Dünyada 13 şubat tarihinde ölenler

Ölümler

 

  • 942 – İbn Râik, Abbâsî emiri ve naibi
İbn Râik
Abbâsî Halifeliği Emîrü’l Ümerâ
Görev süresi
21 Eylül 941[1] – 13 Şubat 942
Yerine geldiği Kurankij
Yerine gelen Ebû Abdullah el-Berîdî (Abbâsî veziri olarak)
Görev süresi
10 Kasım 936[1] – 9 Eylül 938[1]
Yerine geldiği İbn Mukle (Abbâsî veziri olarak)
Yerine gelen Baykam
Kişisel bilgiler
Ölüm 13 Şubat 942

Ebu Bekir Muhammed bin Râik (ö. 13 Şubat 942), genellikle sadece İbn Râik olarak bilinir, Abbasi Halifeliği’nin üst düzey bir yetkilisiydi ve halifelik hükûmetinin zayıflığını kullanarak 936 yılında halifeliğin ilk Emîrü’l Ümerâ (“komutanların komutanı”, generalissimo ve fiili naip) olmuştur. 938 yılında rakip Türk askeri liderleri tarafından tahttan indirilmiş, 941 yılında görevi geri almış ve Şubat 942’deki suikasta kadar bu görevi sürdürmüştür.

Hayatı

Erken kariyer

İbn Râik’in babası Hazar kökenliydi ve Halife Mutazıd’ın (h. 892-902) hükümdarlığı sırasında askeri subayı olarak görev yapmıştır. Kardeşi İbrahim ile birlikte İbn Râik, başkomutan Mu’nis el-Muzaffar’ın himayesindeydi. Halife Muktedir’e (h. 908-932) karşı Mart 929’da gerçekleştirilen başarısız darbe girişiminden sonra, iki kardeş onun sayesinde emniyet müdürü (sahib-üs-şurta) görevine atandılar, makam önceki görevli Nazuk’un da komploya dahil olması nedeniyle boştu. Bir yıl sonra yerlerine Muhammed bin Yakut getirildi.

Mu’nis’ten ayrılma ve Muktedir’in ölümü

Mu’nis 931’de hükûmetin tam kontrolünü ele geçirdiğinde, halifenin gözdelerini görevden aldı ve yine ortaklaşa olarak Muhammed ve İbrahim’i halifenin mabeyincileri (hajib) olarak atadı. Bu pozisyonu Muktedir üzerinde önemli bir etki elde etmek için kullandılar ve böylece patronları Mu’nis’e olan bağımlılıklarını ve sadakatlerini azalttılar: Halifelik hizbi el-Hüseyin bin Kasım’ın vezir olarak atanmasıyla Mu’nis üzerinde üstünlük kazandığında, iki kardeş Mu’nis’in onları görevden almayı düşündüğüne dair bir söylenti duyulduktan sonra hızla bağlılıklarını değiştirdiler.

Mu’nis’in Bağdat’tan ayrılmasının ardından iki kardeş, kendisiyle yakınlaşmaya karşı çıkan Muhammed bin Yakut’un tarafına geçtiler ve Muktedir’i, generalin zorla Bağdat’a dönmesine karşı çıkmaya çağırdılar. Muktedir, uzun süre onlar ile vezir el-Fadl bin Cafer bin el-Furat ve halifenin nüfuzlu kuzeni Harun bin Garib etrafındaki hizip arasında gidip geldi; bu hizipler uzlaşmadan yanaydı. Mu’nis Bağdat’a yürüdüğünde, Halife onunla karşılaşmak için yola çıktı ve çıkan çatışmada öldürüldü. Böylece Mu’nis, tartışmasız bir şekilde halifeliğin kral yapıcısı ve diktatörü olarak ortaya çıktı.

Makama dönüş

Mu’nis’in zaferi ve Kahir’in (h. 932-934), Muhammed ve kardeşi, Mu’nis’e karşı çıkan diğer saray üyeleriyle birlikte Bağdat’ı terk ettiler. Ancak Râik’in iki oğlu kısa süre sonra geri dönmeye ikna oldular çünkü Muhammed’e Basra valiliği teklif edildi. Böylece tekrar gözde oldu, Râzî’nin (h. 934-940) tahta çıkmasıyla Vasıt valiliğini elde etti.

Sık sık gerçekleşen darbeler ve Hilafet’in kontrolü için yapılan şiddetli mücadeleler, bu dönemde merkezî hükûmeti büyük ölçüde zayıflatmıştı. Mağrip ve Horasan üzerindeki etkin kontrol uzun zamandır kaybolmuştu, ancak şimdi Irak’a daha yakın eyaletlerde özerk yerel hanedanlıklar ortaya çıktı: Mısır ve Suriye İhşîdîler tarafından yönetiliyordu, Hamdânîler Cezire’nin (Yukarı Mezopotamya’da Dicle ve Fırat arasında kalan “ada” ovası) kontrolünü ele geçirmişti; İran’ın büyük kısmı ise aralarında Büveyhîlerin de yer aldığı Deylemli savaş ağaları tarafından yönetiliyordu. Hatta Irak’ta bile halife hükûmetinin otoritesi sorgulanıyordu. Böylece güneyde, Basra çevresinde, Ebû Abdullah el-Berîdî yönetimindeki Berîdî ailesi kendi hakimiyet alanını kurdu, çoğunlukla vergi gelirlerini Bağdat’a göndermeyi reddetti ve Fars’ın Büveyhileriyle temaslar kurdu.

İlk emirliği ve çöküşü
9.-10. yüzyıllarda Irak haritası

Bu parçalanma ortamında İbn Râik de eyaletinin gelirini Bağdat’a göndermeyi reddetti.[2][10] Halifenin veziri İbn Mukle, merkezi kontrolü yeniden sağlamaya çalıştı ancak 935’te Hamdaniler’e karşı düzenlediği sefer kalıcı bir sonuç elde edemedi ve bir sonraki baharda İbn Râik’e karşı düzenlediği sefer de başarısızlıkla sonuçlandı ve kendisi tutuklandı

Râzî, 935’te böyle bir teklifi reddetmiş olmasına rağmen, şimdi destek için İbn Ra’ık’a yönelmek zorundaydı. Böylece İbn Râik 936 yılında Bağdat’a geldi ve Emîrü’l Ümerâ (“komutanların komutanı”) unvanıyla halifelik yönetimini fiilen ele geçirdi. Bu görev, ordunun genel komutasını ve bugüne kadar vezirin yetki alanı içinde olan sivil yönetimin denetimini içeriyordu. Halife, devlet işlerinde söz sahibi olmaktan mahrum bırakıldı ve tamamen sembolik bir role büründürüldü.

İbn Râik rejiminin temel direkleri, eski Merdâvîc komutanları olan Baykam ve Tüzün komutasındaki Türk birlikleriydi. İbn Râik kendi konumunu güvence altına almak için eski halife muhafızları olan Hucariyye’yi katletti ve Abbasi hanedanına hala sadık olan son birlikleri yok etti. Ancak İbn Râik’in otoritesi, başlangıçta iktidara gelmesini destekleyen Ahvaz’daki Berîdîler ile anlaşmazlığa düşmesiyle kısa sürede zayıfladı. Onları eyaletlerinden mahrum etmeye çalıştığında, Büveyhiler ile temaslarını yeniden kurdular. Son olarak, onun düşüşüne yol açan şey Türk askeri arasındaki hoşnutsuzluktu: Baykam komutasındaki Türkler ona karşı ayaklandı ve kısa bir mücadeleden sonra Baykam, Eylül 938’de yeni Emîrü’l Ümerâ oldu, İbn Râik ise Diyar Mudar’ı yönetmek üzere gönderildi.

Baykam ile İbn Râik arasındaki mücadelenin uzun vadeli ve felaketle sonuçlanan bir sonucu oldu: İbn Râik, Baykam’ın Bağdat’a doğru ilerlemesini engellemeye çalışırken, kırsal bölgeyi sular altında bırakmak amacıyla Nehrevan Kanalı’nın kapatılmasını emretti. Bu eylem İbn Ra’iq’e fayda sağlamadı, ancak kanal, Sawad’ın eski sulama sisteminde merkezi bir rol oynadığından, yerel tarıma yüzyıllar boyunca ciddi zarar verdi. Hugh N. Kennedy’nin yazdığı gibi, “Nehrevan Kanalı’nın delinmesi, o dönemde yaygın bir olgunun en dramatik örneğiydi; ve tıpkı Marib Barajı’nın delinmesinin İslam öncesi Güney Arabistan’ın refahının sonu olması gibi, Abbasi iktidarının sonunun simgesiydi”.

İkinci emirliği ve ölümü

Baykam, Nisan 941’deki ölümüne kadar Emîrü’l Ümerâ olarak kaldı. Baykam’ın beklenmedik ölümü, Bağdat’ta bir güç boşluğu yarattı; Daylamlılar ile Türk kuvvetleri arasındaki anlaşmazlıklar, Deylamlıları yenilen Ebû Abdullah el-Berîdî’ye katılmaya yöneltti; ikincilerin çoğu ise kuzeye, Musul’a kaçtı ve oradan Şam’daki İbn Râik’e katıldı. Berîdîler Bağdat’ı kısa bir süreliğine ele geçirdiler, ancak askerlerinin isyanı onları kovdu ve Kurankij adlı Deylem şefi Emîrü’l Ümerâ oldu. Muttaki, Kurankij’e karşı yardım için İbn Râik’e başvurdu. İbn Râik, Bağdat’a yürüdü ve Kurankij’i etkisiz hale getirip hapse atmayı başardı. Daylamlılar onun dayanağıydı ve katledildiler ve İbn Râik 23 Eylül’de Emîrü’l Ümerâ olarak yeniden atandı.

Ancak, 942’nin başlarında Hamdanid prensi Nasırü’d Devle’nin emriyle suikasta uğradığı için uzun süre bundan yararlanamadı; Nasırü’d Devle kısa süre sonra onun yerine Emîrü’l Ümerâ oldu.

Ailesi

İbn Râik, Irak bürokratik hanedanının varisi ve Mısır’daki İhşidî hanedanının uzun süreli veziri ola] Cafer İbn el-Furat’ın kız kardeşiyle evliydi. Oğulları Muzahim başlangıçta İhşidî sarayında rehin tutuluyordu, ancak daha sonra İhşidî ordusunda kıdemli bir komutan oldu ve bir İhşidî prensesiyle evlenmiştir.

  • 1021 – Hâkim, Fâtımî halifesi (d. 985)
Hakim
El-Hakim Bi-Emrullah

Fatımi Halifesi Hakim’in bir resmi
Fatımi Halifesi
Hüküm süresi 14 Ekim 996 – 13 Şubat 1021
Önce gelen El-Aziz Billah
Sonra gelen Ali Az-Zahir Billah
Doğum 985
Ölüm 13 Şubat 1021
Tam adı
El-ḥākim Bi-Emrullah El-Mansūr İsmāil bin El-Azīz Bin El-Mu’izz Li-Dīnallah
Hanedan Fatımi Hanedanı
Babası El-Aziz Billah
Dini İsmâ‘îlî-Şii İslam
Minare, Hâkim Camii (990-1003), Kahire, Mısır.
Şadırvan, Hâkim Camii, Kahire, Mısır.
Dürzîlik ile alâkalı bir dizinin parçasıdır.

الحاكم بأمر الله‎ ‎

Ebû ʿAlî el-Mansûr Târik’ûl-Hâkim bi-EmrʿAllâh ibn-i Nizâr el-Azîz

Hakim ya El-Hakim Bi-Emrillah ya da tam adı El-ḥākim Bi-Emrullah El-Manṣūr Ismāil bin El-Azīz Bin El-Mu’izz Li-Dīnallah Ma’d al-Fāṭimīye, (Türkçe: Allah’ın Emriyle Hükümdar) (Arap yazısı: (الحاكم بأمر الله المنصور بن العزيز بالله بن المعز لدين الله معد الفاطمي)) (d. 13 Ağustos 985 – ö. 13 Şubat 1021) 6. Fatımi halifesi. Dürzilerce “El-Hâkim Ki-Emrillâh” (Allah’ın emriyle Hükmeden) olarak bilinir. Asıl adı Ebû ʿAlî el-Mansûr, lakabı ise “Târik’ûl-Hâkim Bi-Emrillâh”tır.

Babası El-Aziz Billah’ın ölümü üzerine 996’da altıncı Fâtımî Hâlifesi olarak tahta çıktı.

Dürziler, Hakim’i günümüzde de saygıyla anarlar, Hakk Teâlâ’nın onda belirdiğine inanarak yeniden dünyaya gelmesini beklerler. Hakim’in Tevhîd Dâvâsı’nı başlattığı 1017 yılı Dürzîler tarafından takvim başlangıcı biçimde değerlendirilir.

  • Tevhîd Dâvâsı
  • Risalet’ül-Hikmet
  • El-Mu’tenâ Baha’ud-Dîn
  • Hamza ibn Ali ibn Ahmed
  • Muhammed bin İsmâ‘il ed-Derezî
  • Gayba
  • Fatımi Devleti
  • Fatımi halifeler listesi
  • 1332 – II. Andronikos, Bizans İmparatoru (d. 1259)
II. Andronikos Paleologos
Ανδρόνικος Β’ Παλαιολόγος

II. Andronikos’un Serez’de bir manastır duvarındaki fresko resmi
Bizans imparatoru
Hüküm süresi 1282–1328
1260–1282 VIII. Mihail ile ortak imparator
1294–1320 IX. Mihail’le birlikte
Taç giymesi 1282
Önce gelen VIII. Mihail
Sonra gelen III. Andronikos
Doğum 25 Mart 1259
Konstantinopolis
Ölüm 13 Şubat 1332
Konstantinopolis
Defin Lips Manastırı
Eş(ler)i Macaristanlı Anna
Montferratlı İrini (evlenmeden önceki ismi Yolanda)
Çocuk(lar)ı IX. Mihail
Konstantin Paleologos
İoannis Paleologos (y. 1286-1308)
Montferrat Markizi I. Teodor, (1291-1338)
Demetrios Paleologos
Simonis Palaiologina
Eirene
Maria
Hanedan Paleologos Hanedanı
Babası VIII. Mihail
Annesi Theodora Palaiologina

II. Andronikos Paleologos (Yunanca: Ανδρόνικος Β’ Παλαιολόγος; 25 Mart 1259, Konstantinopolis – 13 Şubat 1332, Konstantinopolis), 1282–1328 arasında hüküm sürmüş Bizans imparatoru. II. Andronikos, VIII. Mihail ve Theodora Palaiologina’in en büyük yaşayan oğludur ve III. İoannis’in büyük yeğenidir. 1261’de Konstantinopolis Latinlerden tekrar geri alındıktan sonra Bizans İmparatoru olan babası VIII. Mihail’in taç giyme töreninde ortak imparator olarak ilan edilmiş; 1272’de taç giyme töreni yapılmış ve ancak 1282’de babasının ölümü üzerine tek imparator olabilmiştir.

İç işleri siyaseti

Babasının ölümünden hemen sonra II. Andronikos’un ilk iç işleri icraatı olarak (babası hayatta iken desteklemeye zorlandığı) Bizans halkı tarafından nefretle karşılanan Doğu Ortodoks Kilisesi’nin ve Patrikliğinin Katolik Papalık’a tâbî olarak birleştirilmesi için yapılmış olan anlaşmayı tanımayı reddetmiştir. Bu anlaşmanın Ortodoks Kilisesi mensupları arasında çıkartmış olduğu ikilikler sorununun çözümü, ancak 1310’da başarılabilmiştir.

II. Andronikos sikkesi.

II. Andronikos hükümdarlığı boyunca çok zor ekonomik ve mâlî sorunlarla uğraşmıştır. İmparatorluk dönemi içinde Bizans altını olan İperpiron o kadar değer kaybetmiştir ki devlet hazinesi için (sikke sayısına göre) topladığı vergi geliri yedide birine inmiştir. II. Andronikos bu enflasyona karşı tedbir olarak vergi indirimlerini azaltarak vergi hasılatını artırmaya ve devlet harcamalarını kısmaya çalışmıştır. Bu ekonomik tedbirlere uyarak 1285 yılında 80 gemiden oluşan Bizans donanmasını kızağa çektirip gemileri tahrip ettirerek güya devlet giderlerini azaltmıştır. Ancak bu Bizans devletinin çökmesinin önemli bir göstergesi, hatta nedeni olmuştur.

Sonradan donanma gerektiği zamanlar Bizans çok kere kendine rakip olan Ceneviz Cumhuriyeti ve Venedik Cumhuriyeti’ne, özellikle bu ülkelerin gemilerinin kullanması gerektiği için bağlılığı artmıştır. Haziran 1285’te II. Andronikos, Venedik ile bir ticarî anlaşma imzalamış ve Venedik’e Konstantinopolis’te özel imtiyazlara haiz bir iş mahalli sağlamıştır. Bu anlaşma ile de Venedik’in Negroponte (Eğriboz Adası) üzerindeki egemenliğini kabul etmek zorunda kalmıştır. 1291’de bir savaş için II. Andronikos, 50-60 Ceneviz gemisini Bizans hazinesini çökerten masraflarla kiralamak zorunda kalmıştır. 22 Temmuz 1296’da Konstantinopolis’teki Venedik koloni halkı Galata’da bulunan Cenevizlilere hücum etmişlerdir. Bunun üzerine II. Andronikos Kontantinopolis’te bulunan bütün Venediklileri tutuklatmıştır. Bu ise Venedik ve Bizans arasında silahlı çatışmaların başlamasına yol açmıştır. Bu beklenmedik çatışma, Eylül 1302 tarihinde imzalanan (ve 1310 yılında yenilenen) yeni bir Venedik-Bizans anlaşması ile sona ermiştir. Ancak Bizans’ın Venediklilere büyük bir tazminat ödemesi gerekmiştir. 1320 yılında II. Andronikos bu bağımlılığa bir çare olarak 20 tane yeni kadırga inşa ettirerek Bizans donanmasını yenilemeyi planlamış, ama bu plan gerçekleşmemiştir.

Dış ilişkiler

II. Andronikos özellikle Bizans’ın batısında ortaya çıkan siyasal sorunları diplomasi ile çözmeye çalışmış ve bir bakıma başarı kazanmıştır. Birinci karısı öldükten sonra Selanik’te krallığa hak iddia eden Montferrat ailesinin bir mensubu olan Montferrat Markizi VII. William’in kızı Montferratlı İrini (evlenmeden önceki ismi Yolanda) ile bir evlenme yapmış ve bu hak gütmeyi ortadan kaldırmıştır. Oğlu olan ve kendisine ortak imparator olan IX. Mihail’u Konstantinopolis’ten atılmış olan Latin İmparatorluğu’na hak iddia eden Courteney’li Katerin’le evlendirmeye çalışmıştır. Makedonya bölgesinde Sırp Krallığı ile olan anlaşmazlıkları önlemek amacı ile 1298’de 5 yaşındaki küçük kızı Simonis ile Sırp Kralı Stefan Milutin arasında bir evlenme akti yapmıştır.

II.Andronikos bu şekilde nispeten uygun bir çözüm bulmasına rağmen İmparatorlugun siyasal sorunları bitmemiştir. Anadolu’da Bizans sınırlarında çok büyük sorunlar ortaya çıkmıştır. 1300’den önce ortak imparator IX. Mihail Anadolu sınırları sorunlarını çözmek için Anadolu’ya gönderilmiş fakat bu başarısızla sonuçlanmıştır. Bunun üzerine Anadolu’daki Türk düşmanlarla uğraşmak için Bizans devleti Roger de Flor idaresi altında bulunan ve İspanyol Aragon ve Katalan asıllı paralı askerlerden oluşan Katalan Paralı Asker Birliği adlı bir askerî birlik kiralamıştır. Bu birlik, Anadolu’ya yaptığı seferde bazı başarılar kazanmasına rağmen bunlar süreli olmamıştır. Birliğin komutanı ile IX. Mihail arası açılmış ve 1305’te komutanı Roger de Flor öldürülünce kalan Birlik askerleri Avrupa’ya geçip Trakya, Makedonya ve Teselya bölgelerini yakıp yıkıp talan etmişler ve Atina Düklüğü ve Tebai Düklüğü arazilerini ellerine geçirmişlerdir. Anadolu’da yeni kurulan Osmanlı devleti ise Osman Bey ve oğlu Orhan Bey idaresi altında ülkelerini genişletmeye başlamışlardır; 1326’da Bursa fethedilip başkent yapılmış ve II. Andronikos saltanatının sonunda ise bütün Bitinya Osmanlılar eline geçmiş bulunmaktaydı.

Bizans’in bu güç sorunlarından faydalanmak isteyen Bulgar Kralı Todor Svetoslav y.1305-1307’de IX. Mihail idaresindeki Bizans ordusunu yenerek kuzey-doğu Trakya bölgesini eline geçirmiştir. Bu çatışmalar yeni bir diplomatik evlilik ile, Bulgar Hanı ile IX. Mihail’in kızı Teodora’nın evlenmesi ile, son bulmuştur.

Bu sefer IX. Mihail’in oğlu olan III. Andronikos’un beğenilmeyen hayatı yüzünden imparatorluk ailesi birbirine girerek iç sorunlar ortaya çıkmıştır. 12 Ekim 1320’de oğlu ve ortak imparator IX. Mihail’in genç oğlu Manuel’in kaza ile ağabeyi olan III. Andronikos’un hizmetkarları tarafından katledilmesine gösterdiği üzüntü ve yas sonucu ölmüştür. Bunun üzerine İmparator II. Andronikos torununu vâris olarak tanımadığını ilan etmiştir. Bu durum aralıklı olarak şiddet kazanan ve 1328’e kadar süren bir iç savaşa neden olmuştur. İç savaştan faydalanan Bulgar Çarı III. Mihail Asen orduları ile II. Andronikos’u yakalamak için Bizans topraklarına girmiştir. 1328’de III. Andronikos askerî başarı kazanarak bir fatih gibi Konstantinopolis’e girmiştir. 23 Mayıs 1328’de II. Andronikos tahtından torunu olan III. Andronikos lehinde zorla feragat ettirilmiştir. Tahttan ayrıldıktan sonra bir manastıra keşiş olarak kapatılmış, 13 Şubat 1332’de o manastırda ölmüştür.

Ailesi

1274’te II. Andronikos’un ilk karısı, Macaristan Kralı V. István ile Kumanlı Elizabeth’in kızı olan Macaristanlı Anna’dır. Bu evlilikten iki oğlu olmuştur:

  • Sonradan imparator olan IX. Mihail
  • Despot rütbesi verilen Konstantinos Paleologos.

Anna 1281 yılında ölmüştür.

1284 yılında ikinci evliğini Monferrat Markizi VII. William‘in kızı Montferratlı İrini (evlenmeden önceki ismi Yolanda) ile yapmış ve aşağıda verilen çocukları olmuştur:

  • İoannis Paleologos (y. 1286-1308): despot;
  • Montferrat Markizi I. Teodor (1291-1338)
  • Demetrios Paleologos (ol. 1343): Despot. İrini Paleologina’un babası.
  • Simonis Paleologina (1294-y. 1336): Sırp Kralı Stefan Milutin evlenmiştir.
  • Eirene: II. İoannis Dukas, Teselya despotu ile evlenmiştir.
  • Maria: Altın Orda Hanı Toktay ile evlenmiştir.

Popüler Kültürdeki Yeri

  • 20 Kasım 2019 tarihinden itibaren ATV ekranlarında yayınlanmaya başlanan Kuruluş Osman dizisinde kendisini Ümit Belen canlandırmaktadır.
  • 1542 – Catherine Howard, İngiltere Kraliçesi (d. 1523)
Catherine Howard
İngiltere konsort kraliçesi
Hüküm süresi 28 Temmuz 1540 – 23 Kasım 1541
Doğum 1520 ile 1525 arası
Wingate
Ölüm 13 Şubat 1542
Londra Kulesi
Eş(ler)i VIII. Henry
Hanedan Tudor Hanedanı
Babası Lord Edmund Howard
Annesi Joyce Culpeper
İmza

Catherine Howard (1520/1525 arası-13 Şubat 1542) İngiltere Kraliçesi ve VIII. Henry’nin 5. eşi. Lord Edmund Howard ve Joyce Culpeper’in kızıdır. VIII. Henry’nin 2. eşi Anne Boleyn’in kuzenidir. 28 Temmuz 1540 ile 13 Şubat 1542 yılları arasında İngiltere Kraliçesi oldu. Hakkında ihanet dedikoduları çıkınca yargılandı ve idam edildi.

İlk Yılları

VIII. Henry’nin Altı Eşi
 Aragonlu Catherine
 Anne Boleyn
 Jane Seymour
 Clevesli Anne
 Catherine Howard
 Catherine Parr

Catherine Lord Edward Howard ve eşi Joyce Culpepper’in kızı, Thomas Howard’ın yeğeniydi. VIII. Henry’nin ikinci eşiAnne Boleyn’in ise kuzeniydi. Saraya Clevesli Anne’in nedimesi olarak girdi. Annesi o çok küçükken ölünce bakımını üvey büyükannesi üstlendi. 14 yaşına kadar onun yanında kaldı. 15 yaşındayken amcasının etkisiyle Clevesli Anne’e nedime oldu. Kral Clevesli Anne’den boşanınca aralarındaki 38 yaş farkına rağmen evlendiler.

Catherine Howard, Hans Holbein

İngiltere Kraliçeliği

VIII. Henry, Clevesli Anne ile boşandıktan sonra – Anne Boleyn’e benzeyen- Catherine ile evlendi. Daha sonraki iki yılında kraliçenin kuzeni Thomas Culpepper ile ilişkisi olduğuna dair dedikodular çıktı. Kardeşi Anne Boleyn ile olan ensest ilişkisi olduğu iddiaları nedeniyle idam edilen George Boleyn’in eşi Jane Parker’ın gözetmenliği altında kuzeni ile buluştuğu konuşulmaya başlandı. Dedikoduların doğrulanmasının ardından duruşma bile yapılmadan Catherine,daha önceden ilişki yaşadıkları ve Catherine’nin kraliçe olduktan sonra şantajlarına dayanamayıp saray görevlisi olarak aldığı ve sonradan aralarında ilişki çıktığı iddiasının doğrulanmasıyla Francis Dereham ile birlikte Jane Parker ve Thomas Culpepper da idam edilmiştir.

Önce gelen
Clevesli Anne
İngiltere konsort kraliçesi
28 Temmuz 1540 – 23 Kasım 1541
Sonra gelen
Catherine Parr
  • 1608 – Konstanty Wasyl Ostrogski, Lehistan-Litvanya Birliği’ne mensup Ortodoks prens (d. 1526)
Konstanty Wasyl Ostrogski
Kiev voyvodası
Hüküm süresi 1569–1608
Doğum 2 Şubat 1526
Ostróg, Lehistan-Litvanya Birliği
Ölüm 13 Şubat 1608 (82 yaşında)
Ostróg, Lehistan-Litvanya Birliği
Hanedan Ostrogski Hanedanı
Babası Konstanty Ostrogski

Konstanty Wasyl Ostrogski (veya bilinen adıyla Kostiantyn Vasyl Ostrozky, Ukraynaca: Костянтин-Василь Острозький, Belarusça: Канстантын Васіль Астрожскi, Litvanca: Konstantinas Vasilijus Ostrogiškis; 2 Şubat 1526 – 13 veya 23 Şubat 1608), Lehistan-Litvanya Birliği’ne mensup Ortodoks prens. Volhynia’nın mareşali ve Kiev Voyvodalığı’nın 1569–1608 yılları arasındaki voyvodasıydı. Ostrogski, I. Dimitri’ye yardım etmeyi reddetti ve Jan Zamoyski’yi destekledi.

Konstanty Wasyl Ostrogski’nin doğum tarihi tartışmalıdır. Bazı tarihçilere göre 1524/1525 civarında doğmuştur.[1] Bazı tarihçilere göre muhtemelen Turów’da doğdu.

Litvanya Büyük Hetmanı Konstanty Ostrogski’nin oğludur.

  • 1660 – X. Karl Gustav, İsveç kralı ve Bremen dükü (d. 1622)
Charles Gustav

Karl X. Gustav’ın, Sebastien Bourdon tarafından çizilmiş bir portresi.
İsveç kralı
Bremen ve Verden Dükü
Hüküm süresi 6 Haziran 1654 – 13 Şubat 1660
Önce gelen Kristina
Sonra gelen XI. Karl
Doğum 8 Kasım 1622
Nyköping, İsveç
Ölüm 13 Şubat 1660 (38 yaşında)
Göteborg, İsveç
Eş(ler)i Hedwig Eleonora
Hanedan Palatinate-Zweibrücken Hanedanı
Babası John Casimir
Annesi İsveçli Katherina
Dini Lüteryen
İmza

X. Karl Gustav veya Karl Gustav (İsveççe; Karl X Gustav (8 Kasım 1622 – 13 Şubat 1660), İsveç kralı ve Bremen dükü. John Casimir ve İsveçli Catherine’in oğluydu. Karl Gustav tahta çıkmadan önce kuzeni Kraliçe Kristina 1632 – 1654 yılları arasında İsveç hükümdarı olmuştur, 1654’te Karl kuzeninin kendi lehine tahttan çekilmesi üzerine tahta çıkmıştır ve ölümüne kadar tahtta kalmıştır.

Karl Gustav küçük yaşta iyi bir eğitim gördü, bu sırada tahtta Waza Hanedanı’ndan gelen Kraliçe Kristina tahtta oturmaktaydı. Tahta çıktıktan sonra Karl, Lehistan-Litvanya Birliği ile sık sık savaşlar içine girmiş ve Varşova’yı ele geçirmiştir, ama sonra Lehler tekrar başkentlerini kuşatarak geri almıştır.

Tahtın varisi

X. Karl Gustav, Kraliçe Kristina’nın yanında büyüdü. Çocukluk yıllarında sivil eğitim aldı. Daha sonra Lennart Torstensson tarafından savaşma sanatını öğrendi. (1645). 1646-1648 itibaren kuzeni tahta çıktı ve kraliçe oldu. Christina, (1626-1689, 1632-1654 hüküm sürdü) İsveç mahkemesine çıktı, evliliği hakkında itirazlar edildi, Axel Oxenstierna başkanlığında hükümdarlık Konseyi muhalefetine rağmen, bu öngörülere bir son verdiler.

Karl, 1648’de Prusya’daki İsveç kuvvetlerinin komutanlığına atandı. Ekim 1648’de Vestfalya antlaşmalarının imzalanması, arzuladığı askeri zaferi kazanmasının önünü kapatmıştı, ancak Nürnberg yürütme kongresinde İsveç tam yetkili temsilcisi olarak, diplomasiyi öğrenme fırsatı buldu; ve kendini geliştirdi. Tahtın bilinen varisi olması ve İsveç’e döndüğündeki konumu, kraliçeye karşı artan hoşnutsuzluk nedeniyle tehlike arz etmekteydi. Bu nedenle, 5 Haziran 1654’te Christina’nın tahttan çekilmesine kadar zamanının çoğunu Öland adasında geçirdi.

Tahta çıkışı

Karl Gustav, kuzeni Kristina’nın tahttan çekilmesinin ertesi günü, 7 Haziran 1654’te taç giydi. X. Karl saltanatında, iç anlaşmazlıkların giderilmesine ve yeni bir fetih politikası için ulusun tüm güçlerinin kendi sancağı etrafında toplanmasına odaklandı. Selefinin tavsiyesi üzerine, 24 Ekim 1654’te Holstein-Gottorp dükü III. Frederick’in kızı Hedwig Eleonora ile siyasi bir evlilik yaptı. Bu evlilikle birlikte Danimarka ile bir müttefiklik içerisine girmeyi planladı. Mart 1655’te Stockholm’de toplanan Riksdag Meclisi, iki büyük acil ulusal sorunu usulüne uygun olarak ele aldı: bunlar savaş ve sübvansiyondu. Üç günlük toplantı sonucunda yeni kral X. Karl, savaş konusunda verdiği karar neticesinde Lehistan-Litvanya Birliği’nin aşırı kırılgan olduğunu ve bu durumdan faydalanmak için Lehlere savaş ilan edeceğini belirtti. Sübvansiyon meselesi sonraki toplantılara ertelendi.

II. Kuzey Savaşı (1655-1660)

Ana madde: İkinci Kuzey Savaşı

Lehistan-Litvanya Savaşı

10 Temmuz 1655’te X. Karl, II. Kuzey Savaşı’nın (1655-1660) yaşanacağı Lehistan-Litvanya Birliği’ne karşı savaşa girmek için İsveç’ten ayrıldı. Savaş ilan edildiğinde emrinde 50.000 asker ve 50 savaş gemisi vardı. Savaş, 1 Temmuz 1655’te Livonya Dükalığı’nı Daugavpils’in İsveçliler tarafından işgal edilmesiyle çoktan patlak vermişti. 21 Temmuz 1655’te Arvid Wittenberg komutasındaki İsveç ordusu Polonya’ya yürüdü ve destek için gelen bazı düzenli piyadelerle birlikte Noteć nehrinin kıyılarında kamp kuran Büyük Leh Soyluları Birliği’nin (pospolite ruszenie) kampına doğru ilerledi. 25 Temmuz’da Leh soylularının orduları teslim oldu ve Poznań ve Kalisz voyvodalıkları İsveç kralı’nın himayesi altına girdi. Zorlanmadan elde ettikleri zafer sonucunda İsveçliler karşı bir güçle karşılaşmadan Varşova’ya girdiler ve Büyük Polonya’nın neredeyse tamamını işgal ettiler. Vasa Hanedanı’ndan Leh kralı II. Jan Kazimierz Waza (1648–68), orduları yenilgiye uğradıktan sonra Silezya’ya kaçtı.[3] Ünlü Kanatlı Hüssar’ların çoğunluğu da dahil olmak üzere çok sayıda Polonyalı soylu ve orduları İsveçlilere katıldı. Pek çok Leh soylusu, X. Karl Gustav’ı, II. Jan Kazimierz’den daha etkili bir lider ve güçlü bir hükümdar olarak gördü.

X. Karl, Varşova yakınlarında Tatarlar ile çarpışıyor

Bu sırada X. Karl Gustav, İsveçlilerin iki aylık bir kuşatma sonrasında ele geçirdiği Kraków’a doğru ilerledi. Kraków’un düşüşü, Polonya Kraliyet ordularının teslim olmasını büyük ölçüde etkiledi, ancak bu yenilgiler ve taraf değişiklikleri Polonya’da büyük bir tepkiye neden oldu. 18 Kasım 1655’te İsveçliler, Częstochowa’nın manastırını yağmalamaya ve bölgeyi ele geçirmeye çalıştı, ancak Lehler burayı savundu ve yetmiş günlük bir kuşatmadan sonra İsveç kuvvetleri büyük bir kayıpla geri çekilmek zorunda kaldı. Bu başarı, Lehistan’da büyük bir coşku uyandırarak moral kazanmalarını sağladı. Bu mağlubiyet X. Karl ile ilgili milliyetçi şüpheler ortaya çıkardı. Ayrıca düşüncesiz ve barbar paralı askerlere sahip bir lider olarak tasvir edildi. Polonya diyetini çağırarak konumunu yasallaştırmayı reddetmesi ve tam da dost olmak için etkilediği devletin bölünmesi için yaptığı müzakereler, ülkede milliyetçi bir ruh uyandırdı.

1656’nın başında Kral II. Jan Kazimierz sürgünden döndü ve yeniden toplanmaya başlayan Polonya ordusunun sayısını arttırmaya başladı. Bu zamana kadar X. Karl, Lehistan’ı tamamen fethetmektense Lehleri kolayca yenebileceğini ve tarafına çekebileceğini keşfetmişti. Başlıca hedefi aslında Prusya’nın fethiydi. Bu hedefi gerçekleşmedi ve İsveç kralının bu hırsından dolayı iyice sinirlenen Brandenburg elektörü I. Frederick William’da İsveç’e düşman oldu. X. Karl, Frederick William’ı müttefiki ve vasalı olmaya zorladı (Königsberg Antlaşması, 17 Ocak 1656); bu sırada Lehlerde, İsveç’e karşı harekete geçmek için hamleler yapmaya başladı. Haftalarca, Lehistan’ın karla kaplı ovalarında gerilla taktikleri uygulayan Lehistan tümenlerinin peşine düşerek, güneyde Ruthenian Voyvodalığı’ndaki (województwo ruskie) Jarosław’a kadar giren X. Karl, 15.000 askerinin üçte ikisini kaybetti.  Bu sırada Ruslar, Lehistan-Litvanya Birliği (Vilna Antlaşması) ile ateşkes imzaladılar ve ardından Livonya’da bir sefer düzenlediler ve İsveç İmparatorluğu’nun en büyük ikinci şehri olan Riga’yı kuşattılar. X. Karl’ın Jarosław’dan Varşova’ya doğru çekilmesi neredeyse felaketle sona erdi, çünkü ordusu Lehistan-Litvanya orduları tarafından kapana kısılmıştı – yakınlaşan üç ordunun arasında, bataklık bir orman bölgesinde kaldılar. Buradan pek zayiat vermeden kurtulsalar da, 21 Haziran 1656’da Lehler Varşova’yı geri aldı ve dört gün sonra X. Karl, Marienburg Antlaşması (23 Haziran 1656) ile I. Frederick William’ın yardımını almak zorunda kaldı.

28-30 Temmuz tarihlerinde, 18.000 kişilik bir orduyla İsveçliler ve Brandenburgerler, üç günlük bir savaşın ardından, II. Jan Kasimir’in 40.000 kişilik ordusunu Varşova’da yendi, ancak Lehistan-Litvanya kuvvetleri, büyük bir kayıp vermeden derhal geri çekildi. İsveç ordusu ise Lehistan’ın başkentini yeniden işgal ederek şehre ve halka büyük zarar verdi. Bununla birlikte, Prusya ile yapılan antlaşma X. Karl için istenen sonucu vermedi ve Frederick William, İsveç kralını Lehlerle müzakere başlatmaya zorladığında, teklif edilen şartları reddettiler, savaş yeniden başladı. Frederick William ve ailesinin bundan böyle Doğu Prusya’nın tam egemenliğine sahip olması şartını koştu (Labiau Antlaşması, 20 Kasım 1656).

Hastalanışı ve ölümü

4 Ocak 1660’ta X. Karl Gustav soğuk algınlığı semptomlarıyla hastalandı. Hastalığını görmezden gelerek, Göteborg yakınlarındaki İsveç kuvvetlerini teftiş etmek için defalarca oraya gitti. Kısa süre sonra titreme, baş ağrısı ve nefes darlığı yaşadı. 15 Ocak’ta mahkeme doktoru Johann Köster, kralın hastalığıyla ilgilenmek için geldi. Üç hafta sonra ateşi sonunda düştü ve öksürükten kurtuldu, ancak zatürre devam etti.

12 Şubat’ta, X. Karl Gustav vasiyetini yazdı: Oğlu, XI. Karl hâlâ reşit olmadığı için ona, altı akrabasını ve yakın arkadaşlarından oluşan küçük bir naiplik heyeti atadı. X. Karl Gustav ertesi gün 37 yaşındayken öldü.

  • 1787 – Ruđer Bošković, Ragusalı bilim insanı (d. 1711)
  • 1787 – Vergennes Kontu Charles Gravier, Fransız devlet adamı ve diplomat (d. 1717)
Charles Gravier
Mali Konsey Başkanı
Görev süresi
21 Kasım 1781 – 13 Şubat 1787
Hükümdar XVI. Louis
Yerine geldiği Count of Maurepas
Yerine gelen Archbishop de Brienne
Fransa Dışişleri Bakanı
Görev süresi
21 Temmuz 1774 – 13 Şubat 1787
Hükümdar XVI. Louis
Yerine geldiği Henri Bertin
Yerine gelen Count of Montmorin
Fransa’nın İstanbul büyükelçisi
Görev süresi
1755-1768
Hükümdar XVI. Louis
Yerine geldiği Pierre Puchot
Yerine gelen Count of Saint-Priest
Kişisel bilgiler
Doğum 20 Aralık 1717
Dijon, Fransa Krallığı
Ölüm 13 Şubat 1787 (69 yaşında)
Versay, Fransa Krallığı

Vergennes Kontu Charles Gravier (20 Aralık 1717- 13 Şubat 1787), Fransız devlet adamı ve diplomat.

1780’li yıllarda Fransa politikasında çok etkili olmuş bir kişidir. XVI. Louis döneminde, Fransa’nın Osmanlı İmparatorluğu büyükelçisi olarak 14 yıl görev yaptı, 1774 yılında dışişleri bakanlığına yükseldi. Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında Fransa’nın Amerikan kolonilerinin yanında yer almasında rol oynadı. 1783’te Dışişleri Bakanlığı’nın yanı sıra Mali Konsey Başkanı olarak atandı.

ABD’nin Vermont eyaletinin Vergennes şehri adını Vergennes Kontu Charles Gravier’den almıştır.

  • 1789 – Paolo Renier, Venedik Cumhuriyeti Doçesi (d. 1710)
Paolo Renier
Paolo Renier portresi
Ressam: A. Longhi yak.(1779)
Venedik Cumhuriyeti Doçesi (119.)
Doge di Venezia
Hüküm süresi 14 Ocak 1779 – 13 Şubat 1789
10 yıl 30 gün
Önce gelen IV. Alvise Mocenigo
Sonra gelen Ludovico Manin
Doğum 21 Kasım 1710
Venedik
Ölüm 13 Şubat 1789 (yaş: 78)
Venedik
Defin San Nicolò da Tolentino Kilisesi, Venedik
Giustina Donà dalle Rose (1715–1751), Paolo Renier’in karısı.
Renier Ailesi arması

Paolo Renier (d. 21 Kasım 1710 – ö. 13 Şubat 1789), 1779-1789 döneminde Venedik Cumhuriyeti’ne “Doçe” unvanı ile devlet başkanlığı yapan sondan bir önceki dükadir.

31 Aralık 1778’da IV. Alvise Giovanni Mocenigo’nun ölümünden sonra yapılan seçimden sonra 14 Ocak 1779’da tahta çıktı. 10 yıl 29 gün süren Venedik Cumhuriyeti “Doçe”‘luk saltanatından sonra 13 Şubat 1789’de Venedik’te öldü.

Venedik Cumhuriyetinin son “doçe”‘sindan bir önceki olan doçelik döneminde en önemli olaylar Venedik Cumhuriyeti sınırları dışında olup Fransız Devrimi’ne nedenlerin Fransa’da gelişmesidir ve Paolo Reiner’in Şubat 1789’da ölümünden sonra bu devrim 14 Temmuz 1789’da Paris’lilerin Bastille Hapishanesine hücumları ile ortaya çıkacak ve Venedik Cumhuriyeti’nin 1797’de sona ermesine neden olacaktı.

Hayatı

“Doçe” olmadan önce

Paolo Renier Venedikli Andrea ve Elisabette Morosini’nin oğlu idi. Ailesi çok zengindi ve Venedik’te yuksek tabakadan eski politik elit aileleriden biriydi. Tarih, antik Yunanca ve Latince dilleri ve felsefe üzerinde çalışmalar içeren bir klasik eğitim aldı. Kendinin tercüme ettiği Eflatun’un felsefe eserlerinde ele alınan idareci sınıfının sanki yeni olarak ortaya çıkmış Venedikli temsilcisi gibiydi. Çok iyi bir konuşmacı, çok inadırıcı bir hatip ve kurnaz ve başarılı politik stratejist idi. Onu bilenler onun çok kolayca taktikler bulup hiç zorluk çekmeden bunları uygulandığını belirtmişlerdir. Politik kariyere bir “reformcu” görüşü ile İtalya’da bulunan “Liberte Muratori” adlı farmason cemiyeti üyesi olarak başladı. İlk uğraşı Venedik Cumhuriyeti’nin en yüksek siyasi kurulu olan Onlar Konseyi’ne bağlı devlet sırlarının saklanmasını ve ortaya çıkartılmamasını sağlamak için kurulmuş olan “Devlet’in Üç Soruşturucu” kurulunun olağanüstü yetkilerini kısıtlamaya çalışmak şeklinde oldu.

Sonra kendine dış ülkelerde elçilik görevleri verilmeye başlandı. Bu görevlerin ilkini alır almaz reformcu fikirlerini değiştirdi. Eski reformcu yoldaşlarına sırtını dönerek daha tutucu olarak görülmeye başladı. Paolo Renier Venedik Cumhuriyeti adına Avusturya İmparatorluğu nezdindeki Viyana elçisi ve Osmanlı Devleti nezdindeki İstanbul elçisi oldu. Bu elçilikleri sırasında da tekrar yeni servet edindiği görüldü. Bu yeni servetine nedenin yeni mansıplar satması ve dış ülkelerle dış ticaret için büyük rüşvetler alması olduğu kabul edilmektedir.

Paolo Reiner Venedikli yüksek tabakadan ailelerden birine mensup Guistina Dona adında bir kadın ile ilk evliliğini yapmıştır. Bu evlilikten 5 çocuğu olmuştur. Fakat karısı erkenden öldüğü için dul kalmıştır. Sonra bir varyete dansözü olan Giovanna Margherita Dalmet’i metres olarak almıştır. Bu kadın Venedik yüksek tabakasından değildi ve bu tabakanın mensuplarının isimlerinin işlendiği “Altın Kitap”‘ta ismi tescil edilmemişti. Fakat Reiner sonra bu kadınla evlendi. Paolo Reiner Doçe olur olmaz bu ikinci karısının Altın Kitap’da tescilli bir Venedik soylusu asıllı olduğu iddiasını savunması gerekti. Gizli polis kayıtlarına göre, yeni Doçe olunca karısını yüksek tabaka mensubu ve Altın Kitap’a tescil edilmesi gerektiğini anlamıştı ve 300 kişiye rüşvet vererek onların yeminiyle karısının Altın Kitap’a isminin tescil edilmesini sağlamıştır.

“Doçe” olma dönemi

14 Ocak 1779’da yapılan “doçelik seçmen koleji” oylamalarında mevcut 41 oydan 40’ını alarak Venedik Cumhuriyeti “doçe”‘lik tahtına geçti. Bazı kişiler tarafından sevilmeyip hatta nefret edildiği için suikast tehdidi mektupları almakta idi ve makamından her ayrılışında yüksek sayıda koruma ve gayet sıkı koruma tedbirleri uygulanması gerekmekteydi. Venedik halkına kendini sevdirmek için epeyce harcamalar yapmak zorunda kaldı. Bu harcamaları finanse etmek için de devlet memuriyetleri için mansıp satmaya başladı. 1780’de reformcular bu mansıp satmanın durdurulmasını istediler. Kariyerine eski bir reformcu olarak başlayan Reiner Doçe olunca eski reformcu müttefiklerinden ayrılmıştı. Bu reformculara aldırmamak ve onları dinlememekle yetinmedi ve onların tutuklanmalarını sağladı.

Venedik etrafındaki sığ denizde, denizde şiddetli fırtınalar olduğu zamanlar sular yükselip şehrin meydan ve sokaklarının sular altında kalmasına yol açmaktaydı. Bunları önlemek için ilk defa Paola Renier hükûmet döneminde “mürazzi” denilen deniz duvarlarının yapılmasına başlanmıştır.

Yine Paolo Reinier döneminde Venedik birçok prestijli devlet adamını şehre misafir olarak karşılamıştı. Bunlar arasında Papa Vİ. Pius, Rusya Çar’ı I. Paul ve İsveç Kralı III. Gustav bulunmakta idi.

1786’de Reiner’in “doçe”lik döneminde Alman yazarı Goethe İtalya Seyahati adlı eserini yazmak için Venedik’e gelip bir müddet kaldı ve sonra İtalya seyahatine devam etti.

1785-1786’da gücünü çok kaybetmiş olan Venedik Donanması bir filo halinde son defa bir deniz harp seferi için Venedik’ten ayrıldı. Bu donanma filosuna Angelo Emo komuta etmekteydi. Bu filonun hedefi Osmanlı Devleti’ne resmen bağlı olan ama gayet bağımsız olarak Akdeniz’de korsanlık faaliyetleri gösteren Cezayir, Tunus ve Libya’lı korsanlara karşı güç gösterisi yapmaktı. Bu nedenle bu donanma Güney Akdeniz’de bazı korsan yatağı olan limanlarını top ateşine tuttu.

Ocak 1789’da Doçe gayet ciddi bir hastalığa yakalandı ve yatağa düştü. 13 Şubat 1789’da hayata gözlerini yumdu. Tam bu sırada Venedik’te geleneksel karnaval eğlenceleri yapılmaktaydı. Halkın eğlencelerine bir engel teşkil etmemek için Doçe’nin ölümü haberi gecikme ile halka açıklandı; Paolo Reiner’in öldüğü haberi halka ancak 2 Mart’ta ilan edildi. Doçe’yi sevmeyen büyük bir halk grubu karnaval kıyafetlerini tekrar giyinip Doçe’nin ölümünü sevinçle kutladılar. Onun aleyhine yeni alaycı şarkılar bestelenip söylendi ve yeni hicivci sone şiirleri yazılıp yayımlandı.

Cesedi “San Nicolo da Tölentino Kilisesi”‘nde gömülmüştür ve kilise içindeki mezarı üstünde sadece tek bir kitabe yazılı mermer mezar taşı bulunmaktadır.

  • 1791 – Rusçuklu Çelebizade Şerif Hasan Paşa, Osmanlı devlet adamı (d. ?)
Çelebizade Şerif Hasan Paşa
Osmanlı Sadrazamı
Görev süresi
30 Mart 1790 – 15 Şubat 1791
Hükümdar III. Selim
Yerine geldiği Cezayirli Gazi Hasan Paşa
Yerine gelen Koca Yusuf Paşa
Kişisel bilgiler
Ölüm 13 Şubat 1791
Şumnu

Çelebizade Şerif Hasan Paşa (ö. 13 Şubat 1791, Şumnu) III. Selim saltanatında 30 Mart 1790 – 15 Şubat 1791 tarihleri arasında on ay on altı gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. Mekke Şerifliği’nın sülalesinden olduğunu iddia etmiş ve “Şerif” lakabı taşımıştır.

Hayatı

Rusçuk ayanından Çelebi Şerif Süleyman Ağa’nın oğludur. Serdengeçti ağalığıyla Kırım hanı Kırım Giray ile birlikte Rusya’ya akın yaparak şecaati görülmüş, pederinin vefatı üzerine kendisine kapıcıbaşılık verilmişti. Fakat memleketinde tek durmayıp âyanlık iddiasıyla ortalığı karıştırdığından dolayı idamı için emir verilmiş ise de, kaçmaya muvaffak olarak eski Kırım hanı III. Selim Giray’ın dairesine iltica eylediğinden, onun ricasıyla memleket işlerine karışmaması şartıyla Rusçuk’ta oturmasına müsaade edilmişti.

Mutlak surette Rusçuk ayanı olmak isteyen Şerif Hasan Ağa, bunu zorla elde ettiği için tedibi emrolunmuş ise de, yine bir takrip kurtulup 1182 H. – 1768 M.’deki Rus seferi münasibetiyle kendisinden istifade tarafına gidilmiştir. Bu seferin sonlarına doğru Rusçuk ayanı Şerif Hasan Ağa orduya getirilip Rusçuk’ta pek çok asker varken Yergöğü kalesinin niçin alınmadığı kendisine sorulmuştu. Şerif Hasan Ağa o tarafın seraskeri Dağıstanlı Ali Paşa’nın yerine seraskerliğe talip olup fakat bunu açık söylemeyerek askerin Dağıstanlı ile aralarının iyi olmadığını beyan etmişti. Bunun üzerine Şerif Hasan Ağa’nın yaşının küçük olduğu göz önüne alındı ve vezir İsmail Paşa Rusçuk serakeri tayin olunarak gönderildi.

Arzusu olan seraskerliği elde edemeyen Şerif Hasan Ağa’nın avdetinden sonra biraderi Mehmet Ağa ordu merkezine gelmiş ve baklayı ağzından çıkararak “biraderime vezaret verilirse Yergöğü kalesinin zaptını taahhüd ederiz” demesi üzerine sadrâzam Muhsinzâde Mehmet Paşa tarafından Şerif Hasan Ağa’ya vezirlik verilmiştir (20 Cemaziyelâhır 1187-8 Eylül 1773).

Şerif Hasan Paşa, taahhüdü mucibince Yergöğü kalesini geri alamadığından dolayı seraskerlikten azlolunarak yerine Cezayirli Hasan Paşa getirilmiştir. Kaynarca antlaşmasını müteakip Özi muhafızlığına tayin edilen Şerif Hasan Paşa gitmek istemeyerek ayak sürüdüğünden vezirliği alınarak bir zaman Gümülcine’de ve sonra Rusçuk ve Selanik’te oturtulup 1201 Zilkade – 1787 Ağustos’ta ve muharebe esnasında vezir Silâhtar Çelik Mustafa Paşa’nın ricası üzerine vezirliği iade olunarak Misivri ve arkasından Vidin muhafızı olmuştur.

Serdar-ı ekrem Koca Yusuf Paşa, Vidin üzerinden Avusturya’ya yürüdüğü sırada Vidin’de sancağı şerif ordusuna kaymakam tayin edilen Şerif Hasan Paşa, daha sonra görevsiz olarak Rahova muhafazasına memur edilmiştir. Bu sırada vezir ve serdarı ekrem Cezayirli Gazi Hasan Paşa ölmüş ve Şerif Hasan Paşa Şumnu ordugâhına pek yakın olduğundan, ordu erkânının kararıyla Şumnu’ya davet edilerek serdar-ı ekrem vekâletini üzerine almıştır. Şerif Hasan Paşa, “yeni sadr-ı âzam acaba bize bir mansıb verir mi?” —çünkü Rahova muhafızlığını hiçbir yerden dirliği olmadan ve bir mansıb bekleyerek yapmakta idi— diye düşünürken, şeyhülislâm Hamidizâde’nin tavsiyesiyle Rumeli’deki vezirler arasında çekilen kur’a buna isabet ettiğinden, sadrâzam ve serdar-ı ekrem tayin edilmiş ve bu hale kendisi de hayrette kalmıştır (1 Şaban 1204 – 16 Nisan 1790).

Bunun on ay on gün süren sadrâzam ve serdar-ı ekremliği esnasında Avusturyalılara karşı Yergöğü muvaffakiyeti gibi küçük bir başarı elde edildi ise de, Rus cephesi bozgun haline gelip Kili, İsmail, Tolçı, Isakçı ve diğer bütün kaleler elden çıktı. Şerif Hasan Paşa bu vaziyet üzerine kendisi evvelâ Ruslar üzerine tedarik görmüşken sonra bundan vazgeçerek Avusturya cephesine gitmek istemesi gibi hatası olmakla beraber, kaptan Paşa ile Tatar hanının da vazifelerini yapmamalarını pervasız ve açık olarak pâdişâha bildirmişti.

Serdar-ı ekremin böyle serbest mütalaası İstanbul’un mizacına uymamış ve bundan başka mesul mevkiinde olan vezir-i âzamın kabahat isnat ettiği kaptan Paşa ile Tatar hanının bunu reddeylemeleri neticesinde bütün mesuliyet Şerif Hasan Paşa’ya yükletilmiş ve bundan başka aleyhtarları tarafından isyan edeceği hakkında da uydurma haberler yayıldığından, bir hâdiseye meydan vermeden azil ve katline karar verilmiştir.

Bunun için evvelâ kendisine bir hatt-ı hümâyun gönderilerek tatmini tarafına gidilmiş ve bu suretle iğfal edildikten sonra 9 Cemaziyelâhır 1205 – 13 Şubat 1791’de evvelâ kendisinden mühr-i hümâyun alınmış ve diğer bir hatt-ı hümâyunla da Sofya’da dairesini tanzim ile Avusturyalılardan tahliye edilecek olan Belgrat’ın teslim alınmasına memur edildiği bildirilmiştir.

Bu suretle iğfal edilen Şerif Hasan Paşa, evvelâ ordugâhtan alınarak Şumnu ayanının konağının yanındaki bir eve naklolunduktan sonra, orada uyurken kurşunla vurulmak suretiyle katledilmiştir. Yerine Bosna valisi Yusuf Paşa ikinci defa sadrâzam tayin edilmiştir.

Şerif Hasan Paşa, zeki ve şecaatli idiyse de, âyanlıktan yetişmiş olup devlet işlerine ve hükûmetin mizaç ve usulüne vakıf olmayıp açık kalpli ve açık sözlü idi. Kendisinin âyanlıktan yukarı bir kumandanlığı idare edemeyeceği 1788 seferinde malûm olmuşken iki cepheli bir seferde serdar-ı ekremlik gibi pek mühim bir vazifenin kur’a isabetiyle buna verilmesi pek garip ve felâketi davet edeceğine şüphe olmayan bir zihniyet neticesi idi. Vasıf, Şumnu karargâhında oturmayıp Celâli suretinde kır ve bayırlarda dolaşması ve bu suretle harb levazımını tatil etmesi ve İstanbul’a, gönderdiği tahriratlarda hürmetkârane beyanatta bulunmayarak edebi tecavüz ile pâdişâhın gazabını tahrik etmesinin katline sebep olduğunu yazmaktadır. Cevdet tarihi, zeki, akıllı, dirayetli, işgüzar ve ancak iyş ve işrete fazla düşkün olduğunu ve sadarette gözü kararıp halkın malına el uzattığını beyan ediyor. Bu muharebedeki olayları bizzat zabt etmiş olan Vekayi-i Hamidiye risalesi sahibi Mehmet Sadık Efendi, hüsnü ahlâk sahibi işbilir olduğunu kaydetmektedir.

Hâdikatü’l-Vüzera zeyli’nde de şiir ve inşaya vukufundan ve hava ve hevese düşkünlüğünden bahsediliyor. İstanbul’a gönderilen başı Üsküdar’da müntesib olduğu Hüdayî tekkesi’nde medfun olup, orada bazı hayratı da vardır. Âyanlık iddiasıyla birkaç defa serkeşliğe kalkması ve kendisinin idamı hakkında ferman gönderilmesi malûm olduğundan, sadareti esnasında da isyan etmesi ihtimali göz önüne alınarak, aleyhtarlarının iftiralarına inanılmış ve pervasızca tahriratları da bu ihtimali kuvvetlendirmiştir. Nesli bugün Almanya’da ile Türkiye’de sürmektedir.

  • 1837 – Mariano José de Larra, İspanyol gazeteci ve yazar (d. 1809)
  • 1883 – Richard Wagner, Alman opera bestecisi (d. 1813)
  • 1909 – Julius Thomsen, Danimarkalı kimyager (d. 1826)
  • 1920 – Otto Gross, Avusturyalı psikanalist (d. 1877)
  • 1926 – Francis Ysidro Edgeworth, İrlandalı düşünür ve politik iktisatçı (d. 1845)
  • 1943 – Neyyire Neyir (Münire Eyüp Ertuğrul), Türk tiyatro ve sinema oyuncusu (d. 1902)
  • 1955 – Nubar Tekyay, Türk kemani (d. 1905)
  • 1957 – Oszkár Jászi, Macar sosyal bilimci ve siyasetçi (d. 1875)
  • 1967 – Füruğ Ferruhzad, İranlı şair, yazar, yönetmen ve ressam (d. 1935)
  • 1980 – David Janssen, Amerikalı oyuncu (d. 1931)
  • 1985 – Muzaffer Ozak, Türk vâiz, sahaf, müezzin, mutasavvıf (d. 1916)
Muzaffer Ozak
Doğum 1916
Karagümrük, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 1985 (68-69 yaşlarında)
İstanbul, Türkiye
Defin yeri Karagümrük, İstanbul
Mahlas Aşkî
Milliyet Türk
Eğitim İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi
Önemli eser İrşad
Resmî site
muzafferozak.com

Muzaffer Ozak (1916, İstanbul – 13 Şubat 1985, İstanbul), Aşkî mahlasıyla da bilinen Türk vâiz, sahaf, müezzin, mutasavvıf ve Halvetiyye’nin Cerrâhiyye şubesinin 19’uncu postnişînidir.

Hayatı

İstanbul’un Fatih ilçesinin Karagümrük semtinde doğdu. Doğduğu yıl kazanılan bir zafer dolayısıyla Muzaffer adı verildi. Babası Kayı Türkleri’nin Kızılkeçeli aşiretinin Cebeci ve Başağaoğulları kollarından gelen Konyalı Hacı Mehmed Efendi, annesi Ozaklar sülâlesinden Yanbolu Halvetî Tekkesi şeyhi Seyyid Hüseyin Efendi’nin torunu Ayşe Hanım’dır.[1] Küçük yaşta babasını kaybetti. İlk tahsilini babasının medrese arkadaşı Abdurrahman Sâmî Saruhânî’nin himâyesinde yaptı. Fatih Camii Başimamı Mehmed Râsim Efendi’den Kur’ân-ı Kerîm ve tecvid, Gümülcineli Açıkbaş Mustafa Efendi’den Arapça dersleri aldı. Kamil Akdik, Nûri Korman ve İsmail Hakkı Altunbezer’in Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki hat ve tezyinat derslerine dinleyici olarak katıldı.

İstanbul’da Ali Yazıcı, Soğanağa ve Karagümrük’te Kefeli Camii’nde müezzinlik yaptı. Kefeli Camii imamı Şâkir Efendi’den sahaflık sanatını öğrendi. Daha sonra Beyazıt Camii’ne müezzin olarak tayin edildi. Buradaki görevinden sonra Vezneciler’de Camcı Ali Camii’ne, orası yıkılınca da Kapalı Çarşı Camii’nde tayin oldu.

1936’da askere çağırıldığı için hem kendisine hem de annesine harçlık bulma amacıyla Fatih Camii avlusunda kitap satmaya başladı. Ardından Sahaflar Çarşısı’nda peyderpey ödemek üzere bir dükkânı 150 liraya devraldı. Askerlik hizmeti için dükkânı öylece bırakıp 1941’de askere gitti. Döndükten sonra sahaflığa devam etti. Ozak ayrıca “Sahaflar Şeyhi” olarak anılmaktaydı.

Ozak, birçok Avrupa ülkesi ve ABD’de dervişleriyle birlikte yaptığı toplu zikirleriyle tanındı. Yaşadığı dönemin dervişleri tarafından “Efendi” unvanıyla anılan Ozak, yazdığı ilahilerde “Aşkî” mahlasını kullanmaktaydı. Hicaz makamındaki Ömrün Bitirmiş Virane miyem – Allah Hû Allah güfteli meşhur ilahinin bestesi kendisine aittir.

Ozak’ın Kuzey Amerika’daki en önde gelen müridleri ve halefleri Tosun Bayrak, Lex Hixon ve Philippa de Menil idi.[4] Ozak’ın ölümünün ardından tarikat, Nur Aşkı Cerrahi Sufi Tarikatı ve Amerika Cerrahi Tarikatı olarak ikiye bölündü; ilki daha “evrenselci” bir yönelimi yansıtırken, ikincisi daha “geleneksel” bir yönelim gösteriyordu. Şeyh Muzaffer, Halveti-Cerrahi Tarikatını ayırma niyetinde olmadığını gösterirken, öğretilerinin farklı yorumlarını bilinçli bir şekilde teşvik etti. Dahası, gelenekçilerin daha muhafazakar ama yine de meşru bakış açısı yerine mesajının daha uyumlu yorumlarını benimsemeye başladı.

Şeyh Muzaffer’in en büyük hayali, Vahdet-i İlahiye zikrindeki sırları insanlıkla paylaşmaktı. 12 Şubat 1985’te İstanbul’da vefat etti.

Ozak’ın şeyhlik makamındaki selefi, 1914’ten 1966’ya kadar tarikatın 18. postnişini olan İbrahim Fahreddin Şevki Efendi (1885–1966); halefi ise 1985’ten 1999’a kadar tarikatın 20. postnişini olan Safer Dal Efendi’ydi (1926–1999).

  • 1991 – Arno Breker, Alman heykeltıraş (d. 1900)
  • 1992 – Nikolay Bogolyubov, Sovyet bilim insanı (d. 1909)
  • 1996 – Martin Balsam, Amerikalı oyuncu (d. 1919)
  • 2002 – Waylon Jennings, Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı (d. 1937)
  • 2004 – Zelimhan Yandarbiyev, Çeçen Cumhuriyeti 2. Cumhurbaşkanı, yazar (d. 1954)
  • 2005 – Hüdai Oral, Türk siyasetçi ve eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı (d. 1925)
  • 2005 – Lucia dos Santos, Portekizli karmelit rahibe (d. 1907)
  • 2005 – Teoman Alpay, Türk bestekâr (d. 1932)
  • 2006 – Andreas Katsulas, Yunan asıllı Amerikalı aktör (d. 1946)
  • 2006 – Peter Frederick Strawson, Britanyalı filozof (d. 1919)
  • 2009 – Bahtiyar Vahabzade, Azeri şair ve yazar (d. 1925)
  • 2013 – Stefan Wigger, Alman oyuncu (d. 1932)
  • 2014 – Ralph Waite, Amerikalı aktör ve seslendirme sanatçısı (d. 1928)
  • 2014 – Richard Møller Nielsen, Danimarkalı millî futbolcu ve teknik direktör (d. 1937)
  • 2015 – Geneviève Dormann, Fransız gazeteci ve yazar (d. 1933)
  • 2017 – Kim Jong-nam, Kuzey Koreli asker, siyasetçi ve Kuzey Kore eski lideri Kim Jong-il’in en büyük oğlu (d. 1971)
  • 2018 – Dobri Dobrev, Bulgar hayırsever kişilik (d. 1914)
  • 2018 – Henrik, Danimarka kraliçesi II. Margrethe’nin kocası (d. 1934)
Prens Henrik

Prens Henrik (Haziran 2010)
Danimarka konsort prensi
Hüküm süresi 14 Ocak 1972 – 13 Şubat 2018
Doğum 11 Haziran 1934
Talence, Gironde, Fransa
Ölüm 13 Şubat 2018 (83 yaşında)
Fredensborg Sarayı, Fredensborg, Danimarka
Defin 20 Şubat 2018
Eş(ler)i
II. Margrethe (e. 1967)
Çocuk(lar)ı Frederik, Joachim
Tam adı
Henri Marie Jean André de Laborde de Monpezat
Hanedan Monpezat Hanedanı
Babası André de Laborde de Monpezat
Annesi Renée-Yvonne Doursennot
Dini Lutheran Protestan
Askeri kariyer
Bağlılığı Fransa
Danimarka
Hizmet yılları 1959-1962
Rütbesi General (Ordu)
General (Hava Kuvvetleri)
Amiral (Deniz Kuvvetleri)
Çatışma/savaşları Cezayir Bağımsızlık Savaşı
Ödülleri Légion d’honneur
Fil Nişanı

Danimarka Prensi Henrik doğum adıyla Henri Marie Jean André de Laborde-Monpezat (11 Haziran 1934 – 13 Şubat 2018), Danimarka kraliçesi II. Margrethe’ın eşi. Margrethe’ın 14 Ocak 1972’deki tahta çıkışından 2018’deki ölümüne kadar Danimarka Konsort Prensi olarak görev yaptı.

İlk yılları ve eğitimi

Henri Marie Jean André de Laborde de Monpezat 11 Haziran 1934 tarihinde André de Laborde de Monpezat ve eşi Renée Doursenot’ın çocukları olarak Fransa’nın Bordeaux şehri yakınlarındaki Talence ilçesinde doğdu. Monzepat ailesi tarafından katolik olarak yetiştirildi. İlk beş yılını, babasının işleri dolayısıyla Vietnam’ın başkenti Hanoi’de geçirdi. 1939’da, ailesi ile birlikte Le Cayrou kentine geri döndü ve II. Dünya Savaşı boyunca burada yaşadı. Henrik 1947 yılına kadar evde eğitim aldı. Daha sonra Bordeaux’daki bir Cizvit okuluna gitti. 1950’de Vietnam’a geri döndü ve 1952 yılında Hanoi’deki bir liseden mezun oldu. Başlangıçta Conservatoire de Paris’te piyanist olmak için eğitim almak isteyen Henrik, bunun yerine babasının istekleri doğrultusunda bir eğitim seçti. 1952-1957 yılları arasında eş zamanlı olarak bugünkü adı Paris Üniversitesi olan Sorbonne’de hukuk ve siyaset bilimi bölümlerinde eğitim gördü ve École Nationale des Langues Orientales’de Çince ve Vietnamca dillerinde eğitim aldı. 1959-1962 yılları arasındaki zorunlu askerlik görevini Fransız Kara Kuvvetleri’nde piyade olarak yaptı ve Cezayir Bağımsızlık Savaşı’nda görev aldı.[5] 1963-1967 yılları arasında Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmaya başladı ve Fransa’nın Londra’daki elçilik binasında sekreter olarak görev aldı. İngiltere’de ikamet ettiği süre zarfında, Londra Ekonomi Okulu’nda okuyan veliaht prenses Margrethe ile tanıştı. Henrik evlilik teklifi yapana kadar çift bir yıl boyunca flört etti.

Evliliği ve özel hayatı

Kont Henri Marie Jean Andre, Danimarka tahtının varisi olan Prenses Margrethe ile 10 Haziran 1967’de Kopenhag Deniz Kuvvetleri Kilisesi’nde evlendi. Çift, 4-5 hafta süren balayını Türkiye’nin Aydın ilinin Kuşadası ilçesinde ve Antalya’da geçirdi. Düğün öncesinde Prens Protestan Lutheryanizm mezhebine geçti ve evliliğinin ardından “Prens Henrik” unvanını aldı. Ayrıca Fransa vatandaşlığından çıkıp Danimarka vatandaşlığına geçti. Sekiz torun sahibi çiftin büyük oğulları Veliaht Prens Frederik 1968, Prens Joachim ise 1969’da dünyaya geldi. Prens Henrik’in anadili Fransızca, ikinci dili ise Danca idi. Ayrıca akıcı derecede İngilizce, Almanca, Çince ve Vietnamca konuşabiliyordu. Her ne kadar Margrethe ile evlendiğinde Dancayı hemen öğrenmiş olsa da, Danimarkalılar Dancayı kavraması ve kalın Fransız vurguları nedeniyle alay etmekteydi.

Danimarka monarşisi ile ilişkileri

Prens Henrik ve Prenses Margrethe başkent Kopenhag’da, 4 Eylül 1966

Prens Henrik, eşi II. Margrethe’ın 1972 yılında tahta çıkıp kraliçe olması ile Danimarka tarihi’nde kraliçenin kocası olarak hanedan üyesi olan ilk erkek oldu. Henrik, kendisinin kral unvanı alamaması gerçeği ile yıllarca mücadele etti. 1997 yılında yayımlanan anılarında bu konuda “oyunun kurallarını anlıyorum ama bir erkek için eşi ile aynı seviyeye konulmamak çok zor” ifadelerini kullandı. Ayrıca kendi unvanı ile oğullarının ve torunlarının arasındaki ayrımı yapmanın bir yolu olmadığını belirterek, unvan verilmemesi nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını söyledi. Kraliyet Ailesi protokolünde oğulları Veliaht Prens Frederik ve Prens Joachim’den sonra gelmesinden dolayı duyduğu rahatsızlığı sık sık dile getirdi.

2002 yılında Danimarka’yı terk etti ve güney Fransa’daki Cahors’daki kraliyet rezidansı Château de Cayx kalmaya başladı. Danimarkadan ayrılmasının nedenini, Kraliçe Margrethe’ın yokluğunda oğlu Prens Frederik’in ev sahipliği yapacağı yılbaşı resepsiyonunda kraliyet hiyerarşisine göre üçüncü sıraya konulması ve kendisini aşağılanmış ve küçük düşürülmüş hissetmesi olarak açıkladı. Henrik burada yaptığı bir konuşmada “Yıllardır Danimarka’nın iki numarasıydım. Bu rolde memnun kaldım, fakat bunca yıldan sonra üçüncü sıraya düşmek istemiyorum.” ifadelerine yer verdi. Kraliçe Margrethe kocasıyla görüşmek ve geri dönmesine ikna etmek için Fransa’ya gitti. Üç hafta burada kalan çift, Hollanda veliaht prensi Willem-Alexander ve Máxima Zorreguieta’nın düğün törenine beklenildiği gibi katılmadı. Üç hafta sonra Prens Henrik Danimarka’ya geri döndü. Kraliçe Margrethe 31 Aralık 2015’te Danimarka halkına yaptığı yeni yıl konuşmasında, 1 Ocak 2016’dan itibaren kocası Henrik’in resmî görevleri ve unvanlarından çoğundan vazgeçeceğini açıkladı. 14 Nisan 2016’da, Prens Henrik, 2005’ten beri kullandığı “Konsort Prens” unvanını bıraktığını bildirdi.

Prens Henrik Ağustos 2017’de yaptığı açıklamada, kendisine kral unvanı verilmediği ve eşinin kendisine gerekli saygıyı göstermediği gerekçesiyle, Danimarka kraliyet ailesi geleneklerinin aksine eşi Kraliçe II. Margrethe ile yan yana gömülmek istemediğini söyledi. 1559 yılından beri Danimarka kraliyet mensuplarının gömüldüğü Roskilde Katedrali’nde eşinin yanında gömülmek istemediğini açıklayan ilk hanedan üyesi oldu. Kraliyet Sarayı sözcüsü yaptığı açıklamada, çift için özel olarak tasarlanmış bir lahit yaptıran Kraliçe Margrethe’ın, Henrik’in kararını kabul ettiğini bildirdi.

Kültürel ilgi alanları ve hobileri

Henrik, Margrethe’ın sigarasını yakarken, 1966

Henrik, ana dilı Fransızca ile birçok şiir yazdı; bunlardan bazıları olan Chemin faisant (1982), Cantabile (2000), Les escargots de Marie Lanceline (2003), Murmures de vent (2005), Frihjul (Roue-Libre, 2010), Fabula (2011), La part des anges (2013) ve Dans mes nuits sereines (2014) koleksiyonlarda yayınlandı. 1996 yılında anılarından oluşan bir ciltlik Destiny Binds (Kader Bağları), 2000 yılında şiir derlemelerinden oluşan ve Kraliçe tarafından yapılan kolajlarla resimlendirilen Cantabile (Şarkılı) isimli kitapları yayımlandı. 2005’te bir diğer şiir derlemesi olan Whispering Breeze (Fısıldayan Rüzgar) Fransa’da Murmures de vent adıyla basıldı. Frederik Magle, Henrik’in şiir koleksiyonu Cantabile’ye dayanan senfonisini Henrik’in 70. ve 75. doğum günlerine denk gelen 2004 ve 2009 yıllarında Danimarka Ulusal Senfoni Orkestrası tarafından iki konserle seslendirdi.

Bunlara ek olarak Prens Henrik, Fransız gastronomik geleneklerinden esinlenen bir aşçıydı. Aile yemeklerini genellikle saray şefiyle işbirliği içinde planlar ve her zaman kendi baharatlarını yemeklerinde kullanırdı. Ayrıca, tanınan bir yemek kitabı yazarı oldu. Henrik, yemek kitaplarına ek olarak, sık sık Danimarka’daki Fredensborg Sarayı’nda veya Fransa’daki evi Château de Cayx’te yemeklerini nasıl hazırladığını gösteren televizyon programlarında da yer aldı.

Ölümü ve cenaze töreni

Prens Henrik’in hanedan arması

6 Eylül 2017’de Kraliyet Basın Bürosu tarafından yayımlanan açıklamada, Prens Henrik’e demans teşhisi konulduğu belirtildi. 28 Ocak 2018’de Mısır’a yaptığı ziyaret sonrasında rahatsızlanarak Rigshospitalet’te hastaneye kaldırıldı. Henrik’e akciğer enfeksiyonu teşhisi konuldu, ayrıca sol akciğerinde iyi huylu bir tümör tespit edildi. 13 Şubat 2018’de Prince Henrik, Rigshospitalet’ten Fredensborg Sarayı’na getirildi ve burada hayatının kalan günlerini geçirmek istediğini belirtti. Ayrıca, Danimarka tahtının birinci varisi Prens Frederik, Güney Kore’nin Pyeongchang şehrindeki Kış Olimpiyatları’ndaki programını iptal ederek Danimarka’ya geri döndü. 14 Şubat 2018’de Danimarka Kraliyet Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Prens Henrik’in Fredensborg Sarayı’nda 83 yaşında öldüğü açıklandı.

20 Şubat 2018’de Christiansborg Sarayı Kilisesi’nde düzenlenen dinî tören düzenlendi. Cenaze törenine, Prens ile Kraliyet Ailesi’nin yakın çevresinin yanı sıra Parlamento Başkanı Pia Kjærsgaard, Başbakan Lars Løkke Rasmussen ve Fransa’nın Kopenhag Büyükelçisi M. Francois Zimeray’nin de bulunduğu 60 davetli katıldı. Prens Henrik’in cesedi vasiyeti üzerine krematoryumda yakıldıktan sonra küllerinin yarısı denize serpildi, diğer yarısı ise Fredensborg Sarayı’ndaki kraliyet ailesinin özel bahçesine gömüldü.

Unvan, nişan ve madalyaları

Unvanları

  • 11 Haziran 1934 – 10 Haziran 1967: Kont* Henri de Laborde de Monpezat
  • 10 Haziran 1967 – 2005: Kraliyet Altesleri Danimarka Prensi Henrik
  • 2005 – 14 Nisan 2016: Kraliyet Altesleri Danimarka Konsort Prensi[22]
  • 14 Nisan 2016 – 13 Şubat 2018: Kraliyet Altesleri Danimarka Prensi Henrik

* Kullanımı tartışmalıdır.

Nişan ve madalyaları

Prens Henrik’in aldığı nişan ve madalyalar:

  • Almanya: Almanya Federal Cumhuriyeti Büyük Haç Liyakat Nişanı
  • Avusturya: Avusturya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı
  • Belçika: Büyük Kordon I. Leopold Nişanı
  • Birleşik Krallık: Şövalye Çapraz Haç Banyo Nişanı
  • Birleşik Krallık: Şövalye Çapraz Haç Aziz Michael ve Aziz George Nisan
  • Birleşik Krallık: Büyük Çapraz Haç Victoria Nişanı
  • Brezilya: Büyük Güney Çapraz Nişanı
  • Bulgaristan: Büyük Çapraz Stara Planina Nişanı
  • Danimarka: Şövalye Fil Nişanı
  • Danimarka: Büyük Kumandan Dannebrog Nişanı
  • Estonya: 1. Sınıf Terra Mariana Haç Nişanı
  • Fas: Şerifiyen Al-Alaoui Nişanı
  • Finlandiya: Büyük Çapraz Beyaz Gül Nişanı
  • Fransa: Büyük Haç Légion d’honneur
  • Fransa: Büyük Haç Ulusal Liyakat Nişanı
  • Fransa: Kumandan Ziraat Liyakat Nişanı
  • Güney Kore: Üstün Diplomatik Hizmet Nişanı
  • Hırvatistan: Büyük Çapraz Kraliçe Jelena Nişanı
  • Hollanda: Hollanda Aslanı Büyük Şövalye Nişanı
  • İspanya: Büyük Çapraz Şövalye III. Carlos Nişanı
  • İsveç: Şövalye Seraphim Kraliyet Nişanı
  • İsveç: Kral VI. Gustaf Adolf’un 85. Yaş Günü Madalyası
  • İsveç: Kral XVI. Carl Gustaf’ın 50. Yaş Günü Madalyası
  • İsveç: Kral XVI. Carl Gustaf Yakut Jübile Madalyası
  • İtalya: Büyük Haç Şövalye İtalya Cumhuriyeti Liyakat Nişanı
  • İzlanda: Büyük Çapraz Şahin Nişanı
  • Japonya: Büyük Kordon Paulownia Çiçekleri Nişanı
  • Letonya: Büyük Haç Kumandan Üç Yıldız Nişanı
  • Litvanya: Büyük Haç ile birlikte Büyük Vytautas Nişanı
  • Lüksemburg: Nassau Henedanı Altın Aslan Nişanı
  • Meksika: Aztek Kartalı Nişanı
  • Mısır: Büyük Kordon Nil Nişanı
  • Norveç: Büyük Haç Aziz Olav Nişanı
  • Polonya: Büyük Kordonlu Polonya Cumhuriyeti Liyakat Nişanı
  • Portekiz : Büyük Haç İsa Nişanı
  • Romanya: Büyük Çapraz Romanya’nın Yıldızı Nişanı
  • Slovakya: Büyük Çapraz Beyaz Çifte Haç Nişanı
  • Tayland: Büyük Kordon Şövalye Chula Chom Klao Nişanı
  • Ürdün: Büyük Kordon Rönesans Nişanı
  • Yunanistan: Büyük Haç Onur Nişanı
II. Margrethe

Margrethe (Mayıs 2012)
Danimarka kraliçesi
Hüküm süresi 14 Ocak 1972 – 14 Ocak 2024 (tahttan çekilme)
(52 yıl)
Önce gelen IX. Frederik
Sonra gelen X. Frederik
Doğum 16 Nisan 1940 (84 yaşında)
Kopenhag, Danimarka
Eş(ler)i
Henri de Laborde de Monpezat
(e. 1967; ö. 2018)
Çocuk(lar)ı
  • X. Frederik
  • Prens Joachim
Tam adı
Margrethe Alexandrine Þórhildur Ingrid
Hanedan Glücksburg
Babası Danimarka Kralı IX. Frederik
Annesi İsveç Prensesi Ingrid
Dini Danimarka Kilisesi
İmza

II. Margrethe veya tam adıyla Margrethe Alexandrine Þórhildur Ingrid (d. 16 Nisan 1940, Kopenhag), eski Danimarka kraliçesi ve Danimarka Silahlı Kuvvetleri başkomutanıdır. Eski Danimarka kraliçesi olmakla birlikte Grönland ve Faroe Adalarının da kraliçesiydi. 14 Ocak 2024 tarihinde imzaladığı tahttan çekilme kararıyla tahtını büyük oğlu Frederik’e bırakmıştır.

Hakkında

Prenses Margrethe, Kopenhag’da Amalienborg Sarayı’dan dünyaya gelmiştir. Babası Prens Frederik annesi Prenses Ingrid’dir. O dönemde Danimarka kralı olan Christian X aynı zamanda İzlanda’nın da kralıydı. Bu yüzden yeni doğan prensese İzlandaca bir isim olan Þórhildur ismini koydu.

Kraliçenin sloganı “Tanrının yardımıyla, halkın sevgisiyle, Danimarka Gücü”dür.

Doğduğunda prensin daha sonradan kral olacak en büyük çocuğu olmasına rağmen monarşinin başına geçilecek gözüyle doğmadı. Ancak Prenses Ingrid’in hiç erkek çocuğu olmaması krallık hakkının Margrethe’nin amcası Prens Knud’a bırakıyordu. Frederik ve kızlarının halk arasındaki popülaritesi, kadının payının Danimarka’da daha göz önüne gelecek olması nedeniyle yapılan değişikliklerin iki meclisten de geçmesinin ardından 1953 yılında kadınların da hanedanın başına geçmesi hakkının verilmesi referanduma götürülerek halkın görüşü soruldu. Meclislerin ve halkın kabulüyle İngiltere’de olduğu gibi Danimarka’da da kadınlar kraliçe olarak başa geçebileceklerdi.

Danca, Norveççe, Fransızca, İsveççe, İngilizce ve Almanca konuşabilmektedir.

Tahttan çekilmesi

Margrethe, 31 Aralık 2023’te geleneksel yılbaşı konuşmasında, tahta çıktıktan tam 52 yıl sonra, 14 Ocak 2024’te oğlu Veliaht Prens Frederik adına tahttan feragat edeceğini duyurdu. 14 Ocak 2024 tarihinde imzaladığı karar ile büyük oğlu Frederik lehine tahttan çekilmiştir.

Unvanları

  • 16 Nisan 1940 – 5 Haziran 1953: Kraliyet Altesleri Danimarka Prensesi Margrethe
  • 5 Haziran 1953 – 14 Ocak 1972: Kraliyet Altesleri Prenses Margrethe, Danimarka’nın Muhtemel Varisi
  • 14 Ocak 1972 – 14 Ocak 2024: Majesteleri Kraliçe
  • 14 Ocak 2024 – günümüz: Majesteleri Kraliçe Margrethe
  • 2018 – Agop Kotoğyan, Ermeni asıllı Türk dermatolog (d. 1939)
Agop Kotoğyan
Doğum 21 Kasım 1937
İstanbul, Türkiye
Ölüm 13 Şubat 2018 (80 yaşında)
İstanbul, Türkiye
Defin yeri Balıklı Ermeni Mezarlığı, İstanbul
Milliyet Ermeni
Eğitim İstanbul Tıp Fakültesi
Evlilikler Suzan Kotoğyan (e. 1975-2018)
Kariyeri
Dalı Dermatoloji
Çalıştığı kurumlar Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Agop Kotoğyan veya takma adıyla Kolsuz Agop (21 Kasım 1937, İstanbul – 13 Şubat 2018, İstanbul) Ermeni asıllı Türk dermatolog.

Türkiye’de yetişmiş en önemli cilt uzmanları arasında gösterilen Agop Kotoğyan, bir kolu olmadığı için Kolsuz Agop lakabıyla tanınmıştır.

Hayatı

Agop Kotoğyan’ın Balıklı Ermeni Mezarlığı’ndaki kabri, İstanbul

1937 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Ermeni Kırımı yetimi olan Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinden Kirkor Bey, annesi Yozgat’ın İğdere Köyü’nden Makruhi Hanım’dır. Ailesi 1938 yılında İstanbul’a göç edip Samatya semtine yerleşti.

Ailenin ilk çocuğu olan Agop Kotoğyan, eğitimine Sahakyan Nunyan Ermeni İlkokulu’nda başladı. 1952’de ilkokulu bitirdikten sonra bir gümüş atölyesinde çalışırken makineye elini kaptırdı ve kangrene çevirince doktorlar kolunu omuz hizasından kesmek zorunda kaldı. Bu kazadan sonra hayatta kalmayı başardı ve Bezciyan Ermeni Ortaokulu’nda eğitime geri döndü. Lise öğrenimini Getronagan Ermeni Lisesi’nde tamamladı.

Lise yıllarında futbolla ilgilendi. Mahalli bir futbol takımı olan Samatya Gençler Kulübü kadrosunda yer aldı.[3] Futbola üniversitede de devam etti.

1957’de girdiği İstanbul Tıp Fakültesi’nden 1963’te birincilikle mezun oldu. Kadro bulunmaması nedeniyle 1963-1964 yıllarında İstanbul Tıp Fakültesi Deri Hastalıkları ve Frengi Kliniğinde gönüllü olarak çalıştı.

1964’te Cerrahpaşa Hastanesi’nin Deri Hastalıkları ve Frengi Kürsüsünün ilk asistanı olarak kadroya alındı. 1967’de “Dermatitis Herpetiformis” adlı uzmanlık teziyle deri ve zührevi hastalıklar uzmanı oldu. 1969’da üniversite tarafından Almanya’ya gönderildi. Dört ayda Almanca öğrendi ve Hamburg Saar Üniversitesi Dermatoloji Kliniği’nde çalışmaya başladı. Bu kilinikteki çalışmalarında malign melanomların klinik ve histopatolojik incelemelerine ağırlık verdi. Aynı üniversitenin alerji ve histoloji bölümlerinde de çalıştı. Kliniklerde gösterdiği başarıdan dolayı, Alman Üniversite Kurulunun talebiyle okulda kalma süresi bir yıl daha uzatıldı. 1972’de İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne döndü.

Yurda döndükten sonra 1973’te doçent, 1979’da “Akne Vulgaris Vakalarında İmmunolojik Araştırmalar” adlı teziyle profesör unvanını aldı. Almancadan sonra kendi çabasıyla, Fransızca ve İngilizce öğrendi. 2004’te emekli oluncaya kadar Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde akademisyenlik yaptı. Cilt hastalıklarıyla ilgili iki kitap ve uluslararası dergilerde üç yüzden fazla makale yayınladı. Dünyanın birçok ülkesinde dersler, konferanslar verdi. Çeşitli ülkelerden gelen teklifleri şu sözlerle reddetti: “Bir ülkeyi sevmek demek, bu topraklarda geçirdiğin güzel ve iyi günleri sevmek demek değildir. İyi günde ve kötü günde burada olmak, vatanın yanında kalmak, hatta vatan uğruna ölmeyi göze almak demektir.

2017 yılına kadar özel muayenehanesinde çalışmaya devam etti. Tedavi gördüğü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 13 Şubat 2018’de öldü.

  • 2019 – Idriz Ajeti, Kosovalı tarihçi (d. 1917)
Idriz Ajeti
Doğum 26 Haziran 1917
Tupale, Sırbistan Krallığı
Ölüm 13 Şubat 2019 (101 yaşında)
Priştine, Kosova
Milliyet Arnavut asıllı Kosovalı
Meslek Dilbilimci, tarihçi ve eğitimci

Idriz Ajeti (26 Haziran 1917 -13 Şubat 2019), Arnavutluk dili ve tarihi konusunda uzmanlaşmış Arnavut asıllı Kosovalı dilbilimci, tarihçi ve eğitimcidir.

Yaşamı ve kariyeri

II. Dünya Savaşı sonrası Arnavut dili üzerine çalışmalar konusunda önde gelen araştırmacı ve otoritelerden biri olarak bilinmektedir. Priştine Üniversitesi’nde (1969-99) çalıştı ve yedi yıl boyunca başkanlığını sürdürdüğü Kosova Bilim ve Sanat Akademisi’nin üyesi olarak faaliyette bulundu.

  • 2019 – Ozan Arif, Türk öğretmen, halk ozanı ve şair (d. 1949)
  • 2019 – Jack Coghill, Amerikalı iş insanı ve siyasetçi (d. 1925)
  • 2019 – Bibi Ferreira, Brezilyalı oyuncu ve şarkıcı (d. 1922)
  • 2019 – Eric Harrison, İngiliz profesyonel eski futbolcu ve antrenör (d. 1938)
  • 2019 – Connie Jones, Amerikalı caz trompetçisi ve kornetçi (d. 1934)
  • 2019 – Vitali Hmelnitski, Sovyet-Ukraynalı eski profesyonel futbolcu ve antrenör (d. 1943)
  • 2020 – Aleksey Botyan, Sovyetler Birliği casusu (d. 1916)
  • 2020 – Des Britten, Yeni Zelandalı iş insanı, sunucu, yazar, yemek şefi ve Anglikan papazı (d. 1939)
Sir Des Britten
KNZM
Doğum Desmond John Britten
27 Aralık 1937
Ōtāne, Yeni Zelanda
Ölüm 13 Şubat 2020 (82 yaşında)
Wellington, Yeni Zelanda
Meslek Yayıncı
yemek şefi
Rahip

Sir Desmond John Britten “NZL”, “KNZM” (1939 – 13 Şubat 2020), Yeni Zelandalı iş adamı, sunucu, yazar, yemek şefi ve Anglikan rahibi.

Yaşamı ve kariyeri

Britten 1939’da Wellington, Yeni Zelanda’da doğdu. 17 yıl boyunca “Wellington Şehri Misyoneri” olarak görev yaptı. Çalışmalarıyla 2012’de Yeni Zelanda Şövalyelik Nişanı ile mükafatlandırıldı.

Britten 1983’te Anglikan rahibi olarak atanarak Roseneath,Wellington’da bulunan St. Barnabas Kilisesi’nde 2013 yılına kadar görevini sürdürmüştür.

1970’li yıllarda Yeni Zelanda’da televizyon ekranlarına gelen Thyme for Cookery and Bon Appetit adlı yemek programını hazırlayıp sundu. Ayrıca kendisinin Wellington’da kurduğu “The Coachman” adlı restorantı 28 yıl boyunca işletti.

Ölümü

Britten 13 Şubat 2020’de Wellington’da kanser nedeniyle 80 yaşında ölmüştür.

  • 2020 – Liu Shouxiang, Çinli suluboya ressamı ve profesör (d. 1958)
  • 2021
    • Xabier Agirre, İspanyol yönetici ve siyasetçi (d. 1951)
    • Louis Clark, İngiliz müzisyen (d. 1947)
    • Sydney Devine, İskoç şarkıcı (d. 1940)
    • Olle Nygren, İsveçli sürat motosikleti yarışmacısı (d. 1929)
    • Andon Qesari, Arnavut aktör ve tiyatro yönetmeni (d. 1942)
    • Kadir Topbaş, Türk mimar ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (d. 1945)
  • 2023 – Cemal Kütahya, Türk hentbolcu (d. 1990)

Tatiller ve özel günler

 

  • Dünya Radyo Günü
  • Erzincan’ın Fransız işgalinden kurtuluşu (1918)
  • Giresun’un Görele ilçesinin Rus ve Ermeni işgalinden kurtuluşu (1918)

 

wikipedia.org

Ayrıca Kontrol Edin

6 Mayısta ölenler

Ölümler 680 – Muaviye, Halife ve Emevi Hanedanının kurucusu (d. 602) I. Muaviye Arapça Hüsn-ü Hatt ile “Muâviye” …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir