2 Şubat tarihide yaşanmış resmi olaylar

2 Şubat  Tarihte Bugün  Miladi takvime göre yılın 33. günüdür.

 

Ocak – Şubat – Mart
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29

Olaylar

 

  • 506 – Vizigotların sekizinci kralı II. Alaric, “Roma hukukunun” bir koleksiyonu olan Alaric’in Dua Kitabı’nı (Breviarium Alaricianum veya Lex Romana Visigothorum) ilan etti.
  • 880 – Lüneburg Fundalığı Savaşı: Fransa Kralı III. Louis, Saksonya’daki Lüneburg Fundalığında İskandinav Büyük Kafir Ordusu tarafından mağlup edildi.
  • 962 – Translatio imperii: Papa XII. John, yaklaşık 40 yıldır ilk Kutsal Roma İmparatoru olan Kutsal Roma İmparatoru I. Otto’yu taçlandırdı.
  • 1032 – Kutsal Roma İmparatoru II. Conrad, Burgundiya kralı oldu.
  • 1141 – İngiltere Kralı Stephen’ın yenildiği ve İmparatoriçe Matilda’nın müttefikleri tarafından ele geçirildiği Lincoln Savaşı oldu.
  • 1207 – Bugünkü Letonya ve Estonya’dan oluşan Terra Mariana kuruldu.
  • 1438 – Transilvanya köylü isyanının dokuz lideri Torda’da idam edildi.
  • 1461 – Güller Savaşları: Mortimer Haçı Savaşı İngiltere, Herefordshire’da yapıldı.
  • 1536 – İspanyol Pedro de Mendoza, günümüzde Arjantin’in başkenti olan Buenos Aires’i kurdu.
  • 1645 – Üç Krallık Savaşları: Inverlochy Savaşı, İskoçya’da yapılır.
  • 1653 – Yeni Amsterdam (daha sonra New York olarak değiştirildi) kuruldu.
  • 1709 – Alexander Selkirk, 4 sene 4 ay Şili sahiline 400 mil uzaklıktaki bir adada tek başına yaşadıktan sonra kurtarıldı. Daniel Defoe’nun Robinson Crusoe adlı kitabına model olmuştur.
  • 1848 – Meksika-Amerika Savaşı: Guadalupe Hidalgo Antlaşması imzalandı.
  • 1848 – Kaliforniya’da altına hücum başladı. Servet arayan Çinli göçmenlerle dolu ilk gemi San Francisco’ya vardı.
  • 1850 – Brigham Young, Fort Utah’daki Savaş’ta Timpanogolara savaş ilan eder.
  • 1868 – İmparatorluk yanlısı güçler Osaka Kalesi’ni Tokugawa şogunluğundan ele geçirdi ve yaktı.
  • 1876 – MLB’un Baseball Profesyonel Beyzbol Kulüpleri Ulusal Ligi kuruldu.
  • 1880 – Cadde ve sokakların gece aydınlatılması uygulamasına ilk defa Wabash’ta (Hindistan) başlandı.
  • 1887 – Punxsutawney, Pennsylvania’da ilk Dağ Sıçanı Günü kutlanır.
  • 1899 – Melbourne’da düzenlenen Avustralya Özel Kişiler Konferansı, Avustralya’nın başkenti Canberra’nın Sydney ile Melbourne arasında yer almasına karar verir.
  • 1901 – Kraliçe Victoria’nın cenaze töreni gerçekleştirilir.
  • 1909 – Paris Film Kongresi açılıyor. Avrupalı üreticilerin Birleşik Devletler’deki MPCC karteline bir eşdeğer oluşturma girişimi.
  • 1913 – Grand Central Terminal New York City’de açılır.
  • 1914 – İstanbul’da Elektrikli Tramvay İşletmesi açıldı.
  • 1920 – Tartu Barış Antlaşması Estonya ile Rusya arasında imzalandı.
  • 1922 – James Joyce’un en önemli eseri olan Ulysses yayımlandı. Kitabın yayımlandığı bu gün, aynı zamanda İrlandalı yazarın doğum günüdür.
  • 1924 – Sovyetler Birliği’nde Vladimir İlyiç Lenin’in ölümüyle boşalan Komiserler Konseyi Başkanlığı’na, Aleksey İvanoviç Rikov getirildi.
Vladimir İlyiç Ulyanov (Lenin)
Владимир Ильич Ульянов (Ленин)
1920’de Lenin
SSCB Halk Komiserleri Kurulu Başkanı
Görev süresi
6 Temmuz 1923 – 21 Ocak 1924
Yerine geldiği Makam oluşturuldu
Yerine gelen Aleksey Rıkov
Rusya SFSC Halk Komiserleri Konseyi Başkanı
Görev süresi
8 Kasım 1917 – 21 Ocak 1924
Yerine geldiği Makam oluşturuldu
Yerine gelen Aleksey Rıkov
SSCB Çalışma ve Savunma Konseyi Başkanı
Görev süresi
17 Temmuz 1923 – 21 Ocak 1924
Yerine geldiği Makam oluşturuldu
Yerine gelen Lev Kamenev
Rusya SFSC Çalışma ve Savunma Konseyi Başkanı
Görev süresi
Nisan 1920 – 17 Temmuz 1923
Yerine geldiği Makam oluşturuldu
Yerine gelen Makam kaldırıldı
Rusya SFSC İşçi ve Köylü Savunma Konseyi
Görev süresi
30 Kasım 1918 – Nisan 1920
Yerine geldiği Makam oluşturuldu
Yerine gelen Makam kaldırıldı
Sovyetler Birliği Komünist Partisi Politbürosu üyesi
Görev süresi
25 Mart 1919 – 21 Ocak 1924
Kişisel bilgiler
Doğum 22 Nisan 1870
Simbirsk, Rus İmparatorluğu
Ölüm 21 Ocak 1924 (53 yaşında)
Moskova, Sovyetler Birliği
Defin yeri Lenin’in Mozolesi, Moskova, Rusya
Milliyeti Rus
Partisi İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği (1895–1898)
Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi (1898–1912)
Rusya Sosyal-Demokrat İşçi Partisi (Bolşevik) (1912–1918)
Rus Komünist Partisi (Bolşevikler) (1918–1924)
Evlilik(ler) Nadejda Krupskaya
(1898–1924)
İlişkiler Anna Ulyanova (abla)
Aleksandr Ulyanov (abi)
Olga Ulyanova (kız kardeş)
Dmitri Ulyanov (kardeşi)
Mariya Ulyanova (kız kardeş)
Bitirdiği okul Sankt-Peterburg Devlet Üniversitesi
Kazan Devlet Üniversitesi
Mesleği Siyasetçi, avukat yayıncı, çevirmen, ekonomist
Dini Yok (ateist)
İmzası

Vladimir İlyiç Ulyanov, bilinen adıyla Lenin (d. 22 Nisan 1870, Simbirsk – ö. 21 Ocak 1924, Moskova), Rus sosyalist devrimci ve politikacı. Marksist-Leninist ideolojinin fikirsel önderi, Ekim Devrimi’nin lideri ve Sovyetler Birliği’nin kurucusu. Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin öncüsü olan Rusya Komünist Partisi (Bolşevik)’nin ilk lideri. Lenin aynı zamanda Marksist teorik ve felsefi yazıların yazarı olarak bilimsel sosyalizmin Marx ve Engels sonrası geliştiricilerindendir. Lenin’in en büyük amacı, kapitalizmin uzlaşmaz sınıf çelişkilerinden proleter bir dünya devrimi oluşturup toplumsal sınıf karşıtlıklarının olmadığı insan toplumunun tarihsel oluşumuna öncülük etmekti.

Kendisi, Marksizm üzerine kurulmuş politik ve ekonomik bir teori olan Leninizm’in de kurucusudur. Leninizm, Marksizmin çağın gereklerine göre hem kuramsal hem politik hem de ekonomik alanda, temel ilkelere bağlı kalarak yeniden uyarlanması olarak anlaşılır. Leninizm kavramı, yeni olgular ve yeni bilimsel gelişmeler doğrultusunda Marksizmin yeniden üretilmesi gereği üzerinden değerlendirilir ve Marksizmin devrimci ve bilimsel özüne uygun olarak geliştirilmesi olarak anlaşılır ve genelde Marksizm-Leninizm olarak anılır.

Lenin ve onun eserleri, 20. yüzyılda tüm dünyada sosyalist devrimlerin ve emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelelerinin yaşanmasında büyük etkiye sahip olması dolayısıyla pek çok yazar ve tarihçi tarafından dikkatle incelenmiş ve hakkında 2 bine yakın eser yazılmıştır.[1] Dünya proleteryasının ve pek çok komünist partinin ideolojik önderi kabul edilmektedir. Ayrıca dünyada eserleri yabancı dile en fazla tercüme edilen yedinci kişidir.

Suikast girişimleri

Sovyet sanatçı Vladimir Pçelin’in Lenin’in vurulma anını resmeden 1927 tarihli çalışması

Lenin iktidarı süresince pek çok kez silahlı saldırıya maruz kaldı. Karşı-devrimciler ya da Anti-Bolşevikler Sovyet hükûmetinin ancak Lenin’in ölümüyle düşeceğine inanıyorlardı. Bu amaçla ona suikast düzenlemekten hiç çekinmediler.

İlk olarak 14 Ocak 1918 günü Lenin’in aracına Petrograd’da silahlı saldırıda bulunuldu. Bir konuşmadan dönen Lenin ve İsviçreli komünist Fritz Platten aracın arkasında oturuyordu. Ateş edilmeye başlandığında “Platten, Lenin’i başından tutarak yatırdı… Platten’in eli, Lenin’i korumaya çalışırken sıyırıp geçen bir kurşun yarasıyla kan içinde kalmıştı.”

30 Ağustos 1918 günü, Sosyalist Devrimci Parti SR üyesi Fanya Kaplan, bir miting sonrası aracına giden Lenin’e yaklaştı ve adını haykırdı. Cevap vermek için dönen Lenin, suikastçının üç el ateşiyle yaralandı. Kurşunların ikisi omzuna, biri akciğerine isabet etti. Lenin, güvenlik nedeniyle hastane yerine Kremlin’e götürüldü; doktorlar, o dönemin tıp tekniğiyle kurşunları çıkarmanın çok tehlikeli olduğuna karar verdi. Fanya, Brest-Litovsk Antlaşması’nı imzalayarak Almanya’ya tavizler verdiği için Lenin’e suikast uyguladığını belirtti.

Leninizm ve uluslar meselesi

Mikoyan, Stalin ve Ordzhonikidze (Tiflis, 1925)

Lenin, emperyalizmin şiddet eğilimi olduğunu savunuyor ve 1917 yılında kapitalist ve emperyalist güçlerin kontrolü altındaki ulusların koşulsuz olarak kendi kaderini tayin hakkına sahip olduğunu deklare ediyordu. Ancak iç savaşın yarattığı buhran, erken ölümü dolayısıyla iktidarının kısa sürmesi, emperyalist saldırılar gibi sebeplerden dolayı bu ilkeyi istediği şekilde uygulama imkânı bulamadı.

1920-1921 yıllarında, altı ulusal cumhuriyet Ukrayna, Belarus, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasındaki ilişkiler açık biçimde belirlenmiş değildi. Lenin bu birliğin sosyalist, enternasyonalist ilkelere uygun şekilde gönüllülük yolu ile uygulanmasını istiyordu. Lakin Sovyetler Birliği’nin kurulması sırasında, Komünist Parti saflarında yeşermeye başlayan Rus milliyetçiliği ile de mücadele etmek durumunda kaldı. Lenin bu tehlikeyi dikkate alarak büyük Rus şovenizmine karşı uyanık olma çağrısında bulundu. Lenin’e göre Sovyetler Birliği’ni iki önemli etken tehdit etmekteydi; bürokratik komünizm ve Rus şovenizmi. Rus milliyetçiliğine karşı diğer uluslarda hortlayacak milliyetçi saldırganlıklar sosyalist idealizmi mahvedebilirdi.

Gürcistan’ın birliğe katılım koşullarının müzakere edildiği dönemde politikaları yürüten, iç savaş sırasında da orada görev almış olan Gürcü asıllı Milliyetler Halk Komiseri Josef Stalin ve yine Gürcü asıllı Sorga Ordzhonikidze ikilisinin federasyona katılım koşullarını reddeden Gürcüler’e uyguladığı baskıları geç de olsa fark ederek engellemeye çalıştı. Stalin’in Rusya’nın otoritesini güçlendiren federasyon planını eleştirdi. Lenin, bu konudaki görüşünü “Ulusal sorunlar bastırılmamalı, çözülmeli” şeklinde açıkladı ve Gürcistan meselesi ile ilgili Lev Troçki’ye ve Stalin’in hazırladığı ve sadece Ermenistan ve Azerbaycan’ın kabul ettiği Özerkleştirme Tasarısı’nın düzeltilmesi için de Lev Kamenev’e SSCB’nin Kuruluşuyla İlgili Tasarı” isimli mektubu yazdı.

Sovyet projesinin Rusya Federasyonu’na katılma biçiminde değil, eşit cumhuriyetlerin birleşmesi biçiminde olması gerektiğini vurguladı. Bu şekilde bir birliğin amacının diğer ulusların kapitalist emperyalizmden korunmasına da hizmet edeceğini öngördü.

Ancak Lenin, hastalığı nedeni ile bu dönemde güçten düştü ve zamanla sağlığını tümden yitirdi. Daha önce yok etmeye söz verdiği ezen ulus şovenizmi, sürece yeniden hâkim oldu ve uluslar politikası, gönüllü olarak birliğe katılsa da Rusya’nın otoritesinin güçlenmesine karşı çıkanların asimilasyonu politikası biçiminde işledi.

  • 1925 – Nome’a Serum Koşusu: Köpek kızakları, Iditarod yarışına ilham veren difteri serumuyla Nome, Alaska’ya ulaşıyor.
  • 1934 – Amerika Birleşik Devletleri İhracat-İthalat Bankası kuruldu.
  • 1935 – İlk yalan makinesi, Leonarde Keeler tarafından denendi.
İsrail Polisi’ne ait bir yalan makinesi

Yalan makinesi (poligraf) sorgulama sırasında insana bağlanarak yalan söyleyip söylemediğini tespit etmeye çalışan alet. Temel olarak yalan söyleyen insanın vücudundaki fizyolojik değişimleri (kan basıncı ve nabız artışı gibi) ölçerek çalışır. Backster etkisini de keşfetmiş olan Cleve Backster tarafından icat edilmiştir.

Özellikle Amerika’da büyük ölçüde kullanım alanı bulmuş, bir dönem adli delil olarak bile değerlendirilmiş, daha sonraları tarafsız uzmanların görüşleri doğrultusunda şüpheyle yaklaşılmıştır.

  • 1938 – Bursa Merinos Fabrikası, Atatürk tarafından törenle açıldı.
  • 1942 – Osvald Grubu, Vidkun Quisling’in başkan oluşunu protesto etmek için Norveç’teki ilk aktif Nazi karşıtı direniş olayından sorumlu oldu.
  • 1943 – II. Dünya Savaşı: Stalingrad Muharebesi’nin ardından son Alman 6. Ordu birlikleri de Sovyet birliklerine teslim oldu.
  • 1957 – İstanbul İşçi Sendikaları Birliği bir bildiri yayımlayarak grev hakkı istedi. İstanbul İşçi Sendikaları Birliği’ne 47 sendika bağlıydı.
  • 1958 – Ünlü soprano Maria Callas, Roma’da Vincenzo Bellini’nin Norma operasının galasında hastalığını ileri sürerek konser bitmeden sahneyi terk etti.
  • 1959 – Hindistan’da Kongre Partisi liderliğine İndira Gandhi seçildi. İndira Gandhi Hindistan’da parlamenter sistemin kurucusu Cavaharlal Nehru’nun kızı.
  • 1962 – 400 yıl sonra ilk kez Neptün ve Plüton aynı hizaya geldiler.
  • 1967 – American Basketball Association (ABA) kuruldu. ABA, 1976 yılında NBA ligine dahil olarak faaliyetine son vermiştir.
  • 1967 – Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına, Başbakanlık Özel Teknik Müşaviri Turgut Özal getirildi.
  • 1971 – İdi Amin, Uganda’da bir darbe ile iktidarı ele geçirdi.
  • 1971 – Sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımı için uluslararası Ramsar Sözleşmesi Mazandaran, Ramsar, İran’da imzalandıı.
  • 1974 – F-16 Savaşan Şahinler ABD’de ilk uçuşunu yaptı.
  • 1980 – Türkiye’de 12 Eylül 1980 Darbesi’ne Giden Süreç (1979- 12 Eylül 1980): Ankara’da silahlı bir gruba müdahale eden askerlerden Piyade Er Zekeriya Önge, sol görüşlü militan Erdal Eren tarafından vurularak öldürüldü. Kalaslar arasında saklanan Eren, silahıyla beraber yakalandı.
  • 1980 – Raporlar, FBI’ın Abscam operasyonunda yozlaşmış olduğu iddia edilen Kongre Üyelerini hedef aldığını ortaya çıkarır.
  • 1981 – Millî Güvenlik Konseyi, eski sosyal güvenlik bakanlarından Hilmi İşgüzar’ı, hakkındaki iddiaların incelenmesi için Yüce Divan’a sevk etmeyi kararlaştırdı.
Yüce Divan
Kuruluş 23 Aralık 1876 (148 yıl önce)
Tür Ceza yargısı
Yasal statü Yüksek mahkeme
Merkez Ankara
Başkan Kadir Özkaya
(Anayasa Mahkemesi Başkanı)
Başkan Vekili Hasan Tahsin Gökcan
(Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili)
Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk
(Yargıtay C. Başsavcısı)
Cumhuriyet Başsavcıvekili Rıdvan Gündoğdu
(Yargıtay C. Başsavcıvekili)
Ana kurum Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi
Resmî site AYM Yüce Divan Yargılamaları
Eski adı Divân-ı Âli

Yüce Divan, Türkiye’de Anayasa Mahkemesinin; Cumhurbaşkanını, TBMM Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, yüksek yargı mensuplarını, Genelkurmay Başkanını ve kuvvet komutanlarını görevleriyle ilgili suçlarından ötürü yargılarken kullandığı sıfattır. Mahkemenin bu yetkisi Anayasa’nın 148. maddesinin 6. fıkrasına dayanır.

Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır. Divanın savcılık görevini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ya da vekili yürütür. 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğine göre Yüce Divan kararlarına yeniden inceleme yolu açılmıştır. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucu aldığı kararlar kesindir.

Tarihçe

1876 tarihli Osmanlı anayasası Kanun-ı Esasi, padişah ve devlet aleyhinde suç işleyen bakanlar ile Mahkeme-i Temyiz (Yargıtay) Reis ve Âzalarının yargılanması için dokuz üyeli Daire-i İthamiye (Savcılık) ve 21 üyeli Divan-ı Hüküm adlı iki kısımdan kurulu, Divânı-ı Âli adlı müstakil bir mahkeme öngörmüştür. Bu mahkeme Yüce Divanın Türk hukuk sistemindeki ilk örneğidir.

1924 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu; görevleri dolayısıyla işledikleri suçlardan ötürü, icra vekillerini (bakanları), Şura-yı Devlet (Danıştay) ile Temyiz Mahkemesi (Yargıtay) Reis ve Azalarını ve Cumhuriyet Başmüddeiumumisini (Cumhuriyet Başsavcısını) yargılaması için Divan-ı Âliyi yeniden düzenlemiştir. Savcılık görevi Cumhuriyet Başmüddeiumumisine verilerek Daire-i İthamiye kaldırılmış ve 21 üyeli tek bir divan kurulmuştur.

1961 ve 1982 Anayasaları, Yüce Divanı müstakil bir mahkeme olarak kurmamış; Anayasa Mahkemesinin Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapmasını öngörmüşlerdir. Savcılık görevinin Cumhuriyet Başsavcısına verilmesine yönelik hüküm de korunmuştur.

Yüce Divanda yargılanabilen devlet görevlileri

Yasama

  • TBMM Başkanı

Yürütme

  • Cumhurbaşkanı
  • Cumhurbaşkanı Yardımcıları
  • Bakanlar

Yargı

  • Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyeleri
  • Yargıtay Birinci Başkanı ve üyeleri
  • Danıştay Başkanı ve üyeleri
  • Sayıştay Başkanı ve üyeleri
  • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili
  • Danıştay Başsavcısı
  • Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili ve üyeleri

Komuta Kademesi

  • Genelkurmay Başkanı
  • Kara Kuvvetleri Komutanı
  • Deniz Kuvvetleri Komutanı
  • Hava Kuvvetleri Komutanı

 

Meclis soruşturması ve Yüce Divana sevk

Cumhurbaşkanı

2017 değişikliği öncesi:

Anayasa’nın 105. maddesine göre cumhurbaşkanı imzaladığı hiçbir karardan sorumlu değildir; kararı ve emirleri aleyhinde yargı organlarına başvurulamaz. Cumhurbaşkanı ancak Meclis üye tam sayısının en az üçte birinin teklifi üzerine ve dörtte üçünün vereceği kararla, vatana ihanetle suçlandırılabilir.

Görevde bulunan veya görevden ayrılmış olan cumhurbaşkanının vatana ihanetten suçlandırılmasını isteyen önerge Meclisi Başkanlığına verildikten sonra derhal Meclisin bilgisine sunulur ve ilgili cumhurbaşkanına bildirilir. Cumhurbaşkanının da dinleneceği bir görüşmeden sonra Meclis, cumhurbaşkanının Yüce Divana sevkine karar verilebilir. Yüce Divana sevk kararında, hangi ceza hükmüne dayanıldığı ve Cumhurbaşkanınca işlendiği ileri sürülen suçun hangi gerekçeyle vatana ihanet sayıldığı da belirtilir.

2017 değişikliği sonrası 105. Madde:

2017 değişikliğiyle Cumhurbaşkanı yürütme görevini tek başına üstlendiğinden yaptığı işlemlerden, eylemlerden ve aldığı kararlardan sorumluluğu bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında meclis soruşturması açılıp sadece görev suçlarından sorumlulukları benimsenmişken; Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açılması ve hem kişisel hem görev suçlarından sorumluluğu benimsenmiştir.

Başbakan (1920-2018) ve Bakanlar

Meclis üye tam sayısının en az onda birinin vereceği bir önergeyle görevde bulunan veya görevinden ayrılmış olan başbakan ve bakanlar hakkında, Bakanlar Kurulunun genel siyasetinden veya görevleriyle ilgili işlerden dolayı meclis soruşturması açılması istenebilir. Soruşturma açılabilmesi için cezai sorumluluğu gerektiren fiillerin görev sırasında işlemiş olması gerekir. İlgili bakan veya başbakanın konuşacağı bir görüşmeden sonra, meclis soruşturması açılıp açılmaması hakkında Genel Kurul gizli oyla karar verir.

Soruşturma açılmasına karar verilmesi hâlinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında temsil edilecekleri bir Soruşturma Komisyonu kurulur. Çalışmalarını gizlilikle yürüten Komisyon,  kamusal ve özel kuruluşlardan konu ile ilgili bilgi ve belgeler isteyebilir; bunlardan gerekli gördüklerine el koyabilir; Bakanlar Kurulunun tüm araçlarından yararlanabilir; Bakanlar Kurulu üyelerini, diğer ilgilileri, tanık ve bilirkişileri dinleyebilir; adli mercilerden yardım veya hürriyetleri kısıtlayıcı tedbirler isteyebilir. Komisyon, ilgili bakan veya başbakanın savunmasını alır; gerekli gördüğü takdirde alt komisyonlar kurarak çalışmalarını Ankara dışında da taşıyabilir.

Soruşturma Komisyonun sunduğu rapor, Mecliste görüşülerek Genel Kurulda gizli oyla karara bağlanır. Üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ilgili bakan veya başbakan Yüce Divana sevk edilebilir. Yüce Divana sevk edilen bakan, bakanlıktan düşer. Başbakanın Yüce Divana sevki hâlindeyse hükûmet istifa etmiş sayılırdı.

Yargılama süreci

Anayasa hükümlerine göre, Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu bakar.

Yüce Divanda sorgusu yapılan sanığın, sonraki oturumlara gelmemesi durumunda duruşmadan vareste tutulma (duruşmaya gelmek zorunda sayılmama) istemi bulunmasa bile gıyabında duruşmaya devam edilerek kamu davası sonuçlandırılabilir. Müdafiyse her zaman duruşmada hazır bulunabilir.

Sanığın sorguya çekilmesi sırasında, üyelerle cumhuriyet başsavcısı ya da vekili, başkanın izni ile sanığa soru sorabilir.

Yüce Divan üyeleri

Yüce Divan üyeleri aynı zamanda Anayasa Mahkemesi’nin üyeleridir. Görev süreleri 12 yıldır. Ayrıca 65 yaşına gelen üyeler -on iki yılı tamamlamamış olsa bile- yaş haddinden emekliye ayrılır.

# Adı Görevi Görev başlangıcı Görev bitişi Kontenjan Seçen
1 Kadir Özkaya Başkan 22 Aralık 2014 22 Aralık 2026 Danıştay Recep Tayyip Erdoğan
2 Hasan Tahsin Gökcan Başkan Vekili 24 Mart 2014 24 Mart 2026 Yargıtay Abdullah Gül
3 Basri Bağcı 6 Nisan 2020 6 Nisan 2032 Yargıtay Recep Tayyip Erdoğan
4 Engin Yıldırım Üye 15 Nisan 2010 9 Şubat 2031 Yükseköğretim Kurulu Abdullah Gül
5 Emin Kuz 14 Mart 2013 12 Mayıs 2024 Üst düzey yönetici veya avukat Abdullah Gül
6 Rıdvan Güleç 17 Mart 2015 17 Mart 2027 Sayıştay TBMM
7 Recai Akyel 29 Ağustos 2016 29 Ağustos 2028 Üst düzey yönetici veya avukat Recep Tayyip Erdoğan
8 Yusuf Şevki Hakyemez 20 Eylül 2016 20 Eylül 2028 Yükseköğretim Kurulu Recep Tayyip Erdoğan
9 Yıldız Seferinoğlu 25 Ocak 2019 25 Ocak 2031 Üst düzey yönetici veya avukat Recep Tayyip Erdoğan
10 Selahaddin Menteş 8 Temmuz 2019 8 Temmuz 2031 Recep Tayyip Erdoğan
11 İrfan Fidan 25 Ocak 2021 25 Ocak 2033 Yargıtay Recep Tayyip Erdoğan
12 Kenan Yaşar 1 Şubat 2022 1 Şubat 2034 Baro Başkanı TBMM
13 Muhterem İnce 17 Ekim 2022 17 Ekim 2034 Sayıştay
14 Yılmaz Akçil 30 Ocak 2024 16 Ağustos 2033 Danıştay Recep Tayyip Erdoğan
15 Ömer Çınar 20 Nisan 2024 20 Nisan 2036 Yükseköğretim Kurulu Recep Tayyip Erdoğan
  • 1982 – Suriye’nin büyük şehirlerinden Hama’da, Müslüman Kardeşler örgütüne yönelik büyük bir operasyon yapıldı. Operasyonda binlerce kişi yaşamını yitirdi. Bu olay tarihe Hama Katliamı olarak geçti.
  • 1984 – Vergi iadesine ilişkin yasa yürürlüğe girdi. Böylece 1 Ocak 1984 tarihinden itibaren ücretlilerin, memurların, emeklilerin, bunların eş ve çocuklarının ve bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının kira giderleri hariç, ev eşyaları, yiyecek ve giyecek için yaptıkları harcamalar ile eğitim ve sağlık harcamaları vergi iadesine tabi olacak.
  • 1987 – 1986 Halk Gücü Devrimi’nden sonra Filipinler yeni bir anayasa çıkardı.
  • 1989 – Son SSCB askerî birliği de Kabil’i terk etti. Böylece Afganistan’daki dokuz yıllık Rus işgali sona ermiş oldu.
  • 1990 – Güney Afrika Devlet Başkanı De Klerk, Afrika Ulusal Kongresi’ne konulan 30 yıllık yasağı kaldırdı. Aralarında Nelson Mandela’nın da bulunduğu siyasi mahkûmların en kısa sürede serbest bırakılacağını söyledi.
  • 1991 – Silopi ve Cizre’ye gazetecilerin girmesi yasaklandı.
  • 1995 – İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi, Düşünce Özgürlüğü ve Türkiye adlı kitabı toplatma kararı aldı.
(Devlet Güvenlik Mahkemesi sayfasından yönlendirildi)

Devlet güvenlik mahkemesi (kısaca DGM), Türkiye’de “cumhuriyeti ve devletin iç ya da dış güvenliğini ilgilendiren” davalara bakan bir tür mahkemeydi. Türk hukuk sistemine 1961 Anayasası’na 1973 yılında eklenen bir maddeyle girmiş, 1982 Anayasası’nda yeniden getirilmişti. Yapılan değişiklikle bu türden davalar, belirli ağır ceza mahkemelerinin görev alanına girdi.

Değişiklik öncesi T.C. Anayasası 143. madde

Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, hür demokratik düzen ve nitelikleri Anayasada belirtilen Cumhuriyet aleyhine işlenen ve doğrudan doğruya Devletin iç ve dış güvenliğini ilgilendiren suçlara bakmakla görevli Devlet Güvenlik Mahkemeleri kurulur. (Ek cümle: 18.6.1999-4388/1 md.) Ancak, sıkıyönetim ve savaş haline ilişkin hükümler saklıdır.
(Değişik: 18.6.1999-4388/1 md.) Devlet Güvenlik Mahkemesinde bir Başkan, iki asıl ve bir yedek üye ile Cumhuriyet başsavcısı ve yeteri kadar Cumhuriyet savcısı bulunur.
(Değişik: 18.6.1999-4388/1 md.) Başkan, iki asıl ve bir yedek üye ile Cumhuriyet başsavcısı, birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve Cumhuriyet savcıları arasından; Cumhuriyet savcıları ise, diğer Cumhuriyet savcıları arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca özel kanunda gösterilen usule göre 4 yıl için atanırlar, süresi bitenler yeniden atanabilirler.
Devlet Güvenlik Mahkemeleri kararlarının temyiz mercii Yargıtay’dır.
Devlet Güvenlik Mahkemelerinin işleyişi, görev ve yetkileri ve yargılama usulleri ile ilgili diğer hükümler, kanunda gösterilir.
(Son fıkra mülga: 18.6.1999-4388/1 md.)

Kaldırılması

1982 Anayasası’nın 143. maddesinde düzenlenmiş olan Devlet Güvenlik Mahkemeleri, 2004 yılında konuyla ilgili Anayasa değişikliği teklifinin TBMM tarafından kabul edilmesiyle, 22 Mayıs 2004’te yürürlüğe giren 5170 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince yürürlükten kaldırılmıştır. Önceden bu mahkemelerin görev alanına giren davalar, belirli ağır ceza mahkemelerinin görev alanına alınmıştır.

  • 1995 – Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Et ve Balık Kurumu’nu 2 yıl hiç ödemesiz 1,5 trilyona Hak-İş’e bağlı Öz Tütün, Müskirat, Gıda Sanayii ve Yardımcı İşçileri Sendikası’na sattı.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
ÖİB
Genel bilgiler
Kuruluş tarihi 27 Kasım 1994 (30 yıl önce)
Türü Özelleştirme
Adres Ziya Gökalp Cad. No: 80 Kurtuluş / Ankara
Personel sayısı 339
Yıllık bütçe ₺40.015.000 (2020)
Yönetici(ler)
  • Bekir Emre Haykır, Başkan
Web sitesi oib.gov.tr
Kurumun Başbakanlığa bağlı olduğu dönemde kullanılan logo

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı kamu tüzel kişiliğine sahip, özel bütçeli bir kurumdur. 27 Kasım 1994 tarih, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’la kurulmuştur. İdarede 1 başkan, 3 başkan yardımcısı, toplam 19 daire başkanı ve proje grup başkanı ile birlikte yaklaşık 330 personel görev yapmaktadır.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığının görevleri 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 353. maddesinde düzenlenmiş olup genel olarak özelleştirme ile ilgili iş ve işlemleri yürütmektedir.

Türkiye’de 1983 yılından sonra gündeme gelen özelleştirmeye yönelik ilk düzenleme, 1984 yılında çıkarılan ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) ile bunlara ait tesislere, hisse senedi ihracı yoluyla gerçek ve tüzel kişilerin ortak edilebilmesine veya bu tesislerin işletme hakkının belli sürelerle devrine imkan sağlayan 2983 sayılı Kanun ile yapılmış ve aynı Kanun ile belirtilen görevleri yapmak üzere “Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi” görevlendirilmiştir.

İdare, özelleştirme programının yanı sıra, toplu konut uygulamalarının yürütülmesi, Kamu Ortaklığı Fonu’nun yönetimi ve Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabı’nda biriken paraların nemalandırılması gibi görevler de üstlenmiştir.

Daha sonra 1986 yılında çıkarılan 3291 sayılı Kanun ile 2983 sayılı Kanunda değişiklik yapılarak kamu kuruluşlarının özelleştirme kapsamına alınması ve uygulamaların yürütülmesine ilişkin esaslar belirlenmiştir. Buna göre, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK)`de adı geçen, tamamı devlete ait ve KİT statüsünde faaliyet gösteren kuruluşların özelleştirme kapsamına alınmasında Bakanlar Kurulu, KİT’lerin müessese, bağlı ortaklık, işletme ve işletme birimleri ile iştiraklerindeki payların özelleştirme kapsamına alınmasında ise Yüksek Planlama Kurulu (YPK) yetkili kılınmıştır. Ayrıca özelleştirme uygulamaları konusundaki karar mercii, “Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Kurulu” olarak belirlenmiştir.

Nisan 1990`da yürürlüğe giren 414 sayılı KHK ile yine 2983 sayılı Kanunda değişiklik yapılarak Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi, “Kamu Ortaklığı İdaresi” ve “Toplu Konut İdaresi” adı altında iki ayrı kuruluş olarak yeniden örgütlendirilmiştir. Kamu Ortaklığı İdaresi, özelleştirme uygulamalarının yürütülmesi ve Kamu Ortaklığı Fonu ile Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabı’nın yönetimi konusunda görevli kılınmıştır. 6 Ocak 1992 tarihinde yürürlüğe giren 473 sayılı KHK ile de özelleştirme uygulamaları konusundaki karar mercii, “Kamu Ortaklığı Yüksek Kurulu” olarak değiştirilmiştir.

27 Kasım 1994 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun (Kanun) ile özelleştirme işlemleri ile ilgili her konuda yetkili olmak üzere Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kurulmuştur. Başbakana bağlı olarak kurulan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, özelleştirmeye ilişkin işlemleri yapmakla görevlendirilmiştir. Başbakan’ın Kanundan kaynaklanan yetkilerini görevlendireceği bir bakan vasıtasıyla kullanmasına imkan tanınmıştır. Kanun ile özelleştirmenin kapsamı genişletilmiş, amacı yeniden belirlenmiş, iktisadi devlet teşekkülleri ile bunlara ait kurum ve payların yanı sıra, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ve hazineye ait payların özelleştirilebilmesini imkan tanıyan düzenlemeler yapılmıştır.

T.C. Anayasasında yapılan değişikliklere uyum sağlanması amacı ile çıkarılan 02/07/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nın 85 inci maddesi ile; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın kuruluşu, görevleri ve hizmet birimleri ile personeline ilişkin 4046 sayılı Kanunda yer alan hükümlerin bazıları değiştirilmiş bazıları ise yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca anılan KHK ile 4046 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinde yer alan ve 4046 sayılı Kanuna eklenen Geçici 29. madde ile; Özelleştirme Yüksek Kurulunca görülmekte olan işlerin Cumhurbaşkanı veya yetkilendireceği makam tarafından sonuçlandırılacağı düzenlenmiştir. Bilahare 15/07/2018 tarihli ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 352-357 nci maddelerinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığının kuruluşu, görevleri, hizmet birimleri ve personeline ilişkin düzenlemeler yapılmış ve bu düzenlemeler uyarınca da İdare Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlanmıştır. Bu düzenlemelere ek olarak Cumhurbaşkanlığınca çıkarılan 1 Ağustos 2018 tarihli ve 2018/3 sayılı Genelge ile Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun görev ve yetkilerinin Cumhurbaşkanı’na tevdi edildiği belirtilmiştir.

Et ve Süt Kurumu
Kuruluş 1 Ekim 1952
Tür Kamu İktisadi Teşebbüsü
Merkez Ankara
Genel Müdür Mustafa Kayhan
Resmî site Et ve Süt Kurumu

Et ve Süt Kurumu (kısa adı: ESK), merkezi Ankara’da bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı resmî bir kurumdur.

Türkiye’de hayvancılık ve balıkçılığın geliştirilmesi amacıyla Et ve Balık Kurumu adıyla 1 Ekim 1952 tarihinde oluşturulan kurum, ilk etkinliğini 1953 yılında çalışmaya başlayan Erzurum Et Kombinası ile gerçekleştirmiştir. Kuruluş sermayesi 40 milyon lira (1952) olarak belirlenerek sayıları 30’un üstüne çıkan çeşitli üretim kuruluşlarıyla Türkiye’deki en büyük et üretim kuruluşu haline gelmiştir. 1993 yılında alınan özelleştirme kararı sonucunda “Et ve Balık Ürünleri A.Ş.” hâline dönüştürülmüşse de 26 Ağustos 2005 tarihinde bu karardan geri dönülerek eski statüsüne kavuşturulmuştur. Bu geçen süreç içinde kuruma bağlı üç iş yeri kapatılmış, beş iş yeri Jandarma Genel Komutanlığı, 19 Mayıs Üniversitesi ve iki belediyeye devredilmiş, 18 iş yeri satılarak özelleştirilmiş, kurumun çalışan 8 iş yeri kalmış bulunmaktadır.

Et ve Süt Kurumu; canlı hayvan satın alıp, kesim sonrası bunları işleyerek satışa hazır hâle getirmekte ve piyasaya sunmaktadır. Günlük 320, yıllık 80.000 ton üzerinde et üretim kapasitesi bulunan ESK, kapasitesinin yaklaşık dörtte birini değerlendirebilmektedir. 1992 yılında toplam 6086 olan personel sayısı, 2004 yılı sonunda 1184 olarak belirlenmiştir.

Kurumun Tar-Et (Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım Kredi Kooperatifleri, Et ve Balık Kurumu Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Sözleşmeli Besicilik Projesi) ve Soy-Et adlı iki projesi bulunmaktadır.

3 Mayıs 2013 tarihinden itibaren adı Et ve Süt Kurumu olarak değiştirilmiştir.

Genel Müdürler

Genel Müdür Görev Başlangıcı Görev Bitişi
1 Ekrem Celal Barlas 19 Aralık 1952 12 Eylül 1958
2 Mehmet Nafiz Ergeneli 3 Aralık 1958 23 Kasım 1959
3 Reşit Mazhar Ertüzün 15 Haziran 1960 30 Eylül 1960
4 Süreyya Birgöl 26 Eylül 1960 10 Aralık 1964
Mustafa İhsan Çandar (vekil) 26 Ocak 1965 18 Şubat 1966
5 M. Enver Batumlu 18 Şubat 1966 1 Kasım 1968
6 Muzaffer Demiray 11 Nisan 1969 5 Haziran 1971
7 Mustafa İhsan Çandar 5 Haziran 1971 28 Haziran 1971
8 Selahattin Zorlu 28 Haziran 1971 7 Haziran 1973
9 A. Turan Mutlu 21 Mart 1974 8 Ağustos 1975
10 Abdülaziz Dabak 8 Ağustos 1975 20 Mart 1978[a]
11 Muammer Bülent Birol 20 Mart 1978 31 Aralık 1979
12 İrfan Reisoğlu 31 Aralık 1979 26 Şubat 1982
13 Ali Tekin Büyükutku 26 Şubat 1982 3 Mayıs 1984[b]
14 Remzi Yücebaş 13 Kasım 1984 22 Mayıs 1987
15 Recep Mızrak 1 Şubat 1988 1 Kasım 1995[c]
16 İsmail Daşdelen 1 Kasım 1995 13 Temmuz 1999[d]
17 Veli Şahin 13 Temmuz 1999 30 Nisan 2002[e]
18 M. Namık Sinanoğlu 19 Haziran 2002 4 Mart 2003
19 Ali Karakaya 4 Mart 2003 23 Mayıs 2005
20 Ali Altuntaş 23 Mayıs 2005 19 Temmuz 2005
21 Hasan Atagün 19 Temmuz 2005 16 Nisan 2008
22 Bekir Ulubaş 7 Temmuz 2008 16 Ocak 2013
23 İsmail Kemaloğlu 24 Nisan 2013 20 Haziran 2014
24 Kasım Piral 13 Kasım 2014 1 Şubat 2016
25 Mehmet Ünal Yılmaz 6 Nisan 2016 4 Nisan 2017
26 Osman Uzun 19 Ağustos 2018 28 Mart 2022
27 Mustafa Kayhan 28 Mart 2022 Görevde
  1. ^ 8 Ağustos 1975 – 6 Şubat 1976 arası vekil
  2. ^ 26 Şubat 1982 – 20 Mayıs 1982 arası vekil
  3. ^ 1 Şubat 1988 – 11 Eylül 1989 arası vekil
  4. ^ 1 Kasım 1995 – 3 Haziran 1996 arası vekil
  5. ^ 13 Temmuz 1999 – 30 Aralık 1999 arası vekil
  • 1997 – Ankara Sincan’da Refah Partili belediyenin düzenlediği “Kudüs Gecesi” tepkiye yol açtı. Türkiye, Sincan’daki konuşması nedeniyle İran’ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri’yi resmen protesto etti.
  • 2000 – Fildişi Sahili millî futbol takımı, Afrika Kupası’nın ilk turunda elenince, ülkenin diktatörü futbolcuların tümünü bir askeri kampa hapsettirdi.
  • 2000 – Texas Instruments tarafından geliştirilen DLP CINEMA teknolojisi ile Philippe Binant tarafından gerçekleştirilen Avrupa’daki (Paris) ilk dijital sinema projeksiyonu.
  • 2002 – Orange Prensi Willem-Alexander ve Máxima Zorreguieta Cerruti’nin düğünü.
  • 2004 – Konya’nın Selçuklu ilçesinde bulunan 11 katlı Zümrüt Apartmanı, yapım hatası nedeniyle çöktü: 92 kişi öldü.
  • 2004 – İsviçreli tenisçi Roger Federer, yeni bir rekor olan 237 hafta tutacağı bir pozisyon olan 1 numaralı tek erkekler oyuncusu oldu.
  • 2005 – Kanada Hükûmeti, Resmî Evlilik Yasası’nı çıkarır. Bu yasa 20 Temmuz 2005’te aynı cinsiyetten evliliği yasallaştırarak yasalaşacaktı.
  • 2007 – Birleşmiş Milletler “İklim Raporu” açıklandı. Küresel ısınmanın insan yaşamını tehdit ettiği uyarısı yapıldı.
  • 2007 – İtalyan futbolunun en üst basamağı olan Serie A’da Catania ile Palermo arasındaki Sicilya derbisinde çatışma çıktı, polis memuru Filippo Raciti hayatını kaybetti. Bu olay İtalya’daki stadyum düzenlemelerinde büyük değişikliklere yol açtı.
  • 2009 – Ergenekon davası kapsamında 41’i tutuklu 86 sanığın yargılandığı davanın 46. duruşmasında ifade veren Sami Hoştan, “Susurluk kazasındaki kayıp çanta bende.” dedi.

wikipedia.org

Ayrıca Kontrol Edin

5 Şubat tarihinde ölenler

Ölümler 806 – Kammu, Japonya’nın geleneksel veraset düzenine göre 50. imparatoru (d. 737) İmparator Kammu Japonya İmparatoru Hüküm süresi …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir