Facebook'ta takip et.Twitter'da takip et. Abone Ol!
Koronavirüs testine Türk damgası vurduk
Uzay/Bilim
2020-12-31 20:47

Koronavirüs testine Türk damgası vurduk

Türk bilim insanları geliÅŸtirdi! Koronada müthiÅŸ geliÅŸme...

 
Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji AraÅŸtırma Merkezinde (UNAM) Türk araÅŸtırmacılar tarafından yeni tip koronavirüs (Kovid-19) teÅŸhisini 10 saniyede yüzde 99 güvenilirlikle ve burundan sürüntü almadan yapabilen nanoteknoloji temelli tanı sistemi geliÅŸtirildi.
 
  

Dünya genelinde ilk olacağı belirtilen yüksek teknoloji ürünü Türk malı "Diagnovir" adlı sistemin yabancı menÅŸeli PCR testlerinin yerini alması hedefleniyor. 

 

Türkiye'de ilk vakanın görülmesinin ardından kurulan iÅŸ birliÄŸi ile aylar süren çalışmanın yüz güldüren sonuçlarını Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar, AA muhabirine açıkladı. Koronavirüsün dünyayı dizler üzerine çöktürdüÄŸünü ifade eden Atalar, "Koronavirüs, 150 nanometre boyutunda bir parçacık. UNAM araÅŸtırmacılarımız yıllarca nano boyuttaki parçacıklarla uÄŸraÅŸtılar. Dolayısıyla bu konu, nanoteknoloji ile uÄŸraÅŸan hocalarımızın tam alanına giriyor." diye konuÅŸtu. 

Koronavirüsün Türkiye'de görülmeye baÅŸlamasının hemen ardından hızlı sonuç veren bir test sisteminin geliÅŸtirilmesi için projeye baÅŸlandığını bildiren Atalar, ÅŸöyle devam etti:

 

"Proje tamamlandı ve PCR'ın yerini alabilecek hem de çok hızlı yani saniyeler içinde sonuç verebilen bir yöntem geliÅŸtirildi. Pozitifse hemen sonuç veriyor, negatiflik olması halinde kontrollerle biraz daha uzun sürüyor. Yapılan kontrollerde bu yöntemle pozitif bulduklarımızın PCR'ı negatif çıksa bile birkaç gün sonra PCR'larının pozitife döndüÄŸünü gördük. Bu cihaz tamamen Türk malı. Türkiye'ye ait eÅŸi bulunmayan bu teknolojiden bütün dünya faydalanacak. Bunu tabii hocalarımıza ve Bilkent UNAM'daki araÅŸtırma ortamına borçluyuz."

 

Koronavirüsü çok hızlı test etmenin önemine iÅŸaret eden Atalar, "Kitleri de çok ucuz, cihazla seri halde testler yapılabilir. Bir kiÅŸinin çok hızlı bir ÅŸekilde pozitif olduÄŸunu bulup karantinaya almak, salgını kontrol altına almak için çok önemli. Teknoloji, aynı zamanda koronavirüs benzeri salgınlarda kullanılabilecek özellikler taşıyor." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Rektör Atalar, yeni teknolojinin Türkiye'de kullanılmaya baÅŸlamasının ardından dünyaya da yayılacağına iÅŸaret ederek "Önümüzdeki süreçte bu buluÅŸun ülkemizde ve dünyada çok ses getireceÄŸine inanıyoruz." ifadesini kullandı.

 

SİSTEM SANİYELER İÇİNDE VE HASTALIÄžIN ERKEN EVRESİNDE SONUÇ VERİYOR

Bilkent Üniversitesi UNAM baÅŸ araÅŸtırmacılarından Doktor ÖÄŸretim Üyesi Bülend Ortaç ise fotonikçiler, malzeme bilimciler ve biyoloji alanında çalışan bilim insanlarından oluÅŸan çalışma grubu olarak koronavirüsün Türkiye'de görülmesinin hemen ardından yeni test kiti geliÅŸtirmek üzere çalışmalara baÅŸladıklarını anlattı. Optik yöntemleri kullanarak hızlı ÅŸekilde tanı sistemi ve kitinin geliÅŸtirilmesi için yürüttükleri çalışmanın 7 ay sürdüÄŸünü bildiren Ortaç, "İkinci faz çalışmalarında olumlu sonuçlar aldık. Burada hem laboratuvarda yaptığımız hem de hastanede koronavirüs hastalarıyla yaptığımız testlerin büyük bir doÄŸrulukla sonuç verdiÄŸini gördük." bilgisini paylaÅŸtı.

 

Çalışmanın ürün haline getirildiÄŸini aktaran Ortaç, ÅŸöyle devam etti:

"Sadece ağızdan alınan sürüntü için hızlı bir kit ve optik düzenekle hızlı tanı yapabilen cihaz geliÅŸtirdik. PCR testi, hata payı yüksek ve hastalık baÅŸladıktan 2-3 gün sonra sonuç veren bir yöntemken bizim sistemimiz saniyeler içinde ve hastalığın erken evresinde sonuç veriyor, doÄŸruluk payı ise yüzde 99'lık oran ile çok çok yüksek. Hastalar üzerinde yaptığımız testlerde, PCR testlerinin çok öncesinde sonuç aldık."

Ortaç, geliÅŸtirdikleri yüksek teknolojinin tamamen yeni bir sistem olduÄŸuna deÄŸinerek fikri koruma hakkı için uluslararası patent baÅŸvurusu yaptıklarını aktardı.

Hızlı ve güvenilir bir virüs tespit yöntemi olarak, sistemin Türkiye'de ve dünyada yaygın olarak kullanılacağına inandıklarını dile getiren Ortaç, "Bu biyosensör sisteminin seri üretimi için gerekli altyapı yatırımlarına halihazırda baÅŸlandı. Etik Kurul onayı ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) onayı gibi gerekli izinlerin en kısa sürede tamamlanarak, ürünün seri üretim safhasına geçilmesi ve tahminen 2 ay içerisinde kullanıcılarla buluÅŸturulması planlanıyor. Bu sayede pandeminin kontrol altına alınmasına katkıda bulunulacak ve sosyal hayatın önemli ölçüde rahatlatılması mümkün olacak." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

 

"VİRÜSÜN VARLIÄžI YA DA YOKLUÄžUNUN TESPİTİNE DAYANIYOR"

UNAM araÅŸtırmacılarından Fizyolog Doktor Ali Aytaç Seymen de yeni tanı sisteminin diÄŸer testlerde hastalar için sıkıntılı durum yaratabilen burundan derin sürüntü almaya son vererek sadece ağız içinden tükürük örneÄŸi alarak çalıştığı bilgisini paylaÅŸtı.

Hastadan alınan numune örneÄŸinin pozitif olması halinde 5-10 saniye içinde, negatif durumda ise kontrollerin yapılarak 20-30 saniye içinde sonuç verdiÄŸini belirten Seymen, "Yaptığımız klinik çalışmalarda yüzde 99 doÄŸruluk oranıyla çalıştığını test ettik. Sistem nanoteknoloji temelli olarak çalışıyor. Yaptığımız bilimsel çalışmalarda ve patent araÅŸtırmalarında bizim yaptığımız sisteme benzer bir çalışmaya rastlanmadı." dedi. 

TeÅŸhis ve tanı sisteminin virüs varlığında ışıma rengi deÄŸiÅŸen, bu sayede yüksek seçicilikte tespit yapabilen optik temelli bir yöntem olduÄŸunun altını çizen Seymen, ÅŸunları söyledi:

 

"Bu sistemde, bir biyosensör cihazına özel olarak geliÅŸtirilen patojen tespit çipi üzerinden, dinamik olarak floresan sinyali alınarak, patojenlerin saniyeler içerisinde tespit edilmesi saÄŸlanıyor. Bir hastadan alınan örnek, özel bir solüsyonla karıştırıldıktan sonra patojen tespit çipi üzerine damlatılıyor, biyosensör cihazı tarafından ortamda patojen varsa, floresan sinyali alınarak yüksek doÄŸrulukta patojen varlığını tespit ediyor. Halihazırda orofarenks ve nazofarenks gibi derin bölgelerden sürüntü örneÄŸi almak yerine, ağız içinden tükürük örneÄŸi alınması da sistemin kullanımını tercih edilir kılıyor. Yaygın olarak kullanılan PCR testlerinden farklı olarak, sistem örnek çoÄŸaltmaya deÄŸil, geliÅŸmiÅŸ optik yöntemlerle virüsün varlığı ya da yokluÄŸunun tespitine dayanıyor. Sistemde hem hassas biçimde virüs tespitini hem de tespitte yüksek derecede seçiciliÄŸi saÄŸlayan optik ve elektronik modüller, ayrıca üst düzey biyoteknoloji ve malzeme bilimi bilgisi kullanıldı."

 

"PCR'A GÖRE ÇOK ÇOK UCUZ"

Bilkent Holding İş GeliÅŸtirme ve Strateji Grup BaÅŸkanı Tunç Batum da "Diagnovir" isimli sistemin, Bilkent UNAM altyapısı kullanılarak Bilkent Holding ve Bilkent CYBERPARK Teknoloji GeliÅŸtirme Bölgesi'nde faaliyet gösteren "E-A Teknoloji' isimli ÅŸirketin ortak çalışması sonucu geliÅŸtirildiÄŸini aktardı.

Sistemin hız ve doÄŸruluk oranı olarak dünyada muadilinin bulunmadığına dikkati çeken Batum, "Seri üretim altyapısını hazırlıyoruz. 2 ay içinde öncelikle Türkiye'ye, sonrasında da dünyaya bu teknolojiyi sunacağız. Ülkemizde kullanılan PCR testleri yurt dışından geliyor. Amacımız yerli kit ile maliyet etkin bir çözüm yaratmaktı ve bunu baÅŸardık. PCR'a göre çok çok ucuz. Bu ucuzlukla Türkiye'de ve dünyada insanlar çok fazla test imkanına kavuÅŸacak." dedi.

Batum, yüksek ihracat potansiyeli taşıyan sistemin, yurt içi ve yurt dışında yaygın kullanımı için tüm iÅŸaretleme, belgelendirme ve akreditasyon adımlarına baÅŸlandığını kaydetti. 


Bu haber 58 kez okundu.

                                                   2 + 9 = ?

HAVA DURUMU

ANKARA

SON YORUMLAR

Haber Scripti V5 © 2020 | İzinsiz ve Kaynak gösterilmeden kullanılamaz

Espower Bilisim