. Halbuki harb-i umumide bu adam sağlam elli bin Ermeniyi muhakkak bir ölümden kendi eliyle kurtarmıştı. Cemâl’i Ermenilere Ruslar öldürttüler.”[24]

Kişiliği ve Düşünceleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Cemâl Paşa, Alman yazanaklarında “Sıcak kanlı, coşkun, zeki ancak yeterli eğitimi olmayan biri” olarak geçmiştir.[25]

Ziya Gökalp, Cemâl Paşa’yı tıpkı Halide Edip’i tanımladığı gibi “fertçi” olarak tanımlamıştır.[26]

Kendisi gösterişi ve kadınları seven, hovarda bir kişiliğe sahip birisi olarak da geçer.[25] Ancak eşinin belirttiğine göre kendisi paradan nefret ederdi. Eşi onun paraya düşkünlüğünü olmadığını şu sözlerle anlatıyor:

Filhakika Cemal Paşa ölümünden sonra bu hususta bir itham, hatta şüpheye maruz kalacağını aklına getirince hasta olurdu. Ve yine bu endişe iledir ki benim mücevherat almama bile mâni olmak isterdi.”[27]

Hatırası

[değiştir | kaynağı değiştir]

Cemal Paşa ailesiyle birlikte.

Cemâl Paşa, İkinci Meşrutiyet Dönemi’nde İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin önde gelen yöneticilerindendi. Özellikle Üç Paşalar İktidarı olarak da bilinen 1913-1918 arasında Osmanlı Devleti’nin iç ve dış siyasetinin belirlenmesinde önemli rol oynadı. Ayrıca I. Dünya Savaşı’nda en önemli cephenin komutanı olarak görev yaptı. Bundan dolayı yenilginin ve İttihat ve Terakkî Cemiyeti yönetiminin birinci dereceden sorumlularından sayıldı. 2010 yılında vurulduğu yere Gürcü yetkililer tarafından anısına plaket yerleştirildi. Ancak Ermenilerin tepkisi üzerine kaldırıldı.

Cemâl Paşa’nın Seniha Hanım’la olan evliliğinden Ahmed, Mehmed, Kamuran, Nejdet ve Behçet isimli beş çocuğu vardır. Oğullarından Ahmed Cemâl gazeteci Hasan Cemâl’in babasıdır.

Yazdıkları

[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Plevne Müdafaası (1898)
  • Alte Denkmaeler aus Syrien, Palästina und West Arabien (Suriye, Filistin ve Batı Arabistan’daki Eski Anıtlar) (1918) – Theodor Wiegand
  • Cemâl Paşa Hatıratı 1913-1922 (1923)
  • Birinci Dünya Harbi’nde Suriye Hatıraları (2003) – Ali Fuad Erden
Hasan Cemal
Doğum 1944 (80-81 yaşında)
İstanbul, Türkiye
Eğitim Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
Meslek Gazeteci, yazar

Hasan Kaya Cemal[1] (d. 1944, İstanbul), Türk gazeteci ve yazardır.

Hayatı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Hasan Cemal’in anneannesi Müslüman Gürcü, anne tarafından dedesi Kabardey Çerkesleri’nden, babası kesin bilinmese de, baba tarafından dedesi Cemal Paşa Midilli doğumlu, babaannesi ise Serezli’dir.[2][3][4][5]

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin en önemli şahsiyetlerinden olan Cemal Paşa’nın torunu olan Hasan Cemal, 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu.

Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara’da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Haber Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 senesinde gazetenin Ankara temsilcisi, 1981’den 1992’ye kadar da genel yayın yönetmeni oldu. 1992 yılında Sabah gazetesine geçti ve 1998 yılına kadar gazetenin baş yazarlığını yaptı. Milliyet gazetesinde haftada altı gün iç ve dış politika yazıları yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Gazeteciler Cemiyeti Fıkra Ödülü’nü kazandı. Genel yayın yönetmenliğini yaptığı Cumhuriyet gazetesi 1986’da Sedat Simavi Ödülü’nü kazanarak yılın gazetesi seçildi. 2013 yılında yazdığı yazılarından dolayı Milliyet gazetesindeki işine son verildi.

Hasan Cemal, P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu‘nun kurucusu ve başkanıdır.[6] Köşe yazılarına 2013’ten beri T24’te devam ediyor.

Hakkında açılan soruşturmalar

[değiştir | kaynağı değiştir]

12 Ağustos 2015 tarihli “Akan kanın bir numaralı sorumlusu, Saray’daki Sultan’dır, nokta!”, 7 Eylül 2015 tarihli “Heyy sen!” ve 4 Ekim 2015 tarihli “Sen Cumhurbaşkanı ol, hem de…” başlıklı yazıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından üç ayrı soruşturma başlatıldı.[7]

2023 Türkiye genel seçimlerinde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinden İstanbul 2. Bölge 3. sıradan milletvekili adayı oldu fakat seçilemedi.[1]

Özel hayatı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Hasan Cemal ilk evliliğini Necla Aksoy, ikinci evliliğini ise Ayşe Sözeri ile yaptı. İki evliliğinde toplam iki çocuk babasıdır.

Eserleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

  • 1986: Demokrasi Korkusu
  • 1986: Tank Sesiyle Uyanmak
  • 1987: Tarihi Yaşarken Yakalamak
  • 1989: Özal Hikayesi
  • 1999: Kimse Kızmasın, Kendimi Yazdım
  • 2004: Kürtler
  • 2005: Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim
  • 2010: Türkiye’nin Asker Sorunu
  • 2011: Barışa Emanet Olun
  • 2012: 1915: Ermeni Soykırımı
  • 2014: Delila – Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri
  • 2014: Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri
  • 2018: Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor

Tank Sesiyle Uyanmak

[değiştir | kaynağı değiştir]

1986’da yayınlanan anı-inceleme kitabıdır.[8] Hasan Cemal, 12 Eylül Darbesi döneminde yazamadıklarını, haberleştiremediklerini bu kitap ile anlatır. Ayrıca Cemal eserde yenilmişlik duygusunun hakim olduğunu vurgular.[9] Cemal eserinde cumhuriyet tarihinin bütün darbelerinde sonucu belirleyen ana öğenin tanklar olduğunu vurgular.[10] Yazar bu eserinde Süleyman Demirel’in izlerinin yoğun olduğunu ifade etmiştir.[11] Eser kimi kuruluşlarca askerî darbeleri anlatan önemli eserler arasında gösterilmektedir.[12]

  • 1917 – I. Dünya Savaşı’nda İngilizler, Bağdat’ı ele geçirdiler.
  • 1918 – Bingöl’ün Karlıova, Erzurum’un Ilıca ve Rize’nin Fındıklı ilçelerinden Rus İmparatorluğu ve Batı Ermenistan Yönetimi’nin Ordu birlikleri çekildi.
  • 1928 – İzmir’de Bucaspor kulübü kuruldu.
Buca Geliştirmespor
Tam ad Buca Geliştirme Spor Kulübü Derneği
Takma ad Fırtına
Renkler   
Turuncu – Lacivert
Kuruluş 11 Mart 1928 (96 yıl, 360 gün önce.)
Feshediliş 1 Eylül 2020
Eski ad(lar)ı Bucaspor
Stadyum Yeni Buca Stadyumu
(Kapasite: 8.810)
Başkan Türkiye Mehmet Sevinç
Resmî site bucaspor.org.tr
Bucaspor’un Diğer Şubeleri

Kadın Futbol

Basketbol

Voleybol

Akademi

U21 Takımı

Buca Geliştirmespor veya eski adıyla Bucaspor, 1928 yılında kurulan İzmir’in Buca ilçesi merkezli Türk spor kulübüdür. Futbolun yanında voleybol, basketbol gibi spor branşlarında da faaliyet göstermekteydi. İç saha maçlarını Yeni Buca Stadyumu’nda oynamıştır.

Tarihçe

[değiştir | kaynağı değiştir]

İlk yıllar (1928-1984)

[değiştir | kaynağı değiştir]

1928 yılında hedeflerini belirleyen Bucalı gençlerden Süleyman Atakan, Bekir Eromat, Niyazi Gökgönül, Hasan Yalçınkaya ve Niyazi Aktaş; Karşıyaka (1912), Altay (1914), İzmirspor (1923), Altınordu (1923) ve Göztepe’den (1925) sonra 1928 yılında Bucaspor’u İzmir’in 6. spor kulübü olarak kurdular. Kulübün ilk adı, Buca İdman Yurdu’dur. Kulübün ilk başkanlığını ise dönemin Belediye Reisi Muzaffer Ersezgin üstlenmiştir. 1937’de Altay ve Altınordu ile birleşerek Üçokspor adını aldı. 1939’da kulüpler, eski haline geri döndü.

Kulübün o tarihteki renkleri de bugünkü gibi sarı ve laciverttir. Bu renklerin yanına, eski başkanlarından Yusuf Muhafız’ın döneminde eklenen “kırmızı” ise daha sonra genel kurul kararıyla iptal edilmiştir. 1928’den 1984’e kadar 56 yıl boyunca futbolun yanı sıra güreş, masa tenisi, atletizm gibi çeşitli spor branşlarında da faaliyet göstermiştir.

Bucaspor, İzmir’in diğer beş köklü kulübünün aksine ilk yıl (1959) dönemin Süper Lig olan Millî Lig’de yer almayan ve Süper Lig’e sonradan yükselen, tek İzmir kulübüdür. Bunda ilçenin o zamanın şehir merkezine uzak kalması ve küçük bir yer olmasının da etkisi büyüktür. Ne var ki 1980’lere gelindiğinde Buca’da büyük bir gelişme başgösterir, nüfus artar. Üstüne üstlük 1984’te 3. Lig kurulunca Bucaspor, bu profesyonellik fırsatını kaçırmak istemez.

Profesyonel Bucaspor (1984-2020)

[değiştir | kaynağı değiştir]

1984’te Türkiye Futbol Federasyonu 3. Lig’i kurmaya karar verince Anadolu’nun birçok yerinde olduğu gibi Bucaspor da gerekli niteliklere sahip olduğu için 3. Lig’e alındı. Böylece futbol branşında resmen profesyonel oldu. İlk yıllar, alışma süreciyle geçti. Zamanla tecrübe kazanan Bucaspor; nihayet 1990 yılının 6 Mayıs’ında Edremitspor’u 1-0 mağlup ederek tarihinde ilk defa Türkiye 2. Futbol Ligi’ne yani şimdiki 1. Lig’e çıktı. Bütün Buca ve Şirinyer; sokaklara döküldü, sabaha kadar kutlamalar yapıldı.

Stadını da büyüten Bucaspor; o zaman Süper Lig’in bir alt kademesi olan 2. Lig’deki ilk sezonu olan 1990-91 sezonunda müthiş bir başlangıç yaparak ilk 5 haftada Altınordu, İzmirspor, Antalyaspor, Sökespor ve Göztepe’yi yenerek 5’te 5’e ulaşınca müthiş bir heyecan oluşturdu. İşte Bucaspor, kendisi ile özdeşleşen Fırtına lakabını bu galibiyetlerden sonra almıştır. Fakat sonradan aldığı istikrarsız sonuçlarla ligi 18 takım arasında ancak 11. sırada tamamlayabildi.

Bucaspor, Süper Lig’e 2 kere yaklaştı. Türkiye 2. Futbol Ligi 1994-95 ve 1996-97 sezonlarında 2. Kademe Grubu’nu 6.[1] ve sırada 5.[2] bitirip Yükselme Grubu’na kalamayan Bucaspor; her iki sezonda da 2. Klasman Grubu’nu lider[3][4] tamamlayarak Süper Lig’e yükselecek 3. takımın belirleneceği Yükselme maçlarına katılmaya hak kazandı. İlkinde çeyrek finalde yani ilk turda Adanaspor’a 3-2, ikincisinde ise yine çeyrek finalde Şekerspor’a 4-1 mağlup olarak Süper Lig biletini erkenden kaçırdı.

2003-04 sezonunda Türkiye 2. Futbol Ligi B Kategorisi A Grubu’nda mücadele eden Bucaspor, 63 puanlı Fatih Karagümrük’ün 4 puan gerisinde 59 puanla 2.sırada kalarak Türkiye 2. Futbol Ligi A Kategorisi’ne çıkamadı.[5]

Nihayet 2005-06 sezonunda, Türkiye 2. Futbol Ligi B Kategorisi 2. Kademe Grubu 18. ve son hafta maçında 72.dakikada Emre Eren’in golüyle Marmarisspor 1-0 mağlup edilince 1.[6] olan Bucaspor; Yükselme Grubu’na kaldı. Ne var ki Yükselme Grubu’nu son sırada tamamlayıp Türkiye 2. Futbol Ligi A Kategorisi’ne çıkamadı.[7]

Sponsorluğun devreye girmesiyle adı İddaa Lig B olan ligin 2006-2007 sezonu ile Türkiye Futbol Federasyonu 2. Lig adı altında oynatılan 2007-2008 sezonunda kendine orta sıralarda yer bulan Bucaspor; 2008-09 sezonu öncesi iyi transferler yaptı ve sezona da iyi başladı. Kademe Grubu’nda 45 puanla en yakın rakibi Tarsus İdman Yurdu’nun 7 puan önünde 1. olan Bucaspor; Tarsus İ.Y. ile beraber Yükselme Grubu’na kaldı.[8] Başarısını Yükselme Grubu’nda da devam ettirip 11 galibiyet, 4 beraberlik ve 3 mağlubiyet ile 37 puanla en yakın rakibi Mersin İdman Yurdu’nun 6 puan önünde şampiyon[9] olan Bucaspor, evinde koca yıl boyunca sadece Akhisar Belediyespor ve Mersin İdman Yurdu’na kaybetti. Altınordu’ya 8 ve Vanspor’a ise 6 gol attı. 2008-2009 sezonunda Türkiye Liglerinde istatistikî anlamda en başarılı takım oldu.

2009-10 sezonunda tarihinde ilk defa 1. Lig’de yer alan Bucaspor; lige 3’te 3 yaparak başladı ve liderliğe oturdu. Ancak sonradan deplasmanda alınan istikrarsız sonuçlar, Bucaspor’u ilk 2’den uzaklaştırdı. Ligin ilk yarısının sonuna doğru üst üste aldığı galibiyetlerle ilk devreyi 32 puanla 4. sırada tamamladı. Devre arasında yaşadığı maddî sorunlara rağmen mücadelesinden yılmayan Bucaspor; Karşıyaka derbisinden galibiyet çıkarınca[10] son 5 haftaya en yakın rakibi Adanaspor’un 7 puan önünde 2. sırada ve Süper Lig’e doğrudan yükselme potasında girdi. Fakat sonraki üç haftada yaşadığı puan kayıpları yüzünden son haftaya Adanaspor ile puan puana giren Bucaspor; son hafta evinde Kayseri Erciyesspor’u mağlup ederek Adanaspor’u hem ikili hem de genel averaj farkıyla geçti ve adını Süper Lig’e yazdırarak hem iki sezon üst üste şampiyon olup iki kademe atladı hem de tarihinde ilk defa Süper Lig’e yükselmekle birlikte İzmir’in 7 senelik Süper Lig özlemini de bitirdi.[11]

Bucaspor; Süper Lig’deki ilk sezonuna, 2007-2008 ve 2008-2009 sezonlarında şampiyonluğu son 1-2 haftada kaçıran Sivasspor’un teknik direktörü Bülent Uygun’u getirerek start verdi. Bülent Uygun, kadroyu büyük oranda yeniledi. Mehmet Batdal, Yılmaz Özlem, Cenk Tekelioğlu, Bekir Yılmaz, İzzet Kaya, Yunus Altun gibi sene boyunca büyük katkılar veren oyuncularını ve teknik direktör Özcan Kızıltan’ı gönderen Bucaspor; Jerko Leko, Stjepan Tomas, Musa Aydın, İbrahim Dağaşan, Landry Mulemo, Orhan Ak gibi önemli isimleri transfer edince hedefini ilk 10 olarak belirledi. Fakat yeni kadro, uyum sıkıntısı çekince Bucaspor; istediğini elde edemedi. Sezona evindeki Beşiktaş maçıyla başlayan Bucaspor; ilk 13 maçta sadece 1 galibiyet alarak 8 puan toplayabildi. Ligdeki 13.maçında Fenerbahçe’ye 5-2 yenilen Bucaspor; 13 karşılaşmada sadece 7 gol kaydederek o ana kadar ligin en az gol atan takımı oldu. İlk devrenin son dört maçında Antalyaspor’u 1-0 mağlup eden Bucaspor, Manisaspor deplasmanından da bir puan kopardı. İkinci devrede Yeni Buca Stadyumu’na kavuşan Fırtına; ilk maçında Kasımpaşa’yı 4-0, iki hafta sonra da Konyaspor’u 3-2 yenince ibre bir anda Bucaspor lehine döndü. Bucaspor, 15.sıraya yükselerek düşme hattından kurtuldu. 25.haftada ise ligin flaş takımı Gaziantepspor’u da 2-1 ile geçen Bucaspor; bir hafta sonra evinde oynayacağı Sivasspor karşılaşmasını kazanarak ligde kalma yolunda büyük avantaj hedefliyordu ancak Bucaspor umduğunu bulamadı. Tartışmalı penaltı kararı ve kırmızı kart ile maça büyük dezavantajla başlayan Bucaspor rakibine 4-0 yenilince Süper Lig’de kalma umutlarını zora soktu. Kalan haftalarda üstteki Sivasspor’un başarılı sonuçlar alması ve Bucaspor’un iyi oynamasına rağmen çok basit puanlar kaybetmesi ile Sivasspor ile aradaki fark iyice açıldı. 32.haftada Trabzonspor’a evinde 2-1 yenilen Bucaspor; 8 Mayıs 2010’da ‘merhaba’ dediği Süper Lig’e bitime 2 hafta kala 8 Mayıs 2011’de ‘elveda’ demek zorunda kaldı.[12]

TFF 1. Lig’e 23 milyon liralık bir borç yüküyle başlayan Bucaspor, sene başında transfer yasağı gelmeden önce ancak birkaç transfer yapabildi. Kısa süre sonra TFF transfer yasağını getirince Bucaspor lige elindeki oyuncularla devam etmek zorunda kaldı. Ne var ki, Bucaspor’un altyapısından çıkarılan oyuncular büyük başarı gösterince takım alt sıralardan uzaklaşarak play-off için mücadele etmeye başladı. Ligin ortasında Torric Jebrin,Erman Güraçar gibi önemli isimler kulübü para sıkıntılarından dolayı terk etti.Ayrıca Emre Güral,Alpaslan Erdem ve Civar Çetin gibi isimler ise temel nedeni paraya dayanan disiplinsizlik sorunlarından dolayı kulüp tarafından kadro dışı bırakıldı. Kadro darlığına bir de bu sıkıntılar eklenince takım son haftalara play-off umuduyla girmesine rağmen play-offlara katılamadı. Fakat elindeki kısıtlı imkânlara rağmen lige tutunarak da büyük bir başarı göstermiş oldu. Ayrıca Salih Uçan,Ömer Kahveci gibi genç isimleri de Türk futboluna kazandırarak sene sonunda önemli kulüplerin dikkatini üzerine çekti.

2012-2013 sezonuna PTT 1. Lig’de play-off hedefiyle başlayan Bucaspor kadrosunu Mehmet Batdal, Erkan Taşkıran gibi eski oyuncularının yanı sıra Umut Gündoğan, Okan Alkan, Luiz Henrique de Souza Santos gibi isimlerle güçlendirdi. Ligin ilk yarısını 7. sırada bitiren Bucaspor, ara transferde kadrosuna iki nokta transfer yaptı. Ön libero olarak Yunanistan 2. Lig’inden Tamandani Nsaliwa’yı transfer eden Bucaspor, forvete Göztepe’de uzun süre bekleneni veremeyen Yasin Avcı’yı transfer etti. Bucaspor ligin ikinci yarısında Yasin Avcı-Mehmet Batdal-Erkan Taşkıran üçlüsüyle gol sorununu çözdü ve tırmanışa geçti. Şehir, siyaset ve belediye destekli takımlarla elindeki az imkânlarla mücadele eden Bucaspor ligi 5. sırada tamamladı ve play-off için mücadele etme hakkı kazandı. Play-off yarı finali ilk maçında Bucaspor, Konyaspor’u deplasmanda 1-0 yendi. Ancak, Yeni Buca Stadyumu’nda oynanan rövanş maçında kendi taraftarı önünde 2-1 yenildi ve Süper Lig’e çıkamadı.

7 Mayıs 2021 tarihine dek kullanılan özgün arma. Bu tarihten itibaren bu armayı Bucaspor 1928 kullanmaya başlamıştır.[13]

2013-2014 sezonuna maddi sorunlarla başlayan Bucaspor, buna rağmen elindeki genç isimlerle ligi küme düşme korkusu yaşamadan, 9.sırada noktalamayı başardı.

2014-2015 sezonu sonunda ise 2. Lig’e düşmüştür.

2018-19 3. Lig 3. grupta yer alan Bucaspor, Yüksel Kepoğlu ile başladığı sezonda, 5. haftanın ardından Algun Erdem, 17. haftanın ardından Tolga Doğantez ve 22. haftanın ardından Levent Eriş yönetiminde ligde mücadele etti. 34 maçta 6 galibiyet, 10 beraberlik ve 18 mağlubiyet aldı. 28 puan toplayarak grubunu 18. tamamlayan Bucaspor profesyonel liglerde geçirdiği 35 sezonun ardından Bölgesel Amatör Lige düştü.

2019-2020 sezonunu Bölgesel Amatör Lig 10. Grubu 13. Sırada bitirmesine rağmen TFF’nin aldığı kararla küme düşme kaldırılmasından dolayı Bölgesel Amatör Liginde kalmasına rağmen 2020/21 sezonunda Bölgesel Amatör Ligine katılım dilekçesi vermemesi sebebiyle kulüp federasyon tarafından lige alınmadı ve maddi sıkıntılardan dolayı faaliyetlerini sonlandırdı.

Bucaspor Futbol Akademisi

[değiştir | kaynağı değiştir]

2006 senesinde kurduğu Bucaspor Futbol Akademisi ile çok önemli bir altyapı temeli oluşturan Bucaspor; kısa sürede bunun meyvelerini aldı. Buca Genç; Türkiye ve Dünya genelinde çok önemli başarılar kazandı. Ayrıca millî takımlara birçok futbolcu veren ve Ümit Özat, Rıdvan Dilmen gibi isimleri ağırlayan Bucaspor; günümüzde de altyapı çalışmalarını sürdürmektedir. Bucaspor, şu anda sahip olduğu altyapı ile Türkiye’nin en büyük ve en iyi altyapı tesislerine sahiptir. 2010 senesinde Bucaspor; Buca Genç ile zaman zaman farklı algılandığından birleşme kararı almıştır. Buca Genç’in adı, Bucaspor Futbol Akademisi olarak değişmiştir. Bucaspor Kulübü; aldığı karar gereği ile 2010-2011 sezonunda karşılaşmalara bir yaş küçük takımlarla çıkarak Türk futbolunda yeni bir ilke imza attı.Bu durum bir senelik başarısızlığa yol açınca yönetim bu uygulamayı kaldırdı. Böylece 2011-2012 sezonunda Bucaspor Futbol Akademisinin alt yaş takımları yeniden ülke çapında dereceler almaya başladı.Bucaspor A2 takımı ise final oynama başarısını göstererek ülke ikincisi oldu.

Türkiye Kupası’nda Bucaspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bucaspor ilk kez 1994-1995 sezonunda Türkiye Kupası’na katılmıştır. Bucaspor’un kupa tarihindeki ilk büyük başarısı, 2006-2007 sezonunda gruplara kalmasıdır. Gruplarda Beşiktaş ile de bir maç yaparak tarihinde ilk kez Üç Büyüklerden bir takım ile karşılaşmıştır. 2001-2002, 2002-2003, 2003-2004, 2005-2006, 2007-2008 ve 2008-2009 sezonlarında turnuvaya katılmayan Bucaspor, 1999-2000 sezonuna kadar da turnuvaya statü gereği 2. turdan dahil olmuştur. 2009-2010 Sezonunda da önce 1.Tur’da Göztepe’yi 1-0 ile, sonra da Sakaryaspor’u 2.Tur’da 4-2 ile elemiş, böylece Play-Off turuna hak kazanan takım, bu turda Galatasaray’a 2-1 yenilerek kupaya veda etmiştir.

Bucaspor, 2010-2011 sezonunda ise Konyaspor’u deplasmanda 1-0 yenerek Türkiye Kupası’nda gruplara kalmayı başarmıştır. Gruplarda ilk maçında ise Yeni Malatyaspor’u evinde 2-1 ile geçen Bucaspor; Fenerbahçe’yi 3-2 yenerek tarih yazmıştır. Gençlerbirliği’ne 2-1 yenilmesine rağmen deplasmanda MKE Ankaragücü’nden beraberlik kopararak çeyrek finale çıkmayı başarmıştır. Çeyrek finalde Gençlerbirliği’ne deplasmanda 2-0, evinde 2-1 kaybeden Bucaspor; çeyrek finalde elendi fakat tarihinin en büyük kupa başarısını elde etti.

2011-2012 sezonunda ikinci turda Eyüpspor’a, 2012-2013 sezonunda ise ilk turda Arsinspor’a elenmiştir. 2013-14 sezonunda son on altı takım arasına kalmayı başaran Bucaspor, Antalyaspor’a elenerek kupaya veda etmiştir.

Başarıları

[değiştir | kaynağı değiştir]

  • 1. Lig

İkinci (1) : 2009-10

Play Off Yarı final (1) : 2012-13

  • 2. Lig

Şampiyonluk (1) : 2008-09

  • 3. Lig

Şampiyonluk (1) : 1989-90

İzmir Futbol Ligi

Şampiyonluk (1): 1937-38 (Üçok adı altında)

İzmir TSYD Kupası

Şampiyonluk (1): 2008

Türkiye Kupası

Çeyrek final (1): 2010-11

Lig mücadeleleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Süper Lig: 1 sezon

2010-2011

  • 1. Lig: 16 sezon

1990-2001, 2009-2010, 2011-2015

  • 2. Lig: 17 sezon

1984-1990, 2001-2009, 2015-2018

  • 3. Lig: 1 sezon

2018-2019

  • Bölgesel Amatör Lig: 1 sezon

2019-2020

  • Amatör Lig: 56 sezon

1928-1984

Geçmiş Sezonlardaki Performansı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Bucaspor sezonları listesi
Sezon Lig Poz. Maç G B M AG YG P Kupa En Golcü Teknik Direktör
2010/11 Süper Lig 16. 34 6 8 20 37 65 26 Çeyrek final Musa Aydın (10) Bülent Uygun / Samet Aybaba / Sait Karafırtınalar
2011/12 1. Lig 12. 34 12 7 15 45 53 43 2. Kademe Abdulkadir Özgen (13) Sait Karafırtınalar
2012/13 5. 36 15 10 11 50 35 55 2. Tur Mehmet Batdal (12)
2013/14 9. 36 14 4 18 47 59 46 5. Tur Zafer Çevik (14) Kemal Kılıç / Mustafa Bahadır
2014/15 17. 34 7 11 16 39 67 32 3. Tur İskender Alın (16) Sait Karafırtınalar / Mustafa Bahadır / Levent Eriş
2015/16 2. Lig 15. 34 11 10 13 43 51 43 Son 16 Emre Şahin (11) Levent Eriş / Tolga Doğantez / Suat Kaya
2016/17 13. 34 12 7 15 43 55 43 3. Tur Erkan Taşkıran (11) İlker Seven / Fatih Uygun
2017/18 16. 34 10 9 15 51 60 39 Son 16 İlyas Çakmak (28) Ahmet Yıldırım / Mehmet Bulut / Aytekin Sümbül
2018/19 3. Lig 18. 34 6 10 18 35 57 28 2. Tur İsa Güler (8) Yüksel Kepoğlu / Algun Erdem / Tolga Doğantez / Levent Eriş
2019/20 BAL
Not: Tablo son 10 sezonu göstermektedir. Ayrıntılar ve geçmiş sezonlar için Ana Maddeye bakınız.

Taraftar grubu

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bucaspor’un en eski taraftar grubu, Sıçanköy ve Poşulular’dır. Bucaspor sevdalısı gençlerin çocukluklarından beri maçlara hep birlikte gitmelerinden ötürü Bucaspor’a gönül vermiş en eski taraftar oluşumudur. Poşulular, Bucaspor taraftarının eskiden beri maçlara poşuyla gelmesinden türemiştir. 2000’li yılların başından itibaren ise başka taraftar grupları da eklenmiştir. Bucaspor taraftarı 2008’de taraftarda birliktelik ve sayıca artış sağlamak amacıyla Buca Fan Club adı altında tek bir çatıda toplanmıştır. Yeni stadın tamamlanması ve iki senede gelen iki şampiyonluğun da etkisiyle Buca Fan Club, kısa sürede büyük bir büyüme göstermiştir. Günümüzde de faaliyetlerini sürdürmektedir. 2016 yılında ise Ultras Buca Genç (UBG) adlı taraftar grubu kurulmuştur. Bu taraftar grubu da günümüzde faaliyetlerini sürdürmektedir.

Diğer Takımlarla İlişkileri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Beykoz 1908, İnegölspor ve MKE Ankaragücü ile dost takımlardır. Karşıyaka, Altay, Göztepe, İzmirspor ve Altınordu ile aralarındaki maçlar ise rekabet içinde geçer.

Önemli Bilgiler

[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Tarihindeki oynadığı ilk profesyonel maç : Ülküspor 1 – 1 Bucaspor (14 Ekim 1984)
  • Bilinen ilk lig maçı ve mağlubiyeti : Altay 6 – 2 Bucaspor (18 Kasım 1935)
  • Bilinen ilk lig galibiyeti: Bucaspor 3 – 1 Şarkspor (1 Aralık 1935)
  • En farklı mağlubiyet : Altınordu 8 – 0 Bucaspor (16 Mart 1936)
  • En farklı galibiyet : Altınordu 1 – 8 Bucaspor (10 Eylül 2008)
  • En gollü maç : Adana Demirspor 5 – 5 Bucaspor (1 Nisan 2013)
  • En golcü oyuncu : Mehmet Batdal (51 gol)
  • En fazla forma giyen oyuncu : Erkan Taşkıran (139 kez)
  • En fazla karşılaştığı takım : Turgutluspor (37 kez)
  • En fazla yendiği takım : Turgutluspor (14 kez)
  • En fazla yenildiği takım(lar) : Manisaspor (11 kez)
  • 1938 – Avusturya Şansölyesi Kurt Schuschnigg, istifa etti; yerine Alman Birliklerini, Avusturya’ya girmek üzere davet eden Nazi yanlısı Arthur Seyss-Inquart geldi.
  • 1941 – Lend-Lease Yasası imzalandı.
  • 1941 – Birleşik Krallık’ın Sofya Elçisi Rendell’a, İstanbul Pera Palas Oteli’nde suikast girişiminde bulunuldu. Olayda dört kişi öldü, Rendell kurtuldu.
  • 1947 – Türkiye, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’na (IMF) katıldı.
  • 1949 – İsrail ve Ürdün, Rodos’ta ateşkes antlaşması imzaladı.
  • 1951 – Hindistan Yeni Delhi’de düzenlenen ilk Asya Oyunları sona erdi.
  • 1954 – Devlet Malzeme Ofisi kuruldu.
T.C. Maliye Bakanlığı Devlet Malzeme Ofisi
Kuruluş 11 Mart 1954
Tür KİT
Merkez Ankara
Lider Şinasi Candan
Personel 965 (2021) [1]
Resmî site dmo.gov.tr

Devlet Malzeme Ofisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ilgili bir kamu iktisadi teşekkülüdür.

1954 yılında kurulan ve kısa adı DMO olan Devlet Malzeme Ofisi’nin merkezi Ankara’da bulunmakta olup, İstanbul, Bursa, Eskişehir, İzmir, Trabzon, Elazığ, Van, Diyarbakır, Mersin, Erzurum ve Gaziantep illerinde bölge müdürlükleri ve irtibat büroları vardır. Ayrıca İstanbul’da Basım İşletme Müdürlüğü adı altında faaliyet gösteren ve çeşitli kırtasiye ürünleri ile basılı formlar üreten bir fabrikası mevcuttur.

DMO; kamu kurum ve kuruluşlarının kendi faaliyet alanına giren her türlü malzeme ihtiyaçlarını, “devletin merkezi satınalma ve tedarik, dağıtım ve teslimat örgütü” sıfatıyla ve kamu adına, çağdaş piyasa ekonomisinin temel kuralları kabul edilen saydamlık, tam rekabet, güvenilirlik, eşit muamele ve kamuoyu denetimine açıklık ilkeleri temelinde karşılamaktadır.

DMO; iç ve gerektiğinde dış piyasalardan ve bazen de, hem iç ve hem dış piyasanın tekliflerine açık olmak üzere düzenlediği ihaleler yoluyla, özellikle üretici veya ilk el satıcı konumundaki firmalardan en ekonomik biçimde ihtiyaçları karşılayarak, ihtiyaç konusu malzemeyi, yurt çapındaki bütün müşterilerine uyguladığı tek fiyat üzerinden en seri şekilde ulaştırmak gibi önemli bir kamu hizmetini yerine getirmektedir.

Tarihçe

[değiştir | kaynağı değiştir]

Cumhuriyetin İlanından 1926 yılına kadar geçen dönemde Devlet kuruluşlarının kırtasiye ve diğer ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı konusunda herhangi bir düzenleme olmaması nedeniyle, her daire ihtiyaç duyduğu malzemeyi bütçe imkânları çerçevesinde piyasadan temin etmekte iken bu konuda ilk düzenleme, 1926 yılında Maliye Bakanlığı bünyesinde “Kırtasiye Baş Memurluğu” kurulmasıyla yapılmıştır. Aynı bakanlık bünyesinde daha sonraları “Kırtasiye Müdürlüğü” ve “Devlet Kâğıt ve Basım Genel Müdürlüğü” adı altında faaliyet gösteren bu teşkilat giderek artan fonksiyonları dikkate alınarak yeniden yapılandırılmıştır. 1954 yılında Devlet Malzeme Ofisi (DMO), Maliye Bakanlığı’na bağlı iktisadi devlet teşekkülü olarak kurulmuştur.[2]

Genel Müdürler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Genel Müdür Görev Başlangıcı Görev Bitişi
1 Talat Kızılviranoğlu 17 Mart 1952 18 Haziran 1960
2 Mehmet Afif Sanver 20 Haziran 1960 20 Kasım 1963
3 Hayati Kumbutoğlu 30 Kasım 1963 28 Ocak 1967
4 Orhan Giray 28 Şubat 1967 5 Ocak 1973
5 İrfan Günal 31 Ocak 1973 12 Ocak 1974
6 Nevzat Özkan 31 Ocak 1974 28 Temmuz 1975
7 Sabit Güleryüz 28 Temmuz 1975 9 Aralık 1982
8 Alpay Ressamoğlu 27 Aralık 1982 26 Mart 1990
9 Demir Erman 27 Mart 1990 20 Eylül 1994
10 Cihat Çetinkaya 27 Ekim 1994 22 Mayıs 1995
11 Musa Pişkin 3 Temmuz 1995 18 Aralık 2000
12 Ahmet Yalçınkaya 18 Aralık 2000 17 Mayıs 2004
13 Faik Ceceli 2 Haziran 2004 11 Aralık 2007
14 Hacı Abdullah Kaya 28 Aralık 2007 12 Mayıs 2008
15 İlyas Arlı 12 Mayıs 2008 14 Nisan 2009
16 Gazi Kapan 21 Nisan 2009 4 Şubat 2011
17 Tufan Büyükuzun 9 Ocak 2014 29 Şubat 2016
18 Ebubekir Levent Şahin 29 Şubat 2016 30 Mart 2018
19 Mücahit Civriz 3 Nisan 2018 8 Şubat 2019
20 Mücahit Özdemir 12 Şubat 2019 7 Ekim 2023
21 Şinasi Candan 7 Ekim 2023 Görevde
  • 1958 – Türkiye, “Mısır, Suriye ve Yemen” devletlerinin oluşturduğu Birleşik Arap Cumhuriyeti’ni tanıdı.
  • 1959 – 4. Eurovision Şarkı Yarışması gerçekleştirildi. Hollanda, Teddy Scholten’ın seslendirdiği Een beetje şarkısı ile birinci oldu.
  • 1970 – Saddam Hüseyin ve Mustafa Barzani arasında yapılan anlaşma sonucunda, Irak Kürdistan Özerk Bölgesi kuruldu.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi
هەرێمی کوردستان (Kürtçe)
Herêmî Kurdistan
إقليم كردستان العراق(Arapça)
İklim Kürdistanü’l Irak
Kürdistan Bölgesel Yönetimi bayrağı
Bayrak
Arma
Kürdistan Bölgesel Yönetimi arması
Slogan
“An azadî, an azadî”
“Ya özgürlük, ya özgürlük”
Millî marş
“Ey Reqîb”

Süre: 29 saniye.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi haritadaki konumu
Kürdistan Bölgesel Yönetimi konumu
Başkent Erbil [1]
En büyük şehir Erbil
Resmî dil(ler) Kürtçe [2][3][1]
Arapça[4][5]

Tanınan azınlık dilleri Türkçe
Ermenice
Süryanice[1][6]
Demonim Kürt
Hükûmet Parlamenter cumhuriyet
• Cumhurbaşkanı
Neçirvan İdris Barzani
• Başbakan
Mesrur Barzani
• Başbakan Yardımcısı
Kubad Talabani
• Parlamento Başkanı
Revaz Faik
Yasama organı Kürdistan Bölgesi Parlamentosu
Tarihçe
• Özerklik
11 Mart 1970
• Özerkliğin kalkması
Mart 1974
• De facto özerklik
Ekim 1991
• Bölgesel hükûmetin kuruluşu
4 Temmuz 1992
• İlan edilişi
30 Ocak 2005
Yüzölçümü
• Toplam
78.736[7] km2
Nüfus
• 2023[8] tahminî
6.556.752
GSYİH (nominal) 2011[9] tahminî
• Toplam
$23,6 milyar
• Kişi başına
$7,700[7]
İGE 0.750[10]
yüksek
Para birimi Irak dinarı (IQD)
Zaman dilimi UTC+3
• Yaz (YSU)
UTC+3
Telefon kodu +964
ISO 3166 kodu IRQ
İnternet alan adı .krd, .iq

Kürdistan Bölgesel YönetimiKürdistan Bölgesi veya Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, Irak’a bağlı, anayasal düzeyde varlığı olan özerk bir bölgedir. Yaklaşık 40.000 km2‘den oluşan idari birim; batıda Suriye, doğuda İran, kuzeyde ise Türkiye ile komşudur. Bölgesel yönetimin başkenti Erbil’dir. Kürdistan Parlamentosu Erbil’de yer almaktadır, ancak Kürdistan Bölgesi anayasası tartışmalı Kerkük kentini Kürdistan Bölgesi’nin başkenti olarak tanımaktadır.[11] Bölgenin nüfusu, 2023 itibarıyla 6.556.752’dir. Resmî dilleri Kürtçe ve Arapça’dır.

Irak’taki Kürtler, 20. yüzyıl boyunca özerklik veya bağımsızlık için hareketlerde bulundular. Bunun sonucunda Irak Kürtleri, Saddam yönetimindeki Irak tarafından Araplaştırma politikasına ve, Halepçe Katliamı gibi, katliamlara maruz kaldılar.[12] Molla Mustafa Barzani ve Saddam Hüseyin arasında 1970 yılında yapılan anlaşma sonucu özerk yönetim kuruldu. 1974’te Saddam Hüseyin tarafından özerklik kaldırıldı ve Kürtler tekrar isyan etti. 1991 yılında tekrar, Kürtler tarafından bölgede tek taraflı özerklik ilan edildi ve Bağdat hükûmeti, Kürdistan Bölgesi’nin özerkliğini Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra, 2005’te yeni bir Irak anayasası ile tanıdı.[13][14]

Tarihçe

Bölge Osmanlı Kontrolü altındayken 400 yıla yakın bir süre boyunca Kürt Soran Emirliği ve Baban Prensliği yönetimindeydi. Iraklı Kürtler Osmanlı’nın yıkılış döneminde, Eylül 1922 yılında, Şeyh Mahmut Berzenci önderliğinde Kürdistan Krallığı’nı kurdular, ancak bölgeyi mandası altına alan Birleşik Krallık, bölgeye geniş çaplı bir saldırı başlattı ve iki yıl süren saldırılar sonucunda 1924 yılında Kürdistan Krallığı işgal edildi.[15][16]

Daha sonraki süreçte Mustafa Barzani önderliğinde Kürt milliyetçiliği ivme kazandı ve onlarca yıl sürecek çatışmalar başladı. 1943’te Kürt lider Mustafa Barzani Kürdistan’daki Irak polis karakollarına baskın yapmaya başladı. Bunun sonucunda Bağdat hükûmeti bölgeye 30.000 asker gönderdi ve bölgede hakimiyet sağladı. Iraklı Kürt liderler İran’a sığındı.[17]

Mustafa Barzani İran’da Kürdistan Demokratik Partisi’ni kurdu ve İran ile, Sovyetler Birliği’nin desteğini almayı başardı. Sonraki süreçte başarılı bir diplomasi yürüten Barzani, 1960’ların başında İsrailin de desteğini almayı başardı. 1961’den 1970’e kadar Kürtler, Irak hükûmeti ile savaştı, bunun sonucunda Irak Hükûmeti ile özerklik konusunda anlaşıldı.

Irak’ın kuzeyinde bulunan bölge 11 Mart 1970’te Saddam Hüseyin ve Mustafa Barzani arasında yapılan anlaşma sonucu kuruldu. Özerklik anlaşmasına göre Irak’ın kuzeyindeki üç il, yaklaşık 37.000 km²’lik bir bölge, Erbil’de kurulacak bir yerel parlamento tarafından yönetilecekti. Bunun yanı sıra Irak Meclisinde 5 bakan ve başbakan vekili Kürt olacaktı. Kürtçe, ülke genelinde Arapçanın yanı sıra ikinci resmî dil olacaktı.

İran-Irak Savaşı (1980-1988) sırasında bu bölge, merkezî hükûmetin kontrolünden çıkmış, İran saflarında Saddam Hüseyin’e karşı yer almıştı. Saddam Hüseyin savaştan önce anlaşmayı kaldırmış ve 1974’te Kürt bakanları meclisten çıkarmıştı. Bu durum üzerine Kürtler isyan etmişlerdi. Bu durum Irak için çıkan savaşı kötü etkiledi, çünkü Saddam Hüseyin’e karşı Kuzey, İran ile ittifak etmişti.

Birinci Körfez Savaşı (1991) öncesi ve savaş sırasında on binlerce Kürt Mülteci, Türkiye’ye sığındı. Türkiye tarafından kurulan kamplarda Kürt mültecilere sağlık, barınma ve giyim yardımları yapıldı. Saddam Hüseyin devrilip Kürt liderler yeni dönemde söz sahibi olana kadar yurt dışına Türk Pasaportu ile çıktılar.

İkinci Körfez Savaşı (2003) sonrasında Irak’ta Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas yönetimi devrilmiş ve Irak federal bir devlete dönüşmüştür. 2005’te halk oylaması ile kabul edilen yeni Irak Anayasası’na göre, Kürdistan Bölgesi federal Irak devleti içinde federe bir Devlet olarak tanınmıştır.[14]

Bağımsızlık referandumu

Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Ocak 2016’da meclisteki parti temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, bağımsızlık için referandum komisyonu kurulmasını kararlaştırdıklarını belirtti. Yapılacak referandumun 2016 Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçiminden önce yapılması planlanmaktaydı.[18] Ancak IŞİD’in Musul ve Kerkük’e saldırıları,[19] PKK’nin Sincar bölgesinde faaliyetlerde bulunması, PKK’nın bağımsızlık karşıtı olduğuna dair çıkan haberler,[20] Goran Partisi ve bazı muhalefet partileriyle KDP arasındaki siyasi anlaşmazlıklar referandum sürecini erteletti. Gerek Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi Müsteşarı Mesrur Barzani’nin “Kürdistan’ın bağımsızlığı önünde artık bir engel kalmadı” şeklindeki açıklaması gerekse KYB ve GORAN’ın KDP ile görüşmelere sıcak baktıklarını açıklaması bağımsızlık sürecinin yakın zamanda yeniden ilerleyebileceğini gösterdi.[21][22]

Irak Kürdistanı ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi

Mesud Barzani, 25 Eylül 2017’de referandumun yapılacağını açıkladı.[23] Bu açıklama sonrası Irak Başbakanı Haydar el-Abadi olası bir referandumda toprak bütünlüğünü korumak için askerî müdahaleye hazır olduklarını açıkladı.[24]

25 Eylül 2017 tarihinde gerçekleştirilen referandum sonucunda “Kürdistan Bölgesi ve Kürdistan Bölgesi dışında kalan Kürt yerleşimlerinin bağımsız bir devlet olmasını istiyor musunuz?” sorusuna seçmenlerin %92.73’ü Evet yanıtını verdiler.

Tartışmalı bölgeler ve IŞİD ile savaş

Haziran 2014’te Irak ve Şam İslam Devleti’nin Musul’a saldırmasıyla fiili olarak Bölgesel Kürt Yönetimi de savaşa girmiş; bunun sonucunda Şengal, Kerkük ve Hanekin gibi pek çok şehri IŞİD’den kurtararak ele geçirmiştir.[25]

Ancak Irak ordusu daha sonra bu bölgeleri geri almıştır. Mevcut durumda Irak ve Kürdistan Hükûmeti arasında Tartışmalı olarak kabul edilen, Kerkük, Hanekin, Musul, Diyala, Selahaddin gibi illere Peşmergenin dönüşü kararlaştırılmıştır.[26]

Arma

Kürdistan Bölgesel Yönetimi arması

Bölgenin arması, kanatlarında güneş tutan bir kartaldır. Güneş Kürt bayrağını temsil etmek amacıyla kırmızı, sarı ve yeşil olmak üzere üç renkten oluşur. Kelime “Kürdistan Bölgesel Yönetimi” Kürtçe, Arapça ve İngilizce dillerinde (yukarıdan aşağıya) içinde yazılır.

Coğrafya

İran ve Türkiye sınırı tarafında dağlık bir coğrafi yapı hakimdir. Güneye doğru gidildikçe düzlük ve çöl bir arazi yapısı hakimdir. İran ve Türkiye sınırı boyunca uzanan kuzeydeki dağlık bölgeler, yoğun kar yağışı altındadır.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin iklim şartları, kuzeydeki topoğrafik ve dağlık yapısı nedeniyle, bölgede bitki örtüsü olarak bozkır ve orman bulunur. Bölgenin kuzeyindeki dağlık bölgede ve tüm İran sınırında kavak, söğüt ve meşe, alıç, kiraz eriği, kuşburnu, dağ elması, ahlat, üvez vb. yabanî ağaçlar ve çayır otları bulunur. Güneyinde ise genelde çöl ağaçları olan hurma ve palmiye ağaçları vardır.

Siyaset

Seçimler

Kürdistan Meclisinde 111 adet sandalye bulunmakta ve seçimlere 29 parti katılmaktadır. Bu sandalyelerden 11’i seçim sonuçlarını gözetmeksizin azınlıklara dağıtılmıştır.

İdari bölümler

Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Irak’ın dört ilini (Arapça: محافظةMuhafaza; Kürtçe: پارێزگاParêzga) kontrol altına almaktadır. Bu İllerin her biri toplam 26 olmak üzere ilçelere ve ilçelerde bucaklara ayrılır.

  • Bölgesel Yönetimin kontrolü altındaki iller:
1. Süleymaniye
2. Erbil
3. Duhok
4. Halepçe
  • Büyük Nüfusa Sahip yerleşim yerleri;
1. Zaho
2. Amediye
3. Simele
4. Koysancak
5. Çemçemal

Irak Kürdistan Bölgesi, bu dört ilin yanı sıra, şu anda Irak merkezi hükûmetinin hukuki bir parçası olan Ninova, Kerkük ve Diyala illeri üzerinde de hak iddia etmektedir.[27] Irak ve Şam İslam Devleti’nin Kuzey Irak Taarruzu sonrası Irak ordusunun çekilmesi üzerine Kerkük ve Diyala illerinin kontrolü Kürdistan Bölgesel Yönetiminin Kontrolüne geçmiştir.[28][29][30]

Ekonomi

Kürdistan, Irak’taki en düşük yoksulluk oranlarına sahiptir.[31] Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin ekonomisini tarım, turizm, alışveriş ve petrol ihracatı oluşturur. Kişi başına düşen millî gelir 7.700 dolardır. Bölgede 2.83 trilyon metreküp Doğalgaz yatağı, 45 milyar varil ise Petrol rezervi bulunmaktadır.[32] Başlıca petrol ihracat ortakları arasında İsrail, İtalya, Fransa ve Yunanistan bulunmaktadır.[33][34]

Kürdistan’da faaliyet gösteren önemli şirketler arasında Exxon, Total, Chevron, Talisman Energy, DNO, MOL Group, Genel Energy, Hunt Oil, Gulf Keystone Petroleum ve Marathon Oil bulunmaktadır.[35]

Kürdistan Bölgesi’nde buğday, arpa, tütün, pamuk ve meyve yetiştirilir. Bölgede ayrıca çimento, mermer, demir, nikel, kömür, bakır, altın, kireç üretimi yapılmaktadır. Erbil’de dünyanın en büyük kaya kükürdü yatağı bulunur.[36]

Ulaşım

Süleymaniye Havalimanı

Erbil’deki Erbil Havalimanı ve Süleymaniye’deki Süleymaniye Havalimanı olmak üzere bölgede iki uluslararası havalimanı vardır. Buradan Viyana, Frankfurt, Stockholm, Amsterdam, Dubai, Umman, Ankara ve İstanbul gibi birçok dünya şehrine, haftada 80’den fazla doğrudan uçak seferleri düzenlenmektedir.[37]

Demografi

Bölge halkının çoğu Müslüman’dır ve Sünni mezhebindendir. Bölgede Katolik, Ortodoks, Süryani, Ermeni ve Keldani kiliselerine bağlı Hristiyan azınlık ve sayıları on binlere ulaşan Yezidi ve Ehl-i Hak dini mensupları mevcuttur.[38]

Bölgede resmî düzeyde Kürtçe ve Arapçanın yanı sıra Kürtçenin farklı lehçeleri, Türkçe, Süryanice ve Ermenice dilleri de konuşulmaktadır. Bölgesel Yönetim sınırları içerisinde İngilizce ve Fransızca da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.[39]

Kürdistan Parlamentosu 17 Kasım’ı Türkmen Dili ve Kültürü Günü ilan etmiştir.[40]

Kültür

Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin illeri[41]

Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin kültürü Mezopotamya kültürü, İslam dini ve geleneksel Arap ve Kürt kültürü etrafında biçimlenmiştir. Buna karşın, Bölge çeşitlilikler içinde yüksek bir kozmopolit toplum ve canlı bir kültüre sahiptir. İslam etkisi Arap ve Kürt kültürünün mimari, müzik, giyim, mutfak ve yaşam tarzında görülebilmektedir.

Müzik ve dans

Kürt kültüründe müzik ve dans çok önemli bir yer teşkil etmekte, özellikle Kürtler arasında yaygın olan dinî inançların ibadet ve kutlama şekillerinde müzik ve dans temel bir rol oynamaktadır. Örneğin Kürt kökenli bir inanç olan Ehl-i Hakk’ın temel ibadeti sırasında müzik ve yüksek sesle söylenen dua ve ilahîler çok önemli bir yer tutarken, zikirleri sırasında da müzik ve dans temeldir. Kürt dinî müziğinde özellikle def ve tambur enstrüman olarak önemli bir yer tutar.[42][43]

Kürt kültüründe dinî karakterde olmayan dans ve müzik de mevcut ve yaygındır. Bayramlar, düğünler gibi her türlü kutlama ve şenlikte Kürtler dans eder ve şarkı söylerler. Kürtlerin bu folklorik danslarının onları komşuları olan diğer etnik kökenlere sahip Müslüman topluluklardan ayırt edebilmekte önemli bir etken olduğu belirtilmiştir. Geleneksel Kürt danslarını birçoğu halk oyunu/halay tarzı olup Balkanlar ve Orta Doğu’daki geleneksel halk oyunlarıyla benzerlik arz eder. Bunlardan bazıları Dilan, Sepe, Geryan, Govend ve Halperke’dir.[44]

Kürt müziği de, genel olarak Kürt kültürü gibi, bölgedeki komşu etnik grupların müzik kültürüyle etkileşime girmiş olsa da, Arap ve İran müziğinden farklı karakterini korumuş, etkileşimler sonucu, temelde Dorian gamı olan, Kürt gamı gerek Arap gerekse İran müzik kültürüne girmiştir.[45][46]

Geleneksel Kürt müziği icra edenler üçe ayrılırlar: çîrokbêj yani hikâyeciler, stranbêj yani şarkıcılar ve dengbêj yani aşıklar (halk ozanları). Kürt hükümdar meclislerinde çalınan resmî, özel bir müzik türü olması sebebiyle genellikle akşam ve gece meclislerinde (toplantı ve sohbetlerinde) çalınan müzikler klasik müzik olarak kabul edilirler; bu türe şevbihêrk denir. Birçok şarkı epik motiflere ve temele sahiptir. İnce bir melankoliye Kürt şarkılarında, özellikle heyran olarak adlandırılan (sevgili) türkülerinde, sıklıkla rastlanır.[43]

Bunların dışında lawje olarak adlandırılan dinî müzik ve özellikle sonbaharda seslendirilen ve payizok olarak anılan şarkılar da vardır. Kürt müziği çok çeşitli enstrümanlar barındırır ki bunlardan birkaçı şunlardır: tambur, buzuk, ud, qernête, şimşal, davul, def.[46]

Kilim ve halılar

Kürt kilim ve halıları, Kürt kültürü ve sanatında önemli bir yer teşkil etmiştir ki Kürtlerin birçok yüzyıldır kilim ve halı üretmekte olduğu tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, eldeki koleksiyondaki eski Kürt halıları 18. yüzyıldan kalmadır.[47]

Halıcılık özellikle göçebe Kürtlerde çok yaygındır. Geleneksel olarak, özellikle göçebe Kürtlerde, kadınlar halı ve kilim üretimini boş zamanlarını değerlendirmekte kullanmışlardır. Nitekim bazı araştırmacılar, Kürt halıcılığında son dönemde yaşanan gerilemenin ve üretim azlığının sebeplerinin, bölgedeki siyasi belirsizlik ve sorunların yanı sıra, kadınların boş zamanlarında diğer faaliyetlere daha çok zaman ayırmaya başlaması olduğunu öne sürmüşlerdir.[47]

Kürt halıları genelde bir veya iki kenar bordürü barındırır. Kürt halılarında sıklıkla simetrik düğüm sıraları arasında iki veya daha çok argaç mevcuttur, çok renkli kenar şeritleri yaygındır. Çok renkli bu kenarlar, diğer halıcılık kültürlerinden farklılık arz ettikleri gibi, motifsel açıdan Kürt halılarının üretildiği bölgelere göre de farklılık arz eder: Türkiye’de yapılmış Kürt halılarında balıksırtı oluşturacak şekilde farklı renklerden örülmüş kenarlar yaygınken, İran’da 13 cm veya daha büyük uzunluklarda renk şeritleri daha yaygındır. Kenarların dışında, genel olarak Kürt halılarında motif olarak sekiz köşeli yıldızlar ve benzeri sekiz köşeli şekiller başta olmak üzere çeşitli geometrik şekiller ve Kaplumbağa, Dağ Keçisi, Kuş gibi hayvanların figürleri yaygındır.[47][48]

Kürt mitolojisi

Kürt Mitolojisi, Kürt coğrafyasında yaşamış birbirleriyle dilsel ve kültürel yakınlık bulunan halkların ortak değerleridir. Kürtler İrani bir halk olduğu için, diğer İrani halklarla benzer destan ve hikâyelere sahiptir. Demirci Kawa, Simurg, Mem-u Zin, Rostem-e zal bunlardan bazılarıdır.

İslamiyet öncesi dönemde ise, Zerdüştlük Mitolojisi hakimdir. Kürtler’in İslamiyet, Hıristiyanlık ve Musevilikten önceki dini olan Zerdüştlük, M.Ö. 660-583 yılları arasında yaşamış olan Zerdüşt tarafından kurulmuştur. Medler zamanında bölgesel bir din iken, Pers İmparatorluğu döneminde resmî din olmuştur ve resmîyetini Sasaniler’in yıkılmasına kadar korumuştur. Zerdüşt, Medler’in Magi aşiretine mensuptur ve Urmiye yakınlarındaki Rey şehrinde doğmuştur.[49]

Zerdüştlük, Kürtler tarafından benimsenmiştir. Öyle ki; Zerdüştlüğün en kutsal üç büyük ateş tapınağından biri olan Azarguşasp Tapınaği Doğu Kürdistan’daki Kürt şehri olan Bicar’ın kuzey bölgesindeki kutsal Ganzak’ta (Günümüzde Takab) inşa edilmiştir. Kutsal ateş tapınaği, daha sonraları yerli inançların ibadet yeri hâline gelen Auzhdiş-takara yani “Avatarlar Tapınağı”na dönüştürülmüştür. Tapınağin kalıntıları hala ayaktadır.

Kürtler tarafından benimsenen, Zerdüştlük inancına göre bazı Tanrı ve Tanrıçalar şunlardır:

  • Aesma Daeva: Şehvet ve öfkenin, gazap ve intikamın iblisi. Şiddet ve savaşın insanlaşmış hâli.
  • Ahura Mazda: Bilgeliğin Tanrısı, yüce bir Tanrı olarak geçer. Dünyayı ve cennetleri yarattı, ayrıca Zurvan’ın oğluydu.
  • Asiman: Gökyüzü tanrısı.
  • Mah: Ay tanrısı
  • Fravashis: Koruyucu melekler.
  • Dev: Kocaman bir güce sahip olan bir iblis, acımasız ve ahlaksız bir savaş tanrısı.
  • Bahram: Gezegenlerin ve zaferin tanrısı
  • Indar: Savaşın, cesaretin tanrısı

Günümüzde ise Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde ilk Zerdüşt Kürtler ibadethanesi açılmıştır ve tahmini Zerdüşt Kürt sayısının 100.000 olduğu ve hızla arttığı iddia edilmiştir.[50]

Kürt sineması

20. yüzyılın sonlarında ilk eserlerini vermeye başlayan Kürt sineması için tanınmış Kürt yönetmen ve sinemacı Bahman Ghobadi “doğum yapmasına yardımcı olunması gerekilen…” “hamile bir kadın” benzetmesi yapmıştır.

İlk Kürt filmi olan 1926 çıkışlı Zare filmi, Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin film stüdyosu olan Armenfilm tarafından üretildi. Hamo Beknazaryan’ın yönetmenliğini yaptığı film, genç bir Yezîdî Kürt kızı olan Zare’nin, Ekim Devrimi arifesinde çoban Saydo’ya olan sevgisini konu alır. Film, Kürt sinemasının klasikleri arasında yer alır.[51] Günümüzde Kürdistan Bölgesinde yerel Film festivalleri ve Kısa Film yarışmaları düzenlenmektedir.[52]

Mutfak

Bölgede Kürt, Arap ve Türk mutfağı oldukça tutulmaktadır. “Fast food” ve döner lokantaları bölgenin hemen her yerinde bulunabilmektedir. Mutfağın temel malzemeleri kuzu eti, yöresel baharatlar, pirinç ve bulgurdur.

Fıreydin, Suryaz, Mehir, Büryan, İçli Köfte, Mumbar, Ur, Ser, Kaburga dolması, Şam Böreği, Perde Pilavı, Çiğ köfte gibi yemekler Kürt ve bölge Mutfağının Vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır.[53]

Giyim

Bölgede giyim bakımından bir zorlayıcılık yoktur. Bölgede Erkeklerin birçoğu yöresel Kürt kıyafeti Şal u Şepik giyerler. Bu giyim biçimleri, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin çok sıcak ve nemli veya çok soğuk olan iklimine göre değişmektedir.

Bölgedeki Kürt kadınlarının giyim tercihi arasında Kiras ve Sermil yaygındır. Erbil’de Yöresel Kürt Kadın kıyafetleri olan, Kiras û Sermil, Xiftan ve Kiras defileleri düzenlenmektedir.[54]

Spor

Bölgedeki popüler spor dalları futbol, boks, güreş ve basketboldur.

Bölgeyi futbolda temsil eden takım, Birleşmiş Milletler tarafından tanınmayan ve özerk olan ülkeler için spor organizasyonlarına katılmaktadır. Ayrıca NF-Board tarafından düzenlenen FIFA üyesi olmayan takımların katıldığı VIVA Dünya Kupası’nda mücadele etmektedir. Kürdistan Milli Takımı 2012 yılında finalde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yenerek şampiyon olmuştur.[55]

Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki futbol ligi, Kürdistan Premier Ligi’dir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Futbol Federasyonu tarafından denetlenmekte olup FIFA veya herhangi bir konfederasyon tarafından resmî olarak tanınmamaktadır. Bu nedenle kendi kıta veya kıtalararası müsabakalarında mücadele edememektedir. Erbil Sc, Zakho Fc ve Duhok Sc, Kürdistan Premier Lig’in önemli takımlarıdır.

Makwan Amirkhani, Ali Qaradagh, Serdar Altaş gibi bazı boksörler Uluslararası Turnuvalar’da bölgeyi temsil etmektedir.[kaynak belirtilmeli]

Şehirler

Irak Kürdistan Bölgesi, artan kentsel nüfusa rağmen hâlâ önemli bir kırsal nüfusa sahiptir.

Nüfuslarına göre Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin en büyük şehirleri
Erbil
Erbil
Süleymaniye, Irak
Süleymaniye
Sıra Şehir İl Nüfus

Duhok
Duhok
Raniye
Raniye

1 Erbil Erbil (il) 1.400.000
2 Süleymaniye Süleymaniye (il) 725.000
3 Duhok Duhok (il) 350.000
4 Raniye Süleymaniye (il) 200.836
5 Zaho Duhok (il) 190.000
6 Şeklave Erbil (il) 124.628
7 Halepçe Halepçe ili 120.000
8 Revandiz Erbil (il) 102.399
9 Çemçemal Süleymaniye (il) 100.000
10 Köysancak Erbil (il) 100.000

Göçmenlik

2003 yılında Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden bu yana, Irak Kürdistanı’nda özellikle Kürtler, Süryaniler, Ermeniler, Mandanlar, Şabaklar ve Romanlar’ın göçüne tanıklık etti.[kaynak belirtilmeli] İstikrar ve güvenlikten dolayı, Kürdistan bölgesine göç edilmekte. Irak Kürdistanı ile Türkiye arasındaki yaygın ekonomik faaliyetler, Türklerin Irak Kürdistanı’nda iş aramasına fırsat verdi. 2009 yılında, Kürt başkentli merkezi bir Kürt gazetesi, yaklaşık 50.000 Türk’ün artık Kürdistan’da yaşadığının tahmin edildiğini bildirdi.[56] Bangladeş, Hindistan ve Pakistan’dan gelen göçmenler hakkında da raporlar yayınlanmıştır.

Eğitim

Bölgesel yönetimin kuruluşundan önce, ilköğretim ve ortaöğretim neredeyse tamamen Arapça olarak öğretildi. Yükseköğretim ise her zaman Arapça olarak öğretildi. Bu durum ancak Kürdistan özerk bölgesinin kurulması ile değişmiştir. İlk uluslararası okul olan Choueifat Uluslararası İngiliz Koleji, 2006 yılında Irak Kürdistanı’nda şubesini açmıştır. Diğer uluslararası okullar da açıldı ve Kürdistan’da İngiliz Uluslararası Okullar Eylül 2011’de Süleymaniye’de planlı bir şekilde açılmıştır.

Bölgede yer alan üniversiteler:[57]

Enstitü İnternet Adresi Kuruluş Tarihi Öğrenci Sayısı
Selahaddin Üniversitesi (SU) http://www.suh-edu.com8 Ağustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1968 7,048 (2007)
Halepçe Üniversitesi https://web.archive.org/web/20130716233005/http://halabjau.com/ 2011 (?)
Süleymaniye Üniversitesi (US) http://univsul.edu.iq/ 26 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1968 (3,067) (2006)
Duhok Üniversitesi www.uod.ac14 Aralık 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1992 1,689 (2007)
Koya Üniversitesi (KU) www.koyauniversity.org14 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 2003 (?) (2006)
Kürdistan Üniversitesi www.ukh.ac18 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 2006 400 (2006)
Irak Amerikan Üniversitesi – Süleymaniye http://www.auis.edu.iq/ 24 Ağustos 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 2007 50 (2007)
Erbil Medikal Üniversitesi (HMU) www.hawlermu.org 2006 (?) (2006)
İş ve Yönetim Üniversitesi (BMU) www.bmu-me.net 2007 (?) (2007)
SABIS Üniversitesi www.sabisuniversity.net 15 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 2009 (?) (2009)
Cihan Üniversitesi www.cihanuniversity.org 2007 (?)
İngiliz Kraliyet Üniversitesi www.broyalu.com 16 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ? (?)
Erbil Bilgi ve Teknoloji Üniversitesi (özel) hpust.com7 Eylül 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ? (?)
Tişk Üniversitesi www.tiu.edu.iq 22 Nisan 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 2008 (?)
Soran Üniversitesi http://www.soran.edu.iq/ 24 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 2009 2200 (2011)
Nevruz Üniversitesi www.nawrozuniversity.com 2004 (?)
Human Development Üniversitesi http://uhd.edu.iq/ku/index.php/en/ 28 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ? (?)
Zaho Üniversitesi http://www.uoz.ac/ 26 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 2010 (?)
Amerikan Üniversitesi Duhok Kürdistan http://audk.edu.krd/ 26 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 2014 (?)
Süleymaniye Politeknik Üniversitesi http://spu.edu.iq/index.php/en/ 26 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1996 (?)
Bilgi Üniversitesi Knowledge University Erbil-Iraq (knu.edu.iq) 2009 4000
Erbil Katolik Üniversitesi https://cue.edu.krd/ 15 Ekim 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 2015 276

Ordu

Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin askerî gücü Peşmerge’dir. Irak Anayasası’na göre Peşmerge, güvenlik yan kuruluşlarıyla birlikte Kürdistan Bölgesi’nin güvenliğinden sorumludur. Peşmerge’ye bağlı kuruluşlar arasında Asayiş (istihbarat teşkilatı), Parastin u Zanyarî (istihbarat yardım teşkilatı) ve Zeravani (Jandarma teşkilatı) bulunmaktadır.[58][59]

Peşmerge’nin tarihi 18. yüzyıla kadar uzanır. Osmanlılar ve Safeviler altında bir askeri sınır muhafızı olarak tarih sahnesine çıktı ve 19. yüzyılda iyi eğitimli, disiplinli bir gerilla gücüne dönüştü. Özgür Kürt devleti hedefine ulaşmayı amaçlayan bağımsızlıkçı Kürt hareketinin silahlı bir birimidir. 2003’te başlayan Irak Savaşı‘nda ABD ile birlikte koalisyon güçlerine eşlik etmiştir. 2003 yılında Saddam Hüseyin’in devrilmesiyle birlikte Kürdistan Bölgesel Yönetimi Ordusu olarak resmiyet kazanmıştır.

Kürt Mahabad Cumhuriyetinde’de Peşmerge tabiri kullanılmıştır. Peşmerge, Kürdistan ve Irak’ın diğer bölgelerindeki güvenliğinde hayati bir rol oynadı. Peşmerge aynı zamanda anti-terör operasyonları için Bağdat ve Anbar illerinde de konuşlandırılmıştır. Kürdistan Bölgesi, Irak Anayasası’na göre kendi ordusuna sahiptir ve yasalara göre merkezî Irak ordusunun Kürdistan Bölgesine girmesine izin verilmez.

2017 Irak Kürdistanı bağımsızlık referandumunda bağımsızlık yanlısı afiş.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’den bir görünüm (Ağustos 2011)

Irak Kürdistanı ya da Güney Kürdistan[1] (Kürtçe: باشووری کوردستان, Başûrê Kurdistanê, Arapça: إقليم كردستان), Kürt nüfusunun bulunduğu coğrafi ve kültürel bölge olan Kürdistan’ın, Irak’ta kalan kısmıdır. Suriye (Batı Kürdistan) ve İran (Doğu Kürdistan) ile birlikte Kürdistan’ı oluşturan üç kısımdan birisi olup bu bölgenin bir kısmında, Irak’a bağlı özerk Kürdistan Bölgesel Yönetimi yer almaktadır.

  • 1976 – Eski ABD Başkanı Richard Nixon, Şili’deki seçimler sırasında Salvador Allende’nin seçilmesini önlemek için CIA’ya emir verdiğini itiraf etti.
  • 1980 – Türkiye’de 12 Eylül 1980 Darbesi’ne Giden Süreç (1979- 12 Eylül 1980): Yurt sathında 7’si kurşuna dizilerek olmak üzere toplam 13 kişi öldürüldü.
  • 1981 – Şili Cumhuriyeti’nin Başkanlık Saray’ı olan ve Salvador Allende’nin öldürüldüğü, Palacio de La Moneda olarak adlandırılan binanın restorasyonu tamamlandı.
  • 1981 – Kosova protestoları patlak verdi.
  • 1985 – Konstantin Çernenko’nun ölümünün ardından Mihail Gorbaçov, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreterliği’ne getirildi.
  • 1988 – Montajının tamamı Türkiye’de yapılan ilk F-16, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edildi.
  • 1990 – Litvanya, Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını ilan etti.
  • 1990 – Augusto Pinochet’nin Şili diktatörlüğü yıkıldı.
  • 1996 – Demokrasi ve Barış Partisi kuruldu.
  • 2003 – Uluslararası Ceza Mahkemesi görevine başladı.
  • 2005 – Madrid saldırısında ölenlerin anısına, Ölmüşlerin Ormanı anıtı açıldı.
  • 2009 – Winnenden okul katliamı: 17 Yaşındaki Tim Krestchmer okula girip kendisi dahil 16 kişiyi öldürdü ve birçok kişiyide yaraladı.
  • 2011 – Sendai Depremi ve Tsunamisi: Japonya’da, yerel saatle 05.46’da 8.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Japonya, kayıtlı tarihi boyunca yaşadığı en büyük deprem ve tsunami felaketiyle karşılaştı.
  • 2020 – Dünya Sağlık Örgütü COVID-19 salgınını pandemi ilan etti. Aynı gün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının görüldüğünü açıkladı.
COVID-19
(Koronavirüs hastalığı 2019)
Diğer adlar
  • Koronavirüs
  • Yeni Koronavirüs hastalığı
COVID-19’un yol açtığı semptomlar
Olağan başlangıcı Bulaşmadan sonra 2 ila 14 gün (genellikle 5 gün)
Uzmanlık Enfeksiyon hastalıkları, Göğüs hastalıkları, viroloji, epidemiyoloji, Acil tıp Bunu Vikiveri'de düzenleyin
Belirtiler Ateş, öksürük, tat ve koku duyusu kaybı, nefes darlığı
Komplikasyon Zatürre
Kuluçka süresi Bulaşmadan sonra 7 ila 14 gün (tipik olarak 5 gün)
Süre Birkaç hafta
Nedenleri Virüs, aspirasyon pnömonisi
Risk faktörü Kistik fibrozis, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, astım, diyabet, kalp yetmezliği, sigara bağımlılığı, yaşlılık
Tanı Belirtilerin gözlenmesi, göğüs filmi, tomografi
Ayırıcı tanı KOAH, astım, pulmoner ödem, akciğer embolisi
Tedavi Antikoagülan (Heparin, Varfarin, direkt etki gösteren oral antikoagülanlar)
İlaç Var

Koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsü 2 (SARS-CoV-2)’nin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. İlk vaka ile Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan şehrinde Kasım 2019 tarihinde karşılaşılmıştır. O zamandan bu yana yayılmaya devam etmiş ve dünya genelinde pandemiye neden olmuştur. Ancak bu pandemi geçtiğimiz yıl birçok ülkede sona ermiştir. 3 Mart 2020 itibarıyla dünya çapında ölüm oranı %3,4 olup,[1] 12 Nisan 2024 tarihi itibarıyla Dünya’da 704.753.890 onaylanmış vaka, 675.619.811 iyileşen varken virüs nedeniyle 7.010.681 hasta öldü.[2]

COVID-19 semptomları genellikle değişkendir fakat ateş, öksürük, yorgunluk, nefes almakta zorluk, anozmi (koku alma duyusunda kayıp) ve tat alma duyusunda kayıp gibi semptomlar sıkça görülen semptomları arasındadır. Semptomlar virüsle temastan bir ile on dört gün içerisinde görülmektedir. Enfekte olan kişilerden yaklaşık olarak beş kişiden birinde herhangi bir belirti görülmemektedir.[3] Çoğu insanda hafif semptomlar görülmesine karşın bazı insanlarda akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS)’nin görülmesine neden olabilmektedir. ARDS sitokin fırtınalarına,[4] çoklu organ yetmezliğine, sepsise ve tromboza neden olabilmektedir. (Özellikle akciğerler ve kalpte olmak üzere) Organlarda uzun vadeli hasarlar gözlemlenmiştir. Hastalığın akut evresini geçirmiş olmalarına rağmen çeşitli etkileri aylarca yaşamaya devam eden kayda değer sayıda hastanın bulunması endişelere neden olmaktadır. Bu durum ayrıca uzun COVID olarak da bilinmektedir. Bu etkiler arasında şiddetli yorgunluk, hafıza kaybı da dahil olmak üzere bilişsel problemler, düşük derecelerde ateş, kaslarda güçsüzlük ve nefes darlığı bulunmaktadır.[5][6][7][8]

COVID-19’a neden olan virüs çoğunlukla enfekte bir kişinin başka bir kişiyle yakın temasta bulunmasıyla bulaşmaktadır.[9][10] Virüsü içeren küçük damlacıklar ve aerosoller enfekte kimsenin nefes alması, öksürmesi, hapşırması, şarkı söylemesi veya konuşması durumunda ağız ve burnundan yayılabilir. İnsanlar virüsün ağız, burun veya gözlere gelmesi durumunda enfekte olurlar. Virüs ayrıca kontamine yüzeyler nedeniyle de bulaşabilmektedir, fakat hastalığın bulaşmasının ana yolunun bu olmadığı düşünülmektedir.[10] Hastalığın aktarımının ne şekilde olduğu kesin olarak nadiren tespit edilebilir,[11] ancak enfeksiyon çoğunlukla insanların belli bir süre boyunca birlikte bulunmaları durumunda gerçekleşmektedir. Enfekte kimse semptom göstermeye başlamadan iki gün önce bile başkalarına bu virüsü bulaştırabilir. Ayrıca COVID-19 semptom göstermeyen kimselerden de bulaşabilir. Normal vakalarda on güne kadar, ağır vakalarda ise iki hafta boyunca enfekte kalabilmek mümkündür. Hastalığın teşhisi için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Teşhis için en yaygın kulanılan yöntem nazofaringeal sürüntü yardımıyla uygulanan gerçek-zamanlı polimeraz zincir reaksiyonudur (rRT-PCR).

Önleyici tedbirler arasında fiziksel veya sosyal mesafe, karantina, kapalı alanların havalandırılması, öksürme ve hapşırma durumunda ağız ve burunun kapatılması, ellerin yıkanması ve yıkanmamış ellerin yüzden uzak tutulması yer alır. İletim riskini en aza indirmek için halka açık ortamlarda yüz maskeleri kullanılması tavsiye edilmiştir. Çeşitli aşılar geliştirilmiş ve çeşitli ülkelerce toplu aşılama kampanyaları başlatılmıştır.

Virüsü inhibe eden ilaçların geliştirilmesi için çalışmalar devam etse de, birincil tedavi şu an için semptomatiktir. Kontrol altına alma işlemleri; semptomların tedavisini, destekleyici bakımı, izolasyonu ve deneysel önlemleri içerir.

Belirti ve Bulgular

[değiştir | kaynağı değiştir]

COVID-19’un semptomları, hafif semptomlardan ağır hastalığa kadar değişkenlik göstermektedir. Yaygın semptomları arasında baş ağrısı, koku ve tat kaybı, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı, öksürük, kas ağrısı, boğaz ağrısı, ateş ve nefes alma güçlüğü yer alır. Aynı enfeksiyona sahip kişilerde farklı semptomlar görülebilmektedir ve bu semptomlar zamanla değişiklik gösterebilir. Daha önceden kulak, burun, boğaz rahatsızlığı olmayan kişilerde koku kaybı ile tat kaybının aynı anda görülmesi % 95 özgüllük oranıyla COVID-19 ile ilişkilendirilir.

Çoğu hasta (%81) hafif ile orta şiddette semptomlar gösterirken (hafif derecede zatüreye kadar), bir kısmı (%14) ağır semptomlar göstermekte (nefes darlığı, hipoksi, %50’den fazla akciğer tutulumu gibi), az bir kısmı ise (%5) kritik semptomlar göstermektedir (solunum yetmezliği, şok, çoklu organ disfonksiyonu gibi). Enfekte kişilerden ortalama olarak beşte biri hiçbir semptom göstermemektedir. Asemptomik taşıyıcılar genellikle test olmamaktadır ve hastalığı bulaştırabilirler. Bazı enfekte kişiler daha sonradan semptom göstermeye başlayabilir veya çok hafif semptomlar gösterebilirler, bu kişilerde hastalığı bulaştırabilmektedir.

Çoğu enfeksiyonda olduğu gibi enfekte olunduktan sonra ilk semptompların ortaya çıkması için kuluçka süresi olarak bilinen belirli bir sürenin geçmesi gerekir. Covid-19’un kuluçka süresi ortalama dört ila beş gündür. Çoğu semptomik kişi temastan iki ila yedi gün arasında semptom göstermeye başlar ve neredeyse semptomik hastaların tamamı on iki gün dolmadan bir veya birden fazla semptom gösterir.

COVID-19 enfeksiyonu her bulaştığı kişide farklı etkiler yarattı[12]

Sebebi

[değiştir | kaynağı değiştir]

COVID-19, şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2) virüs suşu enfeksiyonundan kaynaklanır.

Bulaşma

[değiştir | kaynağı değiştir]

COVID-19 genellikle, solunum yoluyla bulaşmaktadır; enfekte kimsenin öksürmesi, hapşırması, konuşması veya nefes alması ile bulaşabilir. Enfeksiyona virüs içeren partiküllerin solunulması, virüs içeren solunum damlacıklarının veya aerosollerinin, enfekte olan hasta ile yakın temasta bulunan kişilerin ağız, burun veya gözlerine girmesi neden olur. Bulaşıcı olan ortalama 1000 SARS-CoV-2 viryonunun insandan insana geçebildiği ve enfeksiyona neden olduğu düşünülmektedir.

Temas süresi arttıkça ve bireyler arasındaki fiziksel mesafe azaldıkça COVID-19’un bulaşma riski artmaktadır. Yakın mesafeler yere düşen daha büyük damlacıkları ve aerosolleri içerebilirken, daha uzun mesafeler yalnızca aerosolleri içerir. Daha büyük damlacıklar da buharlaşarak aerosollere dönüşebilir. Kasım 2020 itibarıyla, büyük damlacıklar ile aeresoller arasındaki önem farkı net değildir, ayrıca virüsün bir odadan uzak bir mesafedeki başka bir odaya hava kanalları gibi yollarla taşınabilme ihtimalinin olup olmadığı da bilinmemektedir. Hava yoluyla bulaşma özellikle; restoranlar, korolar, spor salonları, gece kulüpleri, ofisler ve ibadethaneler gibi yüksek risk içeren kapalı alanların az havalandırılmış ve kalabalık olması durumunda gerçekleşebilmektedir. Ayrıca, sağlık hizmeti ortamlarında da hava yoluyla bulaşma durumu COVID-19 hastalarına aerosol oluşturan tıbbi prosedürler uygulanması sonucunda yaşanabilmektedir.

Sosyal mesafe uygulaması ile kumaş yüz maskeleri, cerrahi maskeler, solunum maskeleri gibi yüz kaplamalarının takılması damlacık iletimini kontrol altına alma yöntemlerindendir. İyi bir hava sirkülasyonu sağlamak ve dışarıdaki havanın kullanımını artırmak amacıyla, ısıtma ve havalandırma sistemlerinin bakımlarının yaptırılması kapalı alanlarda hastalığın bulaşma riskini azaltabilir.

Bir enfekte kişi tarafından enfekte edilen kişi sayısı genellikle değişkenlik göstermektedir; Eylül 2020 itibarıyla enfekte bir kişinin ortalama olarak 2-3 kişiyi enfekte ettiği tahmin edilmektedir. Gripten daha bulaşıcı ancak kızamıktan daha az bulaşıcıdır. Sıklıkla kümeler halinde bulaşır, enfeksiyonların ini genellikle bir bölge veya belirli bir vakaya kadar sürülebilmektedir. Yayılmasında, bir kişinin birden fazla kişiye hastalığı bulaştırdığı “süper-yayılma olayları”nın etkisi büyüktür.

Viroloji

[değiştir | kaynağı değiştir]

SARSr-CoV viriyonunun çizimi

Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2), yeni bir şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsüdür. İlk olarak Vuhan’daki akut solunum yolu hastalığı vakaları kümesine bağlı zatürre geçiren üç kişiden tespit edildi.[13] Yeni SARS-CoV-2 virüsünün tüm özellikleri doğadaki ilintili koronavirüslerde de görülmektedir.[14]

Vücut dışarısında virüs koruyucu balonunu patlattığı için sabun ile yok edilebilmektedir.[15]

SARS-CoV-2 orijinal SARS-CoV ile yakından bağlantılıdır.[16] Hayvan kökenli olduğu düşünülmektedir (zoonotik). Genetik analizler, koronavirüsün, yarasadan bulaşan iki suşla birlikte Sarbecovirus (B soyu) alt cinsinde Betacoronavirus cinsi ile genetik olarak kümelendiğini ortaya çıkarmıştır. Yarasa korona virüs örnekleriyle %96 genom seviyesinde benzerlik gösterir (BatCov RaTG13).[17][18] SARS-CoV-2’nin yapısal proteinleri arasında membran glikoproteini (M), zarf proteini (E), nükleokapsid proteini (N) ve başak proteini (S) bulunur. SARS-CoV-2’nin M proteini, yarasa SARS-CoV’nin M proteinine %98,6 benzerdir, pangolin SARS-CoV ile %98,2 homolojiyi korur ve SARS-CoV’nin M proteini ile %90 homolojiye sahiptir; ancak MERS-CoV’nin M proteini ile benzerliği yalnızca %38’dir.[19]

SARS-CoV-2 binlerce farklı varyasyonu vardır.[20]

Epidemiyoloji

[değiştir | kaynağı değiştir]

İlk olarak Çin’in Vuhan bölgesinde 2019 yılında Covid-19 ortaya çıktı. Hızlı bir şekilde diğer bölgelere ve diğer ülkelere yayıldı. 2019 yılında ortaya çıkan ve salgın hâline gelen koronavirüsün daha fazla yayılmasına engel olmak amacıyla Çin hükûmeti şehri 23 Ocak 2020 tarihinden itibaren karantina altına aldı. Bunun yanı sıra şehre yapılan uluslararası uçuşlar da iptal edildi. Almanya, Türkiye, Fransa gibi pek çok ülke Çin Halk Cumhuriyetinden gelen tüm yolcuları termal dedektörlerle kontrol etmeye başladı. Şehire 1 hafta içinde hastaneler yapıldı ve şehir ekonomisi durma noktasına geldi. Çin hükûmeti halka ilaç ve maske dağıtımına başladı, ayrıca çoğu ülke karantina bölgesindeki vatandaşlarını bölgeden tahliye etti. Dünya Sağlık Örgütü bölgesel düzeyde tehlike düzeyini “çok yüksek” olarak belirledi. Salgının ülke düzeyinde yayılmasından sonra Vuhan’dan başka pek çok şehir daha karantinaya alındı. Birçok bölgeye sağlık ekipleri yönlendirildi ve toplu taşıma durduruldu.

Tanı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin COVID-19 için rRT-PCR test kitleri.[23]

Dünya Sağlık Örgütü, hastalığın tanısı için çeşitli test protokolleri açıklamıştır.[24] Standart test yöntemi, gerçek zamanlı revers transkriptaz polimeraz zincir reaksiyonu (rRT-PCR) olmaktadır.[25] Bu test, kişiden alınacak nazofarengeal sürüntü veya balgam gibi solunum yollarından alınmış örnekler ile gerçekleştirilebilmektedir.[26] Test sonuçları genellikle birkaç saat ile 2 gün arasında değişebilen sürelerde çıkmaktadır.[27][28] Bilim insanları, hastalığa neden olan virüs soyunu izole etmiş ve genetik sekansını yayımlayarak dünya çapında laboratuvarların enfeksiyonu teşhis etmeleri için PCR testleri geliştirmesine olanak tanımıştır.[29][30]

PCR testleri, doğruluk oranının (sensitivite) yüksekliği nedeniyle altın standart olsa da, test sonucu almanın yavaş olması (en az 4 ila 6 saat), deneyimli personel ihtiyacı ve lojistik olarak merkezî bir konumda yapılması gereksinimi dolayısıyla, daha çabuk sonuç verecek olan antikor testlerinin (immunoassay) üzerinde çalışılmıştır. Antikor testlerinde nazofarengeal sürüntü veya kan testi yapılması mümkün olabilir. 23 Mart 2020 itibarıyla, SARS-CoV-2’ye karşı üretilen IgM ve IgG antikorlarını tespit edebilen, 15 dakikada sonuç veren testler üretilmiş, Çin’de onaylanmasının yanı sıra Avrupa’da CE işareti almıştır. Bu testlerin doğruluk oranı PCR’a göre daha düşüktür, örneğin testlerden biri için %13’lük bir yanlış negatif (hastalığa sahip olmakla beraber negatif sonuç) oranı verilmektedir. Yüksek duyarlılığa sahip, yani doğruluk oranı çok yüksek olan CRISPR temelli ve PCR’a kıyasla daha hızlı sonuç veren testler üzerinde çalışmalar devam etmektedir.[31]

Vuhan Üniversitesi Zhongnan Hastanesi’nin yayımlamış olduğu yönerge, enfeksiyonların belirlenmesi için klinik özellikler ile epidemiyolojik riskin kullanılmasını önermektedir. Bu yönteme göre, aralarında ateş, zatürre, normal veya düşük beyaz kan hücresi seviyesi ve düşük lenfosit seviyesi bulgularından herhangi ikisine sahip kişiler, Vuhan’a seyahatleri ve hasta kişilerle etkileşimleriyle beraber incelenerek değerlendirilmektedir.[32] Tongji Hastanesi’nin yayımlamış olduğu 26 Şubat tarihli bir araştırmaya göre göğüsün bilgisayarlı tomografi ile çekilmiş resimlerinin değerlendirilmesi (%98), PCR testleri ile karşılaştırıldığında (%71) daha yüksek bir duyarlılık göstermektedir. Yanlış negatif sonuçlarının, PCR testlerinden veya testi gerçekleştiren kişi veya örneklerin hatalarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Yanlış pozitif sonuçları nadir görülmektedir.[33]

Çin’de 1099 hasta üzerinde yürütülmüş bir çalışma, hastaların %56’sında buzlu cam opasitelerinin var olduğunu ortaya koymuş, ancak vakaların %18’inde herhangi bir radyolojik bulguya rastlanmadığı da rapor edilmiştir.[34] Bilateral ve periferal buzlu cam opasiteleri en tipik BT bulgularını oluşturmakta olmalarına rağmen, hastalık için spesifik değillerdir.[35] Buzlu cam opasiteleri çocuk hastalarda da c. %33 oranında görülen bir bulgu olmaktadır.[36] Akciğerlerde bir yoğunluk artışı türü olan konsolidasyon, lineer opasiteler ve ters halo işareti vakalardaki diğer radyolojik bulgulardır.[35] Hastalık başlangıcında lezyonlar sadece bir akciğeri etkilerken, semptomların ortaya çıkmasından 6-12 gün sonrasını kapsayan ilerleyen evrelerde hastaların %88’inde iki akciğerin de etkilendiği gözlemlenmiştir.[35]

Kodlandırılması

[değiştir | kaynağı değiştir]

2019’un sonlarına doğru, DSÖ ICD-10 hastalık kodlarını oluşturdu. U07.1 kodu SARS-CoV-2 enfeksiyon nedeniyle gerçekleşmiş labratuvarlarca onaylanmış ölümleri, U07.2 ise SARS-CoV-2 enfeksiyonu kaynaklı labratuvarlar tarafından onaylanmamış ölümleri temsil etmektedir.[37]

Patoloji

[değiştir | kaynağı değiştir]

Otopsiler sırasında bulunmuş patolojik bilgiler şunlardır:[38]

  • Makroskopi: perikardit, akciğer konsolidasyonu ve pulmoner ödem
  • Akciğer bulguları:
    • minör seröz eksüdasyon, minör fibrin eksüdasyonu
    • pulmoner ödem, pnömosit hiperplazisi, büyük atipik pnömositler, lenfosit infiltrasyonlu interstisyel inflamasyon ve çok çekirdekli dev hücre oluşumu
    • yaygın alveolar eksüdalar ile yaygın alveolar hasar (DAD). DAD, akut solunum sıkıntısı sendromuna (ARDS) ve şiddetli hipoksemiye neden olur.
    • alveolar boşluklarda ve pulmoner interstisyel fibrozda eksüda organizasyonu
    • bronkoalveolar lavajda plazmositoz[39]
  • Kanda: yaygın damar içi pıhtılaşma;[40] lökoeritroblastik reaksiyon[41]
  • Karaciğerde: mikroveziküler steatoz

Önlenmesi

[değiştir | kaynağı değiştir]

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) tarafından yayınlanmış hastalıkların yayılmasını önlemenin yöntemlerini anlatan bir inforgrafik.
Maske kullanımı, sosyal mesafe ve aşılar gibi pandemi kontrol yöntemleri uygulanmazsa hastalıklar katlanarak yayılır.[42] Bu grafik, sınırlama önlemlerinin erkenden uygulanmaya başlanmasının, nüfusun geniş bir kesimini koruyacağını göstermektedir.

Enfeksiyon olasılığını azaltmaya yönelik önleyici tedbirler arasında evde kalmak, halka açık yerlerde maske takmak, kalabalık yerlerden kaçınmak, insanlardan uzak durmak, kapalı alanları havalandırmak, elleri sık sık sabun ve suyla birlikte en az 20 saniye boyunca yıkamak, solunum sistemi hijyenine dikkat etmek; yıkanmamış ellerle yüz bölgesine dokunmaktan kaçınmak yer alır.[43][44][45][46][47] Covid-19 tanısı konmuş kişilerin veya bu hastalığı geçirdiğinden şüphelenen kimselerin tıbbi yardım almak dışında evden ayrılmamaları, başka birisiyle aynı ortamda bulunuyorlarsa öksürme ve hapşırma durumlarında ağızlarını kapatmaları, kişisel ev eşyalarını paylaşmamaları ve bol bol ellerini yıkamaları önerilmektedir.[48][49]

Koruyucu önlemler, aşı veya daha iyi tedavi yöntemleri geliştirilene kadar hastanelerdeki yükün azaltılması amacıyla uygulanmaktadır.[50][51]

Aşı

[değiştir | kaynağı değiştir]

COVID‑19 aşısı, COVID-19 hastalığına karşı kazanılmış bağışıklık sağlamayı amaçlayan bir biyoteknoloji ürünüdür. 231 aşı adayı hâlâ geliştirme aşamasındadır[52][53] ve hiçbir adayın güvenliğini ve etkinliğini kanıtlamak için klinik denemeleri henüz tamamlanmamıştır. Ağustos ayında en az 24 aşı adayı açıklandı veya klinik deneylere tabi tutuldu, altısı başlangıç aşaması olan aşama III’te ve 18’i aşama I-II’dedir.[54]

Ağustos 2020’de, Gam-COVID-Vac adlı bir Rus aşısı Rusya’da tescil edildi.[55][56] Uluslararası bilim çevreleri, Gam-COVID-Vac aşısına dair klinik testlerin yayımlanmamış olmasından ötürü aşının Rusya’da tescillenmesine tepki gösterdi.[57] Aşının güvenilirliğine, efektif dozuna veya COVID-19 enfeksiyonlarına karşı işe yarar olup olmadığına dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Aşının 2020’de Faz III araştırmalarının başlanacağı duyurulmuştur, ancak I. ve II. fazların sonuçları akran değerlendirmesi yapılarak yayımlanmamıştır.[58][59]

Daha önce SARS ve MERS hastalıklarına karşı bir aşı geliştirme girişimleri sayesinde koronavirüslerin yapısı ve işlevi hakkında önemli bilgiler sağlanmıştır. Ancak önceki tüm koronavirüs aşı adayları erken aşamadaki klinik denemelerde başarısız oldu ve hiçbiri ruhsatlandırma aşamasına gelmedi.[60]

Nisan ayında, bir aşının acil kullanım protokolleri kapsamında 12 aydan daha kısa bir süre içinde veya 2021’in başlarında mevcut olabileceği belirtilmiştir.[61] DSÖ, aşama II – III klinik denemelerine ulaşan birkaç aşı adayının eş zamanlı değerlendirilmesi için uluslararası bir “Dayanışma denemesi”nin konuşlandırıldığını da duyurdu.[62]

Sosyal Mesafe

[değiştir | kaynağı değiştir]

Sosyal mesafe (ayrıca fiziki mesafe olarak da bilinir) bireyler arasındaki mesafeyi arttırarak hastalığın yayılmasını yavaşlatma amacı güden enfeksiyon kontrol hareketleridir. Karantina; yolculuklara kısıtlamalar getirilmesi; okulların, iş yerlerinin, stadyumların, tiyatroların veya alışveriş merkezlerinin kapatılması sosyal mesafe yöntemleri arasındadır. Bireyler evde kalarak, seyahatlerini sınırlandırarak, kalabalık alanlardan kaçınarak, temassız şekilde selamlaşarak ve fiziksel olarak başka insanlardan uzak durarak sosyal mesafe yöntemlerini uygulayabilirler.[63] Birçok hükûmet şu anda salgından etkilenen bölgelerde sosyal mesafeyi zorunlu kılmakta veya tavsiye etmektedir. Bazı bölgelerde sosyal mesafeye uyulmaması salgının daha da yayılmasına neden olmuştur.[64] İlk tavsiyeler, aile üyeleri dışındaki diğer kişiler ile aradaki iki metrelik mesafenin korunmasını içeriyordu.

Yaşlılar, diyabet hastaları, kalp hastalığı ve solunum hastalığı bulunanlar, hipertansiyon hastaları ve zayıf bağışıklık sistemi olanlar, hastalığı şiddetli geçirmekle ve komplikasyon riskinin artmasıyla karşı karşıyadırlar. Bu nedenle toplum içine çıkmamaları ve mümkün olduğunca evlerinde kalmaları önerilmektedir.

İzolasyon

[değiştir | kaynağı değiştir]

COVID-19 Pozitif kişilerin veya hastalığı geçirmekte olduğundan şüphelenen kişilerin sosyal izolasyonda bulunması önerilmektedir. Sağlık kuruluşları izolasyonun nasıl doğru bir şekilde yapılacağını açıklamışlardır.

Birçoğu hükûmet halkın tamamına sosyal izolasyonu önermiş ya da zorunlu hale getirmiştir. En katı karantina kuralları yüksek risk grubundakiler için uygulanmaktadır.[65] Covid-19 hastası biriyle temasta bulunmuş olan veya hastalığın yaygın olduğu bölgelerden gelmiş olan kişilerin 14 gün boyunca karantina uygulamaları önerilmektedir.

Yüz maskeleri ve solunum hijyeni

[değiştir | kaynağı değiştir]

DSÖ hastalığın bulaşma riskinin fazla olduğu ve sosyal mesafeyi korumanın zor olduğu bölgelerde yüz maskesi kullanımını öneriyor.[66][67] Bu öneri asemptomatik veya presemptomatik kimselerden kaynaklanan yayılmaları önlemeyi ve sosyal mesafe uygulamasını tamamlamayı amaçlıyor.[67][68] Maskeler konuşma, nefes alma ve öksürme sırasında ortaya çıkan eksprituar damlacıkların taşınma mesafesini sınırlandırmaktadır.[67][68] Ayrıca virüs içeren parçacıkları solunan havadan filtreleyerek kullanıcının enfekte olma olasılığını azaltır.[69] Birçok ülkede maske kullanımı teşvik edilmektedir ya da zorunlu hale getirilmiştir.[70][71]

Özellikle hastaların ve hastaların bakımını üstlenmiş kişilerin yüz maskesi kullanması şiddetle tavsiye edilmektedir[72] ABD Hastalık kontrol ve korunma merkezleri maskenin bulunmadığı durumlarda öksürürken veya hapşırırken peçete ile ağzın ve burnun örtülmesini eğer peçete de bulunmuyorsa dirseğin iç kısmı ile ağız ve burunun kapatılmasını öneriyor. Öksürük veya hapşırıktan sonra el temizliğine dikkat edilmesi de öneriler arasında bulunmaktadır. Doğrudan hastalarla ilgilenen sağlık çalışanlarının N95 veya eşdeğeri maskeler kullanması önerilmektedir.[73]

El yıkama ve hijyen

[değiştir | kaynağı değiştir]

DSÖ, özellikle de tuvaletten çıktıktan sonra veya yemekten önce ellerin en az 20 saniye boyunca sabun ve su ile yıkanmasını,[74] ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri ise su ve sabuna erişim olmaması durumunda en az %60 alkol oranına sahip el dezenfektanlarının kullanılmasını öneriyor.[75] Ayrıca DSÖ ticari el dezenfektanlarının bulunmadığı bölgelerde etanol veya izopropanol kullanılabileceğini bildirmektedir.[76]

Yüzey Temizliği

[değiştir | kaynağı değiştir]

Corona virüsler yüzeylerde birkaç saat veya birkaç gün yaşayabilmektedir. Sıcak iklimlerde ve güneş ışığının doğrudan vurduğu yüzeylerde koronavirüslerin yaşam süresi daha kısadır.[77]

Yüzeyler çeşitli solüsyonlarla (%62-71 etanol, %50-100 izopropanol, %0,1 sodyum hipoklorit, %0,5 hidrojen peroksit ve %0,2-7,5 povidon-iyot içeren solusyonlar dahil olmak üzere) dekontamine edilebilir (paslanmaz çelik yüzeyler dezenfektena maruz kalmalarından sonra bir dakika içinde gerçekleşir). Benzalkonyum klorür ve klorheksidin glukonat gibi diğer solüsyonlar daha az etkilidir. Ultraviyole mikrop öldürücü ışınlama da kullanılabilir.[78] ABD Hastalık kontrol ve korunma merkezleri ofisler veya bakım evleri gibi tesislerde COVID-19 vakası bulunması durumunda vaka tarafından kullanılmış ofisler, banyolar gibi ortak kullanım alanlarının; tabletler, dokunmatik ekranlar, klavyeler, uzaktan kumandalar ve ATM makineleri gibi ortak kullanılan ekipmanların dezenfekte edilmesini önermektedir.[79]

Havalandırma ve hava filtrasyonu

[değiştir | kaynağı değiştir]

DSÖ ortak kullanılan alanlarda havalandırma ve hava filtrasyonu kullanılarak aerosollerin temizlenmesine yardımcı olunmasını önermektedir.[78][80][81]

Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu, COVID-19’un bağışıklık sisteminin korunmasını her zamankinden daha önemli hale getirdiğini söylüyor.[82] Bu nedenle sağlıklı beslenmeyi, fiziksel olarak aktif olmayı, psikolojik stresi yönetimini ve yeterince uyumayı tavsiye etmekteler.[82] Koyu tenli insanların D Vitamini eksikliği çekme riski daha yüksektir. Bu da bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyebilir.[83]

Tedavi

[değiştir | kaynağı değiştir]

İran’ın Tahran kentindeki İmam Humeyni Hastanesi’nde koronavirüs hastaları

Bilim insanları aşının üretilip insanlara 2021 yılı içerisinde verileceğini düşünmektedir.[84] Tedavi bulmak için yapılan araştırmalar devam etmektedir.[85]

İlaçlar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Hastalığı iyileştirecek ilaçlar bulunması için Bill & Melinda Gates Vakfı, İngiliz sağlık araştırma kurumu Wellcome ve ödeme sistemi şirketi olan Mastercard ortak bir girişim kurdu. Bill & Melinda Gates Vakfı CEO’su Mark Suzman bu girişimi, COVID-19 tedavilerini tanımlama, değerlendirme, geliştirme ve ölçeklendirmek amacıyla teknolojileri üretmek amacıyla kurulduklarını duyurdu.[86]

Antiviral ilaçlar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Çeşitli antiviral ilaçlar COVID-19’u tedavi etmesi için araştırılmakta, bazıları ise klinik araştırmalarda kullanılmaktadır.[87]

Mart 2020 itibarıyla remdesivirin etkinliğine dair belirsiz kanıtlar bulunmaktadır.[88] Remdesivir, SARS-CoV-2’yi in vitro inhibe etmektedir.[89] ABD, Çin ve İtalya’da faz 3 klinik araştırmalar gerçekleştirilmektedir.[87][90][91]

Sıtma tedavisinde kullanılan klorokin Şubat 2020’de Çin’de tedavi için araştırılmış, öncül sonuçlar maddeyi etkin göstermiştir.[92] Klorokin ve hidroksiklorokin, ikinci madde daha güçlü ve güvenli olacak şekilde SARS-CoV-2’yi in vitro inhibe etmektedir.[93] Bir çalışmadan öncül sonuçlar, klorokinin COVID-2019 ile ilişkili pnömoni tedavisinde “akciğer filmi bulgularını iyileştirdiğini, negatif testleri teşvik ettiğini ve hastalık süresini kısalttığını” belirtmiştir.[92] Ancak araştırmanın daha çok incelenmesi gerektiği düşünülmektedir.[94]

Bir kohort çalışmasında, hidroksiklorokinin yüksek düzeyde bir koruyucu etkisinin olduğunu destekleyen bir sonuca varılamamıştır.[95] Ayrıca birkaç randomize kontrollü çalışma, hidroksiklorokinin tedavi için kullanımının bir klinik faydası olmadığını göstermiştir.[95]

Azitromisin, hidroksiklorokin ile kombinasyon halinde potansiyel bir tedavi olarak incelenmiştir. Bir klinik çalışma, SARS-CoV-2’ye sahip olduğu PCR testleri ile doğrulanmış olan 36 deneği değerlendirmiştir. Deneklerden 20’si ilaçlardan birini veya her ikisini, geri kalan 16’sı ise plasebo ilaçları almıştır. Altı gün sonra virolojik açıdan iyileşmenin (PCR testlerine göre virüsün negatif çıkması), hem azitromisin hem de hidroksiklorokin ile tedavi edilmiş vakaların %100’ünde, sadece hidroksiklorokin almış hastaların %57,1’inde, kontrol grubunun ise %12,5’inde görüldüğü rapor edilmiştir.[96] Başka bir çalışmada ise hidroksiklorokinin azitromisin ile kombinasyonunun ciddi yan etkilere sebep olduğu belirtilmiştir.[97]

Teicoplanin, SARS-CoV-2’yi ve akrabası olduğu MERS koronavirüslerini inhibe etmekte olup, COVID-19 tedavisi için potansiyel bir ilaç olarak düşünülmektedir.[98]

2020 yılında New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanmış bir randomize kontrollü çalışma, kombine lopinavir/ritonavir tedavisinin COVID19’a karşı etkili olmadığını belirlemiş, bu ilaç kombinasyonlarının, tek başına standart hastane bakımı ile kıyaslandığında hastanede kalma süresinde kısalmaya veya daha iyi sonuçlara yol açmadığını açıklamıştır.[99]

Şubat 2020’de Favipiravir, COVID-19 hastalığının deneysel tedavisi için incelenmektedir. 80 kişilik küçük bir araştırmanın sonuçlarına göre favipiravir, lopinavir/ritonavir kombinesine göre COVID-19 tedavisi için daha etkilidir. 17 Mart 2020 tarihli Çinli yetkililer tarafından yapılmış bir açıklamaya göre ilacın Vuhan ve Shenzhen’de meydana gelmiş vakaların tedavisinde etkili olduğu açıklanmıştır.[100][101]

Kamostat, transmembran proteaz, serin 2 (TMPRSS2) enziminin bir inhibitörüdür. HeLa hücrelerinde TMPRSS2’nin inhibe edilmesi, SARS-CoV ve insan koronavirüsü NL63 enfeksiyonlarının kısmen bloke edilmesine yol açmaktadır.[102] Bir in vitro çalışma, Camostat’ın Calu-3 akciğer hücrelerinin COVID-19’dan sorumlu virüs SARS-CoV-2 tarafından enfekte edilmesini önemli ölçüde azalttığını göstermektedir.[103][104]

Sitokin fırtınası engelleyiciler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Sitokin fırtınası, ileri evrelerdeki şiddetli COVID-19 vakalarında görülebilen ve aşırı sitokin üretimine bağlı ölümcül olabilen tıbbi bir komplikasyondur. Hidroksiklorokinin in vitro koşullarda sitokin fırtınalarına karşı etki gösterdiğine dair kanıt bulunmaktadır.[105]

Küçük bir araştırmanın ardından Çin’deki yetkililer Tocilizumab adlı ilacı, hastalığın tedavisinde izlenecek adımlar içerisine almıştır.[106][107] Madde, ileri düzey hastalarda göstermiş olduğu olumlu sonuçlar neticesinde, İtalya’da ulusal düzeyde randomize olmayan 2. faz klinik araştırmadan geçmektedir.[108][109][110] İlaç, sitokin fırtınalarını belirlemeye yarayan serum ferritin kan tahlilleri ile birlikte kullanılmaktadır.[111][112][113] İnterlökin 6 reseptör antagonisti olan Tocilizumab, 2017 yılında başka bir sitokin komplikasyonu olan kimerik antijen reseptör-T hücre tedavisinin (CAR-T tedavisi) yol açtığı sitokin salınım sendromunun tedavisi için FDA tarafından onaylanmıştı.[114]

Pasif bağışıklama

[değiştir | kaynağı değiştir]

COVID-19’u atlatmış kişilerden alınan kan bağışlarının hastalık tedavisinde kullanımı araştırılan bir konu olmaktadır.[115] SARS için de denenmiş bu yöntem,[115] hastalıktan iyileşmiş kişilerin bağışıklık sistemleri tarafından üretilmiş antikorların ihtiyacı olan hastalara dağıtılmasını içermektedir. Aşısız bir immünizasyon (bağışıklama) yöntemi olan pasif antikor tedavisinin dışında, üretilmiş monoklonal antikor kullanımı da araştırılan bir pasif bağışıklama yöntemidir.[115]

Solunum desteği

[değiştir | kaynağı değiştir]

COVID-19’un çoğu vakası solunum cihazıyla gerçekleştirilebilecek mekanik ventilasyon (makine yoluyla solunum desteği) gerektirmese de vakaların belli bir yüzdesinde bu gerekmektedir.[116][117] Solunum yetmezliği yaşayan hastalara en doğru desteğin nasıl verilebileceği hâlen araştırılmaktadır. Entübasyonun yanı sıra yüksek akımlı nazal kanül ve pozitif havayolu basıncı yöntemleri de kullanılabilir.[118] Hastalığın kritik aşamasında olan insanlarda bu diğer iki yöntemin entübasyonla aynı yararı sağladığı kesin değildir. Bununla birlikte bu yöntemler hastanın solunum yollarından virüs taşıyan daha fazla küçük parçacığın havaya dağılmasına yol açmaktadır.[116][119]

Prognoz

[değiştir | kaynağı değiştir]

COVID-19’un şiddet seviyesi değişkendir. Hastalık az veya hiç semptomun görülmeyeceği, nezle gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına benzer şekilde düşük şiddetli geçebilir. Az şiddetli vakalar genellikle 2 hafta içerisinde iyileşme göstermektedir, hastalığı çok şiddetli geçiren vakalarda ise iyileşme süresi 3 ile 6 hafta arasında değişebilir. Hastalıktan ölmüş kişilerde semptomların başlamasından ölüme kadar olan zaman 2 ile 8 hafta arasında sürmüştür.[120]

Her yaştan çocuk COVID-19’u kapabilir, ancak yetişkinlere kıyasla hafif semptomlarla atlatmaları ve hastalığın şiddetli geçmemesi olasıdır. 50 yaşında küçük kişilerde ölüm oranı %0,5 iken bu oran 70 yaş ve üzeri için %8’in üzerindedir.[121][122] Hamile kadınlar şiddetli enfeksiyonlara karşı özellikle risk altındadır.[123][124]

Bazı kişilerde COVID-19 akciğerleri etkileyerek zatürreye neden olabilir. Hastalığı en ciddi geçiren vakalarda solunum yetmezliği, septik şok veya çoklu organ yetmezliğine yol açacak akut solunum sıkıntısı sendromu gelişebilir.[125][126] COVID-19 ile ilişkili komplikasyonlar arasında sepsis, anormal pıhtılaşma ve kalp, böbrek ve karaciğer hasarı yer alır. Anormal pıhtılaşma, spesifik olarak protrombin zamanında artış, hastalık yüzünden hastaneye yatırılmış vakaların %6’sında rapor edilmiş, böbrek işlevlerinde anormallik %4’ünde gözlemlenmiştir.[127] Kan tahlilleri ile ölçülebilen karaciğer hasarı da ciddi vakalarda sıkça görülen bir komplikasyondur.[128]

COVID-19’dan ölen kişilerin pek çoğunun, hipertansiyon, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi önceden mevcut hastalıkları bulunmaktadır.[129] İtalyan sağlık kuruluşu Istituto Superiore di Sanità’nın raporuna göre, ülkede gerçekleşmiş y. 2000 ölümün %99.8’inde öncül bir hastalık bulunmaktaydı ve ölen kişilerin ortalama eşlik eden hastalık sayısı 2.7’ydi.[130][131] Aynı rapora göre semptom başlangıcından ölüme kadar geçen medyan süre 8 gündü ve bunun yarısı hastanede geçmekteydi. Yoğun bakım ünitesine nakledilen hastalarda ise hastaneye getirilmeden ölüme kadar geçen süre 5 gün olmaktaydı.[130] Salgının erken dönemlerde yürütülmüş bir çalışmaya göre semptom görülmesinden ölüme kadar olan zaman aralığı 6 ila 41 gün arasında sürmüş, medyan süre 14 gün olmuştur.[132] Çin Ulusal Sağlık Komisyonu’nun yürüttüğü bir çalışma, vaka başına hastalıktan ölüm oranının kadınlarda %1,7; erkeklerde %2,8 olduğunu ortaya koymuştur.[133] Hayatını kaybetmiş hastaların akciğerlerinden alınmış histopatoloji örneklerinde, her iki akciğerde olma suretiyle diffüz alveolar hasar ile beraber hücresel fibromiksoid eksüda saptanmıştır. Pnömositlerde viral sitopatik değişiklikler gözlemlenebilir.[120] Çin’de rapor edilmiş ölümlerin %11.8’inde, kalp krizi veya yüksek troponin seviyeleri ile birlikte kalp hasarı kaydedilmiştir.[134]

Hastalığın geçirileceği bölgenin sosyoekonomik durumu ile tıbbi kaynakların varlığı, vaka başına ölüm oranını etkileyen faktörlerdir.[135] Vaka başına ölüm oranı hesaplamasındaki farklılıklarda, bu bölgesel faktörlerin yanı sıra çeşitli metodolojik problemler de etkilidir.[136] Hafif veya semptomsuz geçen COVID-19 vakalarının vaka olarak tespit edilmemesi veya kaydedilmemesi ölüm oranlarının gerçek değerinden daha yüksek çıkmasına neden olabilir.[137] Buna rağmen, enfeksiyon ile ölüm arasında yer alan intikal süresi, ölümlerin gerçek değerinden daha düşük çıkmasına da sebep olabilir.[138][139]

Hastalığı atlatmış kişilerde uzun süreli ve işlevsel bir bağışıklığın oluşup oluşmadığı belirsizdir.[140] Diğer koronaviral hastalıklar incelendiğinde SARS-CoV-2’ye karşı bağışıklığın oluşması yüksek ihtimalle olasıdır,[141] ancak hastalığı atlatmış bazı kişilerde daha sonraki tarihlerde yapılan testlerin pozitif çıktığı rapor edilmiştir.[142][143] Bu pozitif testlerin yeniden enfeksiyon, relaps veya test hatası olup olmadığı belli değildir.[kaynak belirtilmeli]

COVID-19’un uzun dönem sekeli hakkında endişeler vardır. Hong Kong’da yetkililer, hastalığı atlatmış kişilerin akciğer kapasitelerinin %20 ile %30 arasında azaldığını ve akciğer taramalarının organ hasarına işaret ettiğini bulmuştur.[144]

Yaş ve ülkeye göre vaka ölüm oranları (%)
Ülke/Yaş 80+ 70–79 60–69 50–59 40–49 30–39 20–29 10–19 0–9
Çin (11 Şubat)[145] 14,8 8,0 3,6 1,3 0,4 0,2 0,2 0,2 0,0
İtalya (19 Mart)[146] 23,6 15,3 4,9 1,2 0,6 0,4 0,0 0,0 0,0
Güney Kore (22 Mart)[147] 10,5 6,2 1,5 0,4 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0

Ölümcüllüğü

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ölümcüllüğü ölçmek için yaygın kullanılan çeşitli yöntemler vardır.[148] Oranlar bölgeye ve zamana göre değişiklik gösterir. Test hacmi, sağlık sistemi kalitesi, tedavi seçenekleri, ilk salgından bu yana geçen süre, yaş, cinsiyet ve genel sağlık oranları etkileyen etmenlerdir.[149] Ölüm oranı, belirli bir demografik grup içindeki ölümlerin sayısının o demografik grubun nüfusuna bölünmesini yansıtır. Kısacası, ölüm oranı, bis hastalığın belirli bir popülasyondaki yaygınlığını ve ciddiyetini yansıtır. Ölüm oranları, yaş ile büyük oranda bağlantılıdır. Genç yaştaki insanlarda nispeten düşük oranlar ile karşılaşılırken yaşlı insanlarda nispeten daha yüksek oranlar ile karşılaşılır.[36][121][150]

Vaka ölüm oranı, ölüm sayısının belirli bir zaman aralığı içinde teşhis edilen vaka sayısına bölünmesiyle elde edilir. Bu oran bölgeden bölgeye değişiklik gösterir.[151][152] Bazı enfekte kişiler hastalığı asemptomatik olarak veya hafif semptomlar ile geçirebilirler ve bu tip vakalar fark edilmedikleri için resmi vaka raporlarına dahil edilmeyebilirler bu nedenle vaka ölüm oranları hastalığın gerçek ciddiyetini yansıtmayabilir. Ayrıca vaka ölüm oranları, o zaman dilimdeki ve bölgedeki virüs testlerinin mevcudiyetine göre de değişiklik göstermektedir.

Adlandırma

[değiştir | kaynağı değiştir]

Dünya Sağlık Örgütü hastalığın resmî adını ilk olarak koronavirüs hastalığı 2019 olarak belirledi. Resmi kısaltma olan COVID-19, hastalığın İngilizce ismi olan corona (CO), virus (VI) ve disease (D) kelimelerinin kısaltılması ile hastalığın keşif yılı olan 2019’a (-19) atfen oluşturuldu. İsim, DSÖ tarafından spesifik bir coğrafi konuma (örneğin Çin), hayvan türüne veya bir insan grubuna atıfta bulunmayacak şekilde, stigmalaşmayı önlemek adına uluslararası öneriler çerçevesinde kondu.[153][154] Zaman içerisinde hastalığın kısaltması Türkçe yaygın medyada COVID-19 olarak da yer edindi.[155]

DSÖ’nün belirlediği resmî isminin yanı sıra, özellikle de salgının erken dönemlerinde, Vuhan zatürresi ismi de çeşitli medya kuruluşları tarafından kullanıldı.[156][157] Buna ek olarak, COVID-19 medyada sıklıkla sadece koronavirüs veya koronavirüs hastalığı olarak da bahsedildi.[158]

Tarihi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Virüsün doğal olduğu ve hayvan kaynaklı olduğu,[14] spillover enfeksiyon yoluyla bulaştığı düşünülüyor.[159] Bilinen ilk insan vakalar Vuhan, Hubei, Çin’de görülmüştür. Ocak 2020’de The Lancet’te yayınlanmış, doğrulanan ilk 41 vaka üzerinde yapılmış olan araştırmaya göre semptomların ilk başlangıç tarihi 1 Aralık 2019 olarak bildirilmiştir.[160][161][162] DSÖ tarafından yapılan resmi yayınlara göre semptomların ilk başlangıç tarihi 8 Aralık 2019 olarak bildirildi.[163] İnsandan insana bulaşma, DSÖ ve Çinli yetkililer tarafından 20 Ocak 2020’ye kadar doğrulandı.[164][165] Resmi Çin kaynaklarına göre, virüs çoğunlukla, canlı hayvan satımının da gerçekleştiği Huanan Deniz Ürünleri Toptancı Pazarı ile bağlantılıydı.[166] Mayıs 2020’de, Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi direktörü George Gao, deniz ürünleri pazarından toplanan hayvan örneklerine uygulanan testlerin negatif sonuç verdiğini ve pazarın ilk salgın yeri olmadığını, yalnızca erken yaşanmış bir süper yayılma olayı bölgesi olduğunu açıkladı.[167] 18 Aralık 2019’da İtalya’nın Milano ve Torino kentlerinden toplanan atık sularda virüsün izlerine ulaşıldı.[168]

İlk vakanın (patient-zero diye de bilinir) nereden olduğuna dair bazı teoriler bulunmaktadır.[169] Filogenetik bilimi, SARS-CoV-2’nin Ekim veya Kasım 2019’da ortaya çıktığını tahmin ediyor.[170][171][172] Bulgular, yarasaları enfekte eden bir koronavirüs türünün başka bir yabani hayvan aracılığıyla insanlara geçmiş olabileceğini gösteriyor.[173] Aralık 2019’dan itibaren enfeksiyonun yayılması neredeyse tamamen insandan insana bulaşma yoluyla gerçekleşti.[145][174] Hubei’deki koronavirüs vaka sayısı kademeli olarak artarak 20 Aralık’ta 60’a,[175] 31 Aralık’ta ise en az 266’ya ulaştı.[176] 24 Aralık’ta Wuhan Merkez Hastanesi, çözülememiş bir klinik vakadan alınan bronkoalveolar lavaj sıvısı numunesini Vision Medicals Şirketi’ne gönderdi. 27 ve 28 Aralık’ta Vision Medicals, Vuhan Merkez Hastanesine ve Çin ‘in Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne test sonuçlarının yeni bir coronavirus gösterdiğini bildirdi.[177] 26 Aralık’ta nedeni bilinmeyen bir zatürre kümesi gözlemlendi ve tedavisi Hubei Eyalet Hastanesi’nde Zhang Jixian adlı doktor tarafından yapıldı. Zhang Jixian bu vakayı 27 Aralık’ta Wuhan, Jianghan’daki Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne bildirdi.[178]

Vuhan Belediyesi Sağlık Komisyonu, ilk olarak 31 Aralık’ta kamuoyuna nedeni bilinmeyen 27 doğrulanmış vakaya sahip bir pnömoni salgını yaşandığını duyurdu.[179][180][181][182]

Salgının ilk aşamalarında, vaka sayısı yaklaşık olarak her yedi buçuk günde bir ikiye katlandı.[183] Virüs, 2020 Ocak ayında Çin Yeni Yılı göçü nedeniyle ve Vuhan’ın büyük bir demiryolu kavşağına sahip bir ulaşım merkezi olmasından ötürü diğer Çin eyaletlerine de yayıldı.[17] 20 Ocak’ta, Çin bir gün içerisinde 140’a yakın yeni vaka bildirdi.[184] Daha sonraki resmi veriler bu tarihten önce semptom geliştirmiş 6.174 kişinin bulunduğunu,[185] ve bu sayıdan daha fazla kişinin enfekte olma ihtimali olduğunu göstermiştir.[186] The Lancet dergisi 24 Ocak’ta hastalığın insandan insana bulaşabildiğini belirtti ve ayrıca “pandemi potansiyeli” taşıdığı için sağlık çalışanlarına koruyucu önlemler almalarını ve bu hastalığa karşı testler uygulamalarını önerdi.[187][188] 30 Ocak’ta DSÖ, koronavirüsü Uluslararası Öneme Sahip Halk Sağlığı Acil Durumu ilan etti.[186] Bu zamana kadar salgın 100 ile 200 kat ararsı bir artış göstermiştir.[189]

31 Ocak 2020’de İtalya, ilk iki vakasını onayladı, bu vakalar Çin’den gelen turistlerdi.[190] Dünya Sağlık Örgütü tarafından 13 Mart 2020’de Avrupa’nın artık koronavirüs krizinin merkez üssü hâline geldiği bildirildi.[191] 19 Mart 2020’de İtalya, en çok ölümün yaşandığı ülke olarak Çin’i geride bıraktı.[192] 26 Mart’ta Amerika Birleşik Devletleri, dünyada en çok onaylanmış vakaya sahip olarak Çin ve İtalya’yı geçti.[193] Koronavirüs genomları üzerine yapılan araştırmalar, New York’taki COVID-19 vakalarının çoğunun, Çin ve diğer Asya ülkelerinin aksine Avrupa ülkelerinden gelen turistlerden kaynaklandığını gösteriyor.[194]

11 Haziran 2020’de 55 günlük bir aradan sonra Beijing’de ikinci dalga başlamıştır,[195] Ayrıca bu vakaların büyük çoğunluğunun Xinfadi Toptan Satış Pazarı’na gittiği belirtildi.[195][196]

Diğer hayvanlar

[değiştir | kaynağı değiştir]

İnsanların diğer hayvanlara bu hastalığı bulaştırabildiği gözlemlenmiştir, bu durumlara zooantroponoz denir. Liège, Belçika’daki bir kedinin COVID-19 hastası sahibinden bir hafta sonra semptomları (ishal, istifra, nefes almakta zorluk) göstermesi üzerine kediye test yapılmış ve kedinin de COVID-19 hastası olduğu ortaya çıkmıştır.[197] New York’taki Bronx Hayvanat Bahçesi’ndeki kaplan ve aslanların test sonuçlarının pozitif olduğu; kuru öksürük ve iştahsızlık gibi semptomları gösterdikleri görülmüştür.[198] Hollanda’daki bir çiftlikte iki vizonun test sonuçları pozitif çıkmıştır.[199] 31, Ekim, 2020 tarihi ihtibariyle Danimarka’daki 175 vizon çiftliğinde enfeksiyonlara rastlanmıştır, ayrıca ABD, Finlandiya, İsveç ve İspanya’da da enfekte vizonlar bulunmaktadır.[200][201]

Evcil hayvanlar üzerine yapılan bir araştırmada kedilerin ve feretlerin COVID-19’a karşı oldukça duyarlı oldukları ortaya çıkmış, bu araştırma köpeklerin düşük viral repleksiyon göstererek kedi ve feretlere oranla COVID-19’a karşı daha dirençli olduklarını göstermiştir. Bu araştırmada domuzlara, ördeklere ve tavuklara COVID-19 bulaşabildiğine dair herhangi bir kanıt bulunamamıştır.[202] Büyük insansı maymunların COVID-19 enfeksiyonu kapıp kapamadıkları ile ilgili herhangi bir bilgi yoktur, ancak hayvan barınaklarının birçoğu diğer solunum hastalıkları gibi COVID-19’un da insanlardan insansı maymunlara bulaşabileceğini düşünmektedirler.[203]

2020 Ağustos itibarıyla, onlarca kedi ve köpeğin COVID-19 pozitif olduğu bilinmektedir, ancak ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’ne göre kedi ve köpeklerden insanlara hastalığın bulaşabileceğini gösteren herhangi bir kanıt yoktur.[204] ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri potansiyel hastaların evcil hayvanları ile yakın temasta bulunmamalarını önermektedir.[204]

4 Kasım 2020’de, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen mutasyona uğramış bir korona virüsün vizonlardan insanlara bulaştığını belirtmiştir.[205]

Araştırmalar

[değiştir | kaynağı değiştir]

COVID-19 aşıları ve ilaçlarıyla ilgili uluslararası araştırmalar devlet kuruluşları, akademik gruplar ve endüstri araştırmacıları tarafından yürütülmektedir.[206][207] Küresel talebi karşılamak amacıyla hızlandırılmış araştırma süreçlerini de içeren çok sayıda COVID-19 araştırması yapılmıştır.[208]

(2020 itibarıyla), Antarktika hariç bütün kıtalarda yüzlerce kliniksel araştırma yapılmıştır.[209] (2020 itibarıyla), insanlar için 200’den fazla tedavi yöntemi denenmiştir.

Şiddetli akut solunum yolu sendromu
SARS coronavirus (SARS-CoV), hastalık etkeni virüs
Uzmanlık Göğüs hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, mikrobiyoloji Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Şiddetli akut solunum yolu sendromu (İngilizce: severe acute respiratory syndrome, kısaca SARS),[1] insanları etkileyen, şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsünün (SARS-CoV) neden olduğu[2] solunum yolu sendromu.[3] Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri arasında Hong Kong’da başlayan SARS salgını neredeyse pandemi hâline gelmiş ve dünya çapında 8422 vaka ve 916 ölüm görülmüştür.[4] Dünya Sağlık Örgütü ölüm oranını %10,9 olarak açıklamıştır.[5] Haftalar içinde SARS erkeni 2003 yılının başlarında Hong Kong’dan 37 ülkeye yayılmıştır.[6]

SARS, ilk olarak Çin’in Guangdong eyaletinde ortaya çıkmıştır.[7]

Bugün itibarıyla, 2003 yılı Haziran ayında görülen son enfekte insan vakası (2004 yılında laboratuvar kaynaklı bir enfeksiyon durumu göz ardı edilirse) ile SARS yayılması tamamen önlenmiştir. Ancak, SARS hastalığının (çiçek hastalığının aksine) eradike edildiği iddia edilmemektedir. Bazı hayvan populasyonlarında hala doğal ana rezervuar olarak mevcut olabileceği ve gelecekte insan nüfusuna tekrar dönebileceği düşünülmektedir.

DSÖ’nün bildirdiğine göre SARS hastalığının fatalite hızı; 24 yaş ve daha gençlerde %1 altında, 25 – 44 yaş arası %6, 45 – 64 yaş arası %15, 65 yaş ve üzerinde %50 olarak görülmektedir.[8] Karşılaştırma için, İnfluenza’ya göre ölüm hızı yaklaşık %0,6 (özellikle yaşlılarda) dolaylarındadır. Ancak yeni suşların şiddetli salgınları durumunda %33 gibi yüksek değerlere de çıkabilir. SARS hastalığı 2016 yılında sadece Ukrayna’da 319 kişinin yaşamını yitirmesine sebep oldu.[9]

Belirti ve bulgular

[değiştir | kaynağı değiştir]

İlk belirtiler grip benzeri hastalık şeklinde görülür ve şunları içerebilir: ateş, miyalji, letarji gibi belirtiler; öksürük, boğaz ağrısı ve diğer nonspesifik semptomlar ve ayrıca kas ağrısı,, baş ağrısı, ishal ve titreme görülmektedir.[10] Tüm hastalar için ortak tek belirti ise 38 ° C (100.4 ° F) üstünde bir ateş gibi görünmektedir. Nefes darlığı daha sonra ortaya çıkabilir. Hastalık ilk aşamada soğuk algınlığı gibi belirtiler verir ama daha sonra gribi andırır.

Korunma yolları

[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Yemek araç-gereçlerini SARS virüsüne sahip olan kişilerle ortak kullanmamak.
  • Virüs’ün etkili olduğu ülkelere olan seyahatleri ertelemek.
  • SARS virüsüne sahip hastalarla birlikte yatmamak.
  • Çevresinde SARS virüsüne sahip hastalar olan kişilerin, sık sık ellerini yıkaması.
  • Alkol özellikli temizleyiciler kullanmak.[11]
  • Kalabalık ve virüsün olabileceği yerlerde maske benzeri solunum yollarını koruyacak ekipman kullanmak.

Konuyla ilgili yayınlar

[değiştir | kaynağı değiştir]

2002-2003’te SARS’tan etkilenen ülkeler ve ölümler
  • Alan DL Sihoe; Randolph HL Wong; Alex TH Lee; ve diğerleri. (Haziran 2004). “Severe acute respiratory syndrome complicated by spontaneous pneumothorax”. Chest125 (6). ss. 2345-51.

Teoriler

[değiştir | kaynağı değiştir]

SARS virüsünün biyolojik bir silah olarak laboratuvarda tasarlandığı konusunda bir takım teoriler gündeme gelmiştir.[12] Rus ilaç akademisi üyesi Sergei Kolesnikov “Bu virüs sadece laboratuvarda üretilebilir, belki de üretim aşamasında dışarı sızdırılmıştır” demiştir.

MERS (Middle East respiratory syndrome)
ODSS (Orta Doğu solunum sendromu)
Uzmanlık Enfeksiyon hastalıkları Bunu Vikiveri'de düzenleyin

MERS (Middle East respiratory syndrome) ya da ODSS (Orta Doğu solunum sendromu) bir koronavirüs enfeksiyonudur. Bu hastalığa sebep olan virüs MERS-CoV’dır. Bu virüsün bulaştığı hastaların yaklaşık olarak yüzde 35-40’ı hayatını kaybetmektedir. Bazı bünyeler hastalığı hafif belirtilerle atlatabilir. Hastalıktan kurtulanların virüsü bulaştırma riski yoktur.

Tarihçe ve coğrafi dağılım

[değiştir | kaynağı değiştir]

İlk olarak 2012 yılında Suudi Arabistan’da tespit edilmiştir. Türkiye’de MERS sebebiyle ilk ölüm vakası ise 2014 yılının Ekim ayı içerisinde Suudi Arabistan’da çalışan Hatay ili nüfusuna kayıtlı olan bir kişinin Türkiye’ye dönüş yaptıktan sonra hayatını kaybetmesi olayıdır.

Belirti ve bulgular

[değiştir | kaynağı değiştir]

Virüsün bulaşmasından sonraki ilk 15 gün çok önemlidir. Çünkü belirtiler bu zaman zarfında ortaya çıkar ve virüs bu ilk 15 günlük sürede vücutta yayılım gösterir. Nefes darlığı, öksürük ve ateş hastalığın en önemli belirtileri arasındadır. Bazı hastalarda bu belirtilerle birlikte balgam da görülebilir.

Korunma yöntemleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Su ve sabunla sık sık ellerin yıkanması, gözlere, ağza ve buruna dokunulmaması, hasta insanlarla yakın temastan kaçınılması genel tedbir yollarıdır. Cinsel yolla ve hava yoluyla bulaşma riski taşıdığı gibi özellikle dokunarak da bulaşma riski yüksek olduğundan dolayı hastalık şüphesi taşıyanların tenlerine, eşyalarına ya da hastaların temas ettikleri yerlere temas edildikten sonra, temas edilen uzuv ya da eşya çok iyi şekilde temizlenmelidir.

Bu hastalığa yakalanan kişi evde kalmalı, başkalarıyla yakın temastan kaçınmalı, hapşırırken ya da öksürürken ağzını ve burnunu kapamalı, eşya ve yüzeylere eldiven gibi koruyucu bir yöntemle temas etmelidir.

Beslenme ve tedavi yöntemleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

MERS ve SARS gibi ölümcül türlere yakalanan hastalar doktor gözetimi altında tedavi edilmelidir. Fakat ölümcül olmayan türleri taşıyan hastalar ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanarak, su başta olmak üzere bol sıvı tüketebilir. Hastalık sürecinde boğaz ağrısı ve öksürüğe karşı aşırı olmamak kaydıyla sıcak ve nemli bir odada durulmalıdır.

Koronavirüs enfeksiyonları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Üst solunum yolu enfeksiyonları ile benzer belirtiler gösterir. Bazı bünyeler hastalığı hafif semptomlarla atlatabileceği gibi bazı hastalar hayatlarını kaybedebilirler. Koronavirüs enfeksiyonlarının MERS ve SARS gibi türleri ölümcül olabilir.

Koronavirüs

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Koronavirüs

Avian koronavirüs’ün Geçirimli elektron mikroskobu

bir SARS-CoV-2 virüsünün illüstrasyonu[2]     Kırmızı: spike proteinleri (S)     Gri: çift katlı lipit zarfı     Sarı: zarf proteinleri (E)     Turuncu: membran proteinleri (M)
Virüs sınıflandırmasıBu sınıflandırmayı düzenle
(sırasız): Virüs
Realm: Riboviria
Âlem: Orthornavirae
Şube: Pisuviricota
Sınıf: Pisoniviricetes
Takım: Nidovirales
Familya: Coronaviridae
Alt familya: Orthocoronavirinae
Cinsler [1]
  • Alphacoronavirus
  • Betacoronavirus
  • Gammacoronavirus
  • Deltacoronavirus
Sinonimler [3][4]
  • Coronavirinae

Koronavirüs ya da korona virüsü (Latince: Orthocoronavirinae), kuşlarda ve memelilerde hastalıklara sebep olan ve Coronaviridae familyasının iki alt familyasından birini oluşturan virüslerdir. İnsanlarda genellikle ciddi olmayan virüs, nezle vakalarının önemli bir bölümüne yol açmasıyla birlikte, aralarında MERS-CoV, SARS-CoV ve COVID-19 (2019-nCoV)’un bulunduğu bazı nadir koronavirüs çeşitleri ölüm riski bulunduran solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir.[5] Koronavirüsler ineklerde ve domuzlarda ishal, tavuklarda ise üst solunum yolu hastalıklarına sebep olur.

İçerisinde barındırdığı genetik materyal (genom) pozitif polariteli, tek iplikçikli RNA’dan oluşur. Bugüne kadar tespit edilmiş en büyük RNA genomuna sahip virüslerdir, 30 kilobazdan büyük bir uzunluğa sahiptir. 125 nanometre büyüklüğe sahip olan virüsün en belirgin özelliği etrafındaki değneğe benzeyen çıkıntılarıdır. Bu özelliğiyle mikroskop altında güneşin taç küresine (Latince: corona) benzediği için koronavirüs adını almıştır.[6]

SARS-CoV 2’ye karşı birçok aşı geliştirilmiştir. Ayrıca hastalığın kontrol edilmesinde semptomatik tedavi, izolasyon ve çeşitli deneysel uygulamalar da yer alır.[7] El yıkama, mesafe koyma ve yüze dokunmama koronaviral hastalıkların yayılmasını önlemek için önerilen önlemlerdendir.[8][9]

Keşif

[değiştir | kaynağı değiştir]

Koronavirüsler 1960’larda keşfedildi.[10] İlk keşfedilmiş virüsler arasında tavuklarda görülen infeksiyöz bronşitis virüsü ile soğuk algınlığı semptomları insan hastaların burun boşluklarından alınmış ve insan koronavirüsü 229E ve OC43 olarak isimlendirilmiş iki virüs türü yer almaktadır.[11] İlerleyen zamanlarda aralarında 2003’te keşfedilen SARS koronavirüsü, 2004’te belirlenmiş HCoV NL63, 2005’te teşhis edilmiş HKU1, 2012’de fark edilmiş MERS-CoV ile Vuhan kökenli CoVID-19’un da yer aldığı pek çok yeni koronavirüs türü keşfedilmiştir. Bu virüslerin çoğu ciddi solunum yolu enfeksiyonlarına neden olmaktadır.

Morfolojisi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Cross-sectional model of a coronavirus
Koronavirüs kesit modeli

Koronavirüsler yüzeyinde çıkıntılara sahip, büyük, pleomorfik ve küre şeklindeki partiküllerdir.[12] Virüs partiküllerinin çapı yaklaşık 120 nm olmaktadır.[13] Viral zarf elektron mikrograflarında elektron zengini bir kabuk olarak vizüelize edilir.[14]

Koronavirüslerin viral zarfı, çift katlı lipit katmandan oluşmakta olup, zarfta membran (M), zarf (E) ve spike (S) proteinleri yer alır.[15] Belirli koronavirüs gruplarında, özellikle de Betacoronavirüs A altgrubunda, spike proteinlerine benzeyen ancak daha kısa olan hemagglutinin esteraz (HE) yüzey proteinleri yer alır.[16]

Viral zarfın içerisinde nükleokapsit yer alır. Nükleokapsit, pozitif yönelimli ve tek iplikçikli RNA’ya bağlı pek çok nükleokapsid (N) proteininden oluşur.[13][17]

İnsan koronavirüsleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Yetişkinlerde ve çocuklarda görülen nezle vakalarının önemli bir kısmından koronavirüslerin sorumlu olduğu düşünülmektedir. Bu virüs grubu, ateş ve bademciklerin büyümesi gibi semptomlara neden olmakla beraber en çok kış ve erken baharda nezleye yol açmaktadır.[18] Bunlara ek olarak koronavirüsler zatürre ile bronşite (viral veya ikincil bakteriyel) neden olabilirler.[19]

7 adet farklı insan koronavirüsü bulunmaktadır:

  1. İnsan koronavirüsü 229E (HCoV-229E)
  2. İnsan koronavirüsü OC43 (HCoV-OC43)
  3. SARS-CoV
  4. İnsan koronavirüsü NL63 (HCoV-NL63, Haven koronavirüsü)
  5. İnsan koronavirüsü HKU1
  6. MERS koronavirüsü (MERS-CoV)
  7. Yeni koronavirüs (CoVID-19)[20][21]

HCoV-229E, -NL63, -OC43 ve -HKU1 virüsleri dünya çapında insan nüfusu arasında çocuklarda ve yetişkinlerde solunum yolu enfeksiyonlarına neden olmaktadır.[22]

CoVID-19, MERS-CoV ve SARS-CoV bulaşmış hastaların gösterdiği karakteristik özellikler[23]
COVID-19* MERS-CoV SARS-CoV
Demografi
Tespit tarihi Aralık 2019 Haziran 2012 Kasım 2002
Tespit yeri Vuhan, Çin Cidde, Suudi Arabistan Guangdong, Çin
Yaş ortalaması 49 56 39.9
Yaş aralığı 0–76 14–94 1–91
Erkek:kadın oranı 2.7:1 3.3:1 1:1.25
Tespit edilmiş vaka 704.753.890 2494 8096
Vaka ölüm oranı 1005353.78 (?) 858 (%37) 744 (%9.7)
Sağlık çalışanları %16 %9.8 %23.1
Semptomlar
Ateş %87,9 %98 %99–100
Kuru öksürük %67,7 %47 %29–75
Dispne %18,6 %72 %40–42
İshal 1 (%3) %26 %20–25
Boğaz ağrısı 0 %21 %13–25
Mekanik ventilasyon %9.8 %80 %14–20
*: Semptomlar ilk 41 hastayı içerir. : 23 Ocak 2020 tarihli bilgi.: 21 Ocak 2020; diğer bilgiler de 21 Ocak 2020.

Şiddetli akut solunum yolu sendromu

[değiştir | kaynağı değiştir]

Şiddetli akut solunum yolu sendromu (SARS),[24] insanlarda SARS-CoV koronavirüsünün neden olduğu bir solunum yolu sendromudur.[25][26] 2002 ile 2003 yılları arasında Hong Kong’dan yayılan SARS salgını neredeyse pandemi haline gelmiş ve dünya çapında 8422 vaka ve 1524 ölüme yol açmıştır.[27] Dünya Sağlık Örgütü ölüm oranını %10,9 olarak açıklamıştır.[28]

MERS

[değiştir | kaynağı değiştir]

Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS), ilk olarak 2012 yılında Suudi Arabistan’da tespit edilmiş, MERS-CoV’un yol açtığı bir koronavirüs enfeksiyonudur. Bu virüsün bulaştığı hastaların %36’sı hayatını kaybetmektedir.[29] Nefes darlığı, öksürük ve ateş hastalığın en önemli belirtileri arasındadır. Bazı bünyeler hastalığı hafif belirtilerle atlatabilir. Hastalıktan kurtulanların virüsü bulaştırma riski yoktur.

Şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsü 2

[değiştir | kaynağı değiştir]

Şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsü 2 veya CoVID-19 veya Vuhan koronavirüsü, ilk olarak 2019’da bildirilmiş, Çin’in Vuhan kenti kökenli bir virüstür. İnsandan insana bulaşabilen virüsün bulaşma hızı 2020 yılının Ocak ayı ortalarında hızlanmıştır.[30] Virüsün kuluçka dönemi 4-14 gündür. Virüsün bulaştığı bireylerde görülen ölüm oranının %3’ün altında olduğu tahmin edilmektedir.[31]

COVID-19 pandemisi ile mücadele eden Çin aşı çalışmalarına devam etmektedir. Rusya ise aşı çalışmalarına destek veren ilk ülke olmuştur.[kaynak belirtilmeli] Ayrıca, Pfizer firması COVID-19’u tedavi etmek için Nirmatrelvir isimli bir antiviral üreterek Paxlovid ticari adı ile satışa sunmuş ve 16 Kasım 2021 tarihinde FDA’ya ilacın acil kullanımı için izin isteği göndermiştir.[32]

12 Nisan 2024 itibarıyla Dünya çapında SARS-CoV-2 virüsü nedeniyle 704.753.890 vaka, 7.010.681 ölüm ve 675.619.811 iyileşme gözlenmiştir.[33]

Evrim

[değiştir | kaynağı değiştir]

İnsan koronavirüslerinin hayvan kökenleri. (Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsü (SARS-CoV) ve Orta Doğu solunum sendromu koronavirüsü (MERS-CoV), sırasıyla misk kedileri ve tek hörgüçlü develer aracılığıyla yarasalardan insanlara bulaştı.)

Koronavirüslerin en son ortak atası (ESOA) MÖ 8000 civarına tarihlenir.[34] Buna rağmen koronavirüslerin çok daha eski olabileceği de düşünülür. Alphacoronovirus, Betacoronavirus, Gammacoronavirus, ve Deltacoronavirus cinslerinin ESOA’ları sırasıyla MÖ 2400, MÖ 3300, MÖ 2800 ve MÖ 3000’e dayanmaktadır. Sıcakkanlı ve uçabilen, kuş ve memeli gibi omurgalıların ideal konaklar olduğu ve koronavirüs evriminde ve yayılmasındaki ana faktörleri oluşturduğu düşünülür. Alphacoronovirus ve Betacoronavirus için yarasalar, Gammacoronavirus ve Deltacoronavirus için ise kuşlar ideal genetik kaynaktır.[35][36]

Taksonomi

[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Cins: Alphacoronavirus; tipik tür: Alphacoronavirus 1[37][38]
  • Cins Betacoronavirus; tipik tür: Murin koronavirüsü (diğer türler; SARS ve 2019-nCoV)
  • Cins Gammacoronavirus; tipik tür: Kuş koronavirüsü
  • Cins Deltacoronavirus; tipik tür: Bulbul coronavirus HKU11  
Bulaşıcı hastalıkların neden olduğu ölümler listesi

Ölümün zaferini tasvir eden 17. yüzyıl Alman “veba levhası”. Bu tür levhalar vebaya karşı uyarmak için evlerin duvarlarına yerleştirilirdi. 1632-1635 yılları arasında Augsburg, Bavyera’da bir veba salgını patlak vermişti.
Süre İnsanlık tarihi

Salgın, bulaşıcı bir hastalığın belirli bir popülasyondaki çok sayıda insana kısa sürede yayılmasıdır. Örneğin meningokok enfeksiyonlarında ardışık iki hafta boyunca 100,000 insanda 15 ve üzeri vaka görülmesi bir salgın olarak kabul edilir.

Bu liste, bulaşıcı hastalıkların neden olduğu bilinen en büyük epidemik ve pandemik salgınların listesidir. Yaygın şikayetlerden olan kalp hastalıkları ve kanser gibi bulaşıcı olmayan hastalıklar bu listeye dahil edilmemişlerdir.

1500 öncesi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ölüm sayısı (tahminen) Konum Tarih Madde Hastalık Kaynak
75000-100000 Yunanistan MÖ 429-426 Atina Vebası Bilinmiyor, Tifüs olabileceği tahmin ediliyor. [1]
5 milyon; nüfusun %30’u. Avrupa, Batı asya, Kuzey Afrika 165-180 Antoninus vebası Bilinmiyor, belirtiler çiçek hastalığı ve kızamık ile benzer. [2]
Avrupa 250-266 Kıbrıs vebası Bilinmiyor, çiçek hastalığı olabileceği tahmin ediliyor. [3]
25-50 milyon; nüfusun %40’ı. Avrupa 541-542 Justinianus Veba Salgını Veba [4]
Britanya Adaları 664-668 664 vebası Veba [5][page needed]
Britanya Adaları 680-686 Veba [5][page needed]
75-100 milyon; nüfusun %30-60’ı. Avrupa 1347-1357 Kara ölüm Veba [6]

1500-1699

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ölüm sayısı (tahminen) Konum Tarih Madde Hastalık Kaynak
5-15 milyon; nüfusun %80’i Meksika 1545-1548 Kanamalı ateş, Viral kanamalı ateş [7][8][9]
2-25 milyon; nüfusun %50’si Meksika 1576 1576 kanamalı ateş salgını Viral kanamalı ateş [7][8][9]
Seneca ulusu 1592-1596 Kızamık [10]
5000-9000; nüfusun %25-%45’i Tenerife, İspanya 1582-1583 San Cristóbal de La Laguna vebası Veba [11]
İspanya 1596-1602 Veba [12]
Güney Afrika 1600-1650
Londra, İngiltere 1603 Veba
Mısır 1609 Veba
Nüfusun %30-90’ı New England’ın güneyi, özellikle Wampanoag halkı 1616-1619 Nedeni bilinmiyor. Son yapılan araştırmalara göre salgının nedeni leptospiroz ile beraber Weil sendromu olduğunu göstermektedir. Klasik açıklamalar sarıhumma, hıyarcıklı veba, grip, çiçek hastalığı, su çiçeği, tifüs veya hepatit B ve hepatit D’nin beraber etkileşiminin salgını başlatmış olma ihtimali olduğunu söylemektedir. [13][14]
280.000 İtalya 1629-1631 1629-1631 İtalya veba salgını Veba [15]
Ontario, Wyandot halkı 1630 Çiçek hastalığı
On üç koloni, Plymouth Colonisi 1633 Çiçek hastalığı
On Üç Koloni, Connecticut Nehri bölgesi 1634 Çiçek hastalığı
Newcastle, İngiltere 1636 Veba
Çin 1633-1644 Geç Ming Hanedanı veba salgını Veba (Ming Hanedanılığının yıkılmasının nedenlerindendir) [16]
İspanya 1647-1652 Büyük Sevilla Vebası Veba
Güney Amerika 1648 Sarıhumma
Napoli, İtalya 1656
Boston, Massachusetts, On Üç Koloni 1657 Kızamık
24.148[17] Hollanda 1663-1664 Veba
100.000[18] İngiltere 1665-1666 Büyük Londra Vebası Veba [19]
40.000 Fransa 1668 Veba
İspanya 1676-1685 Veba
76.000 Avusturya 1679 Büyük Viyana Vebası Veba
Boston, Massachusetts, On Üç Koloni 1687 Kızamık
New York, On Üç Koloni 1690 Sarıhumma

18. yüzyıl

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ölüm sayısı (tahminen) Konum Tarih Madde Hastalık Kaynak
Kanada, Yeni Fransa 1702-1703 Çiçek hastalığı [20]
Stokholm, İsveç 1710-1711 Veba
Boston, Massachusetts, On Üç Koloni 1713
New England ve Büyük Göller, On Üç Koloni 1713-1715 Kızamık
Kanada, Yeni Fransa 1714-1715 Kızamık [21]
Marsilya, Fransa 1720-1722 Büyük Marsilya Vebası Veba [22]
Boston, Massachusetts, On Üç Koloni 1721-1722 1721 Boston çiçek hastalığı salgını Çiçek hastalığı [23]
Boston, Massachusetts, On Üç Koloni 1729 Kızamık
Cádiz, İspanya 1730 Sarıhumma
On Üç Koloni 1732-1733 Grip [24]
Kanada, Yeni Fransa 1733 Çiçek hastalığı [25]
>50.000 Balkanlar 1738 Büyük 1738 Vebası Veba
Güney Karolina, On Üç Koloni 1738 Çiçek hastalığı
Boston, Massachusetts, On Üç Koloni 1739-1740 Kızamık
Messina, İtalya 1743 Veba
On Üç Koloni,CT, NY, PA, SC 1747
Kuzey Amerika 1755-1756 Çiçek hastalığı
Kuzey Amerika 1759 Kızamık
Kuzey Amerika, Karayipler 1761 Grip
Kuzey Amerika, şimdiki Pittsburgh bölgesi (Fıransız-Yerli savaşının bir parçası olan Fort Pitt kuşatması sırasında biyolojik savaş kurbanı Kızılderililer .) 1763 Çiçek hastalığı
>50.000 Rusya 1770-1772 1770-1772 Rusya veba salgını Veba
Pasifik Kuzeybatısı Kızılderilileri 1770s Çiçek hastalığı [26]
Kuzey Amerika 1772
Kuzey Amerika (Özellikle kuzey-doğusunda) 1775 Sebebi bilinmiyor
İngiltere 1775-1776 İnfluenza [27]
İspanya 1778 Cadiz Deng humması
Ova Kızılderilileri 1775-1782 1775-1782 Kuzey Amerika çiçek hastalığı salgını Çiçek hastalığı [28]
Pueblo Karayiplilieri 1788 Çiçek hastalığı
Philadelphia ve New York 1788 Kızamık
Yeni Güney Galler, Avustralya (Aborjinler arasında) 1789-1790 Çiçek hastalığı [29]
Vermont, ABD 1793 Grip ve  ve tifüs salgını
Virginia, ABD 1793
Amerika Birleşik Devletleri 1793-1798 1793 Philadelphia sarıhumma salgını Sarıhumma [30]

19. yüzyıl

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ölüm sayısı (tahminen) Konum Tarih Madde Hastalık Kaynak
İspanya 1800-1803 Sarıhumma [31]
Osmanlı İmparatorluğu, Mısır 1801 Hıyarcıklı veba [32]
New York, ABD 1803 Sarıhumma
Mısır 1812 Veba
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu 1812 1812-1819 Osmanlı veba salgını Veba
Malta 1813 1813-1814 Malta veba salgını Veba
Bükreş, Romanya 1813 Karaca vebası Veba
İrlanda 1816-1819 Tifüs
>>100.000 Asya, Avrupa 1817-1824 İlk kolera salgını Kolera [33]
Amerika Birleşik Devletleri, Schuylkill Nehri yakınlarında 1820-1823 Humma
Barselona, İspanya 1821 1821 Barselona sarıhumma salgını Sarıhumma [34]
Yeni Güney galler, Avustralya (Aborjinler arasında) 1828 Çiçek hastalığı [35]
Hollanda 1829 Groningen salgını Sıtma
Güney Avustralya 1829 Çiçek hastalığı [36]
İran 1829-1835 Hıyarcıklı veba [37]
>>100.000 Asya, Avrupa, Kuzey Amerika 1829-1851 İkinci kolera salgını Kolera [33]
Mısır 1831 cholera [38][39]
Ova Kızılderilileri 1831-1834 Çiçek hastalığı
Londra, İngiltere; Paris, Fransa 1832 Kolera
Kuzey Amerika, New York, Montreal diğer şehirler 1832 Kolera
Columbus, Ohio, Amerika Birleşik Devletleri 1833 Kolera
New York, Amerika Birleşik Devletleri 1834 Kolera
Mısır 1834-1836 Hıyarcıklı veba [38][39]
Philadelphia, Amerika Birleşik Devletleri 1837 1837 Büyük Ovalar çiçek hastalığı salgını
Büyük Ovalar 1837-1838 1837-38 çiçek hastalığı salgını Çiçek hastalığı [40]
Dalmaçya 1840 Veba
Cape Town, Güney Afrika 1840 Çiçek hastalığı
Amerika Birleşik Devletleri (Özellikle güneyde çok daha ciddi) 1841 Sarıhumma
20.000+ Kanada 1847-1848 1847 Kuzey Amerika tifüs salgını Tifüs salgını [41]
New Orleans, Amerika Birleşik Devletleri 1847 Sarıhumma
Dünya çapında 1847-1848 Grip [42]
Mısır 1848 Kolera [38][39]
Kuzey Amerika 1848-1849 Kolera
Amerika Birleşik Devletleri 1850 Sarıhumma
Kuzey Amerika 1850-1851 Grip
Amerika Birleşik Devletleri (Illinois, Büyük Ovalar ve Missouri) 1851 Kolera
New Orleans, Amerika Birleşik Devletleri 1852
1.000.000 Rusya 1852-1860 Üçüncü kolera salgını Kolera [33]
şimdiki Yemen, Osmanlı İmparatorluğu 1853 Veba [43]
4.737 Kopenhag, Danimarka 1853 1853 Kopenhag kolera salgını Kolera [44]
616 İngiltere 1854 Geniş Cadde kolera çıkışı Kolera [45]
Amerika Birleşik Devletleri 1855 Sarı humma
Dünya çapında 1855-1950 Üçüncü veba salgını Hıyarcıklı veba [46]
Lizbon, Portekiz 1857 Sarıhumma
Victoria, Avustralya 1857 Çiçek hastalığı [47]
Avrupa, Kuzey Amerika, Güney Amerika 1857-1859 [48]
Orta doğu 1863-1879 Dördüncü kolera salgını Kolera [33]
Mısır 1865 Kolera [38][39]
Rusya, Almanya 1866-1867 Kolera
Sidney, Avustralya 1867 Kızamık
Irak 1867 Veba [49]
Buenos Aires, Arjantin 1852-1871 1871 Buenos Aires sarıhumma salgını Sarıhumma [50]
Almanya 1870-1871 Çiçek hastalığı
40.000 Fiji 1875 Kızamık [51]
Rus İmparatorluğu, Bakü (şimdiki Azerbaycan) 1877 Veba [52]
Mısır 1881 Kolera [38][39]
>>9.000 Hindistan, Almanya 1881-1896 Beşinci kolera salgını Kolera [33]
3.164 Montreal 1885 Çiçek hastalığı Montreal Zaman çizelgesi
1.000.000 Dünya çapında 1889-1890 1889-1890 grip pandemisi Grip [53]

20. yüzyıl

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ölüm sayısı (tahminen) Konum Tarih Madde Hastalık Kaynak
Kongo havzası 1896-1906 Trypanosomiasis [54]
>>800.000 Avrupa, Asya, Afrika 1899-1923 Altıncı kolera salgını cholera [33]
113 San Fransisko 1900-1904 Hıyarcıklı veba [55]
Batı Afrika 1900 Sarıhumma
Uganda 1900-1920 [56]
Mısır 1902 Kolera [38][39]
Hindistan 1903 Veba [57]
40.000 Harbin, Shenyang, Çin 1910-1912 Hıyarcıklı veba [58]
75.000.000 Dünya çapında 1918-1920 İspanyol gribi [59]
Rusya 1918-1922 Tifüs
Mısır 1942-1944 Sıtma [38][39]
Harbin, Çin 1946 Hıyarcıklı veba
Mısır 1946 Tekrarlayan ateş [38][39]
1947 Kolera [38][39]
2.000.000 Dünya çapında 1957-1958 Asya gribi Grip [60]
1961-1975 Yedinci kolera salgını Kolera [33]
1.000.000 1968-1970 Hong Kong gribi Grip [60]
5 Hollanda 1971 Staphorst, Elspeet ve Uddel Çocuk felci [61]
35 Yugoslavya 1972 1972 Yugoslavya çiçek hastalığı çıkışı Çiçek hastalığı
Amerika Birleşik Devletleri 1972-1973 Londra gribi Grip [62]
15.000 Hindistan 1974 1974 Hindistan çiçek hastalığı salgını Çiçek hastalığı
>30.000.000 Kongo havzası 1960-günümüz HIV/AIDS pandemisi HIV/AIDS [63]
Güney Amerika 1990s Kolera
52 Hindistan 1994 1994 Surat veba salgını Veba [64]
Batı afrika 1996 Menenjit

21. yüzyıl

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ölüm sayısı (tahminen) Konum Tarih Madde Hastalık Kaynak
Orta Amerika 2000 Deng humması [65]
Nijerya 2001 Kolera [66]
Güney Afrika 2001 Kolera [67]
775 Asya, Kanada 2002-2003 SARS salgını SARS koronavirüs
Cezayir 2003 Veba [68]
Afganistan 2004 Layşmanyaz [69]
Bangladeş 2004 Kolera [70]
Endonezya 2004 Deng humması
Senegal 2004 Kolera [71]
Sudan 2004 Ebola
Mali 2005 Sarıhumma [72]
19 Singapur 2005 2005 Singapur deng humması salgını Deng ateşi [73]
Luanda, Angola 2006 Kolera [74]
Kongo 2006 Ituri Veba
Hindistan 2006 Sıtma [75]
50+ Hindistan 2006 2006 Hindistan deng humması salgını Deng ateşi [76]
Hindistan 2006 Chikungunya salgını Chikungunya virüsü [77]
50+ Pakistan 2006 2006 Pakistan deng humması salgını Deng humması [78]
Filipinler 2006 Deng humması
Mweka, Kongo 2007 Ebola [79]
Etiyopya 2007 Kolera [80]
49 Hindistan 2008 Kolera [81]
10 Irak 2007 2007 Irak kolera salgını Kolera [82]
Nijerya 2007 Çocuk felci [83]
Porto Riko, Dominik Cumhuriyeti, Meksika 2007 Deng humması [84]
Somali 2007 Kolera [85]
Uganda 2007 Ebola
Vietnam 2007 Kolera [86]
Brezilya 2008 Deng humması
Kamboçya 2008 Deng humması [87]
Çad 2008 Kolera [88]
Çin 2008 El, ayak ve ağız hastalığı
Madagaskar 2008 Hıyarcıklı veba
Filipinler 2008 Deng humması [89]
Vietnam 2008 Kolera [90]
4.293 Zimbabve 2008-2009 2008-2009 Zimbabve kolera salgını Kolera
18 Bolivya 2009 2009 Bolivya dang humması salgını Deng humması
49 2009 2009 Gujarat hepatit salgını Hepatit B
Queensland, Avustralya 2009 Deng humması [91]
Dünya çapında 2009 2000’lerdeki kabakulak salgını Kabakulak
931 Batı Afrika 2009-2010 2009-2010 Batı Afrika menenjit salgını Menenjit [92]
14.286 Dünya çapında 2009 2009 domuz gribi salgını Grip [93][94]
8.500+ (Mart 2014) Hispanyola 2010-günümüz Haiti kolera salgını Kolera [95][96]
4.500+ (Şubat 2014) Kongo Demokratik Cumhuriyeti 2011-günümüz [97][98]
170 Vietnam 2011-günümüz El, ayak ve ağız hastalığı [99][100]
350+ Pakistan 2011-günümüz 2011 Pakistan dang humması salgını Deng humması
847 (10 Ocak 2013 itibarıyla) Darfur Sudan 2012 2012 Sudan sarıhumma salgını Sarıhumma [101]
449 (11 Haziran 2015 itibarıyla) Dünya çapında 2012-günümüz MERS salgını MERS [102]
>11.300 Batı Afrika 2013-2016 Batı Afrika Ebola salgını Ebola virüsü hastalığı [103][104]
183 Amerika 2013-2015 2013-14 chikungunya salgını Chikungunya [105]
40 Madagaskar 2014-günümüz 2014 Madagaskar veba salgını Hıyarcıklı veba [106]
36 Hindistan 2014-günümüz 2014 Odisha jaundice salgını Öncelikle Hepatit E, ancak Hepatit A da neden olabilir [107]
2.035 Hindistan 2015-günümüz 2015 Hindistan domuz gribi salgını Grip A virüsü H1N1 alttipi [108][109][110]
2015-günümüz Amerika Zika virüsü salgını (2015 ve sonrası) Zika virüsü
Yüzlerce (1 Nisan 2016 itibarıyla) Afrika 2016 2016 Angola sarıhumma salgını Sarıhumma [111]
5.512.161 (10 Ocak 2022 itibarıyla) Dünya Çapında 2019-Günümüz COVID-19 pandemisi (COVID-19) Şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsü 2 (SARS-CoV-2) [112]
2022-günümüz 2022 maymun çiçeği virüsü salgını Maymun çiçeği

Wikipedia.org

Ayrıca Kontrol Edin

13 martta ölenler

Ölümler 1352 – Ashikaga Tadayoshi, Japon yönetici ve asker (d. 1306) 1447 – Şahruh, Timur İmparatorluğu üçüncü hükümdarı (d. 1377) Şahruh Mirza شاهرخ …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir