Doğumlar
- 1571 – I. Abbas, Safevi Hanedanlığının 5. hükümdarı (ö. 1629)
I. Abbas شاه عَباس بُزُرگ |
|||||
---|---|---|---|---|---|
Safevî şahı | |||||
Hüküm süresi | 3 Ekim 1587 – 19 Ocak 1629 | ||||
Önce gelen | Muhammed Hüdabende | ||||
Sonra gelen | Safî | ||||
Doğum | 27 Ocak 1571 Herat, Safevi Devleti |
||||
Ölüm | 19 Ocak 1629 (57 yaşında) Kaşan, Safevi Devleti |
||||
Eş(ler)i | Leyla Sultan | ||||
|
|||||
Hanedan | Safevî Hanedanı | ||||
Babası | Muhammed Hüdabende | ||||
Annesi | Hayrünisa Begüm | ||||
Dini | Şia İslam |
I. Abbas veya Büyük Abbas (d. 27 Ocak 1571, Herat – ö. 19 Ocak 1629, Kaşan), Safevi Hanedanlığının beşinci hükümdarı olan Şah Abbas, Safevi Hanedanı’nın en güçlü hükümdarı olarak gösterilir. Şah Muhammed Hüdabende’nin üçüncü oğludur. 3 Ekim 1587 tarihinde Türkmen şeflerinin desteklediği bir askerî darbe ile 17 yaşında tahta geçip[1] 1629 yılına kadar 42 yıl hükümdar olarak kalmıştır. Hükümdar olduğu tarih Safevi Devleti açısından zorlu bir dönemdir. İçeride Türkmen aşiretleri arasındaki kanlı çatışmalar,[2] doğuda Özbek akınları, batıda ise Osmanlı İmparatorluğu’nun baskısı altındaydı.[3] Bu durumun kaçınılmaz sonucu olarak ülke ekonomik olarak da çözülmektedir. Tarımsal ve endüstüriyel üretim düşerken ticaret de çökmüştür.[4]
Tahta geçtiğinde ilk fırsatta, 1590 yılında[2] büyük toprak kayıplarını sineye çekerek Osmanlı İmparatorluğu’yla 12 yıldır süren 1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı’nı Ferhat Paşa Antlaşması ile sona erdirerek batı sınırlarını güvene almış,[4] ardından iç isyanları bastırarak doğuda Horasan topraklarına sık sık akınlar düzenleyen Özbek saldırılarını durdurmuş, askeri – siyasi, toplumsal ve ekonomik bir dizi programı uygulamaya koymuştur.[5] Tüm bu düzenlemelerle Safevi İmparatorluğu adeta yeniden kurulmuştur.[4] Hükümdarlık döneminin ortalarında, başlarda Osmanlı’nın elinden aldığı geniş toprakları tekrar geri aldığı gibi, başka fetihlerle Safevi İmparatorluğu’nu en geniş sınırlarına ulaştırmış bulunuyordu.[6]
İlk yılları
Abbas, Mirza Muhammed Hüdabende ve Hayr’ül Nisa Begüm’ün üçüncü oğlu olarak Herat’ta (günümüzde Afganistan’da yer alan), geçmişte Horasan’ın başkenti olan şehir) dünyaya geldi. Annesi, dördüncü Şiî İmamı Zeyn el-Abidin’in soyundan geldiğine inanılan, Mazenderan Eyaleti’nin Maraşi hükümdarının kızıydı. Doğduğu zaman Abbas’ın dedesi Şah Tahmasb, İran’ın Şahıydı. Abbas’ın ailesi tarafından bakılmak suretiyle, Herat Valisi olan Ali Kuli Han Şamlı ve eşi Hani Han Hanım’a verildi. Abbas dört yaşındayken, Tahmasb, Abbas’ın babasını, bozuk sağlığı için iklimin daha iyi olduğu Şiraz’da kalması için gönderdi. Geleneğe göre hanedan kanından en az bir mirza Horasan’da ikamet etmek zorundaydı, bu yüzden Tahmasb, Abbas’ı küçük yaşta olmasına rağmen eyalet valisi olarak atadı.
1578 yılında Abbas’ın babası İran Şahı oldu. Abbas’ın annesi kısa sürede idareye hakim oldu. Muhammed’in zayıf yönetimi, İran’ın başlıca düşmanları olan, Osmanlı İmparatorluğu ve Özbeklerin, ülkenin düştüğü zayıflıktan yararlanarak işgale başlamışlardı, ancak Kızılbaşların birbirlerine olan düşmanlığı düşmanın işgaline karşı koyamadı. Yetenekli bir Şehzade olan Hamza Mirza, Osmanlı aleyhinde bir sefer yürüttü ise 1586’da öldürüldü. Bütün gözler şimdi Abbas’taydı.
Abbas, 14 yaşındayken Horasan’daki Kızılbaş liderlerinden biri olan Mürşid Kuli Han’ın vesayetine girmişti. Büyük bir Özbek ordusu 1587’de Horasan’ı işgal ettiğinde, Mürşid Han, zamanın Şahı olan Muhammed’i devirmenin zamanı geldiğine karar vererek Safevi başkenti olan Kazvin’e genç şehzade ile birlikte giderek 16 Ekim 1587’de şah ilan etti. Muhammed, kendisine yapılmış olan olan bu darbeye göz yumdu ve ertesi yıl 1 Ekim 1588’de şahlık tacını oğluna bıraktı.
- 1585 – Hendrick Avercamp, Hollandalı ressam (ö. 1634)
- 1662 – Richard Bentley, İngiliz ilahiyatçı ve eleştirmen (ö. 1742)
- 1679 – Jean François de Troy, Fransız Rokoko ressamı ve duvar halısı tasarımcı (ö. 1752)
- 1756 – Wolfgang Amadeus Mozart, Avusturyalı besteci (ö. 1791)
- 1775 – Friedrich Schelling, Alman İdealist düşünür (ö. 1854)
- 1808 – David Strauss, Alman ilahiyatçısı ve filozofu (ö. 1874)
- 1814 – Eugène Viollet-le-Duc, Fransız mimar ve teorisyen (ö. 1879)
- 1820 – Juan Crisóstomo Falcón, Venezuela devlet başkanı (ö. 1870)
- 1823 – Edouard Lalo, Fransız besteci (ö. 1892)
- 1832 – Lewis Carroll, İngiliz yazar, matematikçi ve mantıkçı (ö. 1898)
- 1832 – Arthur Hughes, İngiliz ressam ve resimleyici (ö. 1915)
- 1836 – Leopold von Sacher-Masoch, Avusturyalı yazar (ö.1895)
- 1848 – Tōgō Heihachirō, Japon Filo Amirali (ö. 1934)
- 1850 – Edward Smith, İngiliz deniz subayı (ö. 1912)
- 1852 – Fulgence Bienvenüe, Fransız inşaat mühendisi (ö. 1936)
- 1859 – II. Wilhelm, Almanya İmparatoru (ö. 1941)
- 1859 – Pavel Milyukov, Rus tarihçi ve liberal politikacı (ö. 1943)
- 1860 – Gabriele Possanner, Avusturyalı hekim (ö. 1940)
- 1868 – Arthur Brofeldt, Fin siyasetçi (ö. 1928)
- 1878 – Olympe Démarez, Fransız avukat (ö. 1964)
- 1881 – Sveinn Björnsson, İzlanda’nın ilk Cumhurbaşkanı (ö. 1952)
- 1883 – Gottfried Feder, Alman ekonomist ve NSDAP’nin 6 kurucusundan biri (ö. 1941)
- 1886 – Frank Nitti, İtalyan mafya lideri (ö. 1943)
- 1888 – Victor Goldschmidt, Norveçli mineralog (ö. 1947)
- 1888 – George Relph, İngiliz aktör (ö. 1960)
- 1890 – Mauno Pekkala, Finlandiya Başbakanı (ö. 1952)
- 1893 – Song Qingling, Çinli devlet başkanı (ö. 1981)
- 1898 – Erich Zepler, Yahudi elektronik mühendisi ve satranç kompozitörü (ö. 1980)
- 1903 – John Carew Eccles, Avustralyalı nörofizyolog ve Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi (ö. 1997)
- 1905 – Burhan Atak, Türk futbolcu (ö. 1987)
- 1910 – Edvard Kardelj, Yugoslav marksizminin kurucusu ve devrimci siyaset adamı (ö. 1979)
- 1910 – Felix Candela, İspanyol/Meksikalı mimar (ö.1997)
- 1919 – Hüseyin Peyda, Türk sinema oyuncusu (ö. 1990)
Hüseyin Peyda
|
|
---|---|
Doğum | Hüseyin Örmen 27 Ocak 1919 Şanlıurfa, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 30 Temmuz 1990 (71 yaşında) İstanbul, Türkiye |
Defin yeri | Zincirlikuyu Mezarlığı, İstanbul |
Milliyet | Türk |
Diğer ad(lar)ı | Hüseyin Kazasfil |
Meslek | Oyuncu, senarist, yönetmen |
Etkin yıllar | 1936-1990 |
Ödüller | 1977: 14. Altın Portakal Film Festivali – En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu – Kara Çarşaflı Gelin |
Hüseyin Örmen (27 Ocak 1919, Şanlıurfa – 30 Temmuz 1990, İstanbul), Türk oyuncudur.
Peyda, 55 yıllık kariyerinde; rol aldığı Yeşilçam filmlerinde çoğunlukla ”ağa” veya ”mafya babası” karakterlerini canlandırdı. Yeşilçam’da kötü adam rollerinin vazgeçilmez bir oyuncusuydu. Birçok filmde Cüneyt Arkın ile beraber oynadı. İyi rol oynadığı ender filmlerden biri, ”İmam Hüseyin” karakterini canlandırdığı, Cüneyt Arkın’ın başrolünü oynadığı 1975 yapımı Babanın Oğlu filmidir.
Hüseyin Peyda; Film çevrelerinde, oynadığı filmlerden elde ettiği kazancını kendi yönettiği filmlere yatıran bir sinemacı olarak tanındı.
Oyuncu olarak
- Şehvet Kurbanı (1940)
- Kerem ile Aslı (1942)
- Hasret (1944)
- Yanık Kaval (1947)
- Üvey Baba (1949)
- Fato Ya İstiklal Ya Ölüm (1949)
- Bir Fırtına Gecesi (1950)
- Üçüncü Selim’in Gözdesi (1950)
- Vatan ve Namık Kemal (1951)
- Barbaros Hayreddin Paşa (1951)
- Drakula İstanbul’da (1953)
- Balıkçı Güzeli Binikinci Gece (1953)
- Bir Avuç Toprak (1957)
- Konyakçı (1965)
- Sana Lâyık Değilim (1965)
- Çingene (1966)
- Karaoğlan – Baybora’nın Oğlu (1966)
- 20 Yıl Sonra (1972)
Hayatı
1946 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi felsefe bölümüne girdi. Ancak 3. sınıfta bölümü bırakmış ve ticaret hayatına girmiş, ancak başarılı olamamıştır.Bir dönem Niyazi Ahmet Banoğlu ile birlikte Türkyolu isimli bir dergi çıkartmıştır. Derginin batmasıyla bu sektörden de çekilmiştir. Bir dönem kadın kuaförlüğüne de el atmıştır. Bir gün Sezer Sezin ile tanışır ve onun aracılığıyla Yeşilçam’a adım atar. Daha sonra bir film şirketi kurmuştur. Hüseyin Kazasfil adı ile senaryolar yazıp filmler çekmiştir. Önder Film ile çeşitli yapımlar ortaya çıkarır. Ancak zamanla Önder Film şirketi iflas eder.
Peyda verdiği bir demeçte ilk yıllarını şöyle açıklar: ”Sinemada kendime istikbal görüyordum. Fakat bir sorun vardı. Urfa’nın köklü ailelerinden birine mensuptum. Akrabalarım soyadımızı kullanmama izin vermediler. O zamanlar sinema toplumumuzun gözünde kötü bir işti. Eğer doğu insanıysanız da tamamen uzak durmanız gerekir.”
Sektörde iş güvencesinin olmamasından hayıflanan Peyda bu durumu şöyle açıklar:
“73 yılında Hülya Koçyiğit ile Yedikule Zindanlarında film çekiyorduk. Kullanılan ark lambaları ultraviyole ışınları yayıyordu. Ancak önünde cam olduğu zaman ışınları kullanabiliyorduk. Bir cam kırılmış, ultraviyole ışınları direkt gözümüze geliyor. Hülya ile gözümüzü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldık. Çekimlerden sonra üç gün hiçbir şey göremedim. İş kazası deyip geçtik.”
Hülya Koçyiğit iyileşir ama Peyda bu olaydan sonra bir gözünü kaybeder. 14. Antalya Film Şenliğinde Kara Çarşaflı Gelin’deki rolüyle en iyi erkek oyuncu ödülünü alır.
Ölümü
30 Temmuz 1990’da 71 yaşındayken akciğer kanseri tedavisi gördüğü Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.
- 1921 – Donna Reed, Amerikalı oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Akademi Ödülü sahibi (ö. 1986)
- 1924 – Rauf Denktaş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve siyasetçi (ö. 2012)
Rauf Denktaş | |
---|---|
1. KKTC Cumhurbaşkanı | |
Görev süresi 15 Kasım 1983 – 24 Nisan 2005 |
|
Başbakan | Mehmet Ali Talat |
Yerine geldiği | Makam oluşturuldu. |
Yerine gelen | Mehmet Ali Talat |
1. KTFD Devlet Başkanı | |
Görev süresi 13 Şubat 1975 – 15 Kasım 1983 |
|
2. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı | |
Görev süresi 18 Şubat 1973 – 28 Şubat 1973 |
|
Cumhurbaşkanı | III. Makarios |
Yerine geldiği | Fazıl Küçük |
Yerine gelen | Boş makam |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 27 Ocak 1924 Baf, Birleşik Krallık Kıbrıs Kolonisi |
Ölüm | 13 Ocak 2012 (87 yaşında) Lefkoşa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti |
Defin yeri | Cumhuriyet Parkı, Lefkoşa 35.2050°K 33.3255°D |
Milliyeti | Kıbrıs Türkü |
Partisi | Ulusal Birlik Partisi |
Evlilik(ler) |
Aydın Denktaş
(e. 1949; ö. 2012) |
Bitirdiği okul | Lincoln’s Inn, Hukuk |
Mesleği | Hukukçu, Devlet Adamı |
Ödülleri | |
İmzası |
Rauf Raif Denktaş (27 Ocak 1924 – 13 Ocak 2012[1]), Kıbrıs Türkü siyasetçi ve yazardır. Denktaş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır. 1983’ten 2005’e kadar toplamda 21 yıl 5 ay 9 gün cumhurbaşkanlığı yapmıştır.
İlk yılları
Rauf Denktaş, 27 Ocak 1924 günü Baf kasabasında doğdu. 1,5 yaşındayken annesi Emine Hanım’ı kaybetti. Babası hakim Mehmet Raif Bey’di, Rauf ailenin dördüncü ve en küçük çocuğuydu. Altı yaşına kadar eğitiminde anneannesi ve babaannesinin yanında, Osmanlı döneminde zaptiyelik yapmış olan dedesi Şeherli Mehmed yetiştirilmesinde rol oynadı. Çocukluk yıllarında, özellikle tatillerde Aybifan’da ailesiyle vakit geçiren Denktaş, hatıratında bu köyü “köyüm” olarak niteler.[4] Denktaş, 1930 yılında eğitim için İstanbul’a gönderildi. Arnavutköy’de ilkokuldan liseye kadar eğitim veren Fevzi Ati Lisesi’nde yatılı okumaya başladı. Ortaokuldan sonra Kıbrıs’a döndü ve 1941 yılında Lefkoşa İngiliz Okulu’ndan mezun oldu. Mezun olmasının ardından Fazıl Küçük’ün Halkın Sesi gazetesinde yazılar yazmaya başladı. Daha sonra bir süre Mağusa’da tercümanlık, mahkemelerde memurluk ve İngiliz Okulu’nda öğretmenlik yaptı. 1944 yılında hukuk eğitimi için Lincoln’s Inn’de okumak üzere Birleşik Krallık’a gitti. 1947 yılında adaya döndü ve avukatlığa başladı. Sonraları savcılığa geçti ve 1956 yılında başsavcılığa yükseldi.
Siyasi yaşamı
Mücadele yılları
27 Kasım 1948 tarihinde Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk mitingde Fazıl Küçük ile beraber hatiplik yaptı. Halka ilk hitabını bu vesileyle ve 24 yaşındayken yaptı. Türk cemaatinin iki önemli ismi Faiz Kaymak ve Fazıl Küçük arasında ara bulucu rolünü üstlenip, toplumun çıkarlarının takipçisi oldu. Faiz Kaymak’ın teklifi ve Fazıl Küçük’ün tasvibiyle Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu Kongresi’nde başkanlığa seçildi. Savcılık görevinden emeklilik hakkını kazanmasına altı ay kala, Birleşik Krallık yönetimini zorlukla ikna ederek istifa etti ve cemaat sorunlarıyla uğraşmaya başladı. 1949 yılı yaz aylarında avukatlık yapmaya başladı. Yine aynı yıl Aydın Hanım’la evlendi. 1955 yılında Enosisle mücadelede ve EOKA karşısında Kıbrıs Türklerinin direnişine yön verdi. 1958 yılında hükûmetteki görevinden istifa etti. Arkadaşlarıyla 1 Ağustos 1958 tarihinde Türk Mukavemet Teşkilatını (TMT) kurdu.
1958 yılında iki toplum arasında başlayan çatışmalarda, Türkler protestolar gerçekleştirdi. Zürih-Londra antlaşmaları öncesinde Fazıl Küçük ile birlikte Ankara’ya Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile görüşmeye gitti. Bu görüşmede adaya Türk askerinin gönderilmesi teklifini dile getirdi. 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları ile, 1960 Antlaşmaları ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın hazırlanmasında çaba gösterdi. Aynı yıl Türk Cemaat Meclisi üyeliği ve Türk Cemaati İcra Komitesi Başkanlığına seçildi. 16 Ağustos 1960 tarihinde 650 kişilik Türk Alayı Mağusa Limanı’na ayak bastı. 1963 olaylarından sonra temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya gitti. Temaslarını tamamlayarak bir sandalla Kıbrıs’a geçti ve Türk direnişini örgütlemeye başladı.
7 Ocak 1964’te Londra Konferansı’na katılmak üzere adadan ayrıldı. Görüşmelerin sonuca ulaşamaması üzerine 15 Ocak’ta Ankara’ya dönen Denktaş, 17 Şubat’ta New York’a gitti ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi görüşmelerine katıldı. 18 Mart tarihinde tekrar Ankara’ya dönene dek, Makarios başkanlığında ve tamamen Rum kontrolünde olan Kıbrıs Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, Denktaş hakkında devlete hakaret ve başka suçlar nedeniyle tutuklama ve yargılama kararı aldı. Bunun üzerine Denktaş mecburi olarak Ankara’da kaldı.[7] Gizlice Erenköy’e çıkarak Erenköy Direnişi’ne katıldı, sonra tekrar Ankara’ya döndü. Türkiye’de kaldığı dönemde Ankara’daki siyasi çevrelerle Kıbrıs konusundaki vizyon farkının derinliğini gözlemledi. Kıbrıs konusundaki gelişmeleri ve düşüncelerini Türkiye kamuoyuna aktarmak için basın toplantıları ve konferanslar düzenledi. 29 Ekim 1966 tarihinde, Türkiye’nin Kıbrıs politikasının çok pasif kaldığı, taksim için yeterince çabalanmadığı görüşünü aktardığı 12’ye 5 Kala kitapçığını yayımladı ve tüm milletvekillerine dağıttı. Türkiye’nin dış politikasına sert bir eleştiri teşkil eden bu kitapçık, Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından hoş karşılanmadı. 1967 yılında adaya gizlice girerken tutuklandı. Yoğun girişimler sonucu Türkiye’ye iade edildi. 1968 yılında adaya giriş yasağı kaldırılınca Kıbrıs’a döndü.
Siyaset dönemi
1970 seçimlerinde Türk Cemaat Meclisi Başkanlığına seçildi. 18 Şubat 1973 tarihinde Fazıl Küçük görevinden ayrılması üzerine Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı seçildi. Bu görevinden 28 Şubat 1973 tarihinde istifa etti ve aynı gün Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanı seçildi. Kıbrıs Harekâtı’nın ardından 13 Şubat 1975 tarihinde Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin ilanından sonra devlet ve meclis başkanı görevlerini de yürüttü ve anayasa uyarınca 1976 yılında yapılan ilk genel seçimlerde devlet başkanlığına seçildi. 1981 yılında ikinci kez devlet başkanı oldu. 15 Kasım 1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanından sonra tekrar cumhurbaşkanlığına seçildi. 22 Nisan 1990 tarihinde yapılan erken seçimde ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi. 1995’teki seçimlerde de cumhurbaşkanı seçildi. 2000 yılındaki seçimlerde %43,67 oranında oy aldı ve seçim ikinci tura kaldı; ama ikinci tura kalan diğer aday olan Derviş Eroğlu’nun çekilmesi üzerine seçimden galip olarak çıktı. 2004 yılında BM genel sekreteri Kofi Annan’ın Kıbrıs Sorunu’nun çözümü için hazırladığı Annan Planı’na karşı çıktı, buna rağmen plan Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilse de Kıbrıslı Rumların reddetmesi üzerine hayata geçmedi. 17 Nisan 2005 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmadı ve 24 Nisan 2005 tarihinde görevi yeni seçilen cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a devretti.
Sosyal yaşamı
Politika hayatı yanı sıra, aynı zamanda yazar kimliğiyle de önemli bir şahsiyet olan Rauf Denktaş, 1985 yılının son aylarından bugüne, Yeni Asya Yayınları arasında çıkan kitapları bulunuyor. Ayrıca Denktaş, çok meraklı bir fotoğrafçı özelliği ile de bilinmekte, fotoğraf makinesini elinden bırakmamaktaydı. Rauf Denktaş, Halkın Sesi gazetesinde yazılar yazmakta ve ART isimli televizyon kanalında Pazartesi günleri Denktaş’ın Gündemi adlı, görüşlerini anlattığı programı sunmaktaydı.
Ölümü
8 Ocak gecesi organ yetmezliği teşhisi ile Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan Rauf Denktaş, tedavi gördüğü hastanede 13 Ocak 2012 tarihinde 88 yaşında öldü. Vefatının ardından Türkiye ve KKTC’de ulusal yas ilan edildi. 17 Ocak 2012 günü, yapılan devlet töreniyle Lefkoşa’daki Cumhuriyet Parkı’nda defnedildi.
- 1926 – Ingrid Thulin, İsveçli oyuncu (ö. 2004)
- 1928 – Marie Daëms, Fransız oyuncu (ö.2016)
- 1931 – Gazanfer Özcan, Türk tiyatro ve sinema sanatçısı (ö. 2009)
Gazanfer Özcan
|
|
---|---|
Doğum | Saim Gazanfer 27 Ocak 1931 İstanbul, Türkiye |
Ölüm | 17 Şubat 2009 (78 yaşında) İstanbul, Türkiye |
Ölüm sebebi | Solunum yetmezliği, Damar tıkanıklığı |
Defin yeri | Karacaahmet Mezarlığı, İstanbul |
Milliyet | Türkiye |
Meslek | Oyuncu, seslendirme sanatçısı |
Etkin yıllar | 1952-2009 |
Evlilik |
Gönül Ülkü Özcan
(e. 1962; ö. 2009) (2. eşi) |
Çocuk(lar) | Fulya Özcan (ilk evliliğinden) |
Akraba(lar) | Tarık Ündüz (torunu) |
Ödüller | 1998 Devlet Sanatçısı (T.C. Kültür Bakanlığı) 2005 En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu-Komedi (Beyaz İnci TV Ödülleri) 2008 Bonus 7. Uluslararası Komedi Filmleri Festivali – Onur Ödülü (Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı) |
Saim Gazanfer Özcan (27 Ocak 1931, İstanbul – 17 Şubat 2009, İstanbul), Türk oyuncu ve seslendirme sanatçısıdır.
Hayatı
27 Ocak 1931’de İstanbul’da doğdu. Babası Cemalettin Özcan, annesi Seniha Saliha Özcan’dır. İlkokulu Cihangir Firuzağa İlkokulunda, ortaokulu Beyoğlu Ortaokulunda, liseyi ise Vefa Lisesinde tamamladı. Lisedeyken oynadığı “Hisse-i Şayia” adlı oyundaki Bican Efendi rolüyle tiyatroyla tanıştı. İstanbul Şehir Tiyatroları’nın Çocuk Bölümü’ne katıldı. 1955 yılında Komedi Tiyatrosu’nda oynanan Mahallenin Romanı oyunu tiyatro yaşamının dönüm noktası oldu. Bu oyunda rahatsızlanan Reşit Gürzap’ın yerine sahneye çıkıp başarılı olunca kadroya girdi. 1962 yılına kadar hem çocuk tiyatrosunda, hem yetişkin oyunlarında görev aldı. 1962 yılında Gönül Ülkü ile evlendi ve “Gönül Ülkü – Gazanfer Özcan Tiyatrosu”nu kurdu. 1950’li ve 1960’lı yıllarda çok sayıda sinema filminde de rol alan Gazanfer Özcan, uzun bir süre sinemaya ara verdikten sonra 2000 yılında çevrilen Komser Şekspir filmi ile sinemaya döndü. 2002 yılında Bülent Kayabaş ile beraber Türkpetrol reklamlarında oynadı. Kuruntu Ailesi adlı dizideki Hüsnü Kuruntu rolü ile tanındı, pek çok yapımda ailenin babası rolünü üstlendi. Avrupa Yakası adlı dizideki Tahsin Bey rolü ile de “baba” rolünü sürdürdü. atv’de yayımlanan Avrupa Yakası dizisinde 2004-2009 yılları arasında üst üste 6 sezon başrol oynadı.
Gazanfer Özcan 1998 yılında Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığınca verilen Devlet sanatçısı unvanına layık görüldü.
Ölümü ve sonrası
Gazanfer Özcan, kronik akciğer rahatsızlığı ve damar tıkanıklığı nedeniyle 1,5 ay boyunca tedavi gördüğü özel hastanede 17 Şubat 2009 tarihinde 78 yaşında öldü. İlk olarak Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde geniş katılımlı bir tören düzenlendi ve naaşı Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. 23 Nisan 2010 tarihinde Kadıköy Belediyesi Kozyatağı Kültür Merkezi’ndeki Gazanfer Özcan Sahnesi’ni hizmete sunmuştur.
- 1934 – Edith Cresson, Fransa’nın ilk kadın Başbakanı
- 1936 – Samuel C. C. Ting, Amerikalı fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi
- 1942 – Tasuku Honjo, Japon bilim insanı, immünolog ve Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi
- 1940 – Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, Türk siyasetçi, eski Bursa milletvekili ve iş insanı
- 1944 – Mairead Corrigan, İrlandalı sosyal hizmet uzmanı (Katolik ve Protestanları bir araya getiren Barış İnsanları Örgütü’nün kurucusu ve Nobel Barış Ödülü sahibi)
- 1944 – Nick Mason, İngiliz müzisyen ve Pink Floyd grubunun bateristi
- 1948 – Mikhail Baryshnikov, Rus dansçı
- 1948 – Valeri Brainin, Rus-Alman müzik yöneticisi, müzik bilimci, besteci ve şair
- 1955 – Nilgün Özhan Kasapbaşoğlu, Türk tiyatro, sinema oyuncusu ve seslendirme sanatçısı
- 1955 – Burhanettin Kocamaz, Türk siyasetçi
- 1957 – Frank Miller, Amerikalı çizgi romancı, yazar ve film yönetmeni
- 1964 – Lale Başar, Türk tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu
- 1965 – Attila Sekerlioglu, Türk asıllı Avusturyalı futbolcu ve teknik direktör
- 1965 – Oktay Kaynarca, Türk sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu
- 1969 – Süleyman Atanısev, Türk tiyatro oyuncusu
- 1970 – Heather Nauert, Amerikalı gazeteci ve diplomat
- 1974 – Ole Einar Bjørndalen, Norveçli biatlet
- 1980 – Austin O’Riley, Amerikalı çıplak model ve pornografik film oyuncusu
- 1987 – Lupe Fuentes, Amerikalı çıplak model ve pornografik film oyuncusu
- 1990 – Murad Tagilov, Rus futbolcu
- 1992 – Jean Acosta Soares, Brezilyalı futbolcu
- 1997 – Betül Kutlu, Türk basketbolcu
wikipedia