S&P 500’de “ölüm kesişimi” endişesi

ABD borsalarında kritik sinyal!

ABD borsalarında kritik sinyal!

 

S&P 500’de bu hafta görülen nadir bir teknik sinyal, geçmişte büyük krizlerin habercisi olmuştu. Piyasalar teknik baskılar, bilanço belirsizliği ve ekonomik durgunluk riskiyle karşı karşıya

S&P 500’de bu hafta görülen nadir bir teknik sinyal, geçmişte büyük krizlerin habercisi olmuştu. Piyasalar teknik baskılar, bilanço belirsizliği ve ekonomik durgunluk riskiyle karşı karşıya

S&P 500 Endeksi bu ay içinde en düşük gün içi seviyelerinden yaklaşık %10 toparlandı. Ancak endeks yıl başından bu yana hâlâ %8 düşüşte. Yatırımcılarsa bu toparlanmadan pek etkilememiş gibi görünüyor.

The Street’in haberine göre nisan ayı başındaki sert satış dalgası birçok yatırımcıyı hazırlıksız yakalamış olabilir. ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 Nisan’da duyurduğu gümrük tarifeleri, beklentilerin çok üzerinde ithalat vergileri içeriyordu ve piyasaların yoğun tepkisini çekti. Artan maliyetlerin tüketiciye yansıtılması halinde satışların yavaşlayabileceği veya şirket kârlarının ciddi zarar görebileceği endişesi piyasalara yansıdı.

Tarife açıklamasının ardından yaşanan düşüş hem hızlı hem de sertti. Bu da birçok yatırımcı duyarlılığı göstergesinin “aşırı satım” sinyali vermesine yol açtı ve kısa vadeli bir toparlanmanın önünü açtı. Hisseler bir miktar toparlanmış olsa da, yatırımcılar şimdi “sırada ne var?” sorusunu soruyor.
Hisse senetleri yükselişini sürdürebilir; ancak nadir görülen bir teknik sinyal, bazı olumsuz gelişmelere işaret ediyor olabilir.

S&P 500’de “ölüm kesişimi” endişesi

Uzun vadeli ve orta vadeli fiyat hareketlerini ölçmenin en yaygın yollarından biri, son 200 veya 50 işlem gününün ortalama fiyatını hesaplamaktır. Boğa piyasalarında genellikle 50 günlük hareketli ortalama (DMA), 200 günlük ortalamanın üzerinde seyrederken, ayı piyasalarında bunun tersi olur.

50 günlük ortalama, 200 günlük ortalamayı yukarıdan aşağıya doğru keserse, teknik analistler bunu “death cross” (ölüm kesişimi) olarak adlandırır. Bu da zayıflığın habercisi olarak yorumlanır.
S&P 500 Endeksi bu hafta 2022’den bu yana ilk kez bir ölüm kesişimi yaşadı. Uzun vadeli getiriler genellikle pozitif olsa da yatırımcılar kısa vadede önemli kayıplar yaşayabilir.

LPL Financial’a göre, 1950’den bu yana yalnızca 24 defa ölüm kesişimi görüldü ve bu durumların %72’sinde S&P 500, bir yıl sonra daha yüksek seviyedeydi. Medyan getiri ise %10,5 oldu.

Bu veriler cesaret verici olsa da, ölüm kesişimi sinyali aynı zamanda geçmişte bazı çok kötü dönemlerin de habercisi oldu. Örneğin, Mart 2022’de S&P 500, ölüm kesişimi sonrası ayı piyasasına girmişti.

Benzer şekilde, Ekim 2000 ve Aralık 2007’deki ölüm kesişimi sinyalleri, sırasıyla Dotcom balonunu ve 2008 Küresel Finansal Kriz’ini getirdi. Söz konusu krizler piyasaların sırasıyla %32 ve %53 oranında maksimum kayıplar vermesine yol açmıştı. Nasdaq verilerine göre, Kovid öncesi dönemde yaşanan ölüm kesişimi sonrası ortalama düşüş %10,4 civarındaydı.

2020’deki ölüm kesişimi sonrası borsada “V tipi” bir toparlanma yaşanmıştı. Ancak bu kez Amerikan hükümetinin 2020’deki gibi büyük çaplı para ve maliye teşviklerine başvurması pek olası değil. ABD’nin kamu borcu yükü çok daha yüksek ve ABD Merkez Bankası (FED), tarifelerin enflasyon belirsizliğini artırması nedeniyle faiz indirimine sıcak bakmıyor.
2018’de de benzer şekilde bir V tipi toparlanma yaşanmış. Ancak o dönemde de FED yönetimi faiz artırımlarından vazgeçerek 2019 başında faiz indirimlerine geçmişti. Bu da hisselere destek olmuştu.

Dolayısıyla, ölüm kesişiminden bir yıl sonrası için yükseliş olasılığı güçlü olsa da kısa vadeli görünüm o kadar da iç açıcı değil. Üstelik ekonomik belirsizlikler de sürekli olarak artıyor.

Wall Street boğaları engellerle karşı karşıya

ABD’de enflasyon hâlâ inatçı bir şekilde yüksek seyrediyor ve tarifelerle bağlantılı fiyat artışları, iş gücü piyasası zayıflarken tüketici üzerinde baskı oluşturabilir. Amerikan ekonomisindeki işsizlik oranı %4,2’ye yükseldi ve geçen ay ABD şirketleri 492.000 kişiyi işten çıkardı. Challenger, Gray & Christmas verilerine göre bu aynı zamanda 2009’dan bu yana ilk çeyrekte görülen en yüksek rakam oldu.

Söz konusu gelişmeler, ABD ekonomisinin stagflasyon ya da resesyon riskine girdiği yönündeki endişeleri artırıyor. Dolayısıyla şirketlerin gelecekteki gelir ve kâr beklentileri üzerinden değerlenen hisse senetleri için zorlu bir zemin oluşturuyor.

Ayrıca hisse senedi piyasasının hâlâ pahalı olduğu söylenebilir. S&P 500’ün ileriye dönük fiyat/kazanç oranı yaklaşık 19 seviyesinde. Bu rakam şubat ayında 22’nin üzerindeydi ancak yine de son 10 yılın ortalaması olan 18,3’ün üzerinde seyrediyor.

Üstelik bu FK oranları, birinci çeyrek bilançolar sonrası aşağı yönlü revize edilmesi muhtemel olan bilanço tahminlerine dayanıyor.

JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, geçen hafta yaptığı açıklamada, “Binlerce şirket bilanço açıklayacak ve ne tür öngörülerde bulunacaklarını göreceğiz. Tahminim, çoğu şirket bu öngörüleri tamamen kaldıracak” ifadelerine yer verdi
Eğer bu gerçekleşirse, Wall Street’in S&P 500 şirketlerinin 2025 yılı için %10,6’lık bilanço büyümesi öngörüsü fazla iyimser kalabilir. Bu hedefin gerçekleşmesi için ya FED’in faiz indirmesi ya da ABD yönetiminin politika değişikliğine gitmesi gerekebilir.

YeniAkit

Ayrıca Kontrol Edin

Çözülmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz

Garanti Bankası’ndan bir açıklama daha geldi: O saate kadar açık olacak! Milyonlarca vatandaşın kullandığı Garanti …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir