Yecüc, Mecüc, Zülkarneyn ve Boyut Kapısı! Trump emri verdi: Yıldız geçidi açılıyor
ABD Başkanı Trump’ın Stargate (Yıldızlar Geçidi- Boyut Kapısı) projesine 500 Milyar dolarlık bütçe ayırması ve başka alemlere açılan bir boyut kapısı açılacak olması herkesi heyecanlandırdı. Gerçekten de boyut kapıları var mı? Varsa neden kapalı? Stargate projesi ile bu kapı açılabilir mi? Yazarımız Yücel Kaya bu konuyu İslam kaynaklarından da araştırdı ve bin yıllar önce kapanan o kapıyı okuyucuları ile paylaştı. Stargate’den Boyut kapısına, Yecüc Mecüc’ten Zülkarneyn’e kadar merak ettiğiniz her şey burada…
“Stargate”, OpenAI, Oracle ve SoftBank’ın ortak girişimiyle başlatılan ve ABD’nin yapay zekâ altyapısına 500 milyar dolarlık yatırım yapmayı hedefleyen bir proje..
Başkan Donald Trump, bu projeyi “tarihteki en büyük yapay zeka altyapı projesi” olarak nitelendirdi ve 100 binden fazla Amerikalıya istihdam oluşturacağını açıkladı.
Projenin ilk veri merkezinin Teksas’ta inşa edilmeye başlandığı ve toplamda 100 milyar dolarlık bir yatırımla 20 veri merkezinin kurulmasının planlandığını da ekledi. “Stargate” Türkçede kelime anlamı olarak “Boyut Kapısı” veya “Yıldızlararası Geçit” anlamına geliyor.
İslam’da biz bunu Tayy-i Mekân ve Tayy-i Zaman olarak biliyoruz. Tayy-i Mekân ve Tayy-i Zaman, tasavvuf ve İslamî terminolojide yer alan, olağan fizik kurallarının ötesindeki kavramlardır. Bu iki kavram, genellikle keramet veya olağanüstü halleri açıklamak için kullanılır.
Tayy-i Mekân Kelime Anlamı: “Mekânın katlanması” veya “mekânın kısaltılması.” Kavram: Bir kişinin, çok kısa bir sürede bir yerden başka bir yere gitmesini ifade eder. Fiziksel olarak imkânsız gibi görünen bir hızda, (ışık hızında) uzun mesafelerin bir anda aşıldığı düşünülür. Uzayda yolculuk ya da mekânın katlanması teorik fizikçi Albert Einstein’dan yüzyıllar önce İslam literatüründe yerini almıştır. Bazı velilerin (Allah dostlarının) keramet olarak bu yeteneğe sahip olduklarına inanılır. Örneğin, bir mürşidin aynı anda iki farklı yerde bulunması veya uzak bir yere anında gitmesi tayy-i mekân ile açıklanır. Bu, bir tür “uzayda yolculuk” veya “mekânın katlanması” olarak düşünülebilir.
Tayy-i Zaman Kelime Anlamı: “Zamanın katlanması” veya “zamanın kısaltılması.” Kavram: Normalde uzun zaman alacak bir olayın çok kısa bir sürede gerçekleşmesi veya zaman algısının değişmesi anlamına gelir. Örneğin, bir kişi için uzun süre geçmiş gibi görünürken, çevresindeki diğer insanlar için zamanın normal akışı devam eder. Ahsabı Kehf’te olduğu gibi. Bu durum da tasavvufî kerametler bağlamında açıklanır ve genelde Allah’ın izniyle gerçekleştiği kabul edilir.
Tayy-i Mekân: Bir velinin Mekke’den Medine’ye bir anda gitmesi anlatılır.
Tayy-i Zaman: Ashab-ı Kehf’in (Kehf Ehli) 300 yıl uyuması ama onlara çok kısa bir süre geçmiş gibi hissetmeleri bu tür bir olaya örnek olarak gösterilir.
Bu kavramlar bazı çevrelerce daha çok manevi, metafizik ve tasavvufî alanlarla ilişkilendirilir ve bilimsel bir temeli olmadığını söylenir. Bu kişilere Başkan Trump’ın konuyla ilgili 500 milyar dolarlık yatırım yapmayı hedefleyen bir projeden neden bahsettiğini sormak gerekir elbette.
Kehf Suresi’nin 83-98 arası ayetlerinde Zülkarneyn’den bahsedilir. Peygamber olup olmadığı tartışılsa da Zülkarneyn, Allah’ın özel yetki ile donattığı güçlü bir hükümdar ve bilge bir lider olarak tanınır. Allah tarafından dilediğini cezalandırabilen ve dilediğine de iyilik yapma yeteneği verilen bu figür, batıya ve doğuya değil, Güneşin battığı ve doğduğu yere seferler yapar. Yani geleceğe ve geçmişe..
Zülkarneyn, İslam geleneğinde Kur’an’da Kehf Suresi’nde bahsedilen ve “iki boynuzlu” ya da “iki zamanın sahibi” anlamına gelen bir şahsiyettir.
Zülkarneyn kelimesi Arapça “zül” (sahip) ve “karn” (boynuz veya çağ) kelimelerinden türemiştir. “Karn” hem fiziksel olarak “boynuz” anlamına gelir, hem de mecazi olarak “çağ” veya “zaman dilimi” anlamında kullanılır. Bu nedenle “Zülkarneyn” ifadesi, “iki çağın sahibi” veya “iki boynuzlu kişi” olarak çevrilebilir.
Kur’an’da Kehf Suresi’nde Zülkarneyn’in doğuya ve batıya seyahat ettiği, bu bölgelerde güçlü bir otorite kurduğu ve insanlar arasında adaletle hükmettiği anlatılır. Bu, onun “iki zamanı” veya “iki dünyayı” (doğu ve batıyı) birleştiren bir lider olarak görülmesine neden olmuştur.
Onun bazı özelliklerinden dolayı tarih ve mitolojide Zülkarneyn ile ilişkilendirilen veya aynı kişi olduğu ileri sürülen bazı figürler vardır. Büyük İskender, Kiros, Karneus, Green Man, Gılgamış, Oğuz Kağan vs. ki bunlar sadece birer komplo teorisidir. Bu komplo teorilerinin dışında şüphesiz ki en doğrusu Kur’an’da anlatılan Zülkarneyn’dir.
Şimdi asıl konumuza gelelim. Kur’an anlatımına göre Zülkarneyn, güneşin doğduğu ve battığı yere yaptığı seferlerde bir topluluğa ulaşır. Bu topluluk, Yecüc ve Mecüc isimli iki yozlaşmış ve yıkıcı kavmin kendilerine zarar verdiğinden şikâyet eder ve Zülkarneyn’den yardım ister.
Kur’an mealleri, Zülkarneyn, onların saldırılarını önlemek için demir ve erimiş bakır kullanarak iki dağ arasına bir set (baraj) yaptığını ve bu setin Yecüc ve Mecüc’ün dışarı çıkmasını engellediğini yazar. Zülkarneyn, demir ve erimiş bakır değil, erimiş katran ile Yecüc ve Mecüc’ün dünyaya girdiği deliği tıkar. (Redm) Arapça’da deliği tıkama anlamına gelir. Zülkarneyn, Yecüc ve Mecüc’ün dünyaya girdiği o deliği tıkayarak bir engel oluşturur ama Kur’an’a göre, bu engel ancak Allah’ın belirleyeceği bir zamanda yıkılacak ve Yecüc ve Mecüc serbest kalacaktır. Bu durum, kıyamet alametlerinden biri olarak anlatılır. (Yazının sonunda o ayetleri vereceğim.) Yecüc ile Mecüc’ün dünyaya giriş yaptığı o delik, modern yorumculara göre bir ‘Boyut Kapısıdır’
Boyut Kapısı nedir? ‘Boyut kapısı’ terimini, genellikle bilim kurgu, fantastik edebiyat veya video oyunlarında karşılaşılan bir kavram olarak biliyoruz. Bu terim, farklı evrenler, boyutlar veya paralel dünyalar arasında geçiş yapmayı sağlayan bir geçit ya da alanı ifade eder. Boyut kapıları, gerçeklikten farklı bir boyuta veya zaman dilimine geçişi mümkün kılan araçlar olarak tasvir edilir.
Fiziksel anlamda, bu terim bazı teorik fiziksel kavramlarla da ilişkilendirilebilir. Örneğin, “çoklu evren” teorisi ya da “wormhole” (solucan deliği) gibi kavramlar, boyutlar arası geçişin mümkün olabileceği yerler olarak düşünülebilir. Kısacası, “boyut kapısı” kelimesi, farklı dünyalar, zaman dilimleri ya da gerçeklikler arasında geçişi ifade eden bir terim olarak kullanılmaktadır. Tıpkı Tayy-i Mekân ve Tayy-i Zaman’da olduğu gibi.
Sonuç olarak: CERN’deki yapılan deneyleri biliyorsunuz. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) gibi devasa projeleriyle başka bir zaman ya da mekana bir boyut kapısı ya da ‘Stargate’ açma çalışmalarını.. CERN Fransızcadan alınan bir kelimedir. Açılımı Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire’dir. CERN bazı dillerde (KARN) olarak okunur. KARN-eus gibi, Zül-KARN-eyn gibi.
Şimdi bunlara Trump’ın Stargate projesini de eklersek şu anlam ortaya çıkıyor.
Başka bir yer ile dünya arasında bir boyut kapısı açılıyor. Yani Zülkarneyn’in tıkadığı o geçiş açılmaya çalışılıyor. Ve birileri Yecüc ve Mecüc’ün tekrar yer yüzüne inmesi için çaba sarf ediyor.
Kehf Suresi, Ayet 98-99 98. Zülkarneyn dedi ki: “Bu, Rabbimden bir rahmettir. Ancak Rabbimin vaadi geldiğinde (kıyamet yaklaştığında), onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi haktır.” 99. O gün, onları (Ye’cüc ve Me’cüc’ü) bırakırız, dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sûr’a üflenir, böylece onların hepsini bir araya toplarız.
Küresel aklın Armageddon’dan sonra kıyametin öne alınma çabalarına bir örnekte bunlar olsa gerek.
Kur’an’daki Kehf Suresi acayip sırlarla dolu. Bu konuya devam edeceğiz inşallah.
Yücel Kaya / YeniAkit