Dünyada 16 Şubat tarihinde ölen seçkinler

Ölümler

  • 1391 – V. İoannis, Bizans İmparatoru (d. 1332)
V. İoannis Paleologos
Ίωάννης E΄ Παλαιολόγος
Bizans imparatoru
Hüküm süresi 1341–1376
1347–1354: VI. İoannis ile
1353–1357: Matheos Kantakuzinos ile
1379–1390
1390–1391
Taç giymesi 1341
Önce gelen IV. Andronikos
Sonra gelen II. Manuil
Doğum 18 Haziran 1332
Ölüm 16 Şubat 1391
Konstantinopolis
Eş(ler)i Eleni Kantakuzini
Çocuk(lar)ı IV. Andronikos
II. Manuil
Mihail Paleologos
I. Theodoros Paleologos
İrini Paleologina
Hanedan Paleologos Hanedanı
Babası III. Andronikos
Annesi Savoyalı Anna

V. İoannis Paleologos (Yunanca: Ιωάννης Ε’ Παλαιολόγος – Iōannēs V Palaiologos, 18 Haziran 1332 – 16 Şubat 1391), Bizans imparatoru III. Andronikos ile Savoyalı Anna’nın oğludur. Anne tarafından dedesi Savoya Kontu V. Amadeus ve anneannesi onun ikinci karısı olan Brabantlı Maria’dır. V. İoannis 1341’de daha dokuz yaşında iken babasının ölümü üzerine tahta çıkmıştır.

Yaşam öyküsü

İmparatorluk döneminin birinci aşamasında yetişkin olmadığından annesi Savoyalı Anna taht naibi görevini yüklenmiştir. Savoyalı Anna, kocasının arkadaşı olan ve devlet idaresini efektif olarak ifa etmekte olan İoannis Kantakuzinos’a inanmamaktaydı. Sırp Kralı IV. Stefan Uroš Kuzey Trakya’yı istila etmek için hücuma geçince, Kantakuzinos bu bölgelerde asayişi ve Bizans idaresini sağlamak üzere Konstantinopolis’ten ayrılmıştır. Kantakuzinos başkentte yokken, Konstantinopolis Patriği Patrik XIV. İoannis Kalekas ve saray mensubu Aleksios Apokaukos, Anna’ya en kıdemli danışmanı olan Kantakuzinos’un bir düşman olduğunu telkin edip inandırmışlardır. Anna, Kantekuzenos’u devlet düşmanı olarak ilan etmiş ve Konstantinopolis Praefectus urbanus‘luğuna (Eparkhos), Apokaukos’u getirmiştir.

Kantakuzinos’un karşı tepkisi, kendini VI. İoannis adı ile rakip İmparator ilan etmesi ve 1347ye kadar süren bir iç savaşı başlatması olmuştur. Bulgar Çarı İvan Aleksander, V. İoannis ve taht naibi Anna tarafının müttefiki olmuş; Sırp Kıralı IV. Stefan Dusan ise rakip imparator VI. İoannis yanını tutmuştur. Bu iki hükümdar da bir Bizans iç savaşından faydalanarak kendileri için politik ve bölgesel toprak menfaati sağlamak peşindeydiler. Biraz zaman sonra rakip imparator VI. İoannis Osmanlı devleti hükümdarı Orhan Bey ile de ittifak yapmıştır. Savoyalı Anna ise Batı Avrupa’dan taraftar toplamaya çalışmıştır ve 1343 yazında Avignon Papalığı’nda bulunan Papa VI. Clemens’e sadakatini bildirmek için bir elçi göndermiştir. Ayrıca savaş masraflarını karşılamak için taht naibi olan Anna kıymetli Bizans İmparatorluk taçını ve diğer Bizans devlet simgesi mücevheratı 30.000 düka altınına Venedik Cumhuriyeti’ne rehine olarak vermiştir.

Ancak sonunda Anna iç savaşı kaybetmiş ve oğlu V. İoannis Paleologos kıdemli İmparator olan VI. İoannis Kantakuzinos yanında ortak imparator olmak durumuna düşmüştür ve bu durum (1347–1354) arasında değişmemiştir. 1354’te V. İoannis Paleologos bir iç hükûmet darbesi yapmış ve VI. İoannis Kantakuzinos tahttan feragat edip ayrılmış ve V. İoannis Palealogos tek İmparator olarak hüküm sürmeye başlamıştır.

Hükümdarlığı sırasında Osmanlı Orhan Bey’in oğlu olan Süleyman Paşa Gelibolu’nun bir deprem ile yıkılmasından sonra idaresini alıp oraya Türklerin yerleştirmeye başlamış, durum daha iyileşince bu şehri boşaltıp Bizanslılara geri vermemiş ve şehri Avrupa’daki ilk Osmanlı-Türk yerleşkesi haline sokmuştur. O zaman Bizanslılar için tehlike çanları çalmaya başlamıştır. Süleyman Paşa komutasında Osmanlı orduları Trakya’da ilerleyerek Edirne (Adrianopol) ve Filibe (o zamanki Philippopolis, şimdi Plovdiv)’yi ellerine geçirmişlerdir. Konstantinopolis’te bile kendini tehdit altında olduğunu gören V. İoannis Paleologos Batı’dan destek ve yardım istemek gereğini hissetmiş ve Doğu Ortodoks Hristiyan ve Katolik Hristiyan ayrılığının, kendine destek verilmesi halinde, Ortodoksların Katolik Papanın üstünlüğünü tanıması şeklinde birleştirilmesini önermiştir. Bu öneriyi Batı’ya tanıtmak için İtalya’ya şahsen seyahat yapmıştır. Fakat, özellikle iç savaşlar nedeni ile, Bizans hazinesi o kadar boşalmıştır ki 1369’da Venediki ziyaret ettiği zaman ödeyemediği ticari borçlar dolayısıyla tutuklanmıştır.

1371’de yıllık haraç vererek Osmanlı Sultanı I. Murad’in üst egemenliğini tanımıştır. Bunun uygun bir siyaset olduğu, sonradan 1376’da oğlu IV. Andronikos tarafından bir hükûmet darbesi ile tahttan indirildikten sonra I. Murad yardımı ile tahtını yeniden geri alabilmesi ile anlaşılmıştır. En genç oğlu I. Theodoros Paleologos 1383’te Mora Despotluğunu idareye başlamıştır. 1390’da ise torunu VII. İoannis diğer saray entrikaları sonucu kısa bir müddet için tahtı gasp etmiş, fakat V. İoannis Paleologos hemen sonra tahtını geri almayı başarmıştır.

Saltanatının sonlarına doğru 1390’da V. İoannis Paleologos Konstantinopolis surlarının şimdi Yedikule içinde kalan tören kapısı olan Altın Kapı civarını, şehrin içinde ve etrafında bulunan, kullanılmayan ve yıkık kiliselerden alınan taşlar ve mermerlerle kuvvetlendirilmesi emrini vermiştir. Bu inşaat projesi tamamlanınca, Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid V. İoannis’den bu yeni yapıları yıkmasını talep etmiştir ve bu yıkım yapılmazsa iki devlet arasında savaşı başlayacağını ve Yıldırım’ın yanında bulunan İmparator’un oğlu ve vârisi Manuil’in gözlerini kör edileceğini söyleyerek tehdit etmiştir. Çaresiz kalan V. İoannis, Sultan’ın bu isteklerini yerine getirmek zorunda kalmış ve bu yeni sur tamirlerini yıktırmıştır. Zamanının gözlemcileri bunu çok utandırıcı bulan V. İoannis’in bu nedenle sinir buhranları geçirmesi sonucu olarak 16 Şubat 1391’de öldüğünü söylemektedirler. V. İoannis Paleologos’in tahtına oğlu II. Manuil geçmiştir.

Ailesi

V. İoannis Paleologos, VI. İoannis ile İrini Asanina’nın kızı Eleni Kantakuzini ile evlenmiştir ve isimleri bilinen şu çocukları olmuştur:

  1. IV. Andronikos: Bizans imparatoru 1376-1379
  2. II. Manuil: Bizans imparatoru 1391-1425
  3. Mihail Paleologos: despot
  4. I. Theodoros Paleologos: Mora Despotu
  5. İrini Paleologina: Osmanlı Devleti hükümdarı Orhan Bey’in oğlu Halil ile evli.
  • 1459 – Akşemseddin, Türk âlimi ve II. Mehmed’in hocası (d. 1389)
Akşemseddin

Şeyh Akşemseddin’in Göynük’teki türbesi
Doğum Mehmet Şemseddin
1389
Şam, Suriye
Ölüm 16 Şubat 1459 (70 yaşında)
Göynük
Milliyet Türk

Akşemseddin (1389, Şam – 16 Şubat 1459, Göynük), asıl adı ile Mehmed Şemseddin, çok yönlü Türk âlim, tıp insanı ve Şemsîyye-î Bayramîyye isimli Türk Tasavvuf tarikatının kurucusu. Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmed’in hocası olarak bilinmektedir.

Hayatı

Şeyh Hamza’nın oğlu olarak, 1389 yılında Şam’da doğmuştur. Şeyh Hamza, ailesiyle beraber Amasya’ya gelen küçük Şemsettin’i yetiştirmiştir. Rivayetlere göre Akşemseddin’in soyu, baba tarafından Ebu Zerr Giffari’ye dayanmaktadır. İlk tahsilini babasından alan Akşemseddin’in 7 yaşında hafız olduğu öne sürülmektedir. Ailesiyle birlikte Çorum-Osmancık kazasının Sarpın Kavak köyüne yerleşmiştir. Babasının vefatından sonra Amasya ve Osmancık medreselerinde eğitimini tamamlayan Akşemseddin, Osmancık Medresesine müderris oldu. Akşemseddin ayrıca, tıbba ve eczacılığa merak sararak tıp ilmini öğrendi. Daha önceden Seyyid Abdülkâdir Geylânî, İmam-ı Gazali ve Muhammed Celaleddin-i Rumi gibi örneklerinde görüldüğü gibi, ilim tahsili ile tatmin olmayan Akşemseddin, irfan tahsili için müderrisliği ve medreseyi terk etti. Tasavvufa olan ilgisinden dolayı, Akşemseddin önce İran’ı dolaştı ama umduğunu bulamadığı için yeniden Anadolu’ya dönmek zorunda kaldı.[4] Anadolu’da ise, Akşemseddin’e Ankara’da bulunan Hacı Bayram Veli’yi tavsiye ediyorlar ve şöyle diyorlardı:

Kazandığın şu zahiri ilmini mana ilmiyle, bilgini aşk ile, akıl vergisini kalp ve gönül vergisiyle tamamlaman gerek. Bu da yalnız olmaz. Sana bir mürşit lazım. Kalk Ankara’ya git. Orada Hacı Bayram Veli’ye müracaat et. O seni tamamlasın, bütünleşin. Sen bu dünyaya lazım bir insansın.

Ankara’ya giden Akşemseddin, Hacı Bayram Veli’nin öğrencilerinin nefislerini kırmak, fakirlere yardım etmek ve yoksullara ikramda bulunmak için de olsa cer ve yardım kabul etmesi, çarşı pazarda devran yaptırması gibi hallerinden hoşlanmadığı için Ankara’dan ayrıldı ve başka bir mürşid aramak için Halep’e gitti. Halep’te bir gece rüyasında boynuna bir zincirin takılmış olduğunu, zincirin diğer ucu Hacı Bayram Veli’nin elinde ve kendisini Ankara’ya doğru çektiğini gördü. Bunun üzerine yeniden Ankara’ya döndü. Hacı Bayram Veli’nin yanında özel ilgi ve sıkı bir riyâzet ve mücâhadeye alınan Akşemseddin, kendisine gösterilen bu ihtimamı en iyi şekilde değerlendirdi. Kısa süre tasavvufun bütün yollarını ve inceliklerini öğrenen Aksemseddin, bu başarısından dolayı Hacı Bayram Veli’den icâzet aldı ve hilafet tacı giydirildi. Bunun sonrasında Hacı Bayram Veli’den aldığı izinle Ankara’dan ayrıldı ve Beypazarına yerleşti. Beypazarında büyük bir şöhret bulan Akşemseddin, kısa bir süre sonra oradan da ayrılır ve İskilip’e yerleşir. İskilip’ten de yine aynı kesrete düşme sebebiyle ayrılır ve Bolu’nun Göynük ilçesine yerleşir. Göynük’te de yine bir değirmen ve mescid inşa ettirip, kendi çocuklarının tahsil ve terbiyesi ile meşgul olmuş, diğer taraftan mevcut eserlerini yazmış ve yedi kere hacca gidebilme imkânı bulmuştur. Akşemseddin’in on iki evladı olduğundan bahsedilmekte ise de[2] mevcut diğer kaynaklarda sadece on çocuğundan söz edilmektedir.

İstanbul’un Fethi

Akşemseddin’in asıl ünü, 2. Murat’ın emir ve isteğiyle II. Mehmed’in hocalığına tayin edilişiyle başlamıştır. Akşemseddin, II. Mehmed’e danışmanlık yapıp İstanbul’un fethine katkıda bulunmuştur. Akşemseddin çocukları, öğrencileri ve müritleriyle birlikte fetih ordusuna katılmışlardır.[13] Akşemseddin İstanbul kuşatmasının en kritik günlerinde II. Mehmed’e bir mektup yazmıştır.

II. Mehmed Akşemseddin ile İstanbul’a girişte şehir halkı tarafından karşılanıyor, şehir halkı Akşemseddin’i II. Mehmed sanıp ona çiçekler uzatılıyor. Akşemseddin ise “Padişah ben değilim” diyerek yanındaki Fatih Sultan Mehmed’i gösteriyordu. II. Mehmed ise “Hünkar benim ama, o benim hocamdır. Çiçekler O’na Layıktır!” sözüyle tebessüm ediyordu.[14] II. Mehmed, İstanbul’un fethinin ardından Ayasofya’da hutbesini tamamladıktan sonra, minberden indi ve Akşemseddin’i imâmete geçirdi. Böylece Akşemseddin, fethin ilk Cuma namazını kıldırmış oldu.[15] Ayrıca Akşemseddin, Fetih’ten sonra II. Mehmed isteği üzerine Ebu Eyyûb el-Ensarî’nin kabrini tespit ettiği rivayet edilir.

Ölümü

Akşemseddin Türbesi
Akşemseddin Türbesi, Göynük, Bolu

Akşemseddin, fetihten sonra, II. Mehmed’in ısrarına rağmen İstanbul’da kalmak istemedi, Göynük’e çekildi ve 16 Şubat 1459 yılında 70 yaşında öldü.

Akşemseddin ve tıp

Kaynaklarda Akşemseddin’in tıp ilmini kimden ve nasıl öğrendiğine dair net bir bilgi yoktur. Bununla alâkalı İskoç oryantalist Elias John Gibb, History of Ottoman Poetry adlı eserinde, Akşemseddin’in tıp alanındaki ilmini, Hacı Bayram Veli ile beraber olduğu yıllarda elde ettiğini kaydetmekte ve kendisinden âlim ve mübarek bir kimse diye söz etmektedir.

Sadece beden hastalıkların değil, aynı zamandan ruh hastalıklarının da hekimi olan Akşemseddin, ruh hastalıklarını da tedavi ettiği belirtilmektedir.

Eserleri

  • Risaletü’n-Nûriye
  • Hall-i Müşkilât
  • Makamât-ı Evliyâ
  • Kitabü’t Tıb
  • Maddetü’l-Hayat
  • Def’ü Metain
  • Nasihatnamei
  • 1659 – Sarı Kenan Paşa, Osmanlı devlet adamı (d. ?)
  • 1665 – Stefan Czarniecki, Polonyalı asilzade, general ve askeri komutan (d. 1599)
  • 1868 – Adamo Tadolini, İtalyan heykeltıraş (d. 1788)
  • 1892 – Henry Walter Bates, İngiliz doğabilimcisi ve kâşif (d. 1825)
  • 1899 – Félix Faure, Fransa’da Üçüncü Cumhuriyet’in altıncı cumhurbaşkanı (d. 1841)
  • 1901 – Édouard Delamare-Deboutteville, Fransız sanayici ve mühendis (d. 1856)
  • 1907 – Giosuè Carducci, İtalyan şair, eğitimci ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (d. 1835)
  • 1917 – Octave Mirbeau, Fransız yazar (d. 1848)
  • 1919 – Mark Sykes, İngiliz yazar, diplomat, asker ve gezgin (d. 1879)
  • 1932 – Ferdinand Buisson, Fransız, akademisyen, eğitim bürokratı, pasifist ve Radikal-Sosyalist (sol liberal) politikacı (d. 1841)
  • 1934 – Kaptanzade Ali Rıza Bey, Türk söz yazarı ve besteci (d. 1881)
  • 1963 – Salih Tozan, Türk oyuncu (d. 1914)
  • 1980 – Erich Hückel, Alman fizikçi ve fiziksel kimyagerdir (d. 1896)
  • 1989 – Ida Ehre, Avusturyalı-Alman oyuncu, eğitimci ve tiyatro yönetmeni (d. 1900)
  • 1990 – Keith Haring, Amerikalı ressam, Graffiti sanatçısı ve sosyal aktivist (d. 1958)
  • 1991 – Bülent Tarcan, Türk beyin cerrahı ve besteci (d. 1914)

Bülent Tarcan (23 Ağustos 1914, İstanbul – 16 Şubat 1991, İstanbul), Türk besteci, tıp doktorudur.

Hem tıp mesleğini hem de müzisyenliği bir arada yürütmüş olan Bülent Tarcan, Türkiye’de modern beyin cerrahisinin kurucularındandır ve çağdaş Türk müziğinin Türk Beşleri’nden sonraki ilk kuşak bestecilerinden birisidir. 3 numaralı suitDeli Dumrul Bale müziğiMasallar adlı senfonik şiir önemli eserlerindendir.

Müzikolog ve piyanist Haluk Tarcan ile mimar Ercüment Rıza Tarcan’ın ağabeyi, Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi’nin kurucusu Selim Sırrı Tarcan’ın yeğeni, piyanist Hülya Tarcan’ın babasıdır.

Prof. Dr. Bülent Tarcan

Yaşamı

1914 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Askerî hekim olan babası Rıza Tarcan’ın görevleri nedeniyle Türkiye’nin değişik yerlerinde geçen çocukluğu sırasında müzik yeteneği ortaya çıktı. Müzik öğrenimine Urfa’da amatör bir öğretmenden keman dersleri alarak başladı. İlk beste denemelerine ortaokul yıllarında başladı.

1931-1939 arasında İstanbul Tıp Fakültesi’nde tıp öğrenimi gördü. Bu arada Karl Berger’den keman dersleri aldı. Tıp öğrenimine devam ederken 1932 yılında aynı üniversiteye bağlı Devlet Konservatuvarı’nın kompozisyon bölümüne girdi ve Cemal Reşit Rey ile Seyfeddin Asal ‘nın öğrencisi oldu. 1934’te Adnan Saygun ile tanıştı ve onun sanat anlayışından etkilendi. İlk yapıtlarını konservatuvardaki öğrencilik yıllarında veren sanatçı, bunları yapıt listesinin dışında bırakmıştır.

1939 yılında Tıp Fakültesi’ni bitiren Tarcan, Anatomi Enstitüsü’nde asistan oldu; 1944’te başasistanlığa yükseldi. 1943-1945 yıllarında Kadıköy Halkevi’nde orkestra yönetti. 1948’de anatomi dalında doçent olduktan sonra cerrahi konusunda uzmanlaşmak üzere Londra’ya gitti. 1950-51 yılları arasında London Hospital’da görev yaptı. Tıp çalışmalarına ağırlık verdiği bu dönemde bestecilik yönünü kendi kendine geliştirmeye uğraştı.

Yapı Kredi Bankası’nın 1954’te açtığı bir beste yarışmasında yazdığı piyano suiti ile birinci olmasından sonra tıp ve müziği bir arada yürütmeye başladı. Leslie Oliver’dan çeviri “Nöroşürjinin Esasları” (1954) ve kendi eseri olan “Ağrı Cerrahisi” (1956) adlı kitapları yayımlayarak Türkiye’de ilk nöroşirurji kitaplarını yayımlayanlardan birisi oldu. Çapa Hastanesi’nde nöroşirurji kürsüsünü kurdu. 1960 yılında tıp alanında profesör oldu, 1984 yılında emekliye ayrıldı.

Emekliliğinde İstanbul Üniversitesi Mimar Sinan Konservatuvarı’nda kompozisyon dersleri verdi.

İlk evliliğini piyanist Necla Tiner ile yapan Bülent Tarcan’ın bu evlilikten Hülya adında bir kızı vardır.

Yaşamı, Evin İlyasoğlu tarafından “Bir Hekimin Senfonik Öyküsü” (2006) adıyla kitaplaştırmıştır.

Eserleri

Bale, Şan ve Orkestra Eserleri

  • “Sakarya”, soprano, koro ve orkestra için kantat, 1983.
  • “Ölümsüz Mimar Sinan”, bariton solo, anlatıcı ve orkestra, 1986
  • “Hançerli Hanım”, bale için, 1965.
  • “Deli Dumrul”, bale için, 1977.
  • “12 Eylül Marşı”, bando için, 1981.

Orkestra Eserleri

  • “Bale Suiti”, (1. suit), 1954.
  • “2. Suit”, piyano suitinin orkestraya uyarlanmış biçimi, 1959.
  • “3. Suit”, 1967.
  • “Deli Dumrul” (aynı zamanda konser suitidir), 1977.
  • “Orkestra Çeşitlemeleri”, ikili orkestra için, 1972.
  • “Birinci Suit” (“Rüya” bölümünün eklenmesiyle), 1986.

Konçerto ve Oda Müziği Eserleri

  • “Keman Konçertosu”, 1986.
  • “Piyano Konçertosu”, 1979 – 1980.
  • “Sonat”, keman ve piyano için, 1937.
  • “Sonat”, keman ve piyano için, 1944 – 1945.
  • “Introduction, Passacaglia ve füg”, keman ve viyolonsel için, 1961.
  • “Obualı Dörtlü”, obua, keman, viyola ve viyolonsel için, 1968.
  • “Sirto”, keman ve piyano için, 1980.

Şan ve Piyano, Koro, Piyano Eserleri

  • “Üç Türk Parçası”, bariton ve piyano için.
  • “On Türkü”, koro için, 1964.
  • “Demirkapı Marşı”, koro için, 1941.
  • “Konser Marşı”, koro için.
  • “Suit”, piyano için, 1956.
  • “On Türk Parçası”, piyano için, 1966.
  • “ Parafraz”, piyano için, 1986.
  • 1993 – Mahir Canova, Türk tiyatro yönetmeni (d. 1914)
  • 1997 – Chien-Shiung Wu, Çin kökenli Amerikalı bir deneysel fizikçidir (d. 1912)
  • 1999 – Necil Kazım Akses, Türk senfonik müzik bestecisi (d. 1908)
  • 2000 – Lila Kedrova, Rus asıllı Fransız oyuncu (d. 1918)
  • 2001 – Ali Artuner, Türk futbolcu (d. 1944)
  • 2011 – Len Lesser, Amerikalı tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirmen (d. 1922)
  • 2011 – Justinas Marcinkevičius, Litvanyalı şair, yazar, oyun yazarı, çevirmen (d. 1930)
  • 2013 – John Ayldon, İngiliz opera şarkıcısı (d. 1943)
  • 2015 – Lesley Gore, Amerikalı şarkıcı (d. 1946)
  • 2015 – Lorena Rojas, Meksikalı aktris ve şarkıcı (d. 1971)
  • 2015 – Fikret Şeneş, Türk şarkı sözü yazarı (d. 1921)
  • 2016 – Butros Butros-Gali, Mısırlı diplomat ve Birleşmiş Milletler’in 6. Genel Sekreteri (d. 1922)
  • 2017 – Josef Augusta, Çek eski buz hokeyi sporcusu ve çalıştırıcı (d. 1946)
  • 2017 – Dick Bruna, Hollandalı yazar, animatör ve grafik sanatçısı (d. 1927)
  • 2017 – Jannis Kounellis, Yunan-İtalyan çağdaş eserler üreten sanatçı (d. 1936)
  • 2017 – George Steele, Amerikalı profesyonel güreşçi ve oyuncu (d. 1937)
  • 2018 – Jim Bridwell, Amerikalı dağ kaya tırmanıcısı ve yazar (d. 1944)
  • 2019 – Sam Bass, Amerikalı çizer (d. 1961)
  • 2019 – Don Bragg, Amerikalı eski atletizm sporcusu (d. 1935)
  • 2019 – Patrick Caddell, Amerikalı danışman, yazar ve siyaset yorumcusu (d. 1950)
  • 2019 – Bruno Ganz, İsviçreli ünlü sinema oyuncusu (d. 1941)
  • 2019 – Richard N. Gardner, Amerikalı siyasetçi, hukukçu ve diplomat (d. 1927)
  • 2019 – Serge Merlin, Fransız oyuncu ve film yönetmeni (d. 1932)
  • 2020 – Graeme Allwright, Yeni Zelanda doğumlu Fransız şarkıcı ve şarkı sözü yazarı (d. 1926)
  • 2020 – Zoe Caldwell, Avustralyalı emektar oyuncu (d. 1933)
  • 2020 – Pearl Carr, İngiliz şarkıcı (d. 1921)
  • 2020 – Jason Davis, Amerikalı oyuncu (d. 1984)
  • 2020 – Corinne Lahaye, Fransız aktris (d. 1947)
  • 2020 – Kellye Nakahara, Amerikalı aktris ve ressam (d. 1948)
  • 2020 – Larry Tesler, Amerikalı bilgisayar bilimcisi (d. 1945)
  • 2021 – Irit Amiel, İsrailli şair, yazar ve çevirmen (d. 1931)
  • 2021 – Carman, Amerikalı gospel şarkıcısı, söz yazarı, televizyon sunucusu, yaşam koçu, aktör ve evanjelist (d. 1956)
  • 2021 – Doğan Cüceloğlu, Türk psikolog ve iletişim psikolojisi uzmanı (d. 1938)
  • 2021 – Jan Sokol, Çek filozof, çevirmen ve siyasetçi (d. 1936)
  • 2022 – Pa Ko, Tayvanlı aktör (d. 1954)
  • 2022 – Vasilis Botinos, Yunan millî futbolcu (d. 1944)
  • 2022 – Jack Smethurst, İngiliz aktör ve komedyen (d. 1932)
  • 2023 – Alparslan Arslan, Türk avukat (Danıştay saldırısının faili) (d. 1977)
  • 2023 – Michel Deville, Fransız senarist ve yönetmen (d. 1931)
  • 2023 – Timothy McCarver, Eski Amerikalı beyzbol oyuncusu ve spor muhabiri (d. 1941)
  • 2023 – Güngör Mengi, Türk gazeteci (d. 1940)
  • 2023 – Alberto Radius, İtalyan gitarist, şarkıcı-söz yazarı, aranjör ve albüm yapımcısı (d. 1942)
  • 2024 – Aleksey Navalni, Rus avukat, aktivist ve siyasetçi (d. 1976)

Tatiller ve özel günler

  • Bitlis’in Tatvan ilçesinin Rus ve Ermeni işgalinden kurtuluşu (1918)

 

wikipedia.org

Ayrıca Kontrol Edin

12 mayısta ölenler

Ölümler 705 – Abdülaziz bin Mervan, Mısır valisi (d. 649) Abdülazîz bin Mervan Mısır valisi Görev süresi 685-705 Yerine …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir