Burada yaşayanlar dikkat! Evlerin altında gladyatör arenası var! Çalışma başlatılacak
Tokat’ın Sulusaray ilçesinde yer alan ve geçmişte gladyatörlerin arenalarda mücadele ettiği Sebastapolis Antik Kenti, başlatılan kapsamlı kazı çalışmalarıyla tamamen gün yüzüne çıkarılacak.
![](https://cdn.gezelim.com/2025/02/AW386613_03-1800x1350.jpg)
Bölgenin tarihi dokusunu ortaya koyan bu önemli projeyle, antik kent yeniden bilim dünyasına kazandırılacak.
![](https://cdn.gezelim.com/2025/02/AW386613_04-1800x841.jpg)
Tarihin derinliklerine ışık tutacak
Kazı çalışmalarının başkanlığını yürüten Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akın Temür, kentin tam anlamıyla gün yüzüne çıkarılabilmesi için uzun vadeli ve kapsamlı kazılara ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Gerekli destek sağlanırsa, bu antik mirasın tüm detaylarıyla açığa çıkarılarak arkeoloji dünyasına kazandırılabileceğini vurguladı.
![](https://cdn.gezelim.com/2025/02/AW386613_05-1800x841.jpg)
Sebastapolis Antik Kenti ile ilgili ilk bilimsel çalışmaların 1980’li yıllara uzandığını ifade eden Temür, bu sürecin Tokat Müzesi Müdürü Birsel Özcan tarafından başlatıldığını dile getirdi. Ancak 20 yıl boyunca kazılara ara verildi. 2010 yılında Fransız bir ekip tarafından yeniden başlatılan kazı çalışmaları, 2013-2018 yılları arasında Şengül Dilek Ful liderliğinde devam etti.
![](https://cdn.gezelim.com/2025/02/AW386613_06-1800x1350.jpg)
2021 yılında kazılar Tokat Müzesi başkanlığında ve bilimsel danışmanlık eşliğinde tekrar başlatıldı. 2023 yılından itibaren ise Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yürütülen kazılar, Doç. Dr. Akın Temür başkanlığında hız kazandı. Arkeolojik mirasın tam anlamıyla ortaya çıkarılabilmesi için gerekli kaynakların sağlanmasının büyük önem taşıdığı belirtildi.
![](https://cdn.gezelim.com/2025/02/AW386613_07-1800x841.jpg)
“Büyük bir bütçe gerekiyor”
Kentte şu anda kazısı yapılan 2 yapının olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akın Temür, “Bunlardan bir tanesi Roma Hamamı, diğeri de Bizans Kilisesi’dir. Önceki yıllarda ağırlık olarak buralarda çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Biz de aynı yapılarda kazılara devam ediyoruz. Bu iki yapının dışında kentin kitabelerinden, gymnasium, stadium, Herakles, Zeus, Hadrian ve Traian’a adanan tapınakların, tiyatro, agora, asklepion, nekropol alanları ve sur duvarlarının olduğunu biliyoruz. Tabi bunların hepsi modern Sulusaray Kenti’nin altında bulunduğu için kazmak uzun bir zaman alacak. Çünkü üzerinde modern yerleşim bulunuyor. Bunların kamulaştırılması, mevcut evlerin yıkılması ve kazıların genişletilmesi gerekiyor. Bu noktada büyük ölçüde iş yerel yöneticilere ve iş adamlarına düşüyor. Kazılar için en önemli şey hiç şüphesiz kaynak teminidir. Şu ana kadar devam eden kazılar, hep Özel İdarenin ve Kültür Bakanlığı’nın vermiş olduğu bütçe ile gerçekleştirilmiş durumdadır. Kazıların daha uzun soluklu olması ve restorasyon sürecinin başlayabilmesi için daha büyük bütçeler gerekmektedir. Antik kent, yakınından geçen Çekerek Irmağı’nın taşkın alanında kaldığı için yer yer 10 metreyi bulan toprak dolgusunun altında bulunmaktadır. Bu durum kentin korunma düzeyini artırmakla birlikte beraberinde büyük bir iş yükü, çok fazla işçi ve zaman gerektirmektedir. Kentte elde edilen keşifler yerleşimin MÖ 3 binden günümüz modern yerleşimine kadar, sürekli iskân geçirdiğini göstermesi açısından oldukça önemli veriler sunmaktadır. Kazıya yeterli destek sağlanması durumunda kentin açığa çıkartılarak bilim dünyasına kazandırılması ve bu sayede bölge turizm potansiyelinin artırılması mümkündür” dedi.