Ege Denizi’nde son dönemde yaşanan depremler, Türkiye’nin aktif fay haritasını tekrar gündeme getirdi. KAFA TV YouTube yayınında konuşan Prof. Dr. Görür, özellikle İzmir ve çevresi için dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

İzmir’in deprem üretme kapasitesine sahip birçok kaynağa sahip olduğunu ve bu nedenle oldukça hassas bir bölgede yer aldığını dile getiren Görür, “Ege’de olan depremlerin tümü İzmir’i etkiler” dedi. Ayrıca, Doğu Akdeniz, Manisa ve Büyük Menderes Grabeni’ndeki depremlerin de İzmir üzerinde büyük etkiler yarattığını belirtti. Görür, İzmir’deki Bayraklı ve çevresindeki delta bölgelerinin zayıf zemin yapısına sahip olduğunu ve bu alanların deprem dalgalarından en çok etkilenecek bölgeler olduğunu ifade etti.

İzmir’de, 7 büyüklüğünden büyük depremler üretebilecek en az 15 aktif fay hattı olduğunu söyleyen Görür, bu fayların ne zaman kırılacağına dair yeterli araştırma yapılmadığını vurguladı. Görür, “Bu faylar kesinlikle deprem üretecek ancak ne zaman olacağı hakkında elimizde bilgi yok. Yine de ‘Önce deprem olsun, sonra gerekeni yaparız’ yaklaşımı devam ediyor” dedi.

İzmir’in tarihsel olarak büyük depremler yaşadığına dikkat çeken Görür, örnekler vererek, “Erzincan’da 7 büyüklüğünde bir deprem olmuşsa, 1939’un üzerine artı 250 yıl koyarak benzer büyük bir depremi bu bölgede bekleyebilirim. Adapazarı’nda ise en son deprem 1967’de olmuştu, aynı şekilde artı 250 yıl eklediğinizde büyük bir depremi o tarihte bekleyebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Görür, Türkiye’nin deprem açısından en güvenli bölgesinin Ankara olduğunu belirterek, “Ankara, Türkiye’de nispeten daha güvenli bir yer. Çünkü, içinden ya da çok yakınından fay hattı geçmiyor” dedi.