Ölümler
- 1311 – Kutbeddin Şirazî, İranlı din ve astronomi bilgini (d. 1236)
Kutbüddin Şirazî
|
|
---|---|
![]() Kutbeddin Şirazi tarafından yapılmış bir el yazması.
|
|
Doğum | ‘Kutbeddin Mahmud İbn Mes’ud İbn Muslih eş-Şirazî 1236 Kazerun |
Ölüm | 7 Şubat 1311 Tebriz |
Milliyet | Fars |
Din | İslam |
Kariyeri | |
Dalı | Matematik, Astronomi, İslam tıbbı, bilim ve İslam felsefesi |
Etkilendikleri | Nasîrüddin Tûsî, İbn-i Heysem, Şihabeddin Sühreverdî |
Etkiledikleri | Kemaleddin El Farisi |
Kutbüddin Şirazî (1236, Şiraz – 7 Şubat 1311, Tebriz), İranlı din ve astronomi bilgini. Tam adı ‘Kutbeddin Mahmud İbn Mes’ud İbn Muslih eş-Şirazî’ olan alim, hicri 634 (1236) yılında güzümüzde İran sınırları içinde bulunan Şiraz şehrinde dünyaya gelmiştir. İlk eğitiminin ardından Anadolu’ya geçerek Sivas ve Malatya kadılıklarında bulunmuştur. Ardından Şam’a gitmiş sonra ise Tebriz’e yerleşmiş ve hicri 710 (1310) yılında Tebriz’de, ölmüştür. Şafiî mezhebinden olan Kutbeddin Şirazî, Sadreddin Konevî’nin derslerinde bulunmuş ve Feth’ül Mennân isimli büyük bir tefsir yazmıştır. Tefsir, havass, felsefe ve astronomiye dair eserleri bulunmaktadır.
Hayatı

Babası Ziyaeddin Mesut bin Muslih Kazeruni Şiraz’da çalışmıştır. Alim ilk eğitimini babasından almış, 1250 yılında onun vefatından sonra eğitimini Şiraz’da amcası Kemaleddin Abdüllah Kazeruninin, Şemseddin Kütübinin, Şerefeddin Zeki er Rukşevinin ve döneminin başka tanınmış âlimlerinin yanında sürdürmüştür.
Kutbeddin Şirazi 1260 yılında (hicri 658) yılında veya 1263 yılında (Hicri 661) yılında lisansını yükseltmek için Maragada, Nasîrüddin Tûsî’nin yanına gitmiştir. O, Maraga rasathanesinde çalışmakla birlikte, Nasiruddin Tûsî’den felsefe, astronomi ve matematiği mükemmel öğrenmiştir. Maragada alim gibi büyük ün kazanmıştır.
Kutbeddin Şirazi alim gibi yaygın olmakla beraber, siyasi adam olarak da tanınmıştır. O, XIII yüzyılın 60’lı yıllarından itibaren sosyal-siyasi faaliyete başlamıştır. Filozof Maragada bilgisini geliştirdikten sonra hükümdarın emriyle Horasan’a ve başkenti İsfahan kenti olan Irak’ı ziyaret etmiştir. Burada bilim adamlarının hamisi, İsfahan hakimi Bahaddin Muhammed Cüveyni ile tanışmıştır. Kutbeddin Şirazi 1268 yılında Bağdat’a gitmiş, sonra Küçük Asya’ya yola düşmüştür. Orada ilgi karşılanarak devlet işlerinde çalışmış, bir süre Sivas ve Malatya’da gazi olmuş akademisyenlerle özellikle Celaleddin Rumi (1207-1273) ve Sadrettin Konevi (1210-1274) ile dost olmuştur. Ansiklopedik akademisyenin siyasi faaliyetleri Ahmet Han Takudar (1282-1284) zamanında genişletildi. O, hüküdarın emriyle Mısır’a Memlük Sultanı Mansur Seyfettin Kalaunun (1279-1290) yanına Büyükelçi olarak gönderilmiştir. Amcası Kemaleddin Abdüllah Kazaruni de onunla birlikte olmuştur.
Kutbeddin Şirazi Mısır’da Büyükelçi olarak çalışırken Moğolların diplomatik görevleri yerine getirerek, Moğollar ve Mısırlılar arasındaki ilişkileri geliştirir. O, sekiz yıl başarılı siyasi faaliyet gösterdikten sonra İlhanlılar devletinin o zaman başkenti olan Tebriz’e döner.
Kutbeddin Şirazi 7 Şubat 1311 yılında Tebriz’de öldü. Zeyneddin ibn el-verdi (… -1349) filozofun ölümünden etkilenerek bir mersiye yazmıştır. Bu mersiyede şaşkınlıkla denir ki, bilim değirmenlerinin oku (Kutup) kırıldığı halde nasıl dönebilir.
Bilimsel Yaratıcılık
Kutbeddin Şirazi’nin yaratıcılığı ve bilimsel faaliyetleri kaynaklarda geniş aydınlatılmıştır. Zengin yaratıcılık yolu geçmiş ansiklopedik alim felsefe, mantık, tıp, matematik, astronomi, kosmosrafya vb. konularda değerli eserler yaratmıştır.
Kutbeddin Şirazi çok genç iken İbn Sina’nın “Tıp kanunu” (“el-Kanun fi-t-tıp”) eserinin genel teorik bölümüne – “külliyat” a açıklama yazmayı planlıyor, Sivas ve Malatya’da gazi işleyişinde de, Mısır’da büyükelçi iken bu açıklama üzerinde çalışıyor. Mısır’dan döndükten sonra eseri tamamlayan alim onu Ahmet Han’ın veziri Muhammed Sahaddedin’e ithaf ediyor.
Kutbeddin Şirazi’nin yaratıcılığında “Göğü bilmekte idrakin son haddi” (“Nihayet el-idrak fi dirayet el-eflâk”) kitabı önemli yer tutmaktadır. Kosmosrafyaya dair bu eser İsfahan hakimi Bahaddin Muhammed Cüveyni’ye ithaf edilmiş ve tamamen 1281 (hicri 680) yılında tamamlanmıştır. Bu kitabın çok sayıda yazma nüshaları Bağdat, Kahire, Musul, İstanbul, Tahran, Berlin, Leyden, Londra, Manchester, Paris, Oxford, Floransa, Taşkent ve başka kentlerin kütüphanelerinde saklanır. Kutbeddin Şirazi’nin “Şah katkısı” (“et-Tuhfa eş-şahiyye”) eseri vezir Şah Muhammed’in şerefine kaleme alınmış, 1285 yılında tamamlanmıştır. Bu eser “Göğü bilmekte idrakin son haddi” kitabının geniş açıklamasıdır. “Şah katkısı” eseri Bağdat, Meşhed, Berlin, Petersburg, Londra, Oxford, Priston, Floransa, Rampur, Roma, İstanbul ve başka kentlerin kütüphanelerinde mevcuttur.
Kutbeddin Şirazi’nin astronomiye dair “Muzafferüddin için seçmeler” (“İhtiyarat-i Müzaffari”) eseri “Maviyi bilmekte idrakin son haddi” eserinin özet açıklamasıdır. Kitap Muzafferüddin Bulaku Arslan’a ithaf edilmiştir.
Kutbeddin Şirazi’nin yaratıcılığında özel yer tutan felsefeye dair “dîbâc en iyi taç incisi” (“dürre et-tac li ğürret ed-dîbâc”) tez teorik ve pratik felsefenin tüm kısımlarını kapsar. Kitap Batı Gilanın hakimi Filşah bin Rüstemşah oğlu emir dîbâc ithaf edilmiştir. Filozofun Farsça kaleme aldığı bu eser yaklaşık 1293-1305 yılları arasında yazılmıştır.
“Dîbâc en iyi taç incisi” tez beş bölümden oluşmaktadır: birinci mantık, ikinci “ilk felsefe”, üçüncü doğa bilimleri, dördüncü matematiksel bilimler, beşinci metafizik ve sonuç (din ve siyaset konularında). Kutbeddin Şirazi’nin ansiklopedik özellik taşıyan bu tez yazarken seleflerinin ve müsasirlerinin yaratıcılığından geniş kullanmıştır.[4]
Kaynaklarda Kutbeddin Şirazi’nin başka traktatlarının da isimleri çekiliyor. “İlimlerin taç” (“Tac el-Ulum”), “Sultani astronomik tablo” (“ez-ziç es-Sultani”), “Mahiyet felsefesinin açıklaması” (“yorum Hikmet el-ayn”), “Keşşafın açıklaması” (“Şerh el-Keşşaf “),” önemli varlığın ispatın dair tez “(” Risale fi İspat el-önemli “),” İşaretler ve notlar kitabının açıklaması “(” Şerh el-İşarat “) ve başkalarını belirtmek mümkündür.
Kutbeddin Şirazi’nin felsefi görüşlerinde hem din, hem peripatetizm, hem de işrakilik motifleri vardır. Tüm bunlardan daha fazla ise onun İslam dini bakış açısına önemli yer vermesi belirtilmelidir. Kutbeddin Şirazi dini meselelerle de ilgilenmiştir. Onun “Kuran’ın tefsirine dair Merhametlinin açması” (“Fetih el-Mennân fi tefsir el-Kur’an”) tez yaklaşık kırk cilt. Eserde Kur’an’ın geniş tefsiri verilmiştir.
Mantık, felsefe ve doğa bilimleri Marağada Nasiruddin Tusi okulunda öğrenen düşünür sonraları Konya’da Sadrettin Koneviden (1210-1274) ve başkalarından dini bilimleri – hadis, fıkıh ve Kur’an’ın yorumunu eğitim almıştır. Bu hal onun bakış açısının şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Kutbeddin Şirazi’nin yaklaşık kırk ciltlik “Kuran’ın tefsirine dair Merhametlinin açması” (“Fetih el-Mennân fi tefsir el-Kur’an”) tez ve “Kur’an’ın zor konularına ilişkin” (“Fi müskilat el-Kur’an”) eseri onun dini konular ile derinden meşgul olmasından haber verir.[5]
- 1407 – Jakub Plichta, Leh Katolik rahip ve Vilnius’un ikinci piskoposu (d. ?)
Jakub Plichta | |
---|---|
|
|
Kilise | Katolik Kilisesi |
Piskoposluk bölgesi | Vilnius |
Görevde | 1399-1407 |
Ölüm | 7 Şubat 1407 Vilnius, Litvanya |
Milliyet | Leh |
Jakub Plichta (ö. 7 Şubat 1407), Leh Katolik bir rahip ve Vilnius’un ikinci piskoposuydu.
Piskopos olarak atanmadan önce Litvanya’da ki Fransisken manastırlarından sorumluydu. 1398 yılında Vilnius piskoposu oldu. II. Władysław Jagiełło ve Vytautas arasında uzlaşma sağladı.
- Wileński słownik biograficzny, Bydgoszcz 2002, 83-87865-28-1
- Piotr Nitecki, Biskupi Kościoła w Polsce w latach 965–1999. Słownik biograficzny, Warszawa 2000, 83-211-1311-7
- 1724 – Hanabusa Itchō, Japon ressam, kaligraf ve haiku şairi (d. 1652)
Hanabusa Itchō (英 一蝶) | |
---|---|
![]() Körlerin fili tasvir meseli üzerine ukiyo-e (ağaçbaskı) deseni. Itchō Hanabusa, 1888
|
|
Genel bilgiler | |
Diğer ad(ları) | Hishikawa Waō |
Doğum | 1652 |
Ölüm | 7 Şubat 1724 (72 yaşında) |
Uyruk |
|
Alanı |
|
Etkin yıllar |
|
Etkilendikleri |
|
Hanabusa Itchō (英 一蝶, 1652 – 7 Şubat 1724) Japon ressam, kaligraf ve haiku şairi. İlk olarak Kanō Yasunobu ile çalışarak Kanō tarzı çalıştı. Ancak daha sonra bu tarzdan vazgeçerek sumi-e tarzında çalışmaya başladı.Ayrıca Hishikawa Waō ve başka sanatçı adlarıyla da bilinir.
- 1799 – Qianlong, Çin’in Qing Hanedanı’nın altıncı imparatoru (d. 1711)
İmparator Qianlong | |
---|---|
![]() |
|
Çin İmparatoru | |
Hüküm süresi | 8 Ekim 1735-9 Şubat 1796 (resmi) |
Önce gelen | Yongzheng |
Sonra gelen | Jiaqing |
Doğum | 25 Eylül 1711 Pekin, Qing Hanedanı |
Ölüm | 7 Şubat 1799 Pekin, Qing Hanedanı |
Hanedan | Aisin Gioro |
İmparator Qianlong (Çince: 乾隆帝; pinyin: Qiánlóng dì) veya asıl adıyla Hongli (弘曆) (25 Eylül 1711-7 Şubat 1799), Çin’in Qing Hanedanı’nın altıncı imparatorudur. Saltanatı 1735’ten 1796 ve fiilen 1799 yılında ölümüne kadar sürmüştür.
Qianlong başarılı bir imparatorluğu miras alan yetenekli ve kültürlü bir hükümdar olarak, uzun süren hükümdarlığı boyunca Qing İmparatorluğu, geniş bir nüfus ve ekonomiye ile en parlak dönemine ulaştı ve çeşitli fetihler ile en geniş sınırlarına ulaştı. Bununla birlikte hükümdarlığının son yıllarında hanedan yaygın yolsuzluklar ve israflar ile duraklama dönemine girdi. 1796’da tahtını oğlu Jiaqing’e devretse de[1] fiilen ölümüne kadar yönetimi elinde tuttu.
Çing Hanedanı
大清
چىڭ ᡩᠠᡳ᠌ᠴᡳᠩ ᡤᡠᡵᡠᠨ Büyük Çing
|
|||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1644-1912 | |||||||||||||||
![]() Bayrak (1890–1912)
![]() Arma
|
|||||||||||||||
![]() 1820’de Qing Hanedanı toprakları
|
|||||||||||||||
![]() |
|||||||||||||||
Başkent | Shenyang (1636–1644) Pekin (1644–1912) |
||||||||||||||
Yaygın dil(ler) | Putonghua, Mançuca, Moğolca, Tibetçe, Çağatayca, çok sayıda diğer Çin dili ve bölgesel dil | ||||||||||||||
Hükûmet | Mutlak Monarşi(1644-1908) Anayasal Monarşi(1908-1912) | ||||||||||||||
İmparator | |||||||||||||||
|
|||||||||||||||
Başbakan | |||||||||||||||
|
|||||||||||||||
Tarihçe | |||||||||||||||
|
|||||||||||||||
Nüfus | |||||||||||||||
• Sayılan
|
140.000.000 | ||||||||||||||
Para birimi | Wén (文) Liǎng (兩) Kağıt para (鈔票 chāo piào) |
||||||||||||||
|
Çin tarihi | |||
![]() |
Çing Hanedanı (Çince: 清朝; pinyin: Qīng Cháo; Mançuca: Daicing gurun; anlamı: Büyük Sing Devleti), 1644-1911 yılları arasında Çin’de hüküm sürmüş hanedandır. Kurucusu, Çin’in kuzeydoğusunda yaşayan Mançuların Aisin Gioro klanıdır; bu nedenle Mançu Hanedanı olarak da adlandırılır. Çin’in son imparatorluk hanedanıdır.
Ming Hanedanı kontrolü dağıldıkça, Li Zicheng liderliğindeki köylü isyancılar, 1644’te başkent Pekin’i fethetti. Ming general Wu Sangui, onlara hizmet etmeyi kabul etmeyerek isyancıları eleyip başkenti ele geçirdi, daha sonra İmparatorluğunu ilan etti. Taht naibi Prens Dorgon, İmparator Shunzhi egemenliği altına alarak ülkede nizami politikalar uygulayarak düzeni sağladı. Daha sonra Güneydeki Ming destekçilerinin direnişi ve Wu Sangui liderliğindeki Üç Feoruhi İsyanı, İmparator Kangxi (1661-1722) yönetimi altında tam egemenliği 1683’e kadar kısmen de olsa sağlandı, 1750 yılından 1790 yılına kadar İmparator Qianlong’un On Büyük seferi, Çing’in kontrolünü İç Asya’ya kadar genişletti. Çing Hanedanının doruğuna ulaştığında, imparatorluk bugünün Çin anakarası, Hainan, Tayvan, Moğolistan, Dış Mançurya ve Dış Kuzeybatı Çin’in tamamını egemenliği altında topladı. İlk Çing hükümdarları Mançu geleneklerini korudular ve İmparator unvanıyla birlikte Moğolların kullandığı “Bogd Han” unvanını da kullandıkları gibi Tibet Budizmi’nin de destekçileriydi. Bununla birlikte Konfüçyüsçü stilleri ve bürokratik hükûmetin kurumlarını kullanarak yönettiler ve Han Çinlilerini Mançuların altında hizmete almak ya da ona paralel olarak işe almak için geleneksel İmparatorluk sınavlarını korudular. Ayrıca, Tibet ve Moğolistan gibi komşu bölgeleri ele geçirirken, Çin vergi sisteminin ülkülerini Kore ve Vietnam gibi çevre ülkeler üzerinde üstünlük sağlama konusunda uyarladılar.
Hanedan, 18. yüzyılın sonlarında doruğuna ulaştı, daha sonra yurt dışından gelen baskılar, iç isyanlar, hızlı nüfus artışı bununla gelen ekonomik durgunluk, yolsuzluk ve yönetimin modernleşme konusundaki derin isteksizlikleri karşısında İmparatorluğun ciddi nüfuz kaybına yol açtı buna Nüfus 400 milyona yükselmesi birlikte vergilerin ve hükûmet gelirlerin düşük bir oranda bırakılması ülkeyi mali bir krizin içinde bıraktı. Özellikle Afyon Savaşları’nın ardından, Büyük Britanya’nın önderliğindeki Avrupalı güçler “eşitsiz anlaşmalar”, serbest ticaret, dış dokunulmazlık ve dış kontrol altındaki anlaşma limanlarını uygulamaya koydu. Orta Asya’daki Taiping İsyanı (1850-1864) ve Dungan İsyanı (1862-1877), kıtlık, hastalık ve savaş nedeniyle yaklaşık 20 milyon insanın ölümüne yol açtı. Bu felaketlere rağmen, 1860’ların Tongzhi Restorasyonunda Han Çinli elitleri Konfüçyüs düzeninin ve Mançu hükümdarlarının savunulması için yürüdüler. Kendi Kendini Güçlendirme Hareketi’ndeki ilk kazanımlar, Çing’in Kore ve Tayvan’ın mülkiyeti üzerindeki etkisini kaybettiği 1895’in Birinci Çin-Japon Savaşı’nda kaybedildi. Yeni Ordular örgütlendi, ancak 1898’deki iddialı Yüz Gün Reformu, 1861’den sonra ulusal hükûmette baskın ses olan tutucu İmparatoriçe Cixi (1835-1908) tarafından bir darbeyle geri çevrildi. Yabancı güçlerin ayrıcalıklarını artırmak istemesi 1900’de şiddetle yabancı karşıtı Boxer Ayaklanması’nı tetikledi, birçok yabancı ve Hristiyan öldürüldü, bunu bahane bulan yabancı güçler Çin’i istila etti. İmparatoriçe Cixi’nin, İsyancıların yanında yer alması, sekiz işgalci güç olan ülkeleri daha da kararlı hale getirerek İmparatorluğun Yazlık sarayını ateşe vermeleriyle sonuçlanan bu eylem İmparatorluğu zor durumda bırakarak toplumun gözünden düşürdü.
Boxer Protokolü’nü imzalamayı kabul ettikten sonra, hükûmet seçimler, yeni bir yasal düzenleme ve eski yöntem sınav sisteminin kaldırılması da içinde olmak üzere benzeri görülmemiş mali ve yönetimsel reformlar başlattı. Sun Yat-sen ve diğer devrimciler, Çing İmparatorluğu’nu modern bir ulusa dönüştürmek için Kang Youwei ve Liang Qichao gibi anayasal monarşistler ile mücadele etti. 1908’de Genç İmparator Guangxu ve Büyük İmparatoriçe Cixi’nin ölümünden sonra, Mançu sarayı sosyal reformları sert bir şekilde engelleyerek reformcuları ve yerel seçkinleri kendinden yabancılaştırdı. 11 Ekim 1911’deki Wuchang İsyanı, Xinhai Devrimi’ne yol açtı. General Yuan Shikai, 12 Şubat 1912’de son imparator Puyi’nin taht çekilmesini görüşürken, Çing birlikleri Tibet ve Sincan’da da yenildi bunun üzerine Saltanat naibi olan İmparatoriçe Yuan Shikai aracılığıyla Cumhuriyetçilerle görüşerek can ve mal güvenliği garanti edilmesi koşuluyla İmparatorluğu onlara bırakmayı onayladı.
Etimoloji
Büyük Qing adı ilk olarak 1636’da meydana gelmiştir. Qing kelimesinin anlamı “saf, temiz” olmaktadır. Çin Zodiak sistemine göre Qing “su” anlamına gelip, aynı şekilde “ateş” anlamına gelen ve Ming Hanedanı’na adını veren Ming sözcüğüne karşı üretilmiş olabilir. Mançuca adının (Daicing Gurun) da Moğolca “savaşçı” anlamına gelen Дайчин (Dayçin) kelimesinden gelmiş olacağı varsayılabilir.
Mançu Devletinin oluşumu
Çing Hanedanı, Çin nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Han Çinliler tarafından değil de, şu anda Çin’in Jilin ve Heilongjiang eyaletlerini içeren bölgede yaşayan bir Tunguz halklarından, Jurchen (Cürcen) olarak bilinen yerleşik bir çiftçi Klanı tarafından kuruldu. Mançuları, insanlar bazen göçebe olarak ansa da bu doğru değildir.
Nurhaci
Mançu devleti olacak olan Çing Hanedanı, 17. yüzyılın başlarında Jianzhou’da küçük bir Jurchen kabilesinin (Aisin Gioro) şefi Nurhaci tarafından kuruldu. Nurhaci, gençliğinde Çin’in kültürel atmosferinden etkilenmiş ve Moğol dilinin yanı sıra Çincede de akıcı bir şekilde konuşmayı öğrendi ve Çin’in Üç Krallık ve Su Kenarı romanlarını severek okudu. Başlangıçta Ming imparatorlarının bir vasisi olan Nurhaci, 1582’de yakındaki kabileleri birleştirmek için bir Sefere dönüşen Mançu kabileleri birleştirmek için bir mücadele başlattı. 1616’ya gelindiğinde, gücünü meşrulaştırmak için önceki Jurchen Kabilesine bağlı olan Jin Hanedanına atıfta bulunarak kendisini Büyük(Geç) Jin Devleti Kralı olduğunu bütün Mançurya’ya ilan etti.
İki yıl sonra, Nurhaci “Yedi Şikayeti” yayımlayarak Ming İmparatoru ile hala boyundurluk hâlindeki diğer Jurchen kabilelerinin birleşmesini tamamlamak için Ming üstün egemenliğini açıktan tepki göstererek reddetti. Bir dizi başarılı savaştan sonra başkentini Hetu Ala’dan Ming Hanedanına ait olan Liaodong’ı, 1621’de Liaoyang daha sonra 1625’te Shenyang’ı(Mukden) başkent yaptı.
Jurchen’liler, Nurhaci tarafından Sekiz Sancak olarak yeniden düzenlendiğinde, birçok Jurchen Klanı yapay olarak oluşturulan Mançu Klanı birleştirilerek aralarındaki çeşitli usulsüzlükleri kısmen de olsa Çing Hanedanı oluşana kadar giderildi.
Sarayını Jianzhou’dan Liaodong’a taşımak Nurhaci’nin daha fazla kaynağa erişmesini sağladı; aynı zamanda onu Moğolistan ovalarındaki Hurçin Moğol alanları ile yakın temasa getirdi. Bu zamana kadar bir zamanlar birleşik Moğol milleti uzun zamandan beri bireysel ve düşman kabilelere bölünmüş olsa da, bu kabileler Ming sınırlarına hala ciddi bir güvenlik tehdidi sundu. Nurhaci’nin Hurçinlere yönelik politikası, Batı sınırını güçlü bir potansiyel düşmandan koruyan Ming’e karşı dostluklarını ve işbirliklerini aramaktı.
Dahası, Hurçinler savaşta değerli bir müttefik olduğunu kanıtlayacak, Mançulara süvari okçuları olarak hizmetine katılacaklardır. Bu yeni ittifakı garanti altına almak için Nurhaci, Jurchen (Cürcen) ve Hurçin soyluları arasında bir evlilikler politikası başlatırken, direnenleri ise askerî harekât başlattı. Nurhaci’nin uyguladığı bu politika, daha sonra resmi Çing hükûmeti politikası hâline gelen girişimlerinin tipik bir Örneğidir. Çing döneminin büyük bölümünde Moğollar Mançulara askeri hizmette bulundular.
Nurhaci’nin diğer bazı önemli katkıları arasında, önceki Jurchen (Cürcen) alfabesi unutulduktan sonra (Kitan ve Çinceden türetilmişti) Moğolca alfabesine dayalı yazılı bir Mançu alfabesi oluşturulmasını emretmek yer aldı. Nurhaci, sonunda Sekiz Sancağa dönüşen sivil ve askeri idari sistemi, Mançu kimliğinin tanımlayıcı unsuru ve birbiriyle kopuk olan Jurchen kabilelerini bir ulusa dönüştürmenin temelini’de yarattı.
Çin’i uygun şekilde fethetmek için elinde yetersiz etnik olarak Mançu askeri olan Nurhaci, Moğolları kendine bağlayarak güç kazandılar. Daha da önemlisi, Sekiz Sancağa Han Çinlileri de eklediler. Mançular, hem esir alma hem de kaçarak Sekiz Sancağa çekilen çok sayıda Han Çinli askeri nedeniyle bir “Jiu Han jun” (Eski Han Ordusu) yaratmak zorunda kaldı. Ming topçusu, Mançulara karşı birçok zafer kazanmıştı, bu yüzden Mançular, 1641’de Han Çinli askerlerinden yapılmış bir topçu kolordusu kurdular ve Sekiz Sancakta Han Çinlilerin sayısının giderek büyümesi, Sekiz Han Sancağı yaratılmasına yol açtı.
- 1823 – Ann Radcliffe, İngiliz yazar (d. 1764)
- 1837 – IV. Gustav Adolf, İsveç kralı (d. 1778)
IV. Gustav Adolf | |
---|---|
![]() Genç Per Krafft’ın portresi, 1809
|
|
İsveç kralı | |
Hüküm süresi | 29 Mart 1792 – 29 Mart 1809 |
Taç giymesi | 3 Nisan 1800 |
Önce gelen | III. Gustav |
Sonra gelen | XIII. Karl |
Vekil | XIII. Karl (1792-1796) |
Doğum | 1 Kasım 1778 Stockholm Sarayı, İsveç |
Ölüm | 7 Şubat 1837 (58 yaşında) St. Gallen, İsviçre |
Defin | 29 Mayıs 1884 İsveç ve Norveç Birliği |
Hanedan | Oldenburg Hanedanı |
Babası | III. Gustav |
Annesi | Sofya Magdalena |
Dini | Lütercilik |
IV. Gustav Adolf[1] (1 Kasım 1778 – 7 Şubat 1837), 1792’den 1809’a kadar İsveç kralıdır. Kendisi, III. Gustav’ın ve Sophia Magdalena’nın en büyük oğludur.
IV. Gustav Adolf’un iktidardaki dönemi Napolyon’dan hoşlanmaması ve İsveç’in Napolyon Savaşları’na katılmasına yol açan İsveç’in askerî gücü hakkındaki gerçekçi olmayan görüşüyle karakterize edildi. Naip olarak kendisine duyulan güven zamanla azaldı.
IV. Gustav Adolf’un dış politikası onun çöküşü oldu. Basit bir ifadeyle, her şey 1806’da Napolyon’un Avrupa kıtasındaki tüm düşmanlarını yenmesiyle başladı. Napolyon’un rakibi olarak sadece Büyük Britanya kalmıştı. Bir yıl önce İngiltere, Trafalgar deniz savaşında Fransız filosunu yenmiş ve dünyanın en güçlü deniz gücü olarak konumunu sağlamlaştırmıştı.
1806 yılında Napolyon, İngiltere’ye ulaşmak amacıyla, ülkeyi boyun eğmeye zorlamak için tüm Avrupa limanlarını İngiliz donanmasına kapatan büyük bir ticaret ablukası, ‘kıta sistemi’ uyguladı. Napolyon ilgili tüm ülkelere yeni stratejiyle ilgili direktifler gönderdiğinde, İsveç büyük Avrupa çatışmasına ciddi bir şekilde dahil oldu.
İsveç kendisini çok zor bir durumda buldu. İsveç’in önündeki seçenekler ya önemli ticaret ortağı Büyük Britanya ile ticaret yapmaya devam etmek – ve böylece Avrupa’nın büyük bir bölümünü fethetmiş olan Fransa ile savaşa girmek – ya da Napolyon’un taleplerine boyun eğmek ve bunun yerine dünyanın en güçlü deniz filosuna sahip olan Büyük Britanya ile resmen savaşa girmekti.
IV. Gustav Adolf için seçim yapmak zor değildi. Napolyon’dan nefret etmeye başlamıştı ve kişisel olarak renklendirdiği Napolyon karşıtı politikasında kararlıydı – İsveç bu nedenle İngiltere ile ticaret yapmaya devam edecekti. Daha önce Danimarka’yı Napolyon’un yanında yer almaya zorlamış olan İsveç’in etrafı şimdi düşmanlarla çevriliydi.
İsveç’in büyük siyasi oyundaki gelecekteki rolü, 1807 yılında Napolyon’un yeni müttefiki Rusya’nın hükümdarı Çar I. Aleksandr ile Avrupa’nın geleceğini görüşmek üzere bir araya gelmesiyle belirlendi. İsveç’in Napolyon’un İngiltere’ye yönelik ticari ablukasına katılmayı reddetmesi meselesini çözmek Rus Çarı’na düştü. Karar, Finlandiya Körfezi’ndeki savunmasız konumuyla Rus başkenti St Petersburg’u korumak için uzun süredir Finlandiya’nın bazı bölgelerini ele geçirme hedefi olan Rusya’nın lehineydi.
21 Şubat 1808’de Finlandiya’da İsveç’e karşı savaş, 24.000 Rus askerinin sınırdaki Kymijoki nehrini geçmesiyle başladı. Saldırı sürpriz bir şekilde ve savaş ilanı olmadan gerçekleşti. Zayıf donanımlı İsveç-Fin ordusu adım adım kuzeye doğru geri çekilirken Ruslar da arkalarından geliyordu.
1809 sonbaharında Hamina Barışı imzalandı. Bu İsveç’in o güne kadar imzaladığı en zorlu barıştı. Krallığın yüzölçümü üçte bir oranında küçüldü ve İsveç nüfusunun neredeyse bir milyonu (nüfusun dörtte biri) Rus egemenliği altına girdi. IV. Gustav Adolf Mayıs 1809’da bir darbeyle tahttan indirildi. Sonunda İsviçre’ye yerleşti ve 1837’deki ölümüne kadar orada yaşadı.
Vesayet hükümeti
IV. Gustav Adolf’un vesayet hükûmeti ya da diğer adıyla Reuterholm rejimi, resmi olarak Dük XII. Karl tarafından yönetiliyordu, ancak uygulamada danışman Gustaf Adolf Reuterholm tarafından yönetiliyordu. Gustaf 1756 yılında doğdu ve Gustav III’e muhalifti. Bir mason olarak Dük Karl (o da bir masondu) üzerinde önemli bir etkisi vardı. Güçlü bir güvenlik polisi kuruldu ve hem Armfelt gibi Gustavcılar hem de Reuterholm’un eski radikal arkadaşları zulüm gördü.
1792’de geniş bir basın özgürlüğü denemesi kısa sürede yerini daha baskıcı bir politikaya bıraktı. İsveç Akademisi, Reuterholm’un seçilmemesine misilleme olarak 1795 yılında askıya alındı.
IV. Gustav Adolf 1796’da reşit oldu ve Reuterholm’un St Petersburg’da kralı evlendirme girişimindeki dış politika başarısızlığının ardından görevden alındı. Reuterholm daha sonra Tempelcreutz adı altında yurtdışında gezgin bir hayat sürdü ve 1813’te öldü.
Politika
IV. Gustav Adolf, babası III. Gustav bir suikast sonucu öldürüldüğünde sadece 14 yaşındaydı. Gustav Adolf ancak Dük Karl’ın vasiliğinden sonra 1796’da tahta geçti.
Tarımsal arazi transferi hareketi ve 1803 sikke uygulaması Kral’ın artı hesabındadır. Riksdag sadece bir kez toplandı (1800’de Norrköping’de). Güç, Kral ve danışmanlarının etrafında toplanmıştı. Basın özgürlüğü, fikirlerinin babasının öldürülmesinden sorumlu olduğuna inandığı Aydınlanma’dan nefret eden Gustav Adolf tarafından daha da kısıtlandı.
Napolyon Savaşları sırasında 1805’te tarafsızlığın terk edilmesi ve 1808-1809 Finlandiya Savaşı felaketi, başarısız bir hükümdar imajı yaratmıştır. Fransa ve Napolyon’dan duygusal olarak hoşlanmamasının dış politikada gerekli bir değişikliği engellediği düşünülmektedir. Her ne kadar kişisel liderlik vasıfları sınırlı olsa da, yaşanan aksilikler o dönemde İsveç için elverişsiz jeopolitik durum (1807 Rusya-Fransa ittifakı), uzun süredir kötü yönetilen bir ordu ve subaylar ile sivil yetkililer arasında süregelen çözülme bağlamında görülmelidir.
Mart 1809’daki darbenin ardından Gustav Adolf, Gripsholm’de bir süre kaldıktan sonra ailesiyle birlikte Almanya’ya nakledildi. Baden’li Fredrika ile olan evliliği 1812’de sona erdi ve tahtta hak iddia etmeye devam eden oğlu Gustav (‘Vasa Prensi’), ‘Albay Gustavsson’ (Gustav Adolf hayatının son döneminde kendisini böyle adlandırıyordu) olarak trajik bir şekilde dolaşırken babasını parayla destekledi.
- 1878 – IX. Pius, Katolik Kilisesi dini lideri (en uzun süre hüküm süren) (d. 1792)
IX. Pius
|
|
---|---|
![]() |
|
Doğum | Giovanni Maria Mastai Ferretti 23 Mayıs 1792 Senigallia, Papalık Devletleri, İtalya |
Ölüm | 7 Şubat 1878 (85 yaşında) Vatikan |
Etkin yıllar | 16 Haziran 1846 – 7 Şubat 1878 |
Yerine geldiği | XVI. Gregorius |
Yerine gelen | XIII. Leo |
Din | Hristiyanlık (Katolik) |
İmza | |
![]() |
IX. Pius, asıl adı Giovanni Maria Mastai Ferretti (d. 13 Mayıs 1792, Senigallia, Papalık Devletleri – ö. 7 Şubat 1878, Roma). 16 Haziran 1846 ile 7 Şubat 1878 tarihleri arasında görev yapmış papa. Tarihte en uzun süre hüküm süren papadır.
2000 yılında Aziz ilân edildi.
- 1880 – Arthur Morin, Fransız fizikçi (d. 1795)
- 1881 – Henry B. Metcalfe, Amerikalı siyasetçi ve ABD Temsilciler Meclisi üyesi (d. 1805)
- 1885 – İvasaki Yataro, Japon finansör ve Mitsubishi’nin kurucusu (d. 1835)

İvasaki Yataro (岩崎 弥太郎 Iwasaki Yatarō, 9 Ocak 1835 – 7 Şubat 1885), Japon finansör, samuray ve Mitsubishi’nin kurucusu.
Yaşamı ve kariyeri
Tosa bölgesinde Shikoku adasının Kōchi şehrinde doğdu. Tosa Daimyosu’nun samuraylarındandı. Daimyosu’nun Nagasaki Limanı’nda yaptığı ticaretin sorumluluğu Yataro’ya aitti. Meiji Restorasyonu sırasındaki iç çatışmalardan yararlanan Yataro 1870’te Tsukumo Shokai ismi ile kendi deniz taşımacılığı şirketini kurdu. 1872’de Mitsukawa Shokai olan isim 1874 ise Mitsubishi Shokai olarak değiştirildi. 1882’de kurulan Karşinto Partisini destekleyerek ticareti geliştirdi.
Mitsubishi
Tosa Daimyosu tacının amblemi üç meşe yaprağı ile, kendi aile tacı olan elmasın birleşmesinden oluşan bir amblem seçti. Mitsu üç, bishi elmas anlamına gelmektedir. Firmanın ismi 1921 yılında Mitsubishi Electric olarak değiştirilmiş ve II. Dünya Savaşı’ndan sonra yüzün üzerinde ticari kola ayrılmıştır.
- 1894 – Adolphe Sax, Belçikalı mucit (d. 1814)
Adolphe Sax
|
|
---|---|
![]() Bugünkü haliyle saksofonu icat eden mucit
|
|
Doğum | 6 Kasım 1814 Dinant, Belçika |
Ölüm | 7 Şubat 1894 (79 yaşında) Paris, Fransa |
Antoine-Joseph “Adolphe” Sax (6 Kasım 1814 – 7 Şubat 1894) günümüzde kullanılan haliyle saksofonu icat eden ve ilk kullanan mucit.
Belçika’nın Dinant şehrinde doğmuştur. Babası Charles-Joseph Sax da bir müzik aletleri yapımcısıydı. Adolphe genç yaşlarında enstrüman üretmeye başlamıştır. İki flütü ve bir klarnetiyle on beş yaşında bir yarışmaya katılmıştır. Sonradan bu iki enstrümanı öğrenmek için Brüksel’deki Royal School of Singing’e gitmiştir.
Okulu bıraktıktan sonra, babası ürettiği enstrümanlarla eve para getirirken, Adolphe’da enstrüman tasarımlarıyla gündeme gelmiştir. Adolpe’un ilk önemli icadı basklarnette tasarım değişikliğidir. 20 yaşında ürettiği enstrümanın patenti Adolf’a aittir.
Dinant şehrinin halen saksofon üretiminde önemli merkezlerden biri olması, Adolphe Sax’ın yerleştirdiği üretim biçiminden kaynaklanmaktadır.
- 1918 – Louis Renault, Fransız hukukçu, eğitimci ve Nobel Barış Ödülü sahibi (d. 1843)
- 1929 – Karl Julius Beloch, Alman tarihçi (d. 1854)
- 1937 – Elihu Root, Amerikalı hukukçu ve devlet adamı (d. 1845)
Elihu Root | |
---|---|
![]() |
|
38. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı | |
Görev süresi 19 Temmuz 1905 – 27 Ocak 1909 |
|
Başkan | Theodore Roosevelt |
Yerine geldiği | John Hay |
Yerine gelen | Robert Bacon |
41. Amerika Birleşik Devletleri Savaş Bakanı | |
Görev süresi 1 Ağustos 1899 – 31 Ocak 1904 |
|
Başkan | William McKinley Theodore Roosevelt |
Yerine geldiği | Russell A. Alger |
Yerine gelen | William Howard Taft |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 15 Şubat 1845 Clinton, New York (eyalet) |
Ölüm | 7 Şubat 1937 (91 yaşında) New York |
Partisi | Cumhuriyetçi |
Evlilik(ler) | Clara Frances Wales |
Ödülleri | ![]() |
Elihu Root (Clinton, New York (eyalet), 15 Şubat 1845 – New York, 7 Şubat 1937) bir Amerikalı hukukçu ve devlet adamı. 1912’de Nobel Barış Ödülü’nü aldı, 1864 yılında matematik profesörü oldu Hamilton Koleji’nden mezun oldu.[2]
- 1958 – Ahmet Nesimi Sayman, Osmanlı devlet adamı (İttihat ve Terakki’nin son Hariciye Nazırı) (d. 1876)
Ahmet Nesimi Sayman | |
---|---|
![]() |
|
Ahmed Nesimi Bey Dışişleri Bakanı 1917 – 1918 | |
Hariciye Nazırı | |
Görev süresi 1917-1918 |
|
Yerine geldiği | Halil Bey |
Yerine gelen | Mehmed Nabi Bey |
Meclis-i Mebûsan 3., 4. ve 5. Dönem Mebusu |
|
Görev süresi 17 Aralık 1908 – 21 Aralık 1918 |
|
Seçim bölgesi | 1908 – İstanbul 1912 – İstanbul 1914 – İstanbul |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 1876 |
Ölüm | 1958 |
Ahmet Nesimi Sayman ya da Ahmed Nesimi Bey (1876 – 1958), Osmanlı Devleti’nin son döneminde hizmet vermiş bir devlet adamıdır.
Hayatı
1876 yılında doğdu. Kasım 1914 – Şubat 1917 tarihleri arasında Ticaret Nazırlığı, Şubat 1917 – Ekim 1918 tarihleri arasında da Hariciye Nazırlığı yaptı. İttihad ve Terakki genel merkez üyeliği, 1908-1918 yılları arasında İstanbul mebusluğu yapmıştır. 1926 yılında Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı hedefleyen suikast girişimi dolayısıyla tutuklandı ise de İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı, aklandı. 1958 yılında öldü.
- 1960 – İgor Kurçatov, Rus fizikçi (d. 1903)
- 1979 – Josef Mengele, Alman Nazi doktor (d. 1911)
- 1979 – Pyotr Gluhov, Sovyet yazar (d. 1897)
- 1985 – Matt Monro, İngiliz şarkıcı (d. 1930)
- 1986 – Minoru Yamasaki, Amerikalı mimar (İkiz Kuleler) (d. 1912)
- 1999 – Hüseyin bin Tallal, Ürdün Kralı (d. 1935)
Hüseyin bin Talal | |
---|---|
![]() |
|
Ürdün kralı | |
Hüküm süresi | 11 Ağustos 1952 – 7 Şubat 1999 |
Önce gelen | I. Talal |
Sonra gelen | II. Abdullah |
Doğum | 14 Kasım 1935 Amman, Ürdün |
Ölüm | 7 Şubat 1999 (63 yaşında) Amman, Ürdün |
Defin | Raghadan Sarayı |
Eş(ler)i |
|
Çocuk(lar)ı |
|
Hanedan | Hâşimoğulları (Hicaz) |
Babası | Kral Talal |
Annesi | Zeyn el-Şeref bint Talal |
Dini | Sünni İslam |
İmza | ![]() |
Hüseyin bin Talal (14 Kasım 1935 – 7 Şubat 1999), 1952-1999 arasında Ürdün kralı.
1953’te ruh sağlığının bozulması üzerine tahttan indirilen babası Kral Talal’ın yerine geçti. Batılı ülkelerin mali yardımına dayanarak ülke ekonomisini güçlendirmeye çalıştı. Halkın desteğini kazanmayı başaramayınca, parlamento üzerindeki otoritesini sürdürebilmek için orduyu denetimi altına alarak önemli komutanlık görevlerine kendine bağlı kişileri getirdi.
İzlediği muhafazakâr politikayı ve Batılı devletlerle ittifak kurmasını eleştiren Mısır devlet başkanı Cemal Abdünnasır’ın karşı propagandası ve ülke içindeki muhalefetin giderek güçlenmesi, konumunun sarsılmasına yol açtı. Ülkedeki siyasal huzursuzlukların artması üzerine 1955’te Batılı devletlerin desteğiyle kurulan Bağdat Paktı’na katılmaktan vazgeçmek, ertesi yıl da Arap Lejyonu komutanı İngiliz general John Bagot Glubb’ın görevine son vermek zorunda kaldı. Artan baskılar karşısında Ekim 1956’da genel seçimlerin yapılmasına razı oldu ve ve muhaliflerden Süleyman en-Nabulsi’yi bir koalisyon hükûmeti kurmakla görevlendirdi. Nabulsi, İngiltere ve Ürdün arasındaki bir antlaşmayı sona erdirip Mısır, Suriye ve Suudi Arabistan ile pakt imzalayınca, hükûmeti görevden alarak sıkıyönetim ilan etti.
Ürdün, Haziran 1967’de başlayan Arap-İsrail Savaşı’nda İsrail karşısında kesin bir yenilgiye uğradı ve Batı Şeria İsrail tarafından işgal edildi. Bu tarihten sonra Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ülke içindeki gücü artmaya ve Ürdün yönetimiyle FKÖ arasındaki ilişkiler gerginleşmeye başladı. FKÖ gerillalarının Eylül 1970’te üç İngiliz uçağını kaçırmaları üzerine, Hüseyin ülkedeki FKÖ üslerine bir saldırı düzenlenmesi emrini verdi. 26 Eylül’de Kahire’de FKÖ lideri Yaser Arafat ile Kral Hüseyin arasında anlaşma sağlandıysa da, ertesi yıl çatışmalar yeniden başladı ve FKÖ gerillaları sonunda kesin bir yenilgiye uğratıldı.
Hüseyin sonraki yıllarda güçlüklerle dolu bir politika izledi; İsrail’le askeri bir çatışmaya girmekten kaçındı; FKÖ’yle ilişkilerini düzeltti; Suudi Arabistan’la ve öteki ılımlı Arap devletleriyle daha yakın bağ kurmaya, onlardan mali yardım almaya çalıştı. Ayrıca ABD ve İngiltere’yle iyi ilişkiler sürdürdü. 1988’de, çekişme konusu olan Batı Şeria üzerindeki hak iddiasından ve orada yaşayan Filistinlileri Ürdün’ün temsil ettiği savından vazgeçti. Körfez Savaşı sırasında Irak’a karşı oluşturulan ittifaka katılmadı. 1992’de hastalandı ve 7 Şubat 1999’da 63 yaşındayken öldü. Ölümünden sonra yerine oğlu II. Abdullah geçti.
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen: Talal |
![]() Ürdün kralı 1952 – 1999 |
Sonra gelen: II. Abdullah |
- 2001 – Anne Morrow Lindbergh, Amerikalı yazar ve havacı (d. 1906)
- 2004 – Necdet Seçkinöz, Türk bürokrat (d. 1927)
- 2006 – Dürrüşehvar Sultan, son Osmanlı halifesi Abdülmecid Efendi’nin kızı (d. 1914)
Dürrüşehvar Sultan
|
|
---|---|
![]() |
|
Doğum | Hatice Hayriye Ayşe Dürrüşehvar Sultan 26 Ocak 1914 İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 7 Şubat 2006 (92 yaşında) Londra, Birleşik Krallık |
Defin yeri | Brookwood Mezarlığı 51.299°K 0.632°B |
İkamet | İstanbul (1914-1924), Haydarabad (1931-1954) Londra (1954-2006) |
Milliyet | Türk |
Din | İslam |
Evlilik | Nevvab Azam Cah |
Çocuk(lar) | Bereket Cah Keramet Cah |
Ebeveyn(ler) | Abdülmecid Efendi Atiyye Mehisti Kadınefendi |


Dürrüşehvar Sultan ya da Hatice Hayriye Ayşe Dürrüşehvar Sultan (Osmanlıca: خدیجه خیریه عائشه درشهوار سلطان; d. 26 Ocak 1914 – ö. 7 Şubat 2006), son Osmanlı halifesi Abdülmecid Efendi’nin kızı ve Berar Prensi Nevvab Azam Cah’ın eşi.
Hayatı
Dürrüşehvar Sultan 26 Ocak 1914’te babasının Çamlıca semtindeki köşkünde dünyaya geldi. Babası Şehzade Abdülmecid Efendi, annesi ise Atiyye Mehisti Kadınefendi idi. Çocukluğu Dolmabahçe Sarayı’nda geçti. Resmi unvanı Devletlu ismetlu Hatice Hayriye Ayşe Dürrüşehvar Sultan Aliyyetü’ş-şan Hazretleri idi. 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırıldıktan sonra babası Abdülmecid Efendi 15 ay halifelik yaptı. Bu dönemde babası cuma selamlıklarına çıktığında Dürrüşehvar Sultan’ı da arabasına bindirirdi. Bu İstanbul halkı arasında eleştiri konusu olmuştu.
-
Abdülmecid Efendi ile, 1922
-
Dürrüşehvar Sultan, 1923
-
-
Babası Abdülmecid ve eşi Berar Prensi Nevvab Azam Cah ile birlikte, 1931
3 Mart 1924 tarihinde TBMM hilafetin kaldırılması ve Osmanlı Hanedanı’nın sınır dışı edilmesi kanununu kabul etti. Hanedanın çoğu üyelerine Türkiye’yi terk etmeleri için 48 saat verilmesine karşılık Abdülmecid Efendi, eşleri iki hanımefendi, oğlu Ömer Faruk Efendi, Dürrüşehvar Sultan ve iki kalfaya Türkiye’yi hemen terk etmeleri bildirildi. Sabah saat beş civarında Dürrüşehvar Sultan’ın ailesi bir otomobile bindirilerek Bulgar sınırına, oradan da Orient-Express ile sınır dışına gönderildiler. Bir süre İsviçre’de yaşayan aile, daha sonra Güney Fransa’nın Nice kentine yerleşti.
Dürrüşehvar Sultan Nice’de Kasım 1931 tarihinde dünyanın en zengin hükümdarlarından biri olan Haydarabad Nizamının oğlu Nevvab Azam Cah ile evlenerek Berar Prensesi unvanını aldı ve Hindistan’ın Haydarabad kentinde yaşamaya başladı. Bu evlilikten hâlen sürgündeki Haydarabad Nizamı olan Bereket Şah ile Keramet Şah dünyaya geldi. Babası Abdülmecid Efendi 23 Ağustos 1944’te Paris’te öldüğünde babasının Türkiye topraklarında gömülmesini isteyen Dürrüşehvar Sultan bunun için dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile uzunca bir süre mektuplaştı. Bu dönemde birkaç defa Türkiye’ye geldi. Bir defasında İsmet İnönü ve eşi Mevhibe Hanım’ı Çankaya Köşkü’nde ziyaret etti. Abdülmecid Efendi’nin naaşı 10 yıl Paris’te bir camide bekledi ama meclis Türkiye’de gömülmesine izin vermedi. Bunun üzerine Abdülmecid Efendi’nin naaşı 1954 yılında Medine’de gömüldü.
1948 yılında Hindistan Haydarabad’ı işgal ederek topraklarına kattıktan sonra eşinin ailesinin Haydarabad’daki saltanatı bitti. 1954 yılında da eşinden ayrılarak Londra’ya yerleşti. Ama yıllar boyunca Türkiye’yi ziyaret etmeye devam etti. Türkiye’ye geldiğinde genellikle Enver Paşa’nın kızı Mahpeyker Hanım’da bir ay kadar kalıyordu. Yaz aylarının bir kısmını ise ağabeyi Ömer Faruk Efendi’nin Kuşadası’nda yaşayan kızı Hanzade Sultan’da geçirmekteydi. Dürrüşehvar Sultan 7 Şubat 2006 tarihinde 92 yaşında Londra’da öldü. Londra’daki Brookwood Mezarlığı’nda 1966’dan beri yatmakta olan annesi Mehisti Hanım’ın yanına defnedildi.
- 2008 – Sırrı Gültekin, Türk oyuncu, film yönetmeni ve senarist (d. 1924)
- 2010 – İlhan Arsel, Türk akademisyen, yazar, araştırmacı ve senatör (d. 1920)
- 2015 – Billy Casper, Amerikalı golfçü (d. 1931)
- 2015 – René Lavand, Arjantinli sihirbaz (d. 1928)
- 2015 – Marshall Rosenberg, Amerikalı psikolog (d. 1934)
- 2015 – Dean Smith, ABD’lü basketbol çalışıtırıcısı (d. 1931)
- 2016 – Juliette Benzoni, Fransız yazar ve romancı (d. 1920)
- 2016 – Roger Willemsen, Alman yazar ve televizyon sunucusu (d. 1955)
- 2017 – Svend Asmussen, Danimarkalı caz müzisyeni (d. 1916)
- 2017 – Richard Hatch, Amerikalı oyuncu, yazar ve yapımcıdır (d. 1945)
- 2017 – Tzvetan Todorov, Fransız-Bulgar filozof, tarihçi (d. 1939)
- 2018 – John Perry Barlow, Amerikalı şair ve deneme yazarı, sığır üreticisi (d. 1947)
- 2018 – Mickey Jones, Amerikalı baterist ve aktördür (d. 1941)
- 2018 – Jill Messick, Amerikalı film yapımcısı (d. 1967)
- 2018 – Nabi Şensoy, Türk diplomat (d. 1945)
- 2018 – Pat Torpey, Amerikalı hard rock şarkıcısı ve bateristi (d. 1953)
- 2018 – Catherine G. Wolf, Amerikan psikolog ve insan-bilgisayar etkileşimi uzmanı (d. 1947)
- 2019 – Albert Finney, 5 kez Oscar’a aday gösterilmiş, Emmy ödülü sahibi İngiliz oyuncu (d. 1936)
- 2019 – Yalçın Menteş, Türk tiyatro sanatçısı ve televizyon oyuncusu (d. 1960)
Yalçın Menteş
|
|
---|---|
![]() |
|
Doğum | 1 Nisan 1960 Tire, İzmir, Türkiye |
Ölüm | 7 Şubat 2019 (58 yaşında) İstanbul, Türkiye |
Ölüm sebebi | Akciğer kanseri |
Defin yeri | Pendik Şeyhli Mezarlığı, İstanbul |
Milliyet | ![]() |
Meslek | Oyuncu |
Etkin yıllar | 1977-2019 |
Evlilik |
Birhan Menteş
(e. 1981; b. 2006) (e. 2009; ö. 2019)
|
Çocuk(lar) | 1 |
Yalçın Menteş (1 Nisan 1960, İzmir – 7 Şubat 2019, İstanbul), Türk tiyatro sanatçısı ve televizyon oyuncusu.
Yaşamı ve kariyeri
1 Nisan 1960’ta İzmir’in Tire ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimi İzmir’de tamamladı. Kendi adıyla Yalçın Ajansı’nı kurdu, bir ara İzmir’deki halasının yanında muhasebecilik yaptı. İzmir’de liseyi bitirdikten sonra, tiyatroya, 1977 yılında Turgut Özakman’ın “Darılmaca Yok” adlı oyunuyla başladı. Doksanlı yıllarda Atilla Arcan ile program sundular. 1998 yılında Star TV’de yayımlanan “Çarli” ve başrollerini Mehmet Ali Erbil ile paylaştığı atv’de yayımlanan “Tatlı Kaçıklar” dizisi ile yıldızı parlamıştır. 1983’de İzmir’de 45 kişilik kadrosuyla bir cep tiyatrosu kurdu. 1987’de tiyatro çalışmalarını daha rahat olarak sürdürmek için İstanbul’a yerleşti. TRT’deki bazı programlara küçük güldürü bölümleri hazırlayan Yalçın Menteş, 1996-2001 yılları arasında atv’de yayımlanan Tatlı Kaçıklar dizisindeki “Saffet” rolüyle milyonların sevgilisi olmuştur. 1981’de evlendiği eşi Birhan Menteş’ten 1991 doğumlu Atilla adında oğlu vardır. 2013 yılında diyabet hastalığının yol açtığı dolaşım bozukluğu nedeniyle sağ bacağı diz üstünden kesilmişti.
Ölümü
Bir süredir İstanbul’ da bulunan özel bir hastanede akciğer kanseri ve zatürre tedavisi gören oyuncu Yalçın Menteş, 13 gün boyunca yoğun bakımda kalmasının ardından 7 Şubat 2019 tarihinde İstanbul’da 58 yaşında ölmüştür.[2] Cenazesi 9 Şubat 2019 tarihinde Bostancı, Kadıköy’de bulunan Bostancı Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Pendik Şeyhli Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Filmografisi
- 2018 – Babamın Ceketi (Konuk oyuncu) (Sinema Filmi)
- 2013 – Doksanlar (Rasim) (TV Dizisi)
- 2012 – Akasya Durağı 5. Sezon (Tuncay) (TV Dizisi)
- 2009 – Hamileyim Hamile (Recai) (Sinema Filmi)
- 2008-2009 – Yalancı Romantik (Batık Osman) (TV Dizisi)
- 2006 – Yalancı Yarim (Teoman) (TV Dizisi)
- 2005 – İnadım İnat (Dursun) (TV Dizisi)
- 2005 – Sevda Tepesi (Komiser Necmi) (TV Dizisi)
- 2004 – Cennet Mahallesi (Tahsin) (TV Dizisi)
- 2001 – Yalçın Menteş show (Kendisi) (TV Programı)
- 1999 – Çarli (Hırsız) (TV Dizisi)
- 1997 – Hayvanlara Dokunduk (TV Dizisi)
- 1996 – Tatlı Kaçıklar (Saffet) (TV Dizisi)
- 1992 – Mahallenin Muhtarları (Konuk Oyuncu) (TV Dizisi)
- 2019 – Jan Olszewski, Polonyalı muhafazakâr bir avukat ve politikacı (d. 1930)
- 2019 – Frank Robinson, Eski Amerikalı profesyonel beyzbol oyuncusu ve menajeri (d. 1935)
- 2020 – Orson Bean, Amerikalı komedyen, yapımcı, yazar, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu (d. 1928)
- 2020 – Hong Ling, Çinli genetikçi, profesör (d. 1966)
- 2020 – Nexhmije Pagarusha, Arnavutluklu şarkıcı (d. 1933)
- 2020 – Ann E. Todd, Amerikalı aktris ve kütüphaneci (d. 1931)
- 2020 – Li Wenliang, Çinli göz hekimi. Daha sonra pandemi haline gelen yeni nesil koronavirüsü dünyaya duyuran isimdir. (d. 1986)
Li Wenliang
|
|
---|---|
![]() |
|
Doğum | 12 Ekim 1986 Beizhen, Liaoning, Çin |
Ölüm | 7 Şubat 2020 (33 yaşında) Wuhan, Hubei, Çin |
Ölüm sebebi | COVID-19 |
Meslek | Göz hekimi |
Tanınma nedeni | Daha sonra pandemi haline gelen yeni nesil koronavirüsü dünyaya duyuran isim |
Li Wenliang (Çince: 李文亮; pinyin: Lǐ Wénliàng; 12 Ekim 1986, Beizhen, Liaoning – 7 Şubat 2020), Çinli göz hekimi.
Daha sonra pandemi haline gelen yeni nesil koronavirüsü dünyaya duyuran isimdir.
Yaşamı ve kariyeri
12 Ekim 1986’da Beizhen, Liaoning, Çin’de doğdu. Göz doktoru olarak Wuhan Merkez Hastanesi’nde çalışmaktaydı. 30 Aralık 2019’da Wuhan’da meydana gelen koronavirüs salgınını tespit edip Dünya geneline sosyal medya üzerinden acil durum uyarısında bulunmuştur.
Li Wenliang 3 Ocak 2020’de Wuhan polisi tarafından korona virüsü hakkında “İnternet üzerinden halkı tahrik” suçlamasıyla tedirginlik yaratmak nedeniyle tutuklanmıştır. Bir süre sonra salgının yayılmasının ardından hastanedeki görevine geri dönmüş, virüs üzerinde çalışmalarına devam ederken korona virüsü olan bir hastadan virüsü almıştır.
Ölümü
Korona virüsünü salgınını dünya geneline haber eden Çinli göz hekimi Li Wenliang, kapmış olduğu virüsten dolayı 7 Şubat 2020’de Wuhan Merkez Hastanesi’nde 33 yaşında öldü.
- 2021 – Louise Elisabeth Coldenhoff, Endonezyalı asker (d. 1935)
- 2021 – Giuseppe Rotunno, ödüllü İtalyan görüntü yönetmeni (d. 1923)
- 2021 – Moufida Tlatli, Tunuslu film yönetmen, editör ve siyasetçi (d. 1947)
- 2022 – Margarita Lozano, İspanyol aktris (d. 1931)
- 2023 – Tonya Knight, Amerikalı vücut geliştirme sporcusu (d. 1966)
- 2023 – Friedel Lutz, eski Alman milli futbolcu (d. 1939)
- 2023 – Alfredo Rizzo, İtalyan orta mesafe koşucusu (d. 1933)
- 2023 – Eyüp Türkaslan, Türk futbolcu (d. 1994)
- 2023 – Yakup Taş, Türk siyasetçi (d. 1959)
- 2024 – Alfredo Castelli, İtalyan çizgi romancı ve edebiyat eleştirmeni (d. 1947)
wikipedia.org