Taht-ı Qırım ve Deşt-i Qıpçaq تخت قريم و دشت قپچاق
Kırım Hanlığı
|
1441-1783 |
|
1550 yılında Kırım Hanlığı
|
Başkent |
Bahçesaray |
Yaygın diller |
Türkçe (Kırım Tatarcası, Osmanlıca) |
Hükûmet |
Mutlak Monarşi |
Han |
|
|
• 1441-1456
|
I. Hacı Giray (ilk) |
• 1515-1523
|
I. Mehmed Giray |
• 1644-1654
|
III. İslâm Giray |
• 1782-1783
|
Şahin Giray (son) |
Tarihçe |
|
|
• Kuruluşu
|
1441 |
• Dağılışı
|
1783 |
Yüzölçümü |
• Toplam
|
200.000 km2 (77.000 sq mi) |
|
Günümüzdeki durumu |
Kırım, Ukrayna ile Rusya arasındaki toprak anlaşmazlığının konusudur. |
Kırım Hanlığı veya Taht-i Kırım ve Deşt-i Kıpçak (öz adı — Taht-ı Qırım ve Deşt-i Qıpçaq,تخت قريم و دشت قپچاق; Kırım Tatarcası: Qırım Hanlığı), 1441-1783 yılları arasında Kırım'da hüküm sürmüş Kırım Tatar devletiydi. Altın Orda Devleti'nin yerini alan dört Hanlıkların en uzun süre hüküm süreni idi. Bazı kaynaklarda 1475'ten 1774 yılında Küçük Kaynarca Antlaşması'nın imzalanışına kadar Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı kaldığı belirtilmektedir.
Büyük Orda zaferinden sonra, Kırım hanları, Rusya ve Polonya-Litvanya devletinin 18. yüzyılın başına kadar Kırım'a haraç ödediği onayında Altın Orda ve Deşt-i Kıpçak'ın ana mirasçıları olarak kabul edildi.
Kırım Hanlığı hiçbir zaman Osmanlı İmparatorluğu'nun tam bir vasalı değildi, ancak Kırım hanları halife-Sultan'ın üstünlüğünü Müslüman dünyanın başı olarak tanıdı.
1774'te Rus İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti, her iki imparatorluğun da Kırım'ın bağımsızlığını ve içişlerine müdahale etmemeyi garanti ettiği Küçük Kaynarca barışını sonuçlandırdı, ancak 1783'te Rus İmparatorluğu anlaşmayı ihlal etti ve Kırım'ı ilhak etti. Büyük güçlerin açık protestolarıyla bu eyleme karşı yalnızca Fransa çıktı.
Tarihi
13. ve 14. yüzyıllarda Rusya'nın içlerine ve Kıpçak Bozkırı (Deşt-i Kıpçak)'na ilerleyen Tatar kabileleri, göçebe yaşamlarını bırakarak Kırım'a yerleşiyordu. Altın Orda'nın yıkılmasından sonra bu bölgede başlayan hakimiyet kurma yarışı Cengiz Han'ın oğullarından Cuci'nin küçük oğlu Toka Temür soyundan gelen ve Tatarları yöneten Hacı Giray tarafından kazanıldı.
Litvanya'da; 15. yüzyılın başlarında bir grup Tatar'ın Kral Vitold'un yönetimindeki Litvanya'ya sığındığı dönemde doğmuştu. Büyüdükten sonra, "Şirin" kabilesinin yardımıyla Kırım'da hakimiyet kurdu. 1441 tarihinde kendi adına para bastırdı. Hanlığın kuruluş tarihi bu yüzden 1441 kabul edilir.
Osmanlı Himayesi[değiştir | kaynağı değiştir]
Hacı Giray'ın oğulları tahta geçmek için uzun süre birbirleriyle savaşınca Osmanlı Devleti savaşın daha çok sürmemesi ve Kırım Tahtında Osmanlı dostu birisinin olabilmesi için Hacı Girayın oğullarından biri olan Mengli Giray'a, kardeşlerine karşı olan savaşında yardım etti ve Kırım Hanı olarak "İki Kıtanın Koruyucusu ve İki Denizin Han'ı" unvanını kazanmasına yardımcı oldu.
Daha sonra Fatih Sultan Mehmet'in emriyle yarımadaya giden Gedik Ahmet Paşa Balaklava, Sudak ve Kefe'yi Osmanlı İmparatorluğu topraklarına kattı ve Kırım Hanlığını himayesi altına aldı. Bununla birlikte Osmanlı Sultanı Kırım Hanlığı üzerinde Han seçme hakkına ve boğazları tutma hakkına sahip oldu fakat yine de Kırım Hanı'nın yönetme hakkını elinden almadı ve steplerin yönetiminin Cengiz Hanın soyundan gelenlerde kalmasına izin verdi.
Osmanlı Sultanları çoğu zaman Kırım Hanlığını bağlı bir devlet olarak değil müttefikleri olarak görmüştür. Kırım Hanları dış işlerinde kendileri karar verme haklarına sahipti. Han kendi adına para basıp hutbe okutabiliyordu ki bu iki simge önemli bağımsızlık simgelerindendir. Kırım Hanlığı Osmanlı'ya vergi ödemedi. Bunun yerine Osmanlı Tatarların yetenekli süvarilerini savaşlarında kullandı. 1524'te Mehmed Giray'ın oğlu Gazi Giray'ın zamanında yaşanan kriz yüzünden daha sonraki Hanlar tamamen Osmanlı Sultanı tarafından atanmaya başladı.
İlk yıllar
Hacı Giray ölünce oğulları Mengli ile Nur Devlet arasında taht kavgası yaşandı. 1475'te bölgeyi alan Gedik Ahmet Paşa ile Osmanlılar duruma el koydu ve Mengli Giray, han ilan edildi.
Kırım kuvvetleri, bir Osmanlı savaşına ilk defa, Sultan II. Bayezid'in, 1484'teki Akkerman Seferi'nde katıldılar. 1502'de ise Mengli Giray Saray'a hücum etti ve Altın Orda Hanlığı'na son büyük darbeyi vurdu. Bundan sonra Kırım Hanlığı, Altın Orda topraklarında hakimiyet kurmaya başladı, Kazan ve Astrahan Hanlıkları da ele geçirildi. Bu ise Moskova Knezliği ile rekabete sebep oldu. 1521'de Mehmed Giray, Moskova'yı kuşatıp, Rusları yenerek onları vergiye bağladı. Ruslar, vergiyi, I. Petro zamanına kadar ödediler.
Altın Orda'ya Karşı Zafer
1502 yılında Kırım Hanı I. Mengli Giray, Altın Orda Devleti'ne bir sefer düzenleyerek bu devletin Kırım yarımadası üzerine olan arzularına son verdi. Han, Kırk Yer Mevzii yakınlarındaki Salacık'ı başlangıçta başkenti olarak atadı. Daha sonra buraya yakın olan Bahçesaray 1532 yılında I. Sahib Giray tarafından başkent ilan edildi günümüzde Salacık da Kırk Yer de Bahçesaray topraklarında bulunmaktadır.
Altın Çağ
Bu madde Kırım Tatarları ile ilgilidir Kırım Tatarları
|
Kırım dışındaki Kırım Tatarları Bulgaristan · Türkiye
|
Dil ve lehçeleri Kırım Tatarcası · Çöl · Yalıboyu · Orta yolak Alfabe · Osmanlı Türkçesi · Çağatayca Eski Kıpçakça · Codex Comanicus
|
|
Kimlik ve milli semboller Kırım Tatar adı · Kırım · Bayrak Tarak Tamga · Ant Etkenmen
|
Kırım Tatar kültürü Mutfak
|
Tarih Kırım Hanlığı Kırım Halk Cumhuriyeti Sovyetler Birliği'nde Kırım Tatarları Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Sürgün Avdet KTMH
|
Bazı Kırım Tatarları Gaspıralı · Çelebicihan · Kırımoğlu
|
|
|
Tugay bey, Or Kapı'da büyük başarılar elde eden, daha sonra Kozaklar'la birleşip Lehlere karşı savaşan ünlü Kırım Tatar komutanı.
1551'de tahta geçen I. Devlet Giray, 1571'de başarılı bir seferle Moskova'yı kuşattı. Çerkesler, Nogaylar ve Kıpçaklar gibi halklardan oluşan büyük ordusuyla Rusları yendi ve Moskova'yı yaktı (Moskova Yangını). Bu seferden sonra Devlet Giray, ertesi yıl için tüm Rusya'yı içine alan büyük çaplı bir fetih planı hazırladı, ama 1572'de Moskova'nın 60 km güneyinde, Molodi'de uğranılan büyük yenilgi üzerine plan iptal oldu (Molodi Savaşı).
Bu dönemde ayrıca Moskova'ya karşı savaşçı ve tampon bölgelerde yaşayacak nüfus olarak birçok Türk boyu hanlık topraklarına yerleştirildi. Özellikle 16. yüzyılda Tatar orduları bugünkü Belarus, Polonya ve Moldova'nın bulunduğu topraklara çokça sefer düzenledi.Güneyde ise Don-Volga Projesi'ne destek olundu.
Devlet Giray'ın 1577'de ölümünden sonra, Kırım'da taht mücadelesi başladı. 1588 tarihinde tahtı "Bora" lâkaplı II. Gazi Giray ele geçirdi. Gazi Giray Han 1591'de Moskova üzerine yürüdü, büyük başarılar kazandı ve Ruslar bir kez daha vergi ödemeye mecbur kılındı. Rus milleti ancak bu tarihten sonra güney isteplerinde savunma tedbirleri almaya başlayabildi. II. Gâzi Giray, Osmanlı-Avusturya savaşlarında büyük başarılar kazandı, Macaristan seferlerine katıldı ama 1607'de vebadan öldü. 17. yüzyıl ortalarına gelirken de hem Rus Ordularıyla hem de başıbozuk birliklerle yağmalara girişen Kozaklarla mücadele edildi.
Ruslarla yapılan 1676-81 Savaşı sonunda, Osmanlı Devleti, Ruslarla görüşme yapma yetkisini Kırım Hanlığı'na verdi. Kırım Hanı Murat Giray da Ruslarla 20 yıllık bir barış imzaladı.
Çöküş
17. yüzyılın sonlarına gelirken Moskova Çarlığı artık güçlü bir devlet olan Rus İmparatorluğu hâline gelmişti; Tatarlar için artık Moskova'yı yağmalamak veya vergiye bağlamak çok zordu. Moskova dışında ise Lehistan oldukça güçlenmiş, Rusya'nın her yerine yayılan Kozaklar ise devamlı akınlarda bulunacak konuma gelmişlerdi.
II. Viyana Kuşatması'nda da Murat Giray ve Kırım Ordusu Osmanlılara yardıma gelmiştir; ama bazı kaynaklar bu kuşatmada Murat Giray'ın Viyana'yı kurtarmaya gelen Lehlerin önünü bilerek kesmediğini yazar, yânî kuşatmanın başarısızlığı Murat Giray'a mâl edilir.[kaynak belirtilmeli] (Bu bilgi tam olarak doğrulanmış değildir.) Viyana başarısızlığından sonra Murat Giray azledildi ve II. Hacı Giray tahta geçti. II. Hacı Giray'ın çok kısa süren hanlığından sonra, 1684'te tahta geçen ve parlak bir hükümdâr olan I. Selim Giray, Kutsal İttifak güçlerinin Osmanlı Devleti'ne karşı giriştiği savaşlarda önemli rol oynadı; Rusların Kırım Seferleri'ni, Lehlerin 1687-1688 seferlerini püskürttü, dört kez geçtiği Kırım tahtında büyük başarılar elde etti.
Selim Giray'ın başarılarına rağmen Osmanlı Devleti bu savaşları kaybedip Karlofça Antlaşması'nı imzaladı. Sonraki dönemlerde Osmanlı'nın Avrupa karşısında gerilemesi ve Rus Çarlığı'nın büyük yükselişi Kırım'ı oldukça etkiledi.
1735-1739 Osmanlı-Rus Savaşı içerisinde, 1736'da, Ruslar Bahçesaray'a kadar inip bölgeyi yağmaladılar.
1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı'nda; Besarabya 1770'lerde, Kırım Yarımadası da 1771'de, Ruslar tarafından işgal edildi. Bu saldırılara Kırım Giray karşı koymaya çalıştı. Savaşı sona erdiren 21 Temmuz 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım, Osmanlı himayesinden çıkartılıp bağımsız hale getirildi. Sadece dînî işler için Osmanlı halifesinin yetkisi tanındı.
1777'de Rus yanlısı olarak bilinen Şâhin Giray tahta geçti, Osmanlı yanlısı olan II. Bahadır Giray, hanlık mücadelesinde Şahin Giray'ı yenemedi. Bu dönemde Ruslar bölgeye çokça Slav göçmen yerleştirdiler. 1779'da imzalanan Aynalıkavak Tenkihnamesi ile, Kırım hanlarının serbestçe seçilmesi, Rus askerlerinin Kırım'dan çekilmesi, Osmanlı Devletinin Şahin Giray'ı tanıması maddelerini kabul edildiyse de Ruslar antlaşmaya uymadı. 1783'te II. Katerina'nın emriyle Kırım ilhak edildi. Artan Rus etkisine karşı halk ayaklandı ve Bahadır Giray tahta geçirildi, Şâhin Giray ise Ruslar'a sığındı; 1785'te Şâhin Giray Rus Ordusu'nu arkasına alarak Kırım'a geri geldi. Daha sonra Ruslar'dan istediğini bulamayıp İstanbul'a sığındıysa da önceki hareketlerinin bedeli olarak Rodos'a sürülüp orada idam edildi.
Osmanlı Devleti Kırım'a giren Rus Ordusu'na karşı yeni bir savaşa giriştiyse de başarılı olamadı ve 1792'de Yaş Antlaşması ile Kırım'ın Rusya'ya ilhâkını kabul etti.