Tarihte 10 şubat olayları

10 Şubat  Tarihte Bugün Miladi takvime göre yılın 41. günüdür. 
Ocak – Şubat – Mart
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29

Olaylar

  • 1074 – Divânu Lügati’t-Türk; Türk kültürünün ilk Türkçe dilinde yazılan sözlük eseri, Kaşgârlı Mahmut tarafından yazımı sona erdi. (25 Ocak 1072’de başladı.)
Dîvânu Lugâti’t-Türk
ديوان لغات الترك
Millet Yazma Eser Kütüphanesi

Eserde yer alan harita
Tür Sözlük
Tarih 10 Şubat 1074 (950 yıl, 363 gün önce)
Menşei Bağdat, Karahanlı Devleti
Dil(ler) Karahanlı Türkçesi, Arapça
Kâtip Muhammed ed-Dımaşki
Yazar Kâşgarlı Mahmud
Konu(lar) Türkçenin söz varlığı
Nüsha(lar) Muhammed bin ebî Bekr ibn ebi’l-Feth
Keşfedildi Ali Emîrî

Kitâbu Dîvânu Lugâti’t-Türk (Türkçe: Büyük Türk Sözlüğü Derlemesi, Arapça: ديوان لغات الترك) Orta Türkçe döneminde Kâşgarlı Mahmud tarafından Bağdat’ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür.

Türkçenin bilinen en eski sözlüğü olup Batı Asya yazı Türkçesiyle ilgili var olan en kapsamlı ve önemli dil yapıtıdır. Bilinen tek yazma nüshası İstanbul’daki Fatih Millet Kütüphanesindedir.

Eser, yaklaşık 8.000 civarında madde başı içerir. Bu eser için Kâşgarlı Mahmud tarafından halk arasında kullanılan Türkçe kelimeler derlenmiş; daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla deyimlerden, atasözlerinden ve şiirlerden örnekler verilmiş ve bunların Arapça tercümeleri de yapılmıştır.

Kökleşik Arap sözlük bilgisi ilkelerine göre hazırlanmış olan sözlük, muhtemelen 1077 yılında Bağdat’ta Halife Muktedî-Biemrillâh’ın oğlu Ebü’l-Kāsım Abdullah’a takdim etmiştir.

Eser, bir sözlük olmanın dışında Türkçenin 11. yüzyıldaki dil özelliklerini belirten, ses ve yapı bilgisine ışık tutan bir gramer kitabı niteliğindedir. Ayrıca yazıldığı devirdeki kişi, boy ve yer adları kaynağı; Türk tarihi, mitolojisi, coğrafyası, halk edebiyatı, tıp bilgileri ve tedavi usullerine dair bilgi veren ansiklopedik bir eserdir.

Eserde yer alan harita, ilk Türk dünyası haritası olması bakımından büyük değer taşır.

Fatih Millet Kütüphanesindeki nüsha esas alınarak eserin 1941’de Türk Dil Kurumu ve 1990’da Kültür Bakanlığı tarafından tıpkıbasımı yayımlanmıştır.

UNESCO ayrıca 2024 yılını “Dîvânu Lugâti’t-Türk Yılı” olarak ilan etmiştir.

Yazma nüsha

Türk dilinin en eski ve değerli sözlüğünün elde bulunan tek yazma nüshası, 1266 yılında Şam’da yaşayan müstensih Sâveli Muhammed tarafından temize çekilip 1 Ağustos 1266 (hicri 27 Şevval 664) Pazar günü tamamlanmıştır. El yazma nüshası büyük boy 319 varaktır.

Ebû Hayyân el-Endelüsî’nin Kitâbü’l-İdrâk li-lisâni’l-Etrâk’inde, Bedreddin Aynî’nin İkdü’l-Cüman eserinde ve kardeşi Şehâbeddin Ahmed ile birlikte yazdıkları Târîḫu’ş-Şihâbî adlı eserde Dîvânü lugāti’t-Türk’ten faydalandıkları ifade edilmiştir. Kâtip Çelebi Keşfü’ẓ-ẓunûn’da Dîvân‘dan söz etmiştir.

Ali Emîrî tarafından bulunması

Varlığı, ondan söz eden 14. yüzyıl yapıtlarından ötürü bilinmekle birlikte yıllarca ele geçmeyen yapıt, II. Meşrutiyet’in ilanını izleyen yıllarda İstanbul’da bulundu. Türklük bilimi camiasında genel kabul görüp yaygınlaşan öyküye göre Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün 1266’da istinsah edilmiş bu birinci nüshası, Dîvân, Vanioğullarından Ahmet Nazif Paşa’nın elinde 1905’e değin korunmuş, daha sonra akrabası bir yaşlı hanım tarafından Sahaflar Çarşısı’nda satılması için Burhan Bey’in sahaf dükkânına bırakılmıştı.

Yapıtı Ali Emîrî Efendi; 1915 yılında tesadüfen bulmuş, 3 lira bahşiş verip toplam 33 liraya satın almıştır. Bir söylentiye göre de yanında para olmadığı için eve gidip parayı alana değin kitabın başkasına satılmaması için dükkân sahibini dükkâna kilitlemiştir.

Yayımlanması

Ali Emîrî yazması, Sadrazam Talât Paşa’nın araya girmesi ile Kilisli Rıfat Bilge Bey’in denetimi altında 1915-1917 yılları arasında üç cilt hâlinde basıldı ve Türklük bilimi camiasında büyük yankı uyandırdı.

Breslav Üniversitesi Sami Dilleri Profesörü Carl Brockelmann, 1928 yılında atasözlerini, halk edebiyatı örneklerini ve Türk edebiyatı ve dili ile ilgili bulunan bütün bölümleri ayrıntılı notlarla, sözlüğün Almanca çevirisini yayımlamıştır. Besim Atalay’ın çağdaş Türkçe çevirisi 1940 yılında Türk Dil Kurumu tarafından basıldı.

1982-1985 yılları arasında Robert Dankoff ve James Kelly tarafından yayıma hazırlanan ve çevirisi yapılan önsöz ve fihrist (gösterge) içerikli İngilizce çevirisi, Harvard Üniversitesi Yayınevi tarafından neşredildi.

Kâşgarlı Mahmud’un yapıtının bulunması ve yayımlanması, Türkoloji tarihinde çığır açan bir olaydır. Kâşgarlı Mahmud’un Dîvânu Lugâti’t-Türk döneminde yazdığı ve o döneme ışık tutan başka bir yapıtı Kitâbu Cevâhirü’n-Nahv fi Lugati’t Türk ise kayıptır.

  • 1763 – Büyük Britanya Krallığı, Fransa ve İspanya arasında Paris Antlaşması imzalandı: Yedi Yıl Savaşları sona erdi.
Yedi Yıl Savaşı

Sainte-Foy Muharebesi, George B. Campion.
Tarih 1756–1763
Bölge
Avrupa, Afrika, Hindistan, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Filipinler
Sonuç
  • Sankt Petersburg Antlaşması
  • Paris Antlaşması
  • Hubertusburg Antlaşması
  • Hamburg Antlaşması
Coğrafi
Değişiklikler
Avrupa’da Status quo ante bellum. Kolonilerde:

  • Büyük Britanya Louisiana hariç tüm Yeni Fransa’yı, Bengal ve Florida’yı ele geçirdi. Fransa Louisiana’yı İspanyollara devretti
  • Britanya İspanyollara Küba’yı ve Manila’yı iade etti
Taraflar
1606 Büyük Britanya
 Hannover
 Prusya
Portekiz Portekiz (1761’den sonra)
 Hesse-Kassel
 Braunschweig-Wolfenbüttel
 Schaumburg-Lippe
 İrokualar
 Fransa
 Avusturya
 Saksonya
 Hesse-Darmstadt
 Rusya (1762’ye kadar)
İspanya İspanya (1761’den sonra)
İsveç İsveç (1757-1762)
 Bengal Subah (1757’den sonra)
Sardinya Sardinya Krallığı
Wabanaki Konfederasyonu
Komutanlar ve liderler
 II. George #
 III. George
 William Cavendish
 Pelham-Holles
 John Stuart
 Jeffery Amherst
 Edward Hawke
 James Wolfe (ölü)
 John Byng İdam edildi
 Robert Clive
 Edward Braddock (ölü)
 George Washington
 John Manners
 Edward Boscawen
 Baron Amherst
 II. Friedrich
 Seydlitz
 Prince Henry
 Hans von Lehwaldt
 Manteuffel (esir)
 Schwerin (ölü)
Portekiz I. José
Portekiz Lippe Kontu
 Ferdinand von Braunschweig
 William VIII
 Frederick II
 XV. Louis
 Louis-Joseph de Montcalm  (ölü)
 Count von Daun
 Franz Moritz von Lacy
 Karl Alexander von Lothringen
 Ernst von Laudon

 I. Elizaveta
 Pyotr Saltykov
 III. August

Kayıplar
  •  180,000 ölü
  •  160,000 ölü
    Portekiz Bilinmiyor
  •  200,000 ölü
  •  140,000 ölü
  •  120,000 ölü
  •  28,000 ölü
  •  Bilinmiyor

Yedi Yıl Savaşı ya da Yedi Yıl Harbi, Avrupa’nın güçlü devletleri arasında, 1756-1763 yılları arası yaşanmış bir dizi askeri çatışmadır. Savaşın nedeni Büyük Britanya ve Fransa için aralarındaki sömürge yarışı, Avusturya ve Prusya içinse Orta Avrupa hegemonyasıdır. Yedi Yıl Savaşı, küresel çapta gerçekleşen ilk savaştır.

Savaşın nedenleri

Avusturya, Veraset Savaşı’nda (1740-1748) elinden çıkan Silezya bölgesini geri alabilmek için ittifak arayışı içindeydi. Fransa, Saksonya, İsveç ve Rusya ile bir ittifak oluşturmuştu. Prusya ise Büyük Britanya ile ittifaka gitmişti.

Esasen gerek Avusturya Veraset Savaşı, gerekse de Yedi Yıl Savaşı, aynı stratejik hedeflere yönelik savaşlardır ve tek bir savaşlar dizisi olarak kabul edilir. Bir yanda, Büyük Britanya ve Fransa arasında denizaşırı sömürgelerin ve dünya denizlerindeki üstünlüğün kontrolüdür. Diğer yandan da Orta Avrupa’da Avusturya ile Prusya arasında, bir güçler dengesi arayışı olarak kabul edilmektedir.

Stratejiler

St. Lawrence Körfezi’ndeki bir Fransız yerleşimi olan Miramichi’nin İngilizler tarafından yok edilmesinden sonraki hali, y. 1768

Fransa, 18. yüzyıl boyunca kolonilerine yetersiz miktarda destek asker göndermişti. Büyük Britanya’nın donanmasını aşamayacağını bildiğinden, eninde sonunda kolonilerini kaybedeceğini düşünmekteydi.[6][7] Bu yüzden asıl askerî harekâtlarını Kıta Avrupası üzerinden yapmaktaydı. Burada başarılı olursa, barış antlaşmalar yapılırken kolonilerini koruyabilecekti. Plan Kıta Avrupası’nda başarılı olmasına karşın, Fransız kolonilerinin kaybına engel olamamıştır.

Büyük Britanya ise Fransa’nın tam tersi bir politika izliyordu. Kıta Avrupası’nda büyük askerî harekâtlardan kaçınmaktaydı.[8] Abluka taktiği uygulayarak, destek gönderilerin orduları engelliyordu. Kara savaşlarından kaçındığından, Kıta Avupası’nda kara orduları güçlü bir ülkeyle müttefik olmak zorunda kalıyordu. Bu yüzden, Yedi Yıl Savaşı’nda Prusya’yla müttefik olmuştu.

Avusturya ve Rusya, bulundukları bölgede yeni bir gücün çıkmasını istemediğinden, Prusya’ya karşı müttefik olmuşlardı.

Savaşın gelişimi

Avrupa’daki gelişmeler

Yedi Yıl Savaşı’na katılan ülkeler

 Büyük Britanya, Prusya ve Portekiz ittifakı
 Fransa, İspanya, Avusturya, Rusya ve İsveç ittifakı

Karşısındaki bu güçlü ittifakı, ilk saldırıyı kendisi yaparak parçalamayı amaçlayan Prusya Kralı II. Friedrich, 1756 yılında Saksonya’nın merkezi Dresden’e saldırarak kenti almıştır.

Bir dizi küçük çaplı çatışmadan da başarılı çıkan II. Friedrich, 6 Mayıs 1757 tarihinde Prag Muharebesi’nde Avusturya’yı yenilgiye uğratmıştır. Ancak ertesi sene yenilerek Bohemya’dan çekilmek zorunda kalmıştır.

Ardından İsveç ve Rusya, Doğu Prusya’ya saldırmışlardır. Ruslar burada Prusya orduları karşısında belirgin bir başarı kazanmışlardır. Fransa ise batıdan Silezya’ya saldırdı. II. Friedrich bu saldırıyı karşılamış ve güçlü Fransız ordusunu bozguna uğratmıştır. 5 Aralık 1757 tarihinde ise Avusturya birlikleri karşısında parlak bir zafer kazanmıştır.

21 Haziran 1758 tarihinde Büyük Britanya ordusu Fransız ordusunu bozguna uğrattı. Ardından II. Friedrich, Doğu Prusya’yı Rus ordusunun işgalinden kurtardı. Ancak 12 Ağustos 1759 tarihinde Avusturya-Rusya birleşik ordusuna yenildi. Bu yenilgi Prusya’nın zaten sınırlı olan askeri olanaklarını da tüketmiş oldu. II. Friedrich artık taarruz edecek askerî güce sahip değildi. Hatta savunmada bile İngiltere’nin mali desteğine güvenmekteydi.

Aralık 1762’de Çariçe I. Elizaveta’nın ölümü ve yerine Prusya’ya düşmanca tutumlar beslemeyen III. Petro’nun tahta geçmesi II. Friedrich’i Rusya ile bir barış anlaşması yapmaya itmişti. Ardından III. Petro’nun arabuluculuğuyla İsveç’le barış imzalandı (Sankt Petersburg ve Hamburg Antlaşmaları).

Rusya ve İsveç’in çekilmesiyle zayıflayan Fransız-Avusturya ittifakı, barış istemek zorunda kalmıştır. 10 Şubat 1763 tarihinde Fransa ile Büyük Britanya arasında imzalanan Paris Antlaşması’yla, Kuzey Amerika ve Hindistan’daki Fransız sömürgeleri Büyük Britanya’ya geçmiştir. Prusya ile Avusturya arasındaki bu savaşlara Fransa ve İngiltere’nin katılması esasen, aralarında yüzyılı geçkin zamandır süregelen sömürgecilik ve deniz üstünlüğü için olan politik mücadelelerdir.

15 Şubat 1763 tarihinde Avusturya ile Prusya arasında imzalanan Hubertusburg Anlaşması’yla da Silezya Prusya’ya bırakılmıştır.

Kolonilerdeki gelişmeler

Savaşın ilk dört yılındaki Kuzey Amerika

 İngilizlerin bölgesi ve kaleleri
 Fransızların bölgesi ve kaleleri

Kolonilerdeki savaş, İngilizler ile Fransızlar-İspanyol ittifakı arasında gerçekleşti. Kuzey Amerika’da, Ohio Nehri çevresinde yapılan çarpışmalarda, çoğunlukta Fransızlar üstün geldi. Kanada’da ise İngilizler üstün geldi. Güney Amerika’da, İspanyolların kısa süreli kazanımları oldu. Hindistan’da, Fransızlar buradaki sömürgelerinin tamamını kaybetti. Afrika’da da Hindistan’dakine benzer bir durum vardı.

Sonuçları

Yedi Yıl Savaşı’nın sonucundaki Paris Antlaşmasıyla, Büyük Britanya dünya çapında deniz üstünlüğünü ve sömürgeciliğini pekiştirmiştir. Böylece hem ekonomik bakımdan, hem de politik bakımdan Fransa güç kaybetti. Bu da Büyük Britanya denizlerdeki ve denizaşırı sömürgecilik yarışındaki üstünlüğünü sağlamlaştırılması anlamına gelmekteydi. Bu durum, Fransız Devrimi’ne zemin hazırlamıştır.

Hubertusburg Anlaşması’yla da artık Prusya, Avrupa’nın askeri ve politik anlamda güçlü devletlerinden biri haline geldi. Ayrıca Prusya, Avusturya karşısına daha etkin bir biçimde Almanya toprakları üzerinde politik bir güç olarak ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu durum, Almanya’nın birleşmesi süreci için son derece elverişli bir zemin hazırlamıştır.

Öte yandan İngiltere’nin Yedi Yıl Savaşı’nın yol açtığı ek mali yükleri, Amerika Kıtası’ndaki kolonilerinde ek ve arttırılan vergilerle karşılamaya çalıştı. Bu vergilendirme politikası Amerika Kıtası’ndaki İngiliz kolonilerinin birleşerek isyan edip, bir bağımsızlık savaşını başlatmalarına yol açmıştır (Amerikan Bağımsızlık Savaşı). Bu savaşla, Amerika Kıtası’ndaki Kolonileşme dönemi de son bulmuştur.

Fransa’nın Hindistan’daki kolonilerinin Büyük Britanya’ya devretmesi, Hindistan’da Büyük Britanya hakimiyetinin başlamasına neden olmuştur.

Bu savaştan sonra, Fransız Devrim Savaşları’na kadar Avrupa’da başka büyük çaplı bir savaş yaşanmayacaktı.

  • 1828 – Rus İmparatorluğu ile Kaçar Hanedanı arasında Türkmençay Antlaşması imzalandı.
Türkmençay Antlaşması

İmzalanma töreni
Tür Barış Antlaşması
İmzalanma 10 Şubat, 1828
Yer Türkmençay, İran
İmzacılar Rus İmparatorluğu Rus İmparatorluğu, İvan Paskeviç


İran Kaçar Hanedanı, Abbas Mirza

Güney Kafkasya Haritası, 1809-1817

Türkmençay Antlaşması, (Rusça: Туркманчайский договор; Farsça: عهدنامه ترکمنچای) Rus İmparatorluğu ile Kaçar Hanedanlığı arasında 10 Şubat 1828 tarihinde imzalanmış bir barış antlaşmasıdır.

İran’ın yenilgisiyle sonuçlanan 1826-1828 Rus-İran Savaşı’ndan sonra imzalanmış olan bu antlaşma uyarınca Revan Hanlığı, Nahçıvan Hanlığı ve Talış Hanlığı Rusya’ya verilmiş, Aras Nehri’nin bu iki devlet arasındaki sınırı oluşturmasına karar verilmiştir. Gülistan Antlaşması’yla birlikte İran’ın imzaladığı en kötü hezimetlerden biri olarak kabul edilmektedir.

Gülistan ve Türkmençay antlaşmalarının imzalanması ile Rusya, Güney ve Kuzey Kafkasya’nın bir kısmında işgale son verdi. Rusya tarafından işgal edilen araziler 1918-1920 istisna olmakla birlikte 1991’de bağımsızlığını kazandı.

Antlaşma’nın Önemli Maddeleri

3. madde: İran, 6 ay içerisinde Revan ve Nahçıvan Hanlıkları’nı Rusya’ya bırakacaktır.

4. madde: İran ve Rusya arasında sınır tespiti yapılmıştır.

5. madde: Tespit edilen sınırların kuzeyinde kalan, Kafkas sıra dağları ve Hazar Denizi arasında bulunan bütün toprak ve adaların, bu topraklarda yaşayan halkların Rus İmparatorluğu’na ait olduğu kabul edilmiştir.

6. madde: İran, Rusya’ya tazminat ödemeyi kabul etmiştir.

7. madde: Rusya, İran Veliahdı Abbas Mirza’yı önce veliaht, tahta çıkmasından sonra da hükümdar olarak tanıyacaktır.

8. madde: Hazar’da her iki devletin de ticaret gemileri yüzebilecek, fakat yalnızca Rusya’nın savaş gemileri bulunabilecektir.

13. madde: Her iki taraftan da esir düşenlerin tamamı dört ay içerisinde serbest bırakılacaktır.

14. madde: Her iki devlete sığınanlarla ilgilidir. Rusya’nın onaylamadığı kişilerin İran tarafından, belli bölgelere (Karabağ ve Nahçıvan) yerleşmesine izin verilmeyecektir.[3]

İran’daki Rus Büyükelçiliğinin Yıkılması

Savaşın sona ermesi ve antlaşmanın imzalanmasından sonra İran’da Rus karşıtı atmosfer güçlendi. 11 Şubat 1829’da Tahran’daki öfkeli kalabalık Rus Büyükelçiliğine saldırdı ve neredeyse herkesi öldürdü. Ölenler arasında Rusya’nın yeni İran büyükelçisi Aleksandr Qriboyedov da vardı. Qriboyedov, Türkmençay Antlaşması’nın imzalanmasında aktif bir rol almış bir isimdi. İran’da yaşayan Ermeniler onun çabaları neticesinde Kuzey Nahçıvan, Erivan ve Karabağ bölgelerine toplu göçler gerçekleştirmişlerdir.

Popüler kültürdeki yeri

Savaşın bitiminden sonra imzalanan Türkmençay Antlaşması, XX ve XXI. yüzyıllar boyunca bir milletin ayrılığının (Kuzey ve Güney Azerbaycan) sembolü haline gelmiştir. Azerbaycan edebiyatında özel bir konu haline gelen bir milletin ayrılığına dair onlarca eser ithaf edilmiştir. Örnekler arasında Bahtiyar Vahapzade’nin Gülistan şiiri, Süleyman Rüstem’in Tebrizim şiiri, Sayman Aruz’un Yüzyıl Devrim romanı, Yusuf Vezir Çemenzeminli’nin İki Ateş Arasında romanı ve Halil Rıza Ulutürk’ün eserleri sayılabilir.

Azerbaycanlı bestekar Ali Selimi, 1958 yılında Fərhad İbrahimi’nin “Ayrılık” şiirini besteledi.

Ay Laçın isimli halk türküsü bu ayrılığı dillendiren türkülerden biri olup birçok Azerbaycanlı sanatçı tarafından yorumlanmıştır.

Günümüzde Azerbaycan-İran sınırında Aras üzerinde bulunan ve iki ülkeyi birbirine bağlayan tarihi Hudaferin köprüleri Azerbaycan Türkleri arasında ayrılığın önemli bir simgesidir ve “Hasret Köprüsü” olarak bilinir.

Tebriz adı, özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren Kuzey Azerbaycan’da Güney Azerbaycan’a duyulan özlemi sembolize etmek için yaygın bir erkek adı olarak kullanılmaktadır. Azerbaycan halk şairi Halil Rıza Ulutürk de Karabağ Savaşı’nda şehit olan oğluna “Tebriz” adını vermiştir.

  • 1840 – I. Victoria ile Prens Albert, Saint James Sarayı şapelinde evlendiler.
  • 1863 – Alanson Crane, yangın söndürücüsünün patentini aldı.
  • 1916 – Alman İmparatorluğu ile Birleşik Krallık arasında Dogger Bank Muharebesi gerçekleşti.
Dogger Bank Muharebesi
I. Dünya Savaşı
Tarih 10 Şubat 1916
Bölge
Dogger Bank, Kuzey Denizi
Sonuç Alman zaferi
Taraflar
Birleşik Krallık Birleşik Krallık  Alman İmparatorluğu
Komutanlar ve liderler
Robert Raymond Hallowell-Carew
Güçler
4 şalopa 25 torpil gemisi
Kayıplar
1 batık şalopa
56 ölü
24 tutsak

Dogger Bank Muharebesi, 10 Şubat 1916 tarihinde Alman İmparatorluğu ve Birleşik Krallık arasında yaşanan çatışmadır. Üç Alman torpil gemisinin Kuzey Denizi’ne girmesi ve 15. Britanya mayın temizleyici filosuyla karşılaşması çatışmayı tetiklemiştir. Düşmana saldırıp saldırmama konusunda ilk anda kararsız kalan Almanlar, İngiliz birliklerinin mayın temizleyici şalopalardan oluştuğunu fark edince ilerlemeye başlamıştır. HMS Arabis‘in batırıldığı muharebe Alman İmparatorluğu lehine sonuçlanmıştır.

  • 1931 – Yeni Delhi, Hindistan’ın başkenti oldu.
  • 1933 – Madison Square Garden’daki (New York) boks maçında Primo Carnera, Ernie Schaaf’ı 13. roundda nakavt etti, Schaaf öldü.
  • 1937 – Meteoroloji Genel Müdürlüğü kuruldu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü
MGM
Genel bilgiler
Kuruluş tarihi 10 Şubat 1937 (87 yıl önce)
Bağlılığı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
Adres Kütükçü Alibey Caddesi No:4 06120 Kalaba / Keçiören / Ankara
Yıllık bütçe ₺3.592.599.000 (2024)
Yönetici(ler)
  • Volkan Mutlu Coşkun, Genel Müdür
Web sitesi Meteoroloji Genel Müdürlüğü Genel Ağ Sayfası
Balıkesir Meteoroloji Bölge Müdürlüğü

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye için hava durumu tahminleri ve uyarıları yapan bir devlet kuruluşudur. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlıdır.

Tarihçe

Türkiye’deki ilk meteoroloji kuruluşu, 12 Kasım 1925’te Etlik’te kurulan Rasâdât-ı Cevviye Müessesesi’dir. İlerleyen dönemlerde meteorolojik hizmetlerin tek elden ve düzenli bir şekilde yürütülmesi istenmiş ve 10 Şubat 1937’de 3127 sayılı kanunla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı’na bağlı olarak Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, o zamanki adıyla Meteoroloji Umum Müdürlüğü kurulmuştur. 15 Mayıs 1957’de 6967 sayılı kanunla kuruluş Tarım Bakanlığı’na bağlanmıştır. 8 Ocak 1986’da 3524 sayılı kanunla Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün organizasyon, yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlenmiştir. 2 Kasım 2011’de yayımlanan bir kanun hükmünde kararname ile kuruluşun adı Meteoroloji Genel Müdürlüğü olarak değiştirilmiştir. 11 Ekim 2021 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlanmıştır.

Organizasyon

Merkez birimleri

Ana Hizmet Birimleri

  • Tahminler Dairesi Başkanlığı
  • Analiz ve Tahminler Şube Müdürlüğü
  • Deniz Meteorolojisi Şube Müdürlüğü
  • Havacılık Meteorolojisi Şube Müdürlüğü
  • Uzaktan Algılama Şube Müdürlüğü
  • Sayısal Hava Tahmini Şube Müdürlüğü
  • Gözlem Sistemleri Dairesi Başkanlığı
  • Etüd Planlama Şube Müdürlüğü
  • Tesis Şube Müdürlüğü
  • İşletme ve Bakım Şube Müdürlüğü
  • Kalibrasyon Şube Müdürlüğü
  • Meteorolojik Veri İşlem Dairesi Başkanlığı
  • Telekomünikasyon Şube Müdürlüğü
  • Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü
  • Veri Kontrol ve İstatistik Şube Müdürlüğü
  • Yazılım ve Donanım Şube Müdürlüğü
  • Araştırma Dairesi Başkanlığı
  • Meteorolojik Afetler Şube Müdürlüğü
  • Atmosfer Modelleri Şube Müdürlüğü
  • Klimatoloji Şube Müdürlüğü
  • Hidro Meteoroloji Şube Müdürlüğü
  • Zirai Meteoroloji Şube Müdürlüğü
  • Çevre Şube Müdürlüğü
  • Denetim ve Danışma Birimleri
  • Teftiş Kurulu Başkanlığı
  • Hukuk Müşavirliği

İç denetim birimi

  • Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı
  • Stratejik Yönetim ve Planlama Şube Müdürlüğü
  • Yönetim Bilgi Sistemleri ve Kesin Hesap Şube Müdürlüğü
  • Bütçe ve Yatırımlar Şube Müdürlüğü
  • İdareyi Geliştirme ve İç Kontrol Şube Müdürlüğü

Yardımcı birimler

  • İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı
  • Özlük İşleri Şube Müdürlüğü
  • Atama İşleri Şube Müdürlüğü
  • Değerlendirme ve Disiplin Şube Müdürlüğü
  • Eğitim ve Yayın Şube Müdürlüğü
  • Dış İlişkiler Şube Müdürlüğü
  • Özel Kalem Şube Müdürlüğü
  • Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü
  • İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı
  • Sosyal İşler Şube Müdürlüğü
  • Levazım ve İkmal Şube Müdürlüğü
  • Muamelat Şube Müdürlüğü
  • Destek Hizmetleri Şube Müdürlüğü
  • Koruma ve Güvenlik Şube Müdürlüğü
  • Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü

Bölge Müdürlükleri

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nde 3 Nisan 2021’de 16. Bölge Müdürlüğü’nün kurulmasıyla birlikte toplam 16 bölge müdürlüğü bulunmaktadır.

Bölge Müdürlüğü Sorumluluğundaki İller
1. Bölge Müdürlüğü (İstanbul) İstanbul, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ, Yalova
2. Bölge Müdürlüğü (İzmir) İzmir, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Manisa
3. Bölge Müdürlüğü (Eskişehir) Eskişehir, Bilecik, Bursa, Kütahya
4. Bölge Müdürlüğü (Antalya) Antalya, Burdur, Isparta, Muğla
5. Bölge Müdürlüğü (Afyonkarahisar) Afyonkarahisar, Denizli, Uşak
6. Bölge Müdürlüğü (Adana) Adana, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Mersin, Osmaniye
7. Bölge Müdürlüğü (Kayseri) Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Sivas, Yozgat
8. Bölge Müdürlüğü (Konya) Konya, Aksaray, Niğde, Karaman
9. Bölge Müdürlüğü (Ankara) Ankara, Bartın, Bolu, Çankırı, Düzce, Karabük, Kırıkkale, Zonguldak
10. Bölge Müdürlüğü (Samsun) Samsun, Amasya, Çorum, Kastamonu, Ordu, Sinop, Tokat
11. Bölge Müdürlüğü (Trabzon) Trabzon, Artvin, Giresun, Gümüşhane, Rize
12. Bölge Müdürlüğü (Erzurum) Erzurum, Ardahan, Bayburt, Erzincan
13. Bölge Müdürlüğü (Elazığ) Elazığ, Adıyaman, Bingöl, Malatya, Tunceli
14. Bölge Müdürlüğü (Van) Van, Bitlis, Hakkari, Muş
15. Bölge Müdürlüğü (Diyarbakır) Diyarbakır, Batman, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak
16. Bölge Müdürlüğü (Iğdır) Iğdır, Ağrı, Kars

Genel Müdürler

Genel Müdür Görev Başlangıcı Görev Bitişi
1 Ahmet Tevfik Göymen 10 Şubat 1937 5 Ekim 1949
2 Dr. Fuat Adalı 21 Ocak 1952 23 Mayıs 1957
3 Prof. Dr. Umran Emin Çölaşan 2 Haziran 1960 30 Nisan 1974
4 Prof. Dr. Ahmet Rumeli 2 Mayıs 1974 1 Kasım 1977
5 Prof. Dr. Umran Emin Çölaşan 8 Şubat 1978 15 Mart 1978
6 Mehmet Cemil Özgül 12 Aralık 1980 12 Aralık 1989
7 Faysal Geyik 8 Ocak 1990 15 Ocak 1992
8 Mehmet Örmeci 15 Ocak 1992 20 Eylül 1996
9 Mehmet Selim Yaşa 23 Kasım 1996 29 Temmuz 1997
10 Prof. Dr. Selahattin Sarı 30 Temmuz 1997 30 Temmuz 2001
11 Doç. Dr. Atila Dorum 25 Eylül 2001 4 Haziran 2003
12 Adnan Ünal 1 Temmuz 2003 20 Mayıs 2008
13 Mehmet Çağlar 6 Aralık 2008 11 Ağustos 2011
14 İsmail Güneş 25 Temmuz 2011 19 Ağustos 2018
15 Volkan Mutlu Coşkun 19 Ağustos 2018 Görevde

Hezarfen

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından sivil ve askerî havacılık için havacılık meteorolojisi tahminleri ve raporları hazırlayan ve sunan bir internet servisi. Bazı sayfalara üyeliksiz erişim mümkün olmakla birlikte havacılık ile ilgili hizmetlerin önemli bir bölümü üyelik gerektirmektedir.

Kurulma amacı

Havacılık meteorolojisi ya da aeronatik meteoroloji, her türlü hava taşımacılığında ihtiyaç duyulan meteorolojik bilgilerle, bunların temin edilmesi için işletme ve planlama hizmetlerini kapsayan bir bilim dalıdır. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütünce (ICAO), FIR sahası sorumluluğunu kabul eden ülkelerin, bu FIR sahalarında meteorolojik hizmet vermeleri zorunludur.

Hizmetler

Hezarfen tarafından sağlanan hizmetlerden bazıları şunlardır:

  • AIRMET
  • GAMET
  • TAF
  • METAR
  • SPECI
  • SIGMET
  • Meteogramlar
  • Skew-T Log P
  • MM5
  • Sinoptik yer kartları
  • Önemli hava kartları (Significant weather charts)
  • Meteoroloji kod çözümleri
  • 1946 – Güney Amerika Şampiyonası, Arjantin’in şampiyonluğu ile sona erdi.
  • 1947 – İtalya, Macaristan, Bulgaristan, Romanya ve Finlandiya, Paris Barış Antlaşması’nı imzaladılar.
(Paris Antlaşması (1947)
Paris Barış Konferansı’ndaki Kanada temsilcileri, Palais du Luxembourg. Soldan sağa: Norman Robertson, Rt. Hon. William Lyon Mackenzie King, Hon. Brooke Claxton, Arnold Heeney.

Paris Antlaşması, 1946 yılında, 29 Temmuz’dan 15 Ekim’e kadar süren Paris Barış Konferansı’nın neticesinde 10 Şubat 1947’de imzalanmıştır. Muzaffer müttefik güçleri (başta Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Fransa ve Sovyetler Birliği) İtalya, Romanya, Macaristan, Bulgaristan ve Finlandiya’nın antlaşmalarını görüşmüşlerdir.

Antlaşmalar; İtalya, Romanya, Macaristan, Bulgaristan ve Finlandiya’nın egemen devletler olarak uluslararası ilişkilerde yeniden sorumluluk almalarını ve Birleşmiş Milletler’e üye olmaya hak kazanmalarını sağlamıştır.

Barış antlaşmalarında varılan sonuç; savaş tazminatları, azınlık haklarının taahhüdü ve düzenlemelerini içeriyordu. Bu toprak düzenlemeleri İtalya’nın Afrika’daki kolonilerinden çekilmesini ve Macaristan-Slovakya, Romanya-Macaristan, Sovyetler Birliği-Romanya, Bulgaristan-Romanya ve Sovyetler Birliği-Finlandiya sınırlarında değişiklikler içeriyordu.

Özellikle Finlandiya’da dayatılan sınır düzenlemesi çok büyük adaletsizlik ve Sovyetlerin Finlandiya seferi sırasında Finlandiya’nın Batı nezdinde topladığı sempatinin ardından Batılı güçlerin ihaneti olarak algılandı. Öte yandan bu sempati Finlandiya’nın Sovyetler Birliği’ne saldırmak için Nazi Almanyasına katılmasıyla kaybedilmişti.

Sınır değişiklikleri

  • İtalya, Kuzey Afrika’daki İtalyan Doğu Afrikası (Etiyopya, Eritre ve İtalyan Somaliland’ı kapsayan) ve İtalyan Libyası’nı kaybetti. Barışla birlikte İtalya’nın Arnavutluk üzerindeki hak iddiası ortadan kalktı (İtalya kralı, aynı zamanda Arnavutluk kralıydı.). İtalya, Çin Cumhuriyeti’ndeki Tianjin imtiyazlarını kaybetti. Istria, Fiume, Zara, Gorizia ve Pola’yı Yugoslavya’ya devretmek zorunda kaldı. Pola eyaletinin yanı sıra Trieste’nin kalanında Trieste Serbest Bölgesi oluşturuldu. İtalya, Yugoslavya’ya Doğu Adriyatik’teki tüm adaları devretmek zorunda kaldı. Oniki Adalar Yunanistan’a verildi. Fransa ile sınır, Tende vadisi ve La Brigue dışında, çoğunlukla ıssız Alpler kısımları Fransa’nın lehine değiştirildi. İtalya bu antlaşmayla, Dünya Savaşları’ndan önce ele geçirdiği toprakları bile kaybetti. (Libya ve Oniki Adalar, 1912’deki savaş sonrası yapılan Uşi Antlaşması’yla Osmanlı İmparatorluğu’ndan alınmıştı.)
  • Finlandiya-Sovyetler Birliği sınırı, 1 Ocak 1941 sınırlarına göre restore edildi (Eski Petsamo ili hariç, Finlandiya’nın Kış Savaşı’ndan sonraki toprak kayıpları kabul edildi.).
  • Macaristan’ın sınırları savaş öncesi şekline getirildi (Macaristan’ın, Çekoslovakya ve Romanya’dan aldığı kazançlar iptal, geçersiz ve hükümsüz ilan edildi.). Bratislava, güneyindeki üç köy hariç, Çekoslovakya’ya verildi.
  • Romanya sınırı, 1 Ocak 1941 sınırlarına göre yeniden düzenlendi. Macaristan sınırı hariç savaş öncesi sınırlara geri dönüldü. Romanya, 1940 Craiova Antlaşması ile topraklarına kattığı Dobruca’yı Bulgaristan’a, Kuzey Bukovina ve Besarabya’yı da Sovyetler Birliği’ne bırakmak zorunda kaldı.
  • Bulgaristan, II. Dünya Savaşı sonrasında toprak kazanan tek Mihver devleti oldu. Sınırları, 1 Ocak 1941 sınırlarına göre yeniden düzenlendi.

Savaş tazminatları

Savaş tazminatı sorunu, savaş sonrasının en büyük problemi oldu. Sovyetler Birliği savaşta en ağır hasarları aldığı için Mihver devletlerden (Bulgaristan hariç) ödenmesi çok zor olan savaş tazminatları istedi. Romanya ve Macaristan, yüksek savaş tazminatları ödeyemeyeceklerini açıklayınca savaş tazminatları revize edildi.

1938 Amerikan doları fiyatlarıyla savaş tazminatı ve miktarları:

  • $360.000.000 İtalya tarafından:
    • $125.000.000 Yugoslavya’ya;
    • $105.000.000 Yunanistan’a;
    • $100,000,000 Sovyetler Birliği’ne;
    • $25.000.000 Etiyopya’ya;
    • $5.000.000 Arnavutluk’a.
  • $300.000.000 Finlandiya tarafından Sovyetler Birliği’ne;
  • $300.000.000 Macaristan tarafından:
    • $200.000.000 Sovyetler Birliği’ne;
    • $100.000.000 Çekoslovakya’ya ve Yugoslavya’ya.
  • $300.000.000 Romanya tarafından Sovyetler Birliği’ne;
  • $70.000.000 Bulgaristan tarafından:
    • $45.000.000 Yunanistan’a;
    • $25.000.000 Yugoslavya’ya.

Sovyetler Birliği’nin çöküşü, Paris Barış Antlaşmaları için herhangi bir resmî değişikliğe yol açmamıştır.

  • 1947 – Amerika Birleşik Devletleri özel bankaları, Türkiye’ye kredi vermeyi reddetti.
  • 1950 – Komünistlik suçlamasıyla yargılanan üniversite öğretim üyelerinin dâvâsı sona erdi: Behice Boran ve Niyâzi Berkes, üçer ay hapis cezası aldı. Pertev Naili Boratav beraat etti.
  • 1953 – Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde, Adnan Çoker ve Lütfü Günay’ın Sevgi Öncesi adını taşıyan ilk soyut resim sergisi açıldı.
  • 1954 – Kapatılan Millet Partisi’nin yöneticileri Cumhuriyetçi Millet Partisi’ni kurdu, Genel Başkanlığa Ahmet Tahtakılıç seçildi.
  • 1956 – Ceyhan Nehri taştı. Çukurova’da 50 bin hektar arazi sular altında kaldı.
  • 1958 – İstanbul Valisi Mümtaz Tarhan, gece kulüplerinde striptiz yapılmasını yasakladı.
  • 1962 – Doğu – Batı arasında casus değiş tokuşu yapıldı; SSCB semalarında düşürülen ABD casus uçağı U-2’nin pilotu Francis Gary Powers, Rus casus Rudolf Abel ile takas edildi.
  • 1969 – ABD 6. Filosuna bağlı gemiler, İstanbul’a geldi. Üniversite öğrencileri protesto düzenledi.
(6. Filo sayfasından yönlendirildi)
6. Filo eyleminden sonra denizden çıkarılan Amerikan askerleri.

Altıncı Filo protestoları, İstanbul’u ziyareti sırasında ABD’nin 6. Filo’da görevli askerlerine karşı girişilen eylemlerdir. 1967-1969 yılları arasında Beyoğlu’nda Amerikan askerlerinin başlarından keplerini kapmak, üstlerine kırmızı boya atmak, üniformalarını jiletlemek ya da kıstırıp hırpalamakla başlayan antiemperyalist eylemler askerlerin denize atılmasına kadar varmıştır.

Kıbrıs Sorunu’nda ABD’nin tutumu, Vietnam Savaşı, Orta Doğu’da ABD’nin İsrail yanlısı tavrı ve Arap-İsrail Savaşları, ABD askerleri için genelev boyatılması, 1960’lı yılların gençliğini Amerika karşıtı bir tavır almaya sevk etti. ABD’nin Akdeniz’deki gücü 6. Filo, gençlik eylemlerinin hedeflerinden biri oldu. Bu gösteriler İstanbul’da Haziran 1967’de başladı ve dönem dönem tekrarlandı.

Bunlara tepki olarak Mehmet Şevket Eygi gibi yazarların azmettirmesi, Komünizmle Mücadele Derneği ve Millî Türk Talebe Birliği’nin öncülüğünde Kanlı Pazar diye bilinen 16 Şubat 1969 tarihli saldırı gerçekleşmiştir.[1][2] Tarihçi Feroz Ahmad bu olayda sağ örgütlerden bahsederken, onları “organize bir faşist şiddet örneği” olarak tanımlamıştır.[3]

  • 1971 – Mehmet Ali Aybar, ihraç talebiyle TİP Haysiyet Divanı’na sevk edildi.
  • 1979 – Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, Türkiye’de ilk kez bir buçuk aylık bir bebeğe açık kalp ameliyatı yapıldı.
  • 1979 – Türkiye’de 12 Eylül 1980 Darbesi’ne Giden Süreç (1979- 12 Eylül 1980): CHP ve AP milletvekilleri TBMM’de yumruk yumruğa kavga etti.
  • 1980 – Tariş olayları:8 Şubat günü Çiğli İplik Fabrikası’nda 1500 işçi kapıları kapatarak barikat kurmuştu. 10 Şubat’ta polis işçilere müdahale etti; 15 kişi yaralandı, 500 kişi gözaltına alındı.
  • 1981 – Genelkurmay Sıkıyönetim Askeri Hizmetler Koordinasyon Başkanlığı, 5 sanatçıya “teslim ol” çağrısı yaptı. “Teslim ol” çağrısı yapılan sanatçılar Cem Karaca, Melike Demirağ, Şanar Yurdatapan, Sema Poyraz ve Selda Bağcan’dı.
  • 1981 – Kapatılan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Alparslan Türkeş, savcılıkta ifade verdi. Adam öldürmeyi azmettirdiği iddia edilen Alparslan Türkeş, kapatılan Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatının her türlü şiddet hareketine ve adam öldürmeye karşı olduğunu söyledi.
  • 1987 – Yazar Aziz Nesin, Cumhurbaşkanı Kenan Evren aleyhine açtığı tazminat davası mahkemece reddedildi. Red gerekçesi olarak, Cumhurbaşkanlarının “vatan hainliği” dışındaki suçlardan yargılanamayacağı gösterildi.
  • 1992 – Boksör Mike Tyson, Amerika zenci güzeli Desiree Washington’a tecavüz suçundan mahkûm oldu.
  • 1993 – “Yorgun Savaşçı” filmi, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumunda (TRT) yayına girdi. Film, devlet televizyonu tarafından çekilmiş ancak siyasi ve askeri otorite tarafından imhasına karar verilmiş ve 1983 yılında yakılmıştı. Kültür Bakanı Fikri Sağlar, filmin yakılmaktan kurtulan tek nüshasını buldurttu ve yayına soktu.
  • 1996 – IBM’in süper bilgisayarı Deep Blue, Garry Kasparov’u yenmeyi başardı.
  • 1998 – Fransa’da sinema dalında düzenlenen Sadoul Ödülü’nü, yönetmenliğini Zeki Demirkubuz’un yaptığı “Masumiyet” adlı film kazandı.
  • 2006 – 2006 Kış Olimpiyatları, Torino’da (İtalya) başladı.
  • 2006 – Milliyet gazetesi yazarı Abdi İpekçi’yi öldürmek ve iki ayrı gasp olayı nedeniyle daha önce 36 yıl hapis cezasına çarptırılan Mehmet Ali Ağca, aynı davadan dolayı yeni Türk Ceza Kanununa göre yeniden yargılandı. Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi, lehte hükümleri göz önüne alarak, Ağca’yı 21 yıl 8 ay hapse mahkûm etti.
  • 2015 – 3 kişinin katledildiği Chapel Hill saldırısı vuku buldu.

wikipedia.org

Ayrıca Kontrol Edin

10 Şubat tarihinde ölenler

Ölümler 1162 – III. Baudouin, Kudüs Kralı (d. 1130) III. Baudouin III. Baudouin taç giyme töreni, yanında annesi …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir