Birlik Gazetesi’nde yer alan habere göre, Yunanistan eski Başbakanı Kostas Karamanlis, “Maalesef Türkiye bize taviz mi? savaş mı? “ikilemini” aşılamayı başardı” dedi salonda bulunan herkes adeta buz kesti.

Profesör ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Valinakis’in “Türkiye’ye Karşı Yeni Bir Strateji İçin” isimli kitabın tanıtımına katılan eski Başbakan Kostas Karamanlis, “Türk saldırganlığını sınırlamak için bir strateji uygulamak amacıyla sözde ‘sakin sulardan’ yararlanmalıyız” vurgusu yaptı.

Kostas Karamanlis konuşmasında şu ifadeleri dile getirdi: “Girişimler ve hareketlilik, karasularımızın genişletilmesi gibi uluslararası hukukun da güvence altına aldığı hayati çıkarlarımıza ve tek taraflı haklarımıza taviz teşkil etmez. Türkiye’ye tek taraflı haklarımızın ciddi bir şekilde takasını teklif etmezsek bizimle müzakere etmesinin bir anlamı olmayacağı yolundaki yeni teori, uluslararası tarihte bir ilktir.

Müzakere kendi başına bir amaç değildir. Ve böyle bir müzakereden kazanç olarak savaşı önlemeyi önerenler, bu konularda taviz verilerek barışın satın alınamayacağını bilmelidirler. Tam tersine ülke, Türkiye’nin keyfi taktiklerinin esiri haline geliyor ve daha fazla hukuksuz iddiaya iştahı kabarıyor.

Ancak uluslararası hukukun müzakere etmemizi gerektirdiği, tüm dünya ülkelerinin yaptığı gibi, taleplerimizi azami ölçüde ortaya koymamız gereken konularda bile, önceden verilen tavizler inisiyatif teşkil etmez. Ve aslında hiçbir karşılık da almadan. Türkiye maalesef bize ya taviz ya savaş ikilemini aşılamayı başardı. Bu şekilde kar elde etmeye çalışıyor ve bazı durumlarda tek bir kurşun atılmadan bunu başarıyor. Zaten Yunanistan tepki vermediği veya çekingen davrandığı sürece Türkiye taleplerini genişletiyor.”

“Yunanistan’ın içinde ve dışında bazı insanların Türkiye’yi yanlış okuduğunu düşünüyorum. Çünkü sorun, iki ülke arasında barış ve işbirliğinin nihayet hakim olması için şu veya bu tavizi, şu veya bu uzlaşmayı yapıp yapmayacağımız değildir. Türkiye’nin doğru okunması, en açık, en aşikâr olanı, kitapta detaylı bir şekilde analiz edildiği gibi, onun revizyonist bir ülke olduğudur.

Valinakis, Ankara’nın iç tüketim için bizi tehdit ettiğini ve aynı zamanda barış ve istikrar istediğini tekrarlayanların Türkiye’yi doğru okumadıklarını haklı olarak açıklıyor. Dış politikada ataleti oluşturan şey işte bu rehavettir. Çünkü çok gerçek bir tehdidi hafife almak, Ankara ile diyalog kurarak, güven ortamı yaratarak ve bazı tavizler vererek gerginliklerin hatta savaşın önüne geçebileceğimiz yanılgısına yol açıyor.”